Ürdün’de vaka sayısı 832’ye yükseldi

Amman’da anaokulları kapılarını açarken öğrencilerin güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemler takip ediliyor (Reuters)
Amman’da anaokulları kapılarını açarken öğrencilerin güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemler takip ediliyor (Reuters)
TT

Ürdün’de vaka sayısı 832’ye yükseldi

Amman’da anaokulları kapılarını açarken öğrencilerin güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemler takip ediliyor (Reuters)
Amman’da anaokulları kapılarını açarken öğrencilerin güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemler takip ediliyor (Reuters)

Ürdün pazartesi günü 23 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile geçen Mart ayının başında ilk vakanın kaydedilmesinden bu yana ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 832’ye yükseldiğini duyurdu.
Ürdün Sağlık Bakanı Saad Cabir ortak basın konferansı sırasında, kaydedilen vakaların yurtdışından gelmiş ve otellerde karantinada olan Ürdün vatandaşlar arasından olduğunu, 6 vakanın sınırdan gelen sürücülerden ve 6 vakanın ise yerel halktan olduğunu açıkladı.
Sağlık Bakanı Cabir, yerel halktan olan vakaların daha önce hastalığa yakalandığı tespit edilen diş hekimi ile temas kurmalarından kaynaklandığını bildirdi.
Cabir, bakanlık tarafından pazar günü 6 bin 650 test yapıldığını böylece toplam tast sayısının 228 bini geçtiğini, bunun ülke nüfusuna göre dünya genelinde yüksek bir sayı olduğunu vurguladı.
Cabir basın konferansı sırasında Ürdün’de iyileşen hasta oranının yüzde 71’e ulaştığını, bunun dünya genelinde en yüksek rakamlardan olduğunu ve bunun özellikle yerel Bilim Kurulu tarafından oluşturulan tedavi protokollerine bağlı kalınması ile gerçekleştiğini belirtti.
Koronavirüs Kriz Merkezi'nde Kriz Operasyonları Hücresi Müdürü Tuğgeneral Mazin el-Karaya, Akabe limanından 350 Ürdün vatandaşının ülkeye dönmesinin ardından ülkeye dönenlerin sayısının yaklaşık 5 bin Ürdün vatandaşına ulaşacağını belirtti. Gelen tüm vatandaşların ülkedeki sağlık otoritelerin belirlediği sıkı talimatlara göre otellerde karantinaya alınacaklarını vurgulandı.
Ürdün Medya Bakanı Emced el-Adaileh normal hayata dönülmesi ile oluşacak kalabalıklar sonucu hastalığın tekrar yayılmasına dair endişeler  hakkında, her hafta sonu sokağa çıkma yasağı ve vatandaşların hareket saatlerin kısıtlanması kararlarına geri dönme ihtimalinin, bir hafta boyunca günlük 10 vakanın kaydedilmesine bağlı olduğunu belirtti. Bakan, böyle bir durumun hastalığın tehlike seviyesini orta seviyeye yükselteceğini, salgının durumunun şu anda sabit ve “hafif seviye tehlike” düzeyinde olduğunu belirtti.
El-Adaileh, eğitim konusundaki kararlarının yaz dönemi süresince öğrencilerin aşamalı olarak üniversitelere dönmesini içerdiğini, yüksek lisans, tıb ve diş hekimliği fakülteleri ve bazı uygulamalı bilimler öğrencilerinin derslerinin kampüste işlenmesine izin verildiğini açıkladı.



Naim Kasım: İran'ın her türlü destekle yanındayız

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
TT

Naim Kasım: İran'ın her türlü destekle yanındayız

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Naim Kasım dün yaptığı açıklamada, grubunun bir tarafta İran, diğer tarafta İsrail ve ABD arasındaki çatışmada “tarafsız olmadığını” söyledi.

Naim yaptığı açıklamada, “Bu nedenle İran'ın, liderliğinin ve halkının yanında olduğumuzu ifade ediyor ve bu acımasız İsrail-Amerikan saldırganlığı karşısında uygun gördüğümüz şekilde hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Naim şöyle devam etti: "İsrail'in son günlerdeki saldırganlığı bu halkın direncini ve tüm baskılara meydan okuduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca İsrail'in acizliğini, ağır kayıplarını ve saldırganlığında Amerika'nın desteğini aramaya yönelik çaresizliğini de gösterdi. Ancak bu, bizi İran'ın yanında durma ve bu kibir ve zorbalığa son verilmesine katkıda bulunacak her türlü desteği verme sorumluluğumuzdan kurtarmaz."

Kasım, “Amerika bölgeyi kaos ve istikrarsızlığa, dünyayı da açık krizlere sürüklüyor” diyerek, “İran'ın kendini savunma hakkı vardır ve bölge halkları ile dünyanın özgür insanlarının büyük lider ve İran'la aynı siperde olma hakkı vardır” dedi.

Hizbullah'ın İran lideri Ali Hamaney'in “yaklaşımına” bağlı kalması, Lübnanlıların, Tahran'ın istemesi halinde Hizbullah'ın İsrail ile İran arasında devam eden savaşa katılacağı yönündeki korkularını tazeledi. Lübnan'da resmi düzeyde bu hipotezi çevreleyen belirsizlik ve askeri analistlerin Hizbullah'ın böyle bir savaşa girebilecek askeri kapasitesi konusundaki kuşkuları göz önünde bulundurulduğunda, Hizbullah'ın İsrail ile İran arasında devam etmekte olan savaşa müdahil olacağına dair endişelerini artırıyor.