4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması başladı

4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması başladı
TT

4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması başladı

4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması başladı

Koronavirüs tedbirleri kapsamında 81 ilde 4 gün uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlaması başladı.
Kısıtlamanın olduğu 23 Mayıs Cumartesi günü 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş ve altında bulunanlar hariç olmak üzere vatandaşlar, zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilerden 10.00-17.00 saatleri arasında ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Aynı saatler arasında market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler evlere servis şeklinde de satış yapabilecek.
Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Pazar, Pazartesi ve Salı günleri market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler ile online satış yapan işletmeler kapalı olacak. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu 4 gün süresince ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri, ayrıca tatlı üretiminin yapıldığı/satıldığı iş yerleri açık olacak. Bu iş yerlerinde sadece ekmek, unlu mamul ve tatlı satışı yapılabilecek. Yine bu günlerde tatlı satışı yapan iş yerleri sadece eve servis şeklinde satış yapabilecek .
Ayrıca 24 Mayıs Pazar gününe (bayramın birinci günü) münhasır olmak üzere aziz şehitlerin anne, baba, eş, çocuk ve kardeşleri ile ihtiyaç halinde refakatçileri, şehitlerin kabirlerini ziyaret edebilecek. Talepleri halinde şehit yakınlarının şehitliklere ulaşımları valilik/kaymakamlıklarca sağlanacak. Gül, çay, meyve, hububat, kesme çiçek vb. bitkisel ürünlerin üretimi, sulaması, işlenmesi, ilaçlaması, hasadı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar da 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak.
İçişleri Bakanlığının 81 il valiliğine gönderdiği Sokağa Çıkma Kısıtlaması Genelgesi' şöyle:
"Korona virüs salgınının görüldüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talimatları doğrultusunda salgının/bulaşın toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirilmiştir.
Yaklaşmakta olan Ramazan Bayramı süresince korona virüs (Covid-19) salgınının halk sağlığı açısından oluşturabileceği riskleri yönetebilmek adına alınabilecek ek tedbirler 18.05.2020 Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde değerlendirilmiş; Bilim Kurulunun önerileri ve korona virüsle mücadelede edinilen tecrübeler ışığında 81 ilimizde Ramazan Bayramı arifesine denk gelen 23 Mayıs 2020 Cumartesi gününden başlayarak 24-25-26 Mayıs tarihlerinde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmasına karar verilmiştir.
Bugüne kadar alınan tedbirlerin, salgının yayılım hızının düşürülmesine olan etkisinin en üst noktaya taşınabilmesi amacıyla yukarıda belirlenen çerçevede 81 ilimizde İl İdaresi Kanunu'nun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 27 ve 72'nci maddeleri uyarınca il valileri/Hıfzıssıhha Kurulları tarafından aşağıdaki kararların alınması gerekmektedir.
Açık olacak iş yeri, işletme ve kurumlar. Sokağa çıkma kısıtlamasının günlük hayata etkisini en az düzeyde tutmak amacıyla market, bakkal, manav, kasaplar ve kuruyemişçiler, sokağa çıkma kısıtlaması öncesinde Perşembe ve Cuma günü market, bakkal, manav, kasaplar ve kuruyemişçiler saat 23.00'a kadar faaliyetlerine devam edebilecek.
Kısıtlamanın olduğu Cumartesi günü market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler 10.00-17.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilecek, vatandaşlarımız (65 yaş ve üzeri ile 20 yaş ve altında bulunanlar hariç olmak üzere) zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilere gidip gelebilecektir. Aynı saatler arasında market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler evlere/adrese servis şeklinde de satış yapabileceklerdir. Pazar, Pazartesi ve Salı günleri market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler ile online satış yapan işletmeler kapalı olacaktır.
Cumartesi, Pazar, Pazartesi ve Salı günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri, ayrıca tatlı üretiminin yapıldığı/satıldığı iş yerleri açık olacaktır. (Bu iş yerlerinde sadece ekmek, unlu mamul ve tatlı satışı yapılabilir.) Cumartesi, Pazar günleri ile Pazartesi, Salı günleri vatandaşların dışarı çıkamadığı saatlerde tatlı satışı yapan iş yerleri sadece eve/adrese servis şeklinde satış yapabileceklerdir.
Ramazan Bayramı münasebetiyle sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Cumartesi, Pazar, Pazartesi ve Salı günleri; sadece evlere paket servis şeklinde hizmet sunmak üzere lokanta ve restoran tarzı iş yerleri, ilaç, tıbbi cihaz, tıbbi maske ve dezenfektan üretimi, nakliyesi ve satışına ilişkin faaliyetleri yürüten iş yerleri, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler, veteriner klinikleri ve hayvan hastaneleri, zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakımevleri, rehabilitasyon merkezleri, Acil Çağrı Merkezleri, AFAD birimleri, Vefa Sosyal Destek birimleri, Göç İdaresi, PTT vb.), valilikler/kaymakamlıklar tarafından yerleşim merkezleri için her 50 bin nüfusa bir adet ve il sınırları içinden geçen şehirlerarası karayolu ve varsa otoyol üzerinde her 50 km için bir adet olmak üzere belirlenecek sayıda akaryakıt istasyonu ve lastik tamircisi (Bu madde kapsamında açık olacak akaryakıt istasyonları ile lastik tamircileri kura yöntemi ile belirlenecektir ve nöbetçi akaryakıt istasyonlarının marketleri açık olacaktır.),
doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet yürüten büyük tesis ve işletmeler (Rafineri ve petrokimya tesisleri ile termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi), içme suyu dolum tesisleri ile içme suyu, gazete ve mutfak tüpü dağıtımını yapan şirketler, hayvan barınakları, hayvan çiftlikleri ve hayvan bakım merkezleri, sağlık hizmetlerinin kapasitesini arttırmaya yönelik acil inşaat, donanım vb. faaliyetleri yürüten işletme/firmalar, bulunduğu yerin İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulu tarafından izin verilmesi şartı ile makarna, un ve unlu mamüller, süt, et, balık üretimi ile gibi temel gıda maddelerinin üretiminin yapıldığı tesisler ve kâğıt, kolonya üretimi başta olmak üzere hijyen malzemeleri ile bu malzemelerin üretimi için ihtiyaç duyulacak hammaddelerin üretiminin yapıldığı tesisler. Yurt içi ve dışı taşımacılık (ihracat/ithalat/transit geçişler dâhil) ve lojistiğini yapan firmalar.
Oteller ve konaklama yerleri, gıda, temizlik ve ilaç gibi sektörlere ambalaj sağlayan üretim tesisleri, çalışanları inşaat alanında/maden alanında bulunan şantiyede konaklayarak yapımı veya çalışması devam eden büyük inşaatlar ile madenler (Bu madde kapsamında inşaat ve konaklama aynı şantiye alanı içinde ise izin verilir, başka bir yerden çalışanların gelmesine ve şantiyede kalanların başka bir yere gitmelerine izin verilmez.
