Araştırmalar Kovid-19’un beyin, kalp ve böbreklerde hasar bırakabildiğini gösteriyor

İspanya'nın kuzeyindeki Navarra'da 96 gün sonra yoğun bakımdan çıkan bir Kovid-19 hastası (EPA)
İspanya'nın kuzeyindeki Navarra'da 96 gün sonra yoğun bakımdan çıkan bir Kovid-19 hastası (EPA)
TT

Araştırmalar Kovid-19’un beyin, kalp ve böbreklerde hasar bırakabildiğini gösteriyor

İspanya'nın kuzeyindeki Navarra'da 96 gün sonra yoğun bakımdan çıkan bir Kovid-19 hastası (EPA)
İspanya'nın kuzeyindeki Navarra'da 96 gün sonra yoğun bakımdan çıkan bir Kovid-19 hastası (EPA)

Hastaneler ateş, öksürük ve şiddetli nefes darlığı gibi yeni koronavirüsün (Kovid-19) bilinen en belirgin semptomlarını iyileştirmeye çalışıyorlar. Fakat acaba bu semptomlardan kurtulan insanlar uzun vadede sağlıklarına dair endişelenmeli mi?
Uzmanlar tarafından bu soruya verilen ve çeşitli çalışmalarla desteklenen cevap, Kovid-19’un etkilerini atlamanın uzun ve karmaşık bir süreç olduğunu açıkça göstermektedir. Hastaların iyileşmiş olmaları, vücudun hastalığın beyin, kalp, böbrekler ve hatta akciğerlere yönelik uzun vadeli yansımalarına karşı da bağışıklık kazandığı anlamına gelmiyor. Bir hastanın akciğerlerinin iyileşmesinin hastaneden taburcu olmasının ön şartı olarak kabul edilse de ABD’nin New Jersey eyaletinin Browns Mills şehrindeki Deborah Kalp ve Akciğer Merkezi (Deborah Heart and Lung Center) Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Andrew Martin konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede Kovid-19’la ilişkili akut solunum sıkıntısı sendromundan (ARDS) şikayetçi olan hastalarda akciğer fonksiyonları normale döndükten sonra dahi bazen akciğerde kalıcı hasar veya fibroz (akciğer dokusunun kalınlaşması, sertleşmesi ve hastalıklı alanların yara izini andıran bir görünüm kazanması) geliştirebileceğini söyledi.
‘Healthline’ adlı internet sitesi tarafından 21 Nisan’da yayınlanan açıklamalarında Dr. Martin, Kovid-19 hastalarında görülen ve insan hayatını tehdit eden bir akciğer hasarı olan ARDS, yoğun bakım ünitesinde tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Özellikle hasta eğer yaşlıysa uzun vadede kalp, beyin ve böbreklerde bir takım sağlık problemleri oluşturma riski daha yüksektir.
Dr. Martin’in görüşleri, Deborah Kalp ve Akciğer Merkezi’nde yapılan gözlemlere dayanıyordu. Ancak bu organlarda neler olup bittiğinin ayrıntılarını izlemek için hastalarla birlikte çalışan başka araştırmacılar da var ve bunun için bazı tedavi yöntemleri geliştirmeye çalışıyorlar. Kovid-19’un kalbe yönelik etkisi ile ilgili son çalışma, kök hücre teknolojisi ile üretilen kalp kası hücreleri kullanılarak yapılırken 30 Haziran'da The New England Journal of Medicine (NEJM) tarafından yayınlanan çalışma, virüsün doğrudan kalp hücrelerine bulaşabileceğini gösterdi.
ABD merkezli Cedars Enstitü’de (CI) yapılan çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Aaron Sharma enstitünün internet sitesinde yayınlanan raporda, “Sadece kök hücrelerden türetilen kalp hücrelerinin virüs ile enfekte olmaya yatkın olduğunu keşfetmekle kalmadık, aynı zamanda virüsün kalp kası hücrelerinde hızla bölünebildiğini de gördük” ifadelerini kullandı.
Çalışma ayrıca Kovid-19 ile enfekte olan insan kök hücrelerinden türetilen kalp hücrelerinin gen ekspresyon (ifadesi) profillerini değiştirdiğini gösterdi.  Ayrıca, hücrelerin virüsle aktif olarak enfekte olabileceğini ve virüsü vücuttan atmaya yardımcı olmak için doğal ‘hücresel savunma mekanizmalarını’ harekete geçirebildiğini de ortaya koydu.
Araştırmacılar ayrıca ACE2 enziminin antikor tedavisinde kök hücrelerden türetilen yeni kök hücrelerle viral üremeyi azaltabildiğini keşfettiler. Bu da ACE2 enziminin virüsü kalp kası hücrelerine girmek için kullanılabileceğini gösterdi. Dr. Sharma, antikordaki ACE2 proteiniyle bloke edilen virüsün proteine kolayca bağlanamayıp hücreye de aynı kolaylıkla giremeyeceğini söyledi.
CI tarafından yapılan çalışma, aynı proteinin böbreklerde de bulunduğunu ortaya koydu. Kidney International (KI) dergisinin Haziran ayında yayınlanan son sayısında yer alan ve Çin’de Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden 29 kişi üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmanın sonuçlarına göre bu kişilerden 9’unda böbrek yetmezliği belirtileri görülürken 7’sinin böreklerinde virüs partikülüne (iz) rastlandı. Bu da virüsün böbreklerdeki hücreleri istila etmesine yardımcı olan reseptörleri bulduğu anlamