Koronavirüs, Afrika’da daha otoriter yöneticilerin çıkmasına sebep olabilir

Güney Afrika’da gıda yardımı bekleyerek sıra oluşturanlar (Reuters)
Güney Afrika’da gıda yardımı bekleyerek sıra oluşturanlar (Reuters)
TT

Koronavirüs, Afrika’da daha otoriter yöneticilerin çıkmasına sebep olabilir

Güney Afrika’da gıda yardımı bekleyerek sıra oluşturanlar (Reuters)
Güney Afrika’da gıda yardımı bekleyerek sıra oluşturanlar (Reuters)

Alman bir vakıf tarafından yayınlanan raporda, yeni tip koronavirüs salgının Afrika’da daha otoriter yöneticilerin ortaya çıkmasına sebep olabileceği bildirildi.
Konrad Adenauer Vakfı tarafından hazırlanan raporda, Uganda, Mali ve Tanzanya gibi birçok Afrika ülkesinde gittikçe otoriter yönetime doğru bir eğilim olduğu belirtildi.
Raporda, “Bu gelişmeler muhtemelen demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi alanlarda aksiliklere yol açacaktır” ifadesine yer verildi. Rapor parlamentoların kapatılacağını, medyanın bastırılacağını ve seçimlerin erteleneceğini öngörüyor.
Hristiyan Demokrat Birliği’ne yakın vakıf, hem polisin hem de ordunun eşzamanlı olarak daha fazla güç kazanacağını, bunun da Kenya ve Güney Afrika gibi ülkelerde orantısız bir şiddet kullanımına yol açacağını bildiriyor.
Örneğin Tanzanya Devlet Başkanı John Maguful, salgını ele alma noktasında şiddetli eleştirilere maruz kaldı. Tanzanya, virüsün yayılmasını engellemek adına sınırlı sayıda önlem uygularken, ulusal laboratuvarların analiz sonuçları kamuoyunda sert eleştirilerle sorgulandı.
Diğer yandan, koronavirüs salgını sırasında Kenya polisi sokağa çıkma yasağını ihlal eden 6 kişiyi öldürmüştü. Yaşanan bu olay vatandaşlar tarafından eleştiriyle karşılandı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.