Çalışma alanı sadece inşaat alanı/maden sahaları ile sınırlıdır.), gazete, radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete basım matbaaları, daha önceden sözleşmeye/taahhüde bağlanmış ve belirlenen süre içerisinde yetiştirilmesi gereken ihracata konu mal, malzeme, ürün, araç-gereç üreten iş yerleri ve tesisler (mevcut zorunluluklarını ispatlamaları ve anılan şartlara uymaları kaydıyla), zirai amaçlı akaryakıt satışı yapılan Tarım Kredi Kooperatifleri, kısıtlama süresinde yağmura bağımlı tarımsal faaliyetler göz önünde bulundurularak valilikler/kaymakamlıklar tarafından tespit edilecek ihtiyaca göre kura ile belirlenecek zirai ilaç, tohum, fide, gübre vb. tarımsal üretime ilişkin ürün satışı yapan işletmeler. Cumartesi ve Salı günü sebze/meyve toptancı halleri.
İstisna kapsamında olan kişiler: Bu Genelgenin 2 numaralı başlığında yer alan “Açık Olacak İşyeri, İşletme ve Kurumlarda” yönetici, görevli veya çalışanlar. Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında görevli olanlar (Özel güvenlik görevlileri dâhil). Acil Çağrı Merkezleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, Kızılay ve AFAD'da görev alanlar. Cenaze defin işlemlerinde görevli olanlar (din görevlileri, hastane ve belediye görevlileri vb.) ile birinci derece yakınlarının cenazelerine katılacak olanlar. Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb. kesintiye uğramaması gereken iletim ve altyapı sistemlerinin sürdürülmesi ve arızalarının giderilmesinde görevli olanlar. Ürün ve/veya malzemelerin nakliyesinde ya da lojistiğinde (kargo dahil), yurt içi ve yurt dışı taşımacılık, depolama ve ilgili faaliyetler kapsamında görevli olanlar.
Yaşlı bakımevi, huzurevi, rehabilitasyon merkezleri, çocuk evleri vb. sosyal koruma/bakım merkezleri çalışanları. Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi “Özel Gereksinimi” olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçileri. Demir-çelik, cam, ferrokrom vb. sektörlerde faaliyet yürüten iş yerlerinin yüksek dereceli maden/cevher eritme fırınları ile soğuk hava depoları gibi zorunlu olarak çalıştırılması gereken bölümlerinde görevli olanlar. Bankalar başta olmak üzere yurt çapında yaygın hizmet ağı olan kurum, kuruluş ve işletmelerin bilgi işlem merkezlerinin çalışanları (asgari sayıda olmak kaydıyla). Bitkisel (gül, çay, meyve, hububat, kesme çiçek vb.) ve hayvansal (süt, et, yumurta, balık vb.) ürünlerin üretimi, sulaması, işlenmesi, ilaçlaması, hasadı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar. Küçükbaş-büyükbaş hayvanları otlatanlar, arıcılık faaliyetini yürütenler.
30.04.2020 tarih ve 7486 sayılı Genelgemiz kapsamında oluşturulan Hayvan Besleme Grubu üyeleri ile sokak hayvanlarını besleyecek olanlar. İkametinin önü ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvanlarının zorunlu ihtiyacını karşılamak üzere dışarı çıkanlar. Kısıtlama süresince ekmek dağıtımı yapanlar ile lokanta, restoranlar ve tatlı satış yerlerinin evlere servis hizmetinde görevli olanlar ile 23.05.2020 Cumartesi günü 10.00-17.00 saatleri arasında ise marketler, bakkallar, manavlar, kasap ve kuruyemişçiler iş yerlerinin evlere servis hizmetinde görevli olanlar.
Zorunlu sağlık randevusu olanlar (Kızılay'a yapılacak kan ve plazma bağışları dahil). Yurt, pansiyon, şantiye vb. toplu yerlerde kalanların gereksinim duyacağı temel ihtiyaçların karşılanmasında görevli olanlar. İş sağlığı ve güvenliği nedeniyle iş yerlerinden ayrılmaları riskli olan çalışanlar (iş yeri hekimi vb.). Veteriner hekimler. Servis hizmeti vermek üzere dışarıda olduklarını belgelemek şartı ile teknik servis çalışanları. İşyerlerinin kapalı olduğu saatlerde/günlerde sürekli olarak işyerlerini bekleyenler,). Belediyelerin toplu taşıma, temizlik, katı atık, su ve kanalizasyon, ilaçlama, itfaiye ve mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere hafta sonu, Pazartesi ve Salı günleri çalışacak personel.
Tedarik zincirinin aksamaması amacıyla sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu 23.05.2020 Cumartesi günü 07.00-10.00 saatleri arasında market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler ile 26.05.2020 Salı günü saat 18.00'dan sonra marketlerde mal, malzeme ve ürünlerin nakli, kabulü, depolama ve satışa hazırlama aşamasında görevli olanlar (Bu madde kapsamında hiçbir şekilde mal, malzeme ve ürün satışı yapılamaz.). Madencilik, inşaat ve diğer büyük yatırım projelerinde kullanılmakta olan patlayıcıların imalat ve lojistiğinde çalışanlar.
24 Mayıs 2020 Pazar günü, 14.00-20.00 saatleri arasında yürüme mesafesiyle sınırlı olmak, sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla 65 yaş ve üzeri ile kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımız ve ihtiyaç duyulan hallerde bunların refakatçileri. Mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edecekler (mahkeme kararını ibraz etmeleri şartı ile). Serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler ve bu meslek mensupları ile beraber çalışanlar. 24.05.2020 Pazar gününe (bayramın birinci günü) münhasır olmak üzere aziz şehitlerimizin kabirlerini ziyaret edecek anne, baba, eş, çocuk ve kardeşleri ile ihtiyaç halinde refakatçileri (şehit yakınlarımızın şehitliklere ulaşımları talepleri halinde valilik/kaymakamlıklarca sağlanacaktır.) Belirtilen istisnalar dışındaki tüm vatandaşlarımızın evlerinde kalması esastır.
Seyahat izin belgeleri sokağa çıkma kısıtlaması süresince geçerli olacaktır.Başta sağlık ve güvenlik olmak üzere kamu düzeninin tesisi için görevli olan kamu görevlilerinin şehir içi toplu ulaşımlarını teminen belediyelerce gerekli tedbirler alınacaktır.
Ekmek dağıtımının düzenli olması amacıyla vali ve kaymakamların başkanlığında fırıncılar odası, yerel yönetim, emniyet ve jandarma temsilcilerinin katılımıyla oluşturulacak bir komisyon tarafından, her mahalle için muhtar görüşü de alınarak ivedilikle il/ilçe ekmek dağıtım planı yapılacak, plan doğrultusunda il/ilçedeki ekmek üreten iş yerlerinin sorumlu oldukları dağıtım bölgeleri (mahalle/cadde/sokak ölçeğinde) ile her dağıtım bölgesi için görev yapacak araç listeleri belirlenecektir.
Bu şekilde yapılacak planlama dışında sadece Vefa Sosyal Destek Birimleri ekmek dağıtımını gerçekleştirebilecektir. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Pazar, Pazartesi ve Salı günü gazete dağıtımı, gazete şirketlerinin ring halinde çalışacak dağıtım araçları, belirlenen içme suyu dağıtım bayileri ve Vefa Sosyal Destek Birimleri aracılığıyla yapılacaktır (bu kapsamda gazete dağıtımının evlere servis şeklinde yapılması esastır.).
Cumartesi günü gazete dağıtımı/satışı marketler ve bakkallar aracılığı ile yapılacaktır. Bu Genelgenin (2) numaralı “Açık Olacak İşyeri, İşletme ve Kurumlar” başlığının (i) maddesine yönelik kararlar İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurullarınca en geç 21.05.2020 Perşembe günü saat 22.00'ye kadar alınacaktır. Söz konusu tedbirlere ilişkin Valiler/Kaymakamlar tarafından ilgili mevzuat uyarınca gerekli kararların ivedilikle alınması, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak.
Alınan kararlara uymayan vatandaşlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282'nci maddesi gereğince idari para cezası verilmesi başta olmak üzere aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem uygulanacak. Konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılacak."



