Hindistan'da hastaları öpücükle iyileştirdiğini iddia eden şifacı Kovid-19'dan öldü, 19 kişiye koronavirüs bulaştırdığı saptandı

Hindistan'da Kovid-19'a yakalanan yaklaşık 180 bin kişi iyileşti (AFP)
Hindistan'da Kovid-19'a yakalanan yaklaşık 180 bin kişi iyileşti (AFP)
TT

Hindistan'da hastaları öpücükle iyileştirdiğini iddia eden şifacı Kovid-19'dan öldü, 19 kişiye koronavirüs bulaştırdığı saptandı

Hindistan'da Kovid-19'a yakalanan yaklaşık 180 bin kişi iyileşti (AFP)
Hindistan'da Kovid-19'a yakalanan yaklaşık 180 bin kişi iyileşti (AFP)

Hindistan’ın Madya Pradeş eyaletinin Ratlam bölgesinde, koronavirüs hastalarının ellerini öperek iyileştirdiğini iddia eden Müslüman şifacı 4 Haziran’da koronavirüs nedeniyle öldü.
OpIndia'nın haberine göre şifacı olduğunu iddia eden kişinin ölümünün öğrenilmesinin ardından yetkililer harekete geçti. Yetkililer şifacıyı tedavi amacıyla ziyaret eden insanları tespit etmeye çalışıyor.
Kişilerin kimliğinin belirlenmesinin ardından kan örnekleriyle gerçekleştirilen testlerin sonucunda yetkililer en az 19 kişinin testinin pozitif çıktığını söyledi. 
Bölgede koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan kişilerin sayısı istikrarlı biçimde artmaya devam ederken, yetkililer şifacı olduğunu iddia eden en az 29 kişiyi de takibe aldı ve devletin oluşturduğu karantina merkezlerine yerleştirdi. 
Yetkililer bu kişilerin testlerinin tamamlanmasının ardından karantina merkezinden çıkmasına izin verildiğini doğruladı.
Bahsi geçen şifacıyla bağlantı olarak koronavirüs vakalarının arttığının görüldüğü Ratlam bölgesi, şu an ülkede koronavirüsün merkezlerinden biri haline geldi. Müslüman şifacı koronavirüs hastalarının ellerini öperek tedavi uyguladığını iddia ediyordu. 
Ratlam’da 9 Haziran’da saptanan 24 koronavirüs vakasının 13’ünün şifacıyla temas kurduğu belirlendi. 
Dr. Pramod Prajapati, bu kişilerin uyguladığı yöntemin virüsün taşınması ihtimalini barındırdığı için özellikle tehlikeli olduğunu söyledi. Bu kişilerin hastalara içirdikleri suları da üflediği biliniyor. Kovid-19 hastalığının ağızdan ve burundan çıkan küçük damlacıklar aracılığıyla yayılması nedeniyle, bu tip eylemlerin virüsün yayılması açısından ciddi risk teşkil ettiği ifade edildi. 
Öte yandan, ineklerin kutsallığına inanan Hindu bir grup da daha önce inek idrarı içme partisi düzenlemişti. Independent Türkçe'de yer alan habere göre, her ne kadar ülkede uzmanlar, inek idrarının herhangi bir hastalık üzerinde etkili olduğuna yönelik kanıt olmadığını söylese de Tüm Hindistan Hindu Birliği isimli grubun düzenlediği partiye yaklaşık 200 kişi katılmıştı. 
Buna ek olarak 500’den fazla uzman, Hindistan’da şifalı olduğu iddia edilen inek dışkısı, idrarı ve sütü üzerine hükümetin finansal olarak desteklemeyi tasarladığı araştırma önerisine tepki göstermişti. 
Hindistan’da şu ana kadar yaklaşık 344 bin koronavirüs vakası tespit edildi. Kovid-19’dan hayatını kaybedenlerin sayısıysa 10 bine yaklaştı. 



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe