Kuzey ve Güney Kore arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinden kendini sorumlu tutan Güney Kore Birleşme Bakanı Kim Yeon-chul istifa etti.
Pyongyang'la durmakta olan nükleer müzakereler, Kuzey ve Güney Kore arasında artan gerilimin ortasında Birleşme Bakanı Kim Yeon-chul’un istifa etti. Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in’in, Güney Kore Birleşme Bakanı Kim Yeon-chul’un istifasını kabul ettiği açıklandı. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında birleşme bakanı olarak atanan Kim Yeon-chul, Kuzey ve Güney arasındaki tansiyonun sorumluluğunu üstlenerek istifa ettiğini açıkladı.
Tansiyonu artıran ’broşür krizi’
Güney Kore tarafından, Kuzey Kore yönetimine karşı propaganda amaçlı broşür ve balonların gönderilmesi iki ülke arasında yeniden gerilimin yaşanmasına neden olmuştu. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un kız kardeşi Kim Yo-jong’un tehditkar açıklamalarının ardından Kuzey Kore Genelkurmay Başkanlığının açıklaması tansiyonu arttırdı. Kuzey Kore Genelkurmay Başkanlığı, "Ordumuz, Kuzey-Güney ilişkilerinin gittikçe kötüleştiği mevcut durumu yakından takip ediyor. Parti ve hükümet tarafından alınacak herhangi bir dış önlem için kesin bir askeri garanti sağlamaya hazırlanıyor" ifadelerinin yer aldığı bir açıklama yapmıştı.
Kuzey Kore, Güney Kore ile iletişim hattını keseceğini açıkladı
Kuzey Kore'nin devlete ait Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA) tarafından 9 Haziran'da yapılan açıklamada ise "Güney Koreli otoriteler Kuzey Kore’ye yönelik düşmanca eylemlerde bulundu. Kötü bahanelerle ağır sorumluluktan kaçmaya çalıştılar. Bu durum, iki Kore arası ilişkileri bir felakete sürükledi. Önderliğimizin haysiyetini hiçbir şeyle değiştirmeyeceğiz. Bunu hayatımız pahasına savunacağız. Güney Koreli makamlarla yüz yüze oturmaya gerek yok. Onlarla görüşmek için hiçbir neden olmadığı sonucuna vardık. Çünkü onlar sadece dehşetimizi uyandırdı" ifadeleri kullanıldı.
Kuzey Kore, Koreler arası irtibat bürosunu havaya uçurdu
Güney Koreli yetkililer, 16 Haziran’da Kuzey Kore'nin sınırdaki Kaesong bölgesinde bulunan ortak irtibat bürosunu havaya uçurduğunu duyurdu. Güney Kore Birleşme Bakanlığı, iki Kore ülkesinin iletişimi için 2018 yılında açılan irtibat bürosunu yerel saatle 14.49'da havaya uçurulduğunu ifade etmişti.
Öte yandan 2018 yılının Nisan ayında Kore Yarımadası tarihindeki en önemli günlerden biri yaşanmıştı. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile sınır hattında el ele poz vermişti. Bu kez sınır hattında gerilim yükselmeye devam ediyor.
Vatikan diplomasisi Moskova ve Kiev arasında tıkanan müzakereleri çözmeyi başarabilecek mi?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5145185-vatikan-diplomasisi-moskova-ve-kiev-aras%C4%B1nda-t%C4%B1kanan-m%C3%BCzakereleri-%C3%A7%C3%B6zmeyi
Vatikan diplomasisi Moskova ve Kiev arasında tıkanan müzakereleri çözmeyi başarabilecek mi?
Papa 14. Leo, Vance ve eşi Usha ile 19 Mayıs'ta Vatikan'da bir araya geldi (AP)
Papa 14. Leo ile ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance arasında pazar günü Papa'nın göreve başlaması münasebetiyle düzenlenen ayinin ardından gerçekleşen tokalaşma sonrası dün sabah Vatikan'a dönen Vance, yeni Papa ile kapalı kapılar ardında 40 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. ABD Başkan Yardımcısı, bu görüşmenin hemen ardından doğrudan Vatikan Dışişleri Bakanı Monsenyör Paul Richard Gallagher'in yanına giderek ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun da katılımıyla uzun bir görüşme yaptı.
“ABD’ye davet”
ABD yönetiminin göçmen politikaları nedeniyle merhum Papa Francis tarafından eleştirilen Vance, Papa 14. Leo'ya Başkan Donald Trump ve First Lady Melania'nın kendisini ABD'ye davet ettiğini bildiren bir mektubu iletti. Vatikan tarafından yayınlanan bir video kaydına göre ilk Amerikalı papa olan 14. Leo mektubu aldı ve ‘bir ara’ dediği duyuldu.
