Koronavirüs Afrika’da bayram sevincini gölgede bırakıyor

Müslümanlar Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da Ramazan Bayramı namazı kıldı (AFP)
Müslümanlar Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da Ramazan Bayramı namazı kıldı (AFP)
TT

Koronavirüs Afrika’da bayram sevincini gölgede bırakıyor

Müslümanlar Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da Ramazan Bayramı namazı kıldı (AFP)
Müslümanlar Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da Ramazan Bayramı namazı kıldı (AFP)

Kari Diakite Ramazan ayı sonunda genellikle camide bayram namazı kılarak ve büyük aile toplantıları düzenleyerek kutlar. Fakat Fildişi Sahili’nin başkenti Abidjan’da dün (Cumartesi) bayram kutlamalarına, yayılmaya devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının gölgesi düştü. Şarku’l Avsat’ın Reuters’dan aktardığı habere göre, Diakite camiye gitmek yerine ailesinin birkaç üyesiyle birlikte evinin balkonunda bayram namazını kıldı. Ailenin mütevazı kahvaltısında pirinç, kuskus ve geleneksel meyve suyu vardı. Her zamanki yemeğin ardından, bayramın ilk günlerinde yaklaşık 30 aile efradı ve dostların bir araya geldiği toplantıda tabaklarla et yemekleri olurdu. Beş oğlundan üçüyle bir araya gelemeyen ailenin reisi (66 yaşında), “Aile üyelerinin tamamı bayramı kutlamak için genellikle bir araya gelir. Bu yıl salgın riski dolayısıyla herkes evde kalacak. Son yıllardaki bayram kutlamalarıyla karşılaştırıldığında, bu yıl oldukça sakin bir bayram oluyor” ifadelerine yer verdi.
Afrika’da şu ana kadar 100 bin kişinin Koronavirüs salgınından etkilendiği belirtilirken, Fildişi Sahili’nin de aralarında bulunduğu birçok Afrika ülkesi, camilerin kapatılması yasağını hafifleterek cemaatle namaza izin verdi. Reuters’ın naklettiğine göre, Somali’nin başkenti Mogadişu’daki onlarca cami dün sosyal mesafeyi imkansız kılacak seviyede kalabalıktı. Öte yandan, sokaklar bomboştu ve genellikle şehirdeki halka açık parklara akın eden çocuklar bu bayramda evlerinden dışarı çıkmadı.
Nijerya’nın başkenti Niamey ve Tanzanya’nın başkenti Dar es-Selam’da her zaman olduğu gibi kalabalıktı. Ancak güvenle namaz kılınmasında bir zorluk gördükleri için bazı mescitler kapalı kaldı. Senegal’in başkenti Dakar’daki merkez camii bayramda da kapalı kalmaya devam etti. Abidjan’daki bir camide cemaat arasında boşluk bırakmak için insanların namaz kılmaları gereken yerler işaretlendi. İnsanlarla yakın ilişki ve sıcak muhabbeti dört gözle bekleyen Diakite, “İnsanları ve onların sıcak muhabbetini özlüyoruz. Açıkçası bu yıl bir bayram havası yok” dedi.
Afrika diğer kıtalara göre salgından çok az etkilendi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Cuma günü yaptığı açıklamada, Afrika kıtasındaki Kovid-19 hastalığı vaka sayısının önemi bir aşamaya ulaştığını söyleyerek 100 binin üzerine çıktığını kaydetti.
Ancak, Koronavirüs salgını Afrika kıtasında, dünyanın geri kalanından farklı bir yol izliyor gibi görünüyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Afrika kıtası Müdürü Dr. Matshidiso Moeti yaptığı açıklamada, “Şimdiye kadar, Afrika kıtası, dünyanın diğer bölgelerini vuran yüksek ölüm oranlarından kurtuldu.” ifadelerine yer verdi.
Afrika kıtası genelinde Koronavirüs kaynaklı teyit edilmiş 3 bin 100 vefat kaydedilirken, Avrupa’da 100 bin vakaya ulaşıldığında 4 bin 900 ölüm kayıtlara geçmişti. Önceden yapılan bir analiz, Afrika kıtasındaki nüfusun yüzde 60’ından fazlasının 25 yaşın altında olduğu için, bu sonucun demografik yapıyla ilgili olabileceğine işaret ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Afrika hükümetleri tarafından yapılan kontroller, gözlemler ve hijyen konusunda farkındalığı artırma kampanyalarının hızlandırılması, salgının yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Bununla birlikte Moeti, Afrika’daki sağlık sisteminin kırılgan bir yapıda olduğunu ve ani bir atak durumuyla başa çıkamayacakları konusunda uyararak, test sayısının artırılması gerektiğini ekledi.



İsrailli yetkililer uyarıyor: İran hakkında medyada yer alan sızıntılar yeni bir savaşı tetikleyebilir

 İsrail hava savunma sistemleri, geçtiğimiz haziran ayında Tel Aviv üzerindeki İran füzelerini önledi. (AP)
İsrail hava savunma sistemleri, geçtiğimiz haziran ayında Tel Aviv üzerindeki İran füzelerini önledi. (AP)
TT

İsrailli yetkililer uyarıyor: İran hakkında medyada yer alan sızıntılar yeni bir savaşı tetikleyebilir

 İsrail hava savunma sistemleri, geçtiğimiz haziran ayında Tel Aviv üzerindeki İran füzelerini önledi. (AP)
İsrail hava savunma sistemleri, geçtiğimiz haziran ayında Tel Aviv üzerindeki İran füzelerini önledi. (AP)

İsrailli istihbarat yetkilileri, son günlerde İsrail’den sızan haberler ve basın brifinglerinin, İran ile olası çatışmaların yeniden başlamasına dair tartışmaların, Tahran tarafından düşüncesiz bir tepkiye yol açabileceği ve daha geniş çaplı bir savaşın çıkmasına neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu.

İsrail'den sızan bilgiler gerçek bir savaşı tetikleyecek mi?

İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesinin internet sitesi Ynet, yetkililere dayandırdığı haberinde, “Bu sızdırmalar ve basın brifingleri, genellikle üst düzey bir diplomatik yetkiliye veya Batılı istihbarat kaynaklarına atfediliyor; İsrail’deki diğer önemli konulardan dikkatleri saptırmanın yanı sıra (bunlar arasında 7 Ekim saldırılarına yönelik hükümet soruşturması ve Gazze’de Hamas ile varılan ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının gecikmesi de bulunuyor) gerçek bir savaş çıkarma riski taşıyor” ifadelerine yer verdi.

Yetkililer ayrıca, İran ile iletişimin yanlış yönetilmesinin, ‘her iki tarafın da şu an göğüslemeyi istemediği yıpratıcı bir çatışmanın fitilini ateşleyebileceği’ konusunda uyardı.

İsrail ordusundaki kıdemli subaylar, özellikle haziran ayında İsrail ile İran arasında patlak veren savaşın ardından, bu yıl defalarca uyarıda bulundu. Subaylar, İran meselesinin yanlış yönetilmesinin, iki ülke arasında düşmanlıkların yeniden başlamasının başlıca kıvılcımı olabileceğini belirtti.

İran'ın önleyici bir saldırı düzenleyebileceği uyarısı

Şu anda İran’ın tehdit değerlendirmeleri büyük ölçüde İsrail medyasına dayandırılıyor. İran istihbarat ajanları, İsrail içinde sahada faaliyet göstermekte giderek daha fazla zorluk yaşıyor. Savaşın başlangıcından bu yana, İsrail içinde 34 casusluk girişimi engellendi.

İsrailli üst düzey güvenlik yetkilileri, “Eğer İranlılar savaş rüzgârlarının tekrar buradan estiğini hissederse, önleyici bir saldırı düzenlemeyi düşünebilirler” uyarısında bulundu.

Yetkililer ayrıca, “Amaç, saldırıları yeniden başlatmak veya mevcut ateşkesi sürdürmekse, medyayı bu tür büyük haberlerle doldurmak yerine sessiz kalmak daha iyidir. Batılı istihbarat ajanslarının İran’da gözlemlediği olağandışı hareketler, kısmen İsrail Telegram kanallarında yayılan ve tırmanış hazırlıklarıyla ilgili temelsiz söylentilerden kaynaklanıyor olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Yetkililer, İran’ın toparlanmasının herhangi bir engelle karşılaşmadan devam ettiğini vurguladı.

Ayrıca, “Uluslararası bir uygulama mekanizması veya Tahran’ın etkisini sınırlayacak herhangi bir diplomatik düzenleme bulunmadığı için, İran güçleri yazın İsrail ile yaşanan tarihi çatışmanın hemen ardından füze kapasitesini yeniden inşa etmeye başladı. Son aylarda, ileri füze üretim teknikleri ve büyük finansal destek, Yemen’den Lübnan’a İran’ın vekil güçlerine düzenli olarak aktarıldı” denildi.

İsrail ordusundaki yetkililer, bu eğilim devam ederse İran ile yeni bir düşmanlık döneminin olası olduğunu belirtti. İsrail’in yalnızca Tahran belirli sınırları aştığında herhangi bir saldırı düzenlemesi tavsiye edildi.

Ordu, siyasi liderlerin açıklamalarını sorguluyor

Şu anda İsrailli askeri yetkililer, İran’ın belirlenen sınırları henüz aşmadığı görüşünde. İsrail ordusundaki kaynaklar dün, siyasi liderlikten gelen son dönemdeki açıklamalara karşı şüphelerini dile getirdi. Örneğin, bu ay yapılan İran askeri tatbikatlarının, İsrail’e yönelik yakın bir saldırı hazırlığına işaret etmediği kaydedildi.

İsrailli güvenlik yetkilileri, İran’ın bu aşamada İsrail’e karşı stratejik bir çıkarının bulunmadığını düşünüyor. Yetkililer, Tahran’ın ‘yaz dönemindeki başarısızlıklarından ders çıkararak askeri kapasitesini geliştirmeye, istihbarat yeteneklerini güçlendirmeye ve Hizbullah ile Husi güçlerini donatmaya odaklandığını’ belirtti. Ayrıca, İran rejiminin mevcut dönemde intikam arzusundan çok kendi varlığını koruma motivasyonunun öne çıktığı vurgulandı.


İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)
Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)
TT

İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)
Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından kalan yıkımın ortasında yürüyor (AP)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün salı günü yaptığı açıklamada, İsrail’in “Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini” söyledi. Katz, 2005 yılında İsrail’in Gazze’den çekilmesi kapsamında boşaltılan yerleşimlerin yerine, Gazze’nin kuzeyinde yeni askerî-tarımsal noktalar kurulacağını belirtti.

İsrail basınının aktardığına göre Katz, Beyt El’de düzenlenen bir törende yaptığı konuşmada, “Bunu doğru şekilde ve doğru zamanda yapacağız. Bazıları itiraz edebilir, ancak ipleri elinde tutan biziz” ifadelerini kullandı.

sdcds
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

Katz’ın açıklamaları, Hamas ile varılan ateşkesin ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik uzun vadeli planları hakkında artan spekülasyonların ortasında geldi. Açıklamalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın kısa süre önce bu konudaki bir soruya yanıt verirken İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etme ihtimalini dışlamasıyla da aynı döneme denk geldi.

Bu konuya atıfta bulunan Katz, “Bu hükümet bir yerleşim hükümetidir. Egemenliği uygulamak mümkün olursa, bunu uygularız. Şu anda fiili bir egemenlik aşamasındayız. 7 Ekim’deki korkunç felaketin ardından İsrail’in ortaya koyduğu tutum ve güç sayesinde, uzun zamandır görmediğimiz fırsatlar önümüzde duruyor” dedi.

Katz’ın ardından konuşan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise, son yıllarda Batı Şeria’da yürütülen “geniş çaplı yerleşim kampanyasıyla” övündü.


ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
TT

ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu dün, Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığı bilinen rotada seyreden bir teknede şüpheli bir uyuşturucu kaçakçısını öldürdüğünü açıkladı.

Latin Amerika'daki Washington askeri operasyonlarını denetleyen ABD Güney Komutanlığı, X'te yayınlanan açıklamada, "Birleşik Müşterek Görev Gücü Güney Mızrağı, uluslararası sularda belirlenmiş terör örgütleri tarafından işletilen gemiye karşı ölümcül bir saldırı düzenledi" dedi. Açıklamada, hiçbir ABD askeri personelinin yaralanmadığı da belirtildi. Güney Komutanlığı, teknenin gerçekten uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili olduğuna dair kanıt sunmadı.

Güney Komutanlığı tarafından yayınlanan videoda, teknenin bir tarafına su püskürtüldüğü görülüyor. İkinci bir püskürtmenin ardından, teknenin arka kısmı alev alıyor, etrafı daha fazla su püskürtmesiyle çevrili ve alevler şiddetleniyor. Videonun son saniyesinde, teknenin yanında büyük bir alev topuyla sürüklendiği görülüyor.

Daha önceki ABD saldırılarında teknelere yönelik patlamaları gösteren videolarda, gemilerde ani patlamalar görülmüş ve bu da füze kullanımına işaret etmişti. Bazı kayıtlarda ise füze benzeri cisimlerin teknelere doğru düştüğü açıkça görülmüştü.

Trump yönetimi, saldırıların ABD'ye uyuşturucu akışını durdurmayı ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro üzerindeki baskıyı artırmayı amaçladığını belirtmişti.