İran hükümeti, Kasım ayı ortalarında akaryakıt fiyatlarına yüzde 300 oranında zam yapılmasının sonucunda ülkeyi kasıp kavuran en sonki büyük protestolarda ölü ve yaralıların ve maddi kayıpların resmi istatistiklerini açıklamama tutumuna son vererek yaklaşık yedi ayın ardından sessizliğini bozdu. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politikalar Komisyonu eski başkanı dün medya önünde açıklama yaparak protestolar sırasında 230 kişinin öldüğünü ve 2 bin kişinin yaralandığını duyurdu.
Mücteba Zünnur dün İranlı üst düzey yetkililerin toplantısının akabinde açıklamalarda bulunarak “Güvenlik güçlerinden altı kişi de dahil olmak üzere toplamda 230 kişi hayatını kaybetti” ifadelerini kullandı. Böylece 48 saat içerisinde ikinci kez üst düzey bir İranlı yetkili resmi rakamlara ilişkin açıklama yapmış oldu.
İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’na (ISNA) göre milletvekili, protestolarda yaralananların sayısının 7 bin olduğunu ve bunlardan “5 bininin güvenlik güçlerine mensup” olduğunu duyurdu. Bu günlerde İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politikalar Komisyonu başkanlığındaki önceki konumunu korumaya çalışan Zünnur, güvenlik güçlerinin “enerjilerini saldırı için değil savunma için harcadığını” vurguladı.
Zünnur 497 hükümet merkezinin ciddi şekilde hasar gördüğüne, 991 banka şubesinin yakıldığına, 123 benzin istasyonunun tahrip edildiğine, vatandaşa ait 422 otomobilin yakıldığına, devlet dairelerindeki 230 otomobilin yakıldığına ve güvenlik güçlerine ait 569 otomobil ve bisikletin [1] hasar gördüğüne dikkati çekti.
İran hükümeti, uluslararası alanda yapılan eleştirilere ve İran kamuoyundaki baskıya rağmen bu dönemde protestolara ilişkin herhangi bir sayı vermemişti. Bununla birlikte hükümetin, özellikle protestoların büyümesini engelleme kampanyasının bir parçası olarak bir hafta boyunca internet erişimine kısıtlama getirmesinin ardından uluslararası örgütlerin ve medyanın, protestoların bilinmeyen yönüne ışık tutması üzerine İran’daki resmi organlar uluslararası örgütleri ve medyayı suçlamıştı.
İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli cumartesi akşamı yaptığı açıklamayla İran güvenlik güçlerinin şiddetli müdahalesine tanık olan protestolar sırasında yaşanan can kaybı ve kamu ve özel malların hasarına ilişkin resmi raporun işaretlerini göndermeye başlayan ilk kişi oldu.
Rahmani Fazli verdiği bir televizyon röportajı sırasında hükümetin son protestolarda ölen, yaralanan ve tutuklanan kişilerin sayısını açıklamayı planladığını belirtti ve “hayatını kaybeden kişilerin yüzde 20’sini oluşturan 40 ila 45 kişinin ruhsatsız silahla öldürüldüğünü söyleyerek” ölen kişileri “şehit” olarak nitelendirdi.
Rahmani Fazli yaklaşık yedi ay geçmiş olmasına rağmen protestolarda hayatını kaybedenlerin sayısının açıklanmamasını, İran’da “iç savaş çıkarmaya çalışan düşmanlar” karşısında endişe duyulmasına bağlayarak ABD’yi İran içinde “Suriye modeli” aramakla suçladı. Bu yüzden Rahmani Fazli, Ahvaz şehrinde başlayarak Tahran ve büyük şehirlere uzanan protestoların ikinci gününde yetkililer tarafından alınan interneti kesme kararını savundu. Rahmani Fazli “Onlar internet üzerinden askeri eğitim verirken internet kesilmeliydi. İran’da iç savaş çıkarmak istediler. Bundan birkaç ay önce askeri eğitime başladılar ve sınırda silah kaçakçılığını artırdılar, ancak biz bu adımları engelledik. Benzin İran’da genel olarak kaos ortamı oluşturmak için bir bahane olarak kullanılıyor. Vatandaşlarla silahlı çatışmaya girilmedi. Kısıtlayıcı emirleri yönlendirdik, kanıtlarımız var” ifadelerini kullandı.