Papa 14. Leo, Rubio ve Vance ve eşleriyle birlikte 19 Mayıs'ta Vatikan'da çekilen bir fotoğraf (AP)
Vatikan kaynakları görüşmenin iki taraf arasındaki dostane ilişkiler çerçevesinde gerçekleştiğini ve tarafların bu ilişkilerin iyi seyrinden ve Kilise ile Devlet arasındaki iyi iş birliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini söyledi. Görüşmelerde kilise faaliyetleri ve din özgürlüğü açısından özel önem taşıyan bir dizi konunun ele alındığını belirten kaynaklar, iki tarafın ayrıca bazı acil uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunarak çatışma bölgelerinde uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk hükümlerine saygı gösterileceği ve ilgili tarafların çatışmaları sona erdirmek için barışçıl çözümler bulacağı yönündeki umutlarını ifade ettiklerini aktardı. Kaynaklara göre, Papa ve Vance arasındaki görüşme önce baş başa gerçekleşti, ardından görüşmeye ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve sonrasında da Vance ve Rubio’nın eşleri katıldı.
Vatikan’ın arabuluculuğu
Vatikan'daki diplomatik gözlemcilere göre Washington'ın pazar günü Papa'nın girişimiyle Vatikan tarafından açıklanan Rusya ve Ukrayna arasında barışçıl müzakerelere ev sahipliği yapma teklifinin ayrıntılarını bilmek istemesinden dolayı ABD’nin bu görüşmeyi dün sabah yapmayı istedi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Papa 14. Leo ve ardından İtalya'nın başkenti Roma’da ABD Başkan Yardımcısı Vance ile yaptığı uzun görüşmenin ardından bu girişime yanıt vermekte gecikmezken, ABD heyetinin çevrelerinden Washington'ın bu girişimi memnuniyetle karşıladığı sızıyordu. Zelenskiy, Vance ile görüşmesinin ardından X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ‘Ukrayna'nın Rusya ile gerçek müzakerelere hazır olduğunu, ancak öncelikle koşulsuz bir ateşkese varılması gerektiğini’ ifade etti.
Zelensky ile Papa arasında 18 Mayıs'ta gerçekleşen görüşmeden bir kare (AFP)
Vatikan’ın eski Dışişleri Bakanı Pietro Parolin, cuma günü İstanbul'da Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını bir ‘felaket’ olarak nitelendirdi. Parolin, Papa 14. Leo'nun Moskova ve Kiev arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yapmayı ve gerekli tüm garantileri sağlamayı teklif ettiğini açıkladı.
Parolin, özellikle İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Papa 14. Leo'nun göreve başlama törenine katılması ve ardından İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüşmesi nedeniyle Vatikan'ın İsrail ve Filistinliler arasında benzer görüşmelere ev sahipliği yapma olasılığı sorulduğunda, “Böyle bir girişim için koşullar henüz mevcut değil” yanıtını verdi.
Avrupa’nın ‘dışarıda bırakılma’ korkusu
Öte yandan Avrupalı diplomatik kaynaklar, Avrupa’nın en etkili ülkeleri olan Fransa, Almanya, Polonya, İngiltere ve daha sonraki aşamada İtalya'nın liderleri tarafından geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen yoğun çabaların ve temasların, Avrupa'nın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeye yönelik herhangi bir müzakerede ötekileştirilmemesini sağlamayı amaçladığını söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, cuma günü Tiran'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı (EPA)
Washington'ın Avrupa’yı, çerçevesi, koşulları ve yeri belirlenme aşamasına gelen Rusya-Ukrayna müzakerelerinin dışında tutma eğiliminin Avrupa ülkeleri arasında giderek artan endişelere yol açtığını belirten kaynaklar başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin Trump tarafından geçtiğimiz hafta başlarında Avrupa tarafını bilgilendirmeden Moskova ve Kiev arasında İstanbul'da doğrudan müzakereler yapılacağını duyurmasından ve bağışçı ülkelerin Ukrayna'ya yardım için sarf ettiği çabaları görmezden gelmesinden duyduğu rahatsızlığa işaret etti.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz Roma'da yaptığı açıklamada, ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’daki savaşı mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek için birlikte çalışmaya kararlı olduklarına inandığını, ancak daha fazla koordinasyona ihtiyaç olduğunu söyledi.
Macron, Starmer, Tusk ve Merz Ukrayna'nın başkenti Kiev’i ziyaret etti, 10 Mayıs 2025 (EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e eşlik eden diplomatik bir kaynak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in perşembe günü Arnavutluk'un başkenti Tiran'dan ABD Başkanı Trump ile telekonferans aracılığıyla yaptıkları görüşmenin ardından bu üç Avrupalı liderin, Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yapacağı telefon görüşmesinden önce üç temel konuyu açıklığa kavuşturmak üzere Trump'la konuşmaları gerektiğini vurguladıklarını söyledi.
Diplomatik kaynağın aktardığına göre bu üç temel konu şunlar:
1- Rusya Devlet Başkanı Putin’in 2022 yılında yaptıklarını gerçekleştirecek güce ve araçlara sahip olduğu yönündeki açıklamalarından sonra Beyaz Saray'ın başındaki ismin Putin'le yapacağı görüşmelere ilişkin niyetini öğrenmek.
2- Moskova'nın ateşkes ve barışçıl müzakerelerin başlatılması çağrısına yanıt vermemesi durumunda Rusya ve bazı müttefiklerine yönelik yeni ve sert bir yaptırım paketi hazırlamak.
3- Avrupa'nın müzakerelerden dışlanmayacağına dair garanti almak.