The Jerusalem Post: İsrail ordusu Refah’taki yerinden edilenleri tahliye etmek üzere Gazze'nin orta kesiminde yeni bir 'güvenli bölge' kurmayı planlıyor

Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)
Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)
TT

The Jerusalem Post: İsrail ordusu Refah’taki yerinden edilenleri tahliye etmek üzere Gazze'nin orta kesiminde yeni bir 'güvenli bölge' kurmayı planlıyor

Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)
Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)

İsrail The Jerusalem Post gazetesi bugün yayınladığı bir haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan tahliye edilecek yerinden edilen Filistinliler için Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yeni bir ‘güvenli bölge’ kurmayı planladığını bildirdi.

Gazete yeni güvenli bölgenin Nuseyrat ve el-Bureyc mülteci kamplarının eteklerinde, İsrail ordusu tarafından oluşturulan koridorun yakınlarında kurulacağını ve el-Mevasi yakınlarındaki mevcut barınma bölgesinin ise Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrine doğru genişletileceğini aktardı.

Öte yandan İsrail basınına göre Başbakan Binyamin Netanyahu, dün yaptığı açıklamada, Refah’a kara saldırısına hazırlık olarak şehirdeki sivillerin tahliyesine başlandığını söyledi.

Ancak Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, dün yaptığı açıklamada henüz Refah sakinlerinden şehri boşaltmalarının istenmediğini açıkladı.


Kenevir yakında ABD’de daha az tehlikeli bir uyuşturucu olarak sınıflandırılacak

Kenevir çiçeği (Reuters)
Kenevir çiçeği (Reuters)
TT

Kenevir yakında ABD’de daha az tehlikeli bir uyuşturucu olarak sınıflandırılacak

Kenevir çiçeği (Reuters)
Kenevir çiçeği (Reuters)

ABD hükümeti keneviri daha az tehlikeli bir uyuşturucu olarak sınıflandırmaya hazırlanırken, bu hamlenin önemli ekonomik sonuçları olması bekleniyor.

Basın tarafından ortaya çıkarılan ve daha sonra ABD Adalet Bakanlığı tarafından onaylanan yeni sınıflandırma, kenevir üzerinde tıbbi araştırmaları teşvik edecek ve bir dizi vergi kısıtlamasını hafifletecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre, bir Adalet Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, kenevirin eroin gibi tıbbi kullanımı olmayan ve bağımlılık yapan maddeleri içeren birinci kategoriden, örneğin bazı kodeinli ilaçları içeren üçüncü kategoriye taşınmasının önerildiğini söyledi.

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer yaptığı açıklamada, ‘kısıtlayıcı ve sert kenevir yasalarını, bilimin ve ABD’lilerin çoğunluğunun açıkça söyledikleriyle uyumlu hale getirme ihtiyacını kabul eden’ kararı memnuniyetle karşıladı.

Schumer, ‘ABD Kongresi'nin esrar üzerindeki federal yasağı sona erdirmek için elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini’ vurguladı.

2020 ve 2022 yıllarında Demokratların çoğunlukta olduğu ABD Temsilciler Meclisi, kenevirin tehlikeli uyuşturucular listesinden çıkarılmasını amaçlayan bir yasa tasarısını kabul etmiş, ancak ABD Senatosu'nun muhalefetiyle karşılaşmıştı.

Pew Araştırma Merkezi tarafından Mart ayında yayınlanan bir anket, ABD’lilerin yüzde 88'inin tıbbi veya eğlence amaçlı esrar kullanımının yasallaştırılması gerektiğine inandığını gösterdi.

Yirmi dört ABD eyaleti ve Washington DC'nin bulunduğu Columbia Bölgesi halihazırda keneviri yasallaştırmış durumda. Diğer 14 eyalet de sadece tıbbi amaçlarla kullanımına izin veriyor.

Pew Araştırma Merkezi, Şubat ayında ABD’lilerin yüzde 74'ünün şu anda esrarın eğlence amaçlı veya tıbbi amaçlı kullanımının yasal olduğu bir eyalette yaşadığını bildirdi.


Trump seçimleri kaybetmesi halinde destekçilerinin şiddete başvurma ihtimalini göz ardı etmiyor

ABD Kongre Binası'nın basıldığı gün bina önünde toplanan Trump destekçileri, 6 Ocak 2021 (AP)
ABD Kongre Binası'nın basıldığı gün bina önünde toplanan Trump destekçileri, 6 Ocak 2021 (AP)
TT

Trump seçimleri kaybetmesi halinde destekçilerinin şiddete başvurma ihtimalini göz ardı etmiyor

ABD Kongre Binası'nın basıldığı gün bina önünde toplanan Trump destekçileri, 6 Ocak 2021 (AP)
ABD Kongre Binası'nın basıldığı gün bina önünde toplanan Trump destekçileri, 6 Ocak 2021 (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, önümüzdeki kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçimlerini kaybetmesi halinde destekçilerinin şiddete başvurma ihtimalini göz ardı etmediğini bildirdi.

Time dergisine verdiği ve fün yayınlanan röportajda Trump, “Bence kazanacağız. Tabii kazanamazsak durum değişir. Bu her zaman seçimin adil olup olmamasına bağlı” ifadelerini kullandı.

CNN'e göre bu ayın başlarında yapılan ve iki oturumda gerçekleşen röportaj sırasında Trump önce seçimleri kazanamazsa 6 Ocak 2021'de ABD Kongre (Capitol) Binası Baskını’na benzer bir şiddet olayının yaşanmasına ihtimal vermedi.

Hatırlanacağı üzere Trump, 2020 yılındaki başkanlık seçimlerinde kaybedince Kongre  Binası’na yapılan baskından önce destekçilerini Washington'da toplamış ve onlara Kongre Binasını terk etmeleri çağrısında bulunmayı reddetmişti.

Röportajda “Bence büyük bir zafer kazanacağız ve herhangi bir şiddet olayı yaşanmayacak” diyen Trump, dergi tarafından daha sonra telefonla gerçekleştirilen röportajın ikinci kısmında gelecekle ilgili görüşlerini aktarırken biraz daha üstü kapalı bir üslup benimsedi. 2020 yılındaki başkanlık seçimlerinde komplolar kurulduğu için bunun şiddet yanlısı bir grubu Kongre Binası’na baskın yapmaya kışkırttığını iddia eden Trump, “Geçen sefer yaptıkları şeyleri yapabileceklerini sanmıyorum” dedi.

CNN’in aktardığına göre Trump, siyasi kariyeri boyunca seçim sonuçlarını kabul etmeyi ya da yenilgiyi kabullenmeyi hep reddetti. Trump, 2016 yılında Cumhuriyetçi Parti’nin önseçimleri sırasında Iowa eyaletinde ikinci olduktan sonra, Teksas Senatörü Ted Cruz'u hile yapmakla suçlamış, yeni bir seçim yapılması çağrısında bulunmuştu.

Röportajda ayrıca Kongre Binası baskını sırasında işledikleri suçlar nedeniyle hüküm giyen yüzlerce kişiyi affetme vaadini yineleyen Trump, birçoğu şiddet suçu işlediğini kabul etmiş ya da jüri tarafından suçlu bulunmuş olan bu kişileri ‘rehineler’ olarak nitelendirdi.

Time dergisinin konuyla ilgili olarak kendisine yönelttiği “Onları affetmeyi düşünür müydünüz?” sorusuna Trump, “Bunu düşünürdüm, evet, kesinlikle düşünürdüm” yanıtı verdi.


Filistin yanlısı öğrenci protestoları sırasında Kaliforniya Üniversitesi’nde arbede

Kaliforniya Üniversitesi kampüsünde yaşanan arbededen (AFP)
Kaliforniya Üniversitesi kampüsünde yaşanan arbededen (AFP)
TT

Filistin yanlısı öğrenci protestoları sırasında Kaliforniya Üniversitesi’nde arbede

Kaliforniya Üniversitesi kampüsünde yaşanan arbededen (AFP)
Kaliforniya Üniversitesi kampüsünde yaşanan arbededen (AFP)

ABD televizyon kanalları tarafından yayınlanan görüntülere göre bugün (Çarşamba) Los Angeles’taki Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) Filistin yanlısı protestolar sırasında arbedeler yaşanırken, ABD genelindeki üniversiteler, benzer protestoları kontrol altına almakta zorlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığı habere göre söz konusu arbedeler, şafak vakti Filistin yanlısı gruplar ile İsrail yanlısı protestocular arasında başladı.

Los Angeles Belediye Başkanlığı Sözcüsü Zach Seidel, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Los Angeles polisinin ‘üniversite yetkililerinin kampüste destek sağlama talebine derhal yanıt verdiğini’ bildirdi.

Televizyon görüntülerinde karşıt görüşlü protestocuların birbirlerine sopalarla vurduğu, metal bariyerleri parçaladığı ve havai fişek attığı görüldü.

Üniversite Rektörü Gene D. Block, söz konusu olaylardan önce yaptığı açıklamada ‘üniversite mensupları ve üniversiteyle bağlantısı olmayan diğer kişiler’ de dahil olmak üzere protestocuların geçen hafta kampüste çadır kurdukları konusunda uyarıda bulunmuştu.

Üniversitenin internet sitesinde dün (salı) yayınlanan bildiride, “Filistin yanlısı protestocuların bir kısmı ve alana gelen İsrail yanlısı protestocular barışçıl faaliyetlerde bulundular. Ancak diğerlerinin davranışları açıkçası şok edici ve utanç vericiydi. Çeşitli şiddet olaylarına tanık olduk. Bu olaylar kampüsümüzdeki pek çok kişiyi, özellikle de Yahudi öğrencilerimizi endişe ve korku içine soktu” ifadeleri yer aldı.

UCLA’daki öğrenci gazetesi Daily Bruin, İsrail yanlılarının kampüste Filistin yanlısı protestolar için kurulan bir çadırı kaldırmaya çalıştığını bildirdi.

ABC kanalına bağlı KABC tarafından yayınlanan hava görüntülerinde, ellerinde sopalar ve coplar bulunan kişilerin, Filistin yanlısı protestocuları korumak için kurulan ve bazıları pankart ya da şemsiye taşıyan tahta kalaslardan oluşan derme çatma barikatlara saldırdığı görüldü.

Dün geç saatlerde New York polisi UCLA’ya baskın düzenleyerek, bazıları bir akademik binayı ele geçirmiş olan onlarca Filistin yanlısı protestocuyu gözaltına aldı ve yaklaşık iki haftadır orada bulunan bir protesto çadırını dağıttı.

Hamas’ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine yönelik operasyonu ve ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısı, 2020'deki ırkçılık karşıtı protestolardan bu yana ABD'deki en büyük öğrenci gösterileri dalgasını ortaya çıkardı.


Anket: Trump, Biden ile arasındaki farkı kapatıyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve rakibi ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump ve rakibi ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Anket: Trump, Biden ile arasındaki farkı kapatıyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve rakibi ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump ve rakibi ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

Reuters ve Ipsos tarafından gerçekleştirilen ortak bir anket, ABD Başkanı Joe Biden’ın önümüzdeki kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçimleri öncesinde eski Başkan Donald Trump'a karşı yüzde bir puanlık üstünlüğe sahip olduğunu gösterdi. Anket sonuçları, Trump’ın iş kayıtlarında tahrifat yapmakla ilgili olarak hakkında adli suçlamaların olduğu bir dönemde açıklandı.

İki gün süren ve dün sona eren ankete katılan seçmenlerin yaklaşık yüzde 40'ı, başkanlık seçimleri bugün olsa Demokrat Parti'nin adayı olan Başkan Biden'a oy vereceklerini söylerken, Cumhuriyetçi Parti'nin adayı eski Başkan Trump'a oy vereceklerini söyleyenlerin oranı yüzde 39 oldu.

Oysa Reuters ve Ipsos tarafından 4-8 Nisan tarihleri arasında yapılan ankette Biden, Trump'ın dört puan önündeydi. Anket, 5 Kasım seçimlerine altı ay kala, çoğu halen kararsız olan seçmenlerle yapılmış ve yaklaşık yüzde 3’lük hata payına sahipti.

Ankete katılanların yaklaşık yüzde 28'i kime oy verecekleri konusunda kararsız olduklarını ve çekimserlik de dahil olmak üzere başka seçeneklere yönelebileceklerini belirtti.

Ankete katılanların yüzde 8'i, bağımsız adaylardan biri olan aşı karşıtı aktivist Robert Kennedy Jr'ın, Trump ve Biden ile birlikte oy pusulasında yer alması halinde ona oy vereceğini açıkladı.

Anketler adaylara verilen destekle ilgili önemli göstergeler olsa da az sayıda eyalet genellikle başkanlık seçiminin galibini belirleyen ABD Seçiciler Kurulu'nda dengeyi değiştirebiliyor.

Öte yandan hem Biden hem de Trump, kıyasıya geçmesi beklenen yarış öncesinde önemli zorluklarla karşı karşıyalar.

Trump, nisan ayının büyük bir bölümünü kendisine karşı açılan dört ceza davasının ilkinin görüldüğü Manhattan'daki bir mahkeme salonunda geçirdi.

Biden (81) ise yaşıyla ilgili endişelerin yanı sıra, İsrail'in Gazze'deki savaşına verdiği destek nedeniyle kendi partisi olan Demokrat Parti’den bir kesimin ağır eleştiri oklarının hedefinde.


Baby Reindeer hayranları birbirlerine 2020 tarihli diziyi öneriyor

12 bölümden oluşan Emmy ödüllü I May Destroy You'da başroldeki Michaela Coel'e Weruche Opia ve Paapa Essiedu eşlik ediyor (BBC)
12 bölümden oluşan Emmy ödüllü I May Destroy You'da başroldeki Michaela Coel'e Weruche Opia ve Paapa Essiedu eşlik ediyor (BBC)
TT

Baby Reindeer hayranları birbirlerine 2020 tarihli diziyi öneriyor

12 bölümden oluşan Emmy ödüllü I May Destroy You'da başroldeki Michaela Coel'e Weruche Opia ve Paapa Essiedu eşlik ediyor (BBC)
12 bölümden oluşan Emmy ödüllü I May Destroy You'da başroldeki Michaela Coel'e Weruche Opia ve Paapa Essiedu eşlik ediyor (BBC)

Richard Gadd'ın Netflix hiti Baby Reindeer, izleyicilerin daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemiyor; hayranların birbirine önerdiği bir dizi hariç...

İskoç yazar ve başrol oyuncusu Richard Gadd'ın kendi gerçek hikayesinden uyarladığı dizi, Donny Dunn karakteriyle ısrarlı takipçisi (stalker) Martha Scott'ın ilişkisini konu alıyor.

İki dizi de gerçek olaylara dayanıyor

Dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri büyüleyen Baby Reindeer'ı daha da etkili kılan şey, yaratıcısı ve başrol oyuncusu Gadd'ın yaşadığı gerçek olaylara dayanması. 

Dizinin otobiyografik anlatımı, komedyenin hayatının en zor anlarını yeniden canlandırdığı gerçeğiyle daha da yıkıcı hale geliyor.

Bu gibi diziler nadir olsa da Baby Reindeer'a fazlasıyla benzeyen etkileyici bir yapım daha var: Michaela Coel'in yarattığı ve başrolünde oynadığı BBC draması I May Destroy You.

Oyuncu ve yazar Coel, baş karakter Arabella'yı yaratırken kendi deneyimlerinden yola çıkmış ve cinsel saldırıya uğrayan bir yazar olarak yaşadıklarını anlatıyor.

"Bu benim de hikayem"

Coel, dizinin gösterime girdiği yıl olan 2020'de Jimmy Fallon'la yaptığı bir söyleşide, "Arabella karakterinde kendimden esinlendim, özellikle de başlangıçta" diyerek eklemişti:

O, bir yazar ve işine ara veriyor, bir şeyler içmek için dışarı çıkıyor. İçkisine ilaç katılıyor ve tanımadığı kişiler tarafından cinsel saldırıya uğruyor. Bu benim de hikayemdi... Ama dizi aynı zamanda çok daha fazlası hakkında.

Tıpkı Baby Reindeer gibi Coel'in dizisi de zaman zaman komik, bazen yıkıcı ve gerçek olaylara dayandığı için son derece etkileyici. Bu nedenle Baby Reindeer izleyicileri, diziyi beğnenlere bir diğer etkileyici drama olan I May Destroy You'yu öneriyor.

"Böyle hissettiren tek dizi"

Bir Reddit kullanıcısı, Gadd'ın "kırılganlığını ve çiğliğini" överken, bir diğeri de "I May Destroy You, bu diziye kadar izlediğim ve böyle hissettiren tek dizi" dedi. 

Üçüncü bir kişiyse ekledi: 

İkisi de benim için 10 numara 5 yıldız. Ve bu travmatik deneyimleri paylaşabilmek kolay olmasa gerek.

Başka bir izleyici de şöyle yazdı:

Richard Gadd'ın Baby Reindeer'ını izlerken Michaela Coel'in I May Destroy You'sunu hatırlayan biri olarak yalnız değilim.

Independent Türkçe, Dexerto, Reddit, Unilad, The Tonight Show Starring Jimmy Fallon


Donald Trump, Time'a konuştu: "İki devletli çözüm artık çok zor"

Trump, söyleşisinde "ABD'nin başında olsaydım, İsrail'de 7 Ekim yaşanmazdı" dedi (Reuters)
Trump, söyleşisinde "ABD'nin başında olsaydım, İsrail'de 7 Ekim yaşanmazdı" dedi (Reuters)
TT

Donald Trump, Time'a konuştu: "İki devletli çözüm artık çok zor"

Trump, söyleşisinde "ABD'nin başında olsaydım, İsrail'de 7 Ekim yaşanmazdı" dedi (Reuters)
Trump, söyleşisinde "ABD'nin başında olsaydım, İsrail'de 7 Ekim yaşanmazdı" dedi (Reuters)

Eski ABD Başkanı Donald Trump, ülkenin köklü haber dergisi Time'a verdiği söyleşide, tekrar seçilmesi halinde izleyeceği politikaları anlattı.

Time'ın politika editörü Eric Cortellessa'ya konuşan Trump, kasımda yapılacak başkanlık seçimlerini kazandığında birçok konuda daha agresif bir siyaset yürüteceğini belirtti.

Dün yayımlanan söyleşide Trump, Gazze savaşında iki devletli çözüme düşük ihtimal verdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Bir zamanlar iki devletli çözümün işe yarayabileceğini düşünüyordum. Ancak bu artık çok ama çok zor görünüyor. Bunu başarmak gerçekten çok daha zor olacak.

Trump, seçilmesi durumunda İsrail'e gönderilen askeri yardımları durdurup durdurmayacağına yönelik soruyu yanıtlamazken, 7 Ekim saldırılarını önleyemeyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yöneltilen eleştirileri haklı bulduğunu söyledi. 

"Benim dönemimde terör yoktu. IŞİD'i yüzde 100 temizledik" diyen 77 yaşındaki siyasetçi, İran ve İsrail'in savaşa girmesi durumunda Tel Aviv yönetimini destekleyeceklerini de belirtti.

Meksika sınırından yasadışı yollarla ülkeye giren göçmenlerle ilgili sert önlemler alacağını söyleyen Trump, bu kişilerin sınırdışı edilmesi için Ulusal Muhafızları görevlendireceğini ifade ederek, "Eğer onlar beceremezse ordunun başka birimlerini devreye sokarım" dedi.

Cumhuriyetçilerin lideri, kayıtdışı göçmenler için "Bunlar sivil değil. Bunlar ülkemize yasadışı şekilde giren kişiler" ifadelerini de kullandı.

ABD'de radikal sağcılar ve Trump destekçileri, 6 Ocak 2021'de, 3 Kasım 2020 seçiminin sonuçlarının onaylanmasına yönelik oturumun düzenlendiği Kongre binasını basmıştı.

Trump, rakibi ABD Başkanı Joe Biden'a karşı kaybetmesi durumunda tekrar böyle bir senaryo yaşanabileceğini ima ederek şöyle konuştu: 

Bence kazanacağız. Tabii kazanamazsak durum değişir. Bu her zaman seçimin adil olup olmamasına bağlı.

Eski Başkan, Kongre baskınından suçlu bulunanlarla ilgili af çıkarmayı "kesinlikle değerlendireceğini" de sözlerine ekledi.

Trump, kürtaj uygulamalarını tamamen eyaletlerin insiyatifine bırakacağını ve Roe-Wade Kararı'nın iptalinden memnun olduğunu söyledi.

1973 tarihli karar, ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alıyordu. ABD Yüksek Mahkemesi, Haziran 2022'de kararı iptal ederek, konuyla ilgili kanunların düzenlenmesini eyaletlerin kontrolüne bırakmıştı. Bunun ardından ülke genelinde büyük protestolar patlak vermişti.

Trump, kürtaj yaptıran kadınlarla ilgili hukuki işlem başlatılmasına yönelik kararları eyaletlerin vermesini sağlayacağını belirterek "Benim böyle bir durumda rahatsızlık duyup duymamamın meseleyle ilgisi yok. Tüm yetkiler eyaletlerde olacak" dedi. Trump, federal çapta uygulanacak bir kürtaj yasağı getirip getirmeyeceğiyle ilgili soruyuysa yanıtlamadı.

Diğer yandan Biden'ın seçim kampanyası yöneticisi Julie Chavez Rodriguez, Trump'ın açıklamalarına ilişkin "Söyledikleri pek şüpheye yer bırakmıyor. Tekrar seçilirse tüm ülkede geçerli olacak bir kürtaj yasağı getirecek" dedi.

Independent Türkçe, Time, Axios, CNN, Times of Israel


ABD İsrail-Hamas ateşkesine şimdi ulaşmakta 'kararlı'

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
TT

ABD İsrail-Hamas ateşkesine şimdi ulaşmakta 'kararlı'

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bugün İsrail ziyareti sırasında ABD'nin İsrail ile Hamas Hareketi arasında rehinelerin serbest bırakılması ve bir ateşkes anlaşmasına varılması konusunda ‘kararlı’ olduğunu açıkladı.

Blinken, Tel Aviv'de İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşmesinde yaptığı açıklamada, “Bu zor zamanlarda bile ateşkese ulaşmaya, (Gazze’de tutulan İsrailli) rehineleri evlerine geri getirmeye ve bunu hemen yapmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.


Belgeler: Beyaz Saray Gazze'den bazı Filistinlileri mülteci olarak kabul etmeyi düşünüyor

ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
TT

Belgeler: Beyaz Saray Gazze'den bazı Filistinlileri mülteci olarak kabul etmeyi düşünüyor

ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden (AFP)

ABD’deki bazı resmi belgeler, Başkanı Joe Biden yönetiminin, Gazze Şeridi'nde savaş devam ederken bazı Filistinlileri mülteci olarak kabul etmeyi düşündüğünü ortaya koydu.

CBS News tarafından ulaşılan belgelere göre geçtiğimiz haftalarda ABD’nin resmi kurumlarından bazı üst düzey yetkililer, ABD’de doğrudan ABD vatandaşlığı ya da daimi oturma izni olan kişiler Gazze’deki yakınlarının ülkeye kabul edilmesine ilişkin bazı olası seçeneklerin detaylarını görüştüler.

Söz konusu belgelerde Gazze'den Mısır'a kaçan ve ABD’de yakınları olan Filistinlilerin ülkeye kabul edilmesi amacıyla ABD Mülteci Kabul Programının kullanılmasını öngören bir öneri tartışılıyor.

Belgelere göre ABD'li yetkililer, eğer ABD'de yakınları varsa Gazze dışından da Filistinlileri ülkeye mülteci olarak kabul etmeyi düşünüyorlar.

Belgelerde ABD’de yakınları olan Gazzelilerin ‘uygunluk, sağlık ve güvenlik’ gibi çeşitli kontrollerin ardından ABD'ye uçmaya ve mülteci statüsü almaya hak kazanacakları belirtiliyor. Mültecilik statüsü, kişilere ABD’de daimi ikamet izni almalarına ve konut bulmalarına yardımcı olmak ve ABD vatandaşlığına giden yolda önlerini açmak gibi yeniden yerleştirme avantajları elde etmelerini sağlıyor.

