Mısırlı arkeologlar: Piramitleri köleler inşa etmedi

Giza Piramitleri (Reuters)
Giza Piramitleri (Reuters)
TT

Mısırlı arkeologlar: Piramitleri köleler inşa etmedi

Giza Piramitleri (Reuters)
Giza Piramitleri (Reuters)

ABD’de siyahi vatandaş George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin ardından patlak veren gösteriler, Mısır piramitlerinin inşasına ilişkin tartışmaları da yeniden gündeme getirdi.
Sosyal medyadaki bir grup aktivist, İngiltere'nin Bristol şehrinde köle taciri Edward Colston'un heykelinin yıkıldığı gibi Mısır Piramitleri’nin de yapımında kölelerin zorla çalıştırıldığı gerekçesiyle yıkılmasını istedi.
Bazı aktivistler, Afrika’dan Amerika kıtasına 80 bin kişiyi taşıdığı söylenen Colston’un heykelinin yıkımı hakkında yorum yaparak, ‘zorla çalıştırılan köleler tarafından inşa edilen piramitlerin’ yıkılması gerektiğini ifade etti.
Piramitlerin inşasıyla ilgili yorumlar arttıkça İngiltere gazetelerinde yer alan ve piramitlerin köleler tarafından yapıldığı görüşünü destekleyen eski haberler de paylaşıldı.
Ancak Mısır eski Antik Eserler Bakanı ve Mısır bilimci Zahi Havas, ‘piramitlerin inşasıyla ilgili saçma mitler’ olarak nitelendirdiği bu iddiaları yalanladı.
Havas, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Piramitlerin kölelere zorla yaptırıldığı iddiası çok saçma. Çünkü piramitlerin yapımında çalışan işçilerin mezarları da hemen piramitlerin yakınında bulunuyor. Eğer zorla çalıştırılan köleler olsalardı, bu şekilde gömülmezler, piramitlerin yakınında mezarları olmazdı. Bu mezarlar, piramitlerin Yukarı Mısır ve Nil Delta’sındaki büyük ailelerin yanından gelen işçiler tarafından inşa edildiğini ve bu ailelerin işçi ücretlerini ödediğini gösteriyor. Piramitlerin inşa edildiği dönemde kölelerin varlığına ilişkin hiçbir kanıt yok.”
Şarku’l Avsat’a konuya ilişkin demeç veren Eski Eserler İskenderiye Ofisi Müdürü Hüseyin Abdulbasir ise, “Piramitleri inşa eden işçilerin mezarları ve Vadi el-Carf papirüsleri, piramitlerin zorla çalıştırma ile inşa edilmediğinin en büyük kanıtıdır” dedi.
Abdulbasir, piramitlerin inşasında 20 yıl boyunca yaklaşık 20 bin işçinin yer aldığını söyleyerek, “Piramitler ulusal bir projeydi. Arkeolojik kanıtlar, işçilerin nasıl yaşadığını ve hatta piramitlerin yanına gömüldüğünü gösteriyor” şeklinde konuştu.
Bazı insanlar, başta Keops Piramidi olmak üzere piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığı gibi efsanelere inanıyor.
Abdulbasir buna da değinerek, “Dünyanın ‘7 Harikası’ arasında günümüzde ayakta kalan tek yapı olan Keops Piramidi hakkındaki efsaneler, yapının büyüklüğü ve şu an mevcut tüm teknolojiyle bile böyle bir piramit inşa etmenin çok zor olmasıyla ilgili. Özellikle ABD’de piramitlerin uzaylılar tarafından inşa edildiği gibi batıl inançlar var. Bu efsanelerin hiçbir temeli yok” yorumunda bulundu.



Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
TT

Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)

Resmi raporlara göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ni (UBH) çevreleyen yolsuzluk suçlamalarının ortasında, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ‘vatandaşların çıkarlarına zarar veren hiçbir uygulamaya’ müsamaha göstermeyeceğine ve tüm sektörlerdeki suiistimallerin üzerine gideceğine söz verdi.

