Zırhlı dinozorun son yemeği bulundu

Julius Csotonyi'nin çizdiği Borealopelta markmitchelli görsel (Kraliyet Tyrrell Paleontoloji Müzesi)
Julius Csotonyi'nin çizdiği Borealopelta markmitchelli görsel (Kraliyet Tyrrell Paleontoloji Müzesi)
TT

Zırhlı dinozorun son yemeği bulundu

Julius Csotonyi'nin çizdiği Borealopelta markmitchelli görsel (Kraliyet Tyrrell Paleontoloji Müzesi)
Julius Csotonyi'nin çizdiği Borealopelta markmitchelli görsel (Kraliyet Tyrrell Paleontoloji Müzesi)

Bulgular, hayvanın günlük aktivitelerini nasıl gerçekleştirdiğine, nerede yaşadığına ve yiyecek tercihlerine dair fikir verecek. 
Yaklaşık 110 milyon yıl önce son yemeğini yiyen bir zırhlı dinozor, bugünkü Kuzey Alberta’da bir nehir kenarında öldü ve dalgalara karıştı. Fosilleşmiş vücudu 2011’de Fort McMurray yakınlarındaki bir madende keşfedilen dinozorun o son yemeği de bulundu.
Brandon Üniversitesi, Saskatchewan Üniversitesi ve Kraliyet Tyrrell Paleontoloji Müzesi’nden araştırmacılar son derece iyi korunan nodosaur fosilinin sırlarını uzun süredir çözmeye çalışıyor. Bu fosil, şimdiye dek dinozorların görünüşe ve yapısına dair pek çok şeye ışık tuttu. Şimdi de fosili inceleyen araştırmacılar, dinozorun bağırsağında son yemeğini buldu.
Araştırmacılardan Jim Basinger, “Bir dinozorun böyle mükkemmel biçimde korunmuş mide içeriği çok nadir bulunabilir. Müze ekibi nodosaur’dan kurtardığı bu mide, bugüne kadar görülen, en iyi korunmuş dinozor midesi” dedi.
Dinozorun mide içeriğini analiz eden Basinger, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bulgu, hayvanın günlük aktivitelerini nasıl gerçekleştirdiğine, nerede yaşadığına ve yiyecek tercihlerine dair fikir verecek, neredeyse canavarı yeniden canlandıracak."
Phys.org’un aktardığına göre araştırma, otçul dinozorların nasıl beslendiğine ve tam olarak hangi bitkileri yediğine dair daha önceki araştırmaların sunamadığı ayrıntılı bilgiler sağladı. 
Brandon Üniversitesi biyoloğu David Greenwood da hayvanın son yemeğini şöyle anlattı:
"Dinozorumuzun son yemeği çoğunlukla eğreltiotu yapraklarından oluşuyordu. Yüzde 88’i çiğnenmiş yaprak ve yüzde 7’si de sap ve dallardı. Mide içeriğinin mikroskopla incelediğimizde şok olduk. Bitkiler çok iyi korunmuştu."
Araştırmacılar ayrıca, mide içeriğini o dönemde bölgede yetiştiği bilinen diğer bitkilerle karşılaştırdı. Bunun sonucunda Borealopelta markmitchelli adlı dinozorun seçici bir beslenme alışkanlığı olduğu ortaya çıktı. Dinozor,  leptosporangiate türündeki otları yemeyi tercih ediyordu ve Erken Kretase döneminde ​​yaygın görülen kozalaklı yapraklardan ve sikadlardan kaçınıyordu.
Greenwood ve ekibi, dinozorun midesinde yanmış bitki parçalarına ait kömür de tespit etti. Bu da hayvanın kısa süre önce yanmış bir alanda gezdiğini ve bu yangın alanlarında yetişen eğrelti otlarından faydalandığını gösterdi.
Greenwood, “Yangın ekolojisine adaptasyon, yeni bir bilgi” dedi ve ekledi:
"Günümüzde hala yaşayan, geyikler ve Afrika filleri gibi büyük otçullara benzer şekilde bu dinozor da beslenerek çevredeki bitki örtüsünü şekillendirmiş olmalı."
Araştırmacılar, şimdiye dek görülen, en iyi korunmuş nodosaur fosili üzerinde çalışmaya devam edecek. Bu çalışmaların, hayvanın hayattayken karşılaştığı çevresel koşullara dair daha fazla bilgi sunacağı düşünülüyor.