Bir Beyaz Saray sözcüsü Fox News kanalına yaptığı açıklamada, ABD’nin Gazze’de savaşın başlamasından bu yana bin 800'den fazla ABD vatandaşının ve ailelerinin Gazze'den ayrılmasına yardımcı olduğunu ve çoğunun ABD'ye geldiğini söyledi.

Sözcü, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Başkan Biden'ın yönlendirmesiyle biz de yardım ettik. Ciddi sağlık sorunları olan ve kanser tedavisi gören çocuklar gibi özellikle durumu kritik olan kişilerin zarar görmemeleri ve bölgedeki yakın hastanelerde tedavi edilmeleri için yardım etmeye devam edeceğiz.

Sözcü ayrıca ABD'nin Filistinlilerin Gazze'den ya da Batı Şeria'dan zorla yerinden edilmesi ve Gazze Şeridi’nin sınırlarının yeniden çizilmesine yol açacak her türlü adımı kategorik olarak reddettiğinin altını çizdi.

Hamas tarafından yönetilen Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından aktarılan verilere göre Gazze'deki savaşta şimdiye kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 34 binden fazla insan öldü.


‘Parçalanmış demokrasi’... Gazze Savaşı’nda Fransız üniversiteleri ne yaptı?

Fransız çevik kuvvet polisi, Pazartesi günü bir öğrenci oturma eylemini dağıtmak için Sorbonne Üniversitesi kampüsüne girmeye hazırlanıyor. (EPA)
Fransız çevik kuvvet polisi, Pazartesi günü bir öğrenci oturma eylemini dağıtmak için Sorbonne Üniversitesi kampüsüne girmeye hazırlanıyor. (EPA)
TT

‘Parçalanmış demokrasi’... Gazze Savaşı’nda Fransız üniversiteleri ne yaptı?

Fransız çevik kuvvet polisi, Pazartesi günü bir öğrenci oturma eylemini dağıtmak için Sorbonne Üniversitesi kampüsüne girmeye hazırlanıyor. (EPA)
Fransız çevik kuvvet polisi, Pazartesi günü bir öğrenci oturma eylemini dağıtmak için Sorbonne Üniversitesi kampüsüne girmeye hazırlanıyor. (EPA)

Fransa Başbakanı Gabriel Attal, altı ayı aşkın bir süredir devam eden ve en az 34 bin kişinin ölümüne neden olan Gazze Şeridi'ndeki katliamı protesto etmek için ABD'den Fransız üniversitelerine ve enstitülerine ulaşan öğrenci hareketine karşı yetkililerin sert tutumunu somutlaştırmak istiyor.

Endişe verici sayıdaki ölüme ek olarak on binlerce yaralı ve açlıktan ölüm gibi başlıkları olan bu insani kriz, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'i Gazze'yi İkinci Dünya Savaşı'nda tamamen yok edilen Alman şehirlerine benzetmeye sevk etti.

Attal geçtiğimiz Cumartesi günü, Paris'teki Siyasal Bilimler Enstitüsü'nde devam eden öğrenci gösterilerini ‘üzücü ve şok edici bir hareket’ olarak yorumlayarak, “Öğrencilerimize ve öğretim görevlilerimize kendi kurallarını dayatmaya çalışan aktif ve tehlikeli bir azınlığa tolerans gösterilmeyecektir” dedi.

ferth
Fransa Başbakanı Gabriel Attal, geçtiğimiz Cumartesi günü bir dizi yetkiliyle birlikte gerçekleştirdiği tur sırasında (AFP)

Sloganı ‘eğitim sektörüne güç ve prestij kazandırmak’ olan Başbakan, enstitü ve üniversitelerin kapatılmasını ve eğitimin engellenmesini eleştirerek, oklarını ‘siyasi güçlere’, özellikle de ‘çalışmaların devamını engellemeye çalışan azınlığın’ provokatörü olarak gördüğü Boyun Eğmeyen Fransa Partisi’ne (LFI) yöneltti.

Sorbonne Üniversitesi

Siyasal Bilimler Enstitüsü'nde yaşananlar tarihi Sorbonne Üniversitesi'ne de sıçradı ve onlarca öğrenci üniversitenin avlusunda oturma eylemi yaptı. Üniversite yönetimi güvenlik güçlerini çağırmadan önce oturma eylemini dağıtmak, çadırları kaldırmak ve protestocuları uzaklaştırmak için müdahale etti.

Yaygın olarak dolaşıma sokulan videolar polisin protestoculara karşı uyguladığı şiddeti gözler önüne serdi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, güvenlik güçleri geldiğinde orada bulunan Sorbonne öğrencisi Louis Mazer şunları söyledi: “Birçok Amerikan üniversitesinde olduğu gibi biz de çadırlar kurduk. Filistin'de yaşananlar ve Gazze Şeridi'nde devam eden soykırım hakkında farkındalık yaratmak için elimizden geleni yapıyoruz. Polis hızla geldi, çadırları yıktı, öğrencileri yakalarından tutup yerlerde sürükledi. Bu kabul edilemez. Tamamen şok olduk.”

frgbthyn
Gazze yanlısı öğrenciler Pazartesi günü Paris'teki Sorbonne Üniversitesi önünde protesto gösterisi düzenledi. (EPA)

Üniversite kampüsünde yaşananları protesto etmek amacıyla Sorbonne'un dışında yüzlerce öğrenci, polis müdahalesini ve Gazze Şeridi'nde devam eden katliamı protesto eden spontane bir gösteri düzenlendi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bir polis kaynağı şiddet kullanıldığını reddederek, ‘tahliye işleminin sadece birkaç dakika sürdüğünü ve herhangi bir sorun yaşanmadan barışçıl bir şekilde gerçekleştirildiğini’ doğruladı.

Daha önce, günlerce süren öğrenci protestolarının ardından Siyasal Bilimler Enstitüsü yönetimi, öğrenci temsilcileriyle protestoculara karşı yasal işlemleri geri çekme ve Perşembe gününü Gazze'deki durumla ilgili bir diyaloğa ayırma konusunda anlaşmaya vararak kampüste polis müdahalesini önlemeyi başarmıştı.

