Körfez ülkelerinde koronavirüs: İyileşen sayısında artış

Taif, bayram günleri boyunca vatandaşların sokağa çıkma yasağına uymalarına tanık oldu (SPA)
Taif, bayram günleri boyunca vatandaşların sokağa çıkma yasağına uymalarına tanık oldu (SPA)
TT

Körfez ülkelerinde koronavirüs: İyileşen sayısında artış

Taif, bayram günleri boyunca vatandaşların sokağa çıkma yasağına uymalarına tanık oldu (SPA)
Taif, bayram günleri boyunca vatandaşların sokağa çıkma yasağına uymalarına tanık oldu (SPA)

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed Abdulali, koronavirüs kaynaklı kritik vaka oranının hala güven verici ve makul bir seyir takip ettiğini belirterek, vakalar arasındaki hiçbir çocuğun yoğun bakım desteğine ihtiyaç duymadığına ve yine çocuklar arasında hiçbir ölüm vakasının kaydedilmediğine dikkati çekti.
Dr. Abdulali, dün Riyad’da düzenlediği basın toplantısında, dünya genelinde yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınından enfekte olmuş hastalar arasındaki kritik vaka oranının yüzde 5 olduğunu, Suudi Arabistan’da ise bu oranın yüzde 2’den daha az olduğunu belirterek, bu oranın hala güven ve umut verici olduğunu ifade etti. Dr. Abdulali, alanında uzman kadroların herhangi bir değişiklik ya da müdahale gerektiren durumları izleyerek, durumu kontrol altında tuttuklarını ifade etti.
Dr. Abdulali, Sağlık Bakanlığı uzmanlarının dün (Pazartesi) yaptıkları 18 bin 545 yeni test ile birlikte salgının başlangıcından bu yana toplamda 722 bin 79 laboratuvar testi uyguladıklarını belirtti. Ayrıca sağlıklı davranış yöntemlerini benimsemenin, hijyen kurallarına uymanın, sosyal mesafeye dikkat etmenin, uzaktan uzağa tokalaşmanın, sık sık elleri yıkamanın ve kalabalıklardan uzak durmanın önemini vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın ulaştığı verilere göre, son 24 saat içinde tespit edilen 2 bin 235 yeni vaka ile birlikte, 28 bin 728’i aktif, 384’ü kritik olmak üzere Suudi Arabistan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlangıcında bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı 74 bin 795’e ulaştı. Yeni tespit edilenler arasında, 765 vaka ile Riyad listenin başında yer alıyor. Öte yandan, 2 bin 148’i yeni olmak üzere toplamda iyileşen vaka sayısı 45 bin 668’e yükseldi. Vakaların yaş gruplarına göre dağılımı ise şöyle; Toplam vakaların yüzde 11’i çocuk, yüzde 85’i yetişkin, yüzde 4’ü yaşlı. Yeni tespit edilen vakaların ise yüzde 27’si kadın, yüzde 73 erkek. Yine, toplam vakaların 59’unu geçici ikamet sahipleri oluştururken, yüzde 41’ini Suudi vatandaşları oluşturuyor. Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, yaşları 31 ile 63 arasında değişen toplam 9 yeni ölüm vakası kaydederken, son güncellemelerle birlikte Suudi Arabistan’dan koronavirüs kaynaklık vefat eden kişi sayısı toplamının 399’a ulaştığını açıkladı.

Kuveyt
Kuveyt’te dün 9 yeni ölüm vakası kaydedildi. Son güncellemelerle birlikte Kuveyt genelinde koronavirüs kaynaklı toplam vefat sayısı 165’e yükseldi. Kuveyt Sağlık Bakanlığı, son 24 saat içinde 665 yeni koronavirüs vakası kaydedildiğini, bunlarla birlikte Kuveyt genelinde kayıtlara geçen toplam vaka sayısının 21 bin 967’e ulaştığını açıkladı. Kuveyt Sağlık Bakanlığı resmi sözcüsü Dr. Abdullah Sened, düzenlediği günlük basın toplantısında, yapılan testler neticesinde pozitif çıkan önceki vakaların, daha önce enfekte olduğu onaylanan vakalarla temas halinde olanlar olduğunu ve diğer vakalardaki bulaşın nasıl gerçekleştiğiyle ilgili araştırmaların devam ettiğini söyledi. Dr. Sened, son 24 saat içinde kayıtlara geçen 665 yeni vakadan 148’inin Kuveyt vatandaşı, geriye kalanının ise geçici ikamet sahipleri olduğunu açıkladı. Ayrıca, dün kaydedilen 504 iyileşme vakasıyla birlikte, Kuveyt genelinde hastalığın semptomlarını atlatarak yeniden sağlığına kavuşan kişi sayısının 6 bin 621’e yükseldiğini belirtti.

Bahreyn
Bahreyn’de dün sabah 44 yaşındaki geçici ikamet sahibi bir kişi koronavirüs sebebiyle hayatını kaybederken, salgının başlangıcından bu yana ülkede kayıtlara geçen toplam vefat sayısı 14’e ulaştı. Bahreyn Sağlık Bakanlığı 26 yeni vaka kaydedildiğini, bunlardan 14’ünün ülkeye dışarıdan gelen işçiler olduğunu, 12 vakanın ise daha önce enfekte olmuş vakalarla temas sonucunda hastalıktan etkilendiğini, son vakalarla birlikte 8’i yoğun bakım ünitesinde olmak üzere Bahreyn’de tedavi altına alınan toplam vaka sayısının 4 bin 397’ye yükseldiğini açıkladı. Ayrıca, 166 kişinin iyileşmesiyle birlikte, toplamda sağlığına kavuşan kişi sayısının 4 bin 753’e ulaştığını duyurdu.

Katar
Katar dün koronavirüs kaynaklı 3 yeni ölüm vakası kaydederken, Katar Sağlık Bakanlığı, bin 751 yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının kaydedildiğini duyurdu. Öte yandan, son 24 saat içerisinde, bin 193 kişinin virüsü yenerek yeniden sağlığına kavuştuğu, bunlarla birlikte sağlığına kavuşan toplam vaka sayısının 10 bin 363’e ulaştığı açıklandı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.