Scarlett Johansson, Bill Murray'nin sette herkesi tedirgin ettiğini anlattı

Bill Murray ve Scarlett Johansson, Bir Konuşabilse...'de (Focus Features)
Bill Murray ve Scarlett Johansson, Bir Konuşabilse...'de (Focus Features)
TT

Scarlett Johansson, Bill Murray'nin sette herkesi tedirgin ettiğini anlattı

Bill Murray ve Scarlett Johansson, Bir Konuşabilse...'de (Focus Features)
Bill Murray ve Scarlett Johansson, Bir Konuşabilse...'de (Focus Features)

Scarlett Johansson 2003 yapımı romantik komedi Bir Konuşabilse...'de (Lost In Translation) Bill Murray'yle birlikte çalışmasını anlattı.

İkili, Sofia Coppola'nın Oscar ödüllü filminde, Tokyo'da yeni evli bir kadınla (Johansson) tanışan ve onunla anlamlı bir bağ kuran, sönmekte olan film yıldızını (Murray) konu alan filmde birlikte oynamıştı.

Johansson o sırada 17 yaşındaydı ve "zor bir durumda" olduğunu hatırladığı, o zamanlar 57 yaşındaki Murray'nin karşısında oynuyordu.

Vanity Fair'e yeni kapak konusu olarak verdiği röportajda, "Yönetmenimiz ve tüm ekip de dahil herkes onun etrafında diken üstündeydi çünkü o... Kendi şeyleriyle uğraşıyordu" dedi.

Johansson daha fazla ayrıntıya girmeden, daha önce hiç bu tür bir "kafa yapısında" bir aktörle çalışmadığını itiraf etti.

Black Widow'un 40 yaşındaki yıldızı, şubatta Saturday Night Live'ın 50. Özel Yıldönümü için 74 yaşındaki Murray'yle yeniden bir araya geldiklerini ve Murray'nin setteki diğer kişilere nazik davrandığını anlattı.

Johansson, "O artık çok farklı biri" dedi.

Bence hayat onu alçakgönüllü yaptı.

Murray'nin Aziz Ansari'nin ilk yönetmenlik denemesinin setinde karşılaştığı son uygunsuz davranış iddialarına atıfta bulunup bulunmadığı sorulduğunda Johansson şunları söyledi:

Kesinlikle, evet. Bu gerçekten çok kötüydü. Ama Kovid'in onun için zor bir şey olduğunu da biliyorum. Hayat, tüm bu şeyler onun bu tür bir davranıştan sorumlu tutulmasına yol açtı. Ama bakın ne diyeceğim. İnsanların değişebilmesi ne kadar da harika.

2022'de bir kadın set çalışanı Hayalet Avcıları (Ghostbusters) yıldızı hakkında şikayette bulunmuş ve onu bir maskenin arkasında kendisini öpmeye çalışmakla suçlamıştı. İddialar bir iç soruşturmaya yol açmış ve nihayetinde filmin süresiz şekilde askıya alınmasına neden olmuştu.

O dönemde Murray olayı bir "fikir ayrılığı" diye tanımlamış ve "Komik olduğunu düşündüğüm bir şey yaptım ve bu şekilde algılanmadı" demişti.

Ayrıca geçen ay tartışmalı olaya ışık tutarak şunları söyledi:

Birlikte çalıştığım, haftanın çeşitli günlerinde birlikte öğle yemeği yediğim biri, Kovid zamanıydı, hepimiz maske takıyorduk ve hepimiz bir odada mahsur kalmış bu çılgın sahneyi dinliyorduk. Beni bunu yapmaya iten neydi bilmiyorum.

"Bu daha önce başkasına yaptığım bir şeydi ve komik olduğunu düşündüm ve her seferinde komikti" diye iddia etti.

Maske takıyordum ve ona bir öpücük verdim, o da maske takıyordu. Ona dokunmadım ama sadece maskenin arkasından ona bir öpücük verdim. Ve o bir yabancı değildi.

Independent Türkçe