Sorbonne Üniversitesi ve Siyasal Bilimler Enstitüsü öğrencileri, İsrail'in kınanması ve İsrail ile bu iki eğitim kurumu arasındaki iş birliğinin sona erdirilmesi çağrısında bulundu. Fransa Ulusal Öğrenci Birliği, geçtiğimiz Pazartesi günü bir bildiri yayınlayarak üniversitelerde ‘yoğunlaştırılmış seferberlik’ çağrısında bulundu. Aşırı solcu LFI da destekçilerini eylemcilere destek vermeye ve katılmaya çağırdı.

Fransa Ulusal Öğrenci Birliği bir açıklama yayınlayarak ‘seferberlik’ çağrısında bulundu ve ‘kendilerini susturma girişimleri’ olarak nitelendirdiği bu durumu kınamak için ‘meşru’ gördükleri tüm yöntemlere başvuracaklarını duyurdu.

Yargıya başvurmak

Öğrencilerin sesini bastırmak ve kampüslerde protestoların genişlemesini önlemek için güvenlik güçlerinin kullanılmasına paralel olarak, Gazze'ye destek açıklamalarını caydırmak için kullanılan bir başka araç daha var: mahkemeye gitmek ve şikâyette bulunmak.

Sayıları onlarca olan bu şikayetler iki ana suçlama etrafında dönüyor: ‘terörizmi yüceltmek ve antisemitizm’. Söz konusu suçlama ve şikayetlere üç kuruluş öncülük ediyor: Avrupa Yahudi Örgütü, Fransa'daki Yahudi Kurumları Temsil Konseyi ve Fransız Yahudi Gençliği.

Davaların boyutunu göstermek için geçtiğimiz Ekim ayından bu yana ‘terörizmi yüceltmek’ ya da ‘antisemitizm’ suçlamasıyla 386 dava açıldığını belirtmek yeterli olacaktır.

LFI parlamento grubu başkanı Mathilde Panot dün (Salı), yaklaşık yedi ay önce, 7 Ekim'de yaptığı ve Hamas'ın yaptıklarını ‘Filistin güçlerinin silahlı saldırısı’ olarak nitelendirdiği bir açıklamaya dayanılarak Avrupa Yahudi Örgütü tarafından ‘terörizmi yüceltme’ suçlamasıyla Paris'teki Kriminal Polis Müdürlüğü merkezine geldi.

gbfthn ht
Boyun Eğmeyen Fransa Partisi (LFI) parlamento grubu başkanı Mathilde Panot, dün (Salı) ifade vermeden önce açıklamalarda bulunuyor. (AFP)

Aynı gün Filistin asıllı Fransız avukat Rima Hasan, Le Crayon dergisine verdiği ve Hamas'ın yaptıklarını ‘meşru bir eylem’ olarak nitelendirdiği röportaj nedeniyle benzer bir suçlamayla ifade vermeye çağrıldı.

Avrupa Parlamentosu seçimleri için LFI listesinden aday olan Rima Hasan, bu iddiaya yanıt olarak ‘açıklamasının bağlamından koparıldığını’ ve hangi taraftan gelirse gelsin ‘terörizmi’ doğal olarak kınadığını söyledi. Panot ifade vermeye gitmeden önce, yüzlerce protestocu Panot'un ifade vermeye çağrılmasını ve uygulanan siyasi sansürü kınamak üzere toplandı. Panot yaptığı kısa konuşmada, “Hangi demokraside siyasi aktivistlere ve sendikacılara karşı terörle mücadele yöntemleri kullanılır?” diye sordu.

İsrail lobisi

Panot, “Beni ve diğerlerini ‘terörizmi yüceltmek’ ve ‘antisemitizm’ suçlamalarıyla kovalayan İsrail yanlısı kuruluşlara, açtıkları davaların bizi susturamayacağını söylemek istiyorum” dedi.

Rima Hasan da ‘Gazze katliamları’ olarak tanımladığı olaylara atıfta bulundu. Ünlü Fransız-Yahudi avukat Gisele Halimi'nin bir zamanlar söylediği “Dünya Holokost'un barbarlığın mutlak sonu olacağını ummadı mı?” ifadesini aktararak Gazze Şeridi'nde yaşananların da benzer bir Holokost olduğunu ima etti.

fvgtyhn
Filistin asıllı Fransız avukat Rima Hasan, dün (Salı) Boyun Eğmeyen Fransa Partisi (LFI)  tarafından düzenlenen bir mitingde konuşuyor. (AFP)

Eski cumhurbaşkanı adayı ve LFI lideri Jean-Luc Melenchon, 23 Nisan'da X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, bazı isimlerin ifade vermeye çağrılmasını “Gazze'deki katliamı korumak için tasarlanmış, Fransız demokrasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olay” olarak nitelendirdi.

Melenchon'un kendisine de Rima Hasan'ın katılımıyla Lille kentinde düzenlenmesi planlanan basın toplantısından iki kez menedildiğinde yaptığı açıklamalar nedeniyle Eğitim Bakanı’nın talebi üzerine soruşturma açıldı.

Melenchon dün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Rima Hasan’a atıfta bulunarak “Fikirleri nedeniyle polis soruşturması altında olan bir aday var. Fransız demokrasisi paramparça olmuş durumda ve dünya bize hayretle bakıyor” ifadelerini kullandı.

En büyük iki topluluk

LFI, muhalifleri tarafından Gazze savaşını istismar etmek ve ‘seçimlerde oy toplamak amacıyla’ Filistinlilerin yanında yer almakla suçlanıyor. Aşırı sağ ve geleneksel sağ, eski Başbakan Edouard Philippe'in lideri olduğu Ufuklar Partisi ve eski bakan François Bayrou'nun lideri olduğu Demokratik Hareket ile birlikte partiyi en çok eleştirenler arasında yer alıyor.

Her seçim döneminde Melenchon ve partisine yönelik saldırılar yoğunlaşıyor. Sağ kesim, eleştirmenlerin iddia ettiği gibi özellikle büyük şehirlerin banliyölerindeki göçmenlerin, onların çocuklarının ve Müslümanların oylarını çekmeye çalışan LFI’yı ‘solcu-İslamcı ittifak’ olarak adlandırmayı seviyor.

LFI, Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için Gazze'deki Filistinlilerin savunulmasını, kampanyasının ana odağı haline getirdi. Gazze savaşı, Batı Avrupa'daki en büyük Müslüman ve Yahudi topluluklarının yaşadığı Fransa'da son derece bölücü bir nitelik taşıyor.

Savaşın başlangıcında Fransız yetkililer kamu düzenini bozacağı endişesiyle Filistin yanlısı gösterileri yasaklamıştı. Ancak mahkeme kararları hükümetin kararlarını bozdu. O tarihten bu yana her Cumartesi başkent sokaklarında ve birçok Fransız şehrinde gösteriler düzenleniyor.