Libya Denetim Bürosu, UBH de dahil olmak üzere ülkedeki birçok tarafın kamu parasını ‘israf’ ettiğini ortaya çıkardı. Ancak Libya Avukatlar İttifakı’na atfedilen bir raporda UBH Sağlık Bakanlığı öne çıkarıldı ve ‘mali ve idari yolsuzluk vakaları’ bu bakanlığa atfedildi.

Libya Avukatlar İttifakı tarafından yalanlanan raporda, ‘zimmete büyük miktarda para geçirme’ ve ‘500 milyon dinardan fazla değeri olan kanser ilacı kaçakçılığı’ (1 dolar = 5,47 dinar) suçlamalarının yanı sıra böbrek hastaları için ilaç ve tıbbi malzeme alımında ve hastane bakımında yolsuzluk ve suiistimal suçlamaları da yer aldı.

Bu suçlamalar karşısında Dibeybe pazar akşamı sağlık sektörü yetkilileriyle genişletilmiş bir toplantı yaparak sağlık sektöründeki yolsuzlukla mücadelenin hükümetinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Dibeybe, ‘bu hassas dosyaya herhangi bir şekilde karışılmaması ya da gevşeklik gösterilmemesi’ konusunda uyarıda bulunarak, ‘vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmemesi’ gerektiğini belirtti.

UBH’nin bazı bakanları yolsuzluk davalarında hapis cezasına çarptırıldı. Son olarak Eğitim Bakanı Musa Mugaryif, mart ayı ortasında Trablus'taki bir mahkeme tarafından ders kitaplarının basım ihalelerinde ‘kayırma yaptığı’ gerekçesiyle üç yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dibeybe o dönemde, “Eğitim Bakanı, bakan olarak dokunulmazlığı olmasına rağmen kitapların tedarikini geciktirdiği için birkaç yıl hapis cezasına çarptırıldı” demişti.

 Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur, UBH Kültür Bakanı Mebruke Tuği Osman ile eski Sağlık Bakanı Ali ez-Zanati ve yardımcısı Semir Koko'nun ‘yolsuzluk’ davalarına karıştıkları, mali ve idari ihlallerde bulundukları suçlamasıyla tutuklu yargılanmalarına karar vermiş, ancak bu kişilerin tamamı serbest bırakılmıştı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 raporuna göre Libya, yolsuzluktan en çok etkilenen ülkeler listesinde 180 ülke arasında 172. sırada yer alıyor.

Bakanlığın yanıtı

Sağlık Bakanlığı kendisine yöneltilen suçlamalara cevaben, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinde yolsuzluk yapıldığına dair tüm haberleri ‘ulusal sağlık kurumunun itibarını zedeleyecek bir iftira’ olarak nitelendirdi ve ‘personelinin çabalarının dürüstlüğünü sorgulamayı ve kişisel çıkarlar ya da dar siyasi kazanımlar elde etmek için hastaların acılarını istismar etmeyi’ amaçladığını söyledi.

Bakanlık, ‘özellikle onkoloji hastaları için yapılan tüm ilaç ve tıbbi ekipman ithalatının sıkı kontrol prosedürlerine uygun olarak ve ilgili düzenleyici makamlarla koordinasyon içinde gerçekleştirildiğini ve tüm yetkili makamların denetimine açık resmi kayıtlarla belgelendiğini’ kaydetti.

UBH dün yaptığı açıklamada, yeni kurumların kurulması da dahil olmak üzere tıp sektörünü geliştirmek için çalıştığını söyledi. UBH ayrıca, ‘temel sağlık hizmetlerinin etkinliğini arttırmak amacıyla’ çeşitli bölgelerdeki klinikleri ve sağlık merkezlerini denetleyecek bir temel tıbbi bakım otoritesinin kurulacağını duyurdu.

Libyalıların yurtdışında tedavi edilmesi konusuna da değinen UBH, Dibeybe'nin ‘yurtdışına gönderilen hasta sayısındaki artışı sınırlandırmak için ek kontroller oluşturulması’ gerektiğini vurguladığını belirterek, ‘ulusal sağlık kurumlarının kapasitelerini arttırmak ve yurtdışında tedaviye bağımlılığı azaltmak için bu dosyayı ülke içinde tedaviyi yerelleştirme planlarıyla ilişkilendirmenin’ önemini vurguladı.