Johnson koronavirüs kısıtlamalarını kaldırıyor

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (EPA)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (EPA)
TT

Johnson koronavirüs kısıtlamalarını kaldırıyor

İngiltere Başbakanı Boris Johnson (EPA)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson (EPA)

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Perşembe günü yaptığı açıklamada, koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için uygulanan kısıtlamaların daha da hafifletileceğini duyurdu. Johnson hükümetin bu konuda belirlediği kriterlerin yerine getirildiğini belirtti.
Gelecek haftanın başından itibaren İngilizler, her iki kişi arasında en az iki metre mesafenin korunması ile bahçelerde altı kişiye kadar gruplar halinde buluşabilecekler. Bu kapsamda farklı evlerden sadece birer kişinin bahçelerde ve diğer halka açık yerlerde buluşmalarına izin veriyor.
Ülkedeki mağazaların tekrar açılmasına ve bazı öğrencilerin okula geri dönmesine de izin verilecek.
Johnson daha önce, kısıtlamaların daha da hafifletilmesi kararından önce gerçekleştirilmesi gereken, vaka ve virüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayılarının gerilemesini de içeren 5 kriter belirtmişti. Johnson belirtilen tüm kriterlerin karşılandığını ifade ederek, “Birlikte gerçekleştirdiğimiz kazançları bir kenara atamam atmayacağımda bu nedenle yaptığımız değişiklikler sınırlı ve ihtiyatlı” ifadelerini kullandı.
İngiliz hükümeti geçtiğimiz Mart ayında market ve eczaneleri istisna tutarak tüm mağazaları kapsayan sıkı bir tecrit uygulamıştı. İlk aşamada, Mayıs ayının başlarında kısıtlamalar hafifletilmeye başlanmış, bitki ve bitki bakım malzemeleri satış merkezlerinin ve bazı şirketlerin tekrar açılmasına izin verilmişti.
Resmi rakamlara göre, İngiltere, ölü sayısı bakımından Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor. İngiltere’de Çarşamba gününe kadar 37 bin 800 kişi virüs sebebiyle hayatını kaybetti.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”