İki hafta önce ABD Hazine Bakanlığı, protestoları bastırmadaki rolleri nedeniyle Rahmani Fazli ve İran Emniyet Genel Müdürü Hüseyin Aştari’yi yaptırım listesine aldığını duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran İçişleri Bakanı’nı “göstericilere karşı orantısız güç kullanılması için emniyet güçlerine emir vermekle” suçlayarak “vatandaşlarını öldüren kötü bir lider” olarak nitelendirdi.
Geçtiğimiz aralık ayında İranlı milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin benzin zammının uygulandığı tarihten kendisini soyutlayıp karardan bakanı sorumlu tutmasının ardından, bakanın sorgulanmasına yönelik girişimi engellemek için İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in müdahale ettiğini ifade etmişti. Geçen ay eski milletvekili Ali Mutahhari meclisteki son konuşmasında protestoların bastırılmasından öncelikli olarak sorumlu olan kişinin Rahmani Fazli olduğunu öne sürerek soruşturmanın kesintiye uğramasının arkasındaki sebeplerin meclis dışından gelen müdahaleler ve “çıkarların değerlendirilmesi” olduğuna dikkat çekmişti.
23 Aralık tarihinde Reuters’a açıklamalarda bulunan İran İçişleri Bakanlığı’nda görevli 3 yetkili 15 Kasım’da başlayan ve iki haftadan az süren protestolar sırasında yaklaşık bin 500 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini paylaşmıştı.
Geçtiğimiz ay Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), Birleşmiş Milletler’den (BM) Kasım ayındaki protestolarda güvenlik güçleri tarafından yüzlerce protestocunun öldürülmesine ilişkin uluslararası bir soruşturma başlatmasını talep etmişti.
Uluslararası Af Örgütü yayınladığı bir raporunda, protestolardaki “sert” müdahale sırasında 10’u kadın, 23’ü çocuk olmak üzere toplamda 304 kişinin öldüğüne ilişkin kanıtları olduğunu teyit etti. Örgüt söz konusu raporda yaptıkları araştırmalara ve incelemelere göre, özellikle de elde edilen fotoğraf ve videolara istinaden 220 kişinin iki gün içerisinde öldürüldüğünü ekledi.
Yeni ayrıntıların duyurulması, İran’daki reformist hareketin lideri eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin halk ve rejim arasında karşılıklı olarak süregelen şiddet döngüsü yüzünden ülkenin çöküşüne, bunun bir sonucu olarak ülke içerisinde öfkenin artmasına, yoksulluk seviyesinin yükselmesine ve bunun orta sınıf üzerindeki etkilerine karşı uyarıda bulunarak devlet kurumlarına hataların sorumluluğunu almaları çağrısında bulunmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçtikten sonra geldi.
İran Dışişleri Bakanlığı Kasım ayındaki protestoların bastırılmasıyla çelişen bir tutum içerisinde, George Floyd adlı siyahi bir vatandaşın gözaltına alındığı sırada öldürülmesini protesto etmek amacıyla ABD’nin dört bir yanında düzenlenen gösterilerin ardından ABD hükümetine kendi halkına yönelik “şiddeti durdurma” çağrısında bulundu.
AFP’nin haberine göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi yaptığı basın açıklamasında ABD halkına hitap ederek “Dünya zulüm çığlığınızı duydu ve sizin yanınızda” ifadelerini kullandı. Ardından ABDli yetkililere ve polise çağrıda bulunarak “Halkınıza yönelik şiddeti durdurun ve nefes almalarına izin verin” dedi.
Musevi İngilizce olarak gazetecilere verdiği demeçte “Barışçıl bir şekilde saygı arayıp şiddete son verilmesini talep eden ABD halkının, ayrım gözetilmeksizin bastırıldığını ve maksimum derecede şiddetle karşı karşıya kaldığını gördüğümüz için çok üzgünüz” dedi.
Metinde bisiklet kelimesi geçtiği için bisiklet diye çevirdim ancak polisin bisikleti olması tuhaf geldi o yüzden motosiklet de kastedilmiş olabilir burada sizin kararınıza bırakıyorum
İran akaryakıt protestolarında hayatını kaybeden göstericilerin sayısına ilişkin resmi olarak ilk kez açıklama yaptı
İran akaryakıt protestolarında hayatını kaybeden göstericilerin sayısına ilişkin resmi olarak ilk kez açıklama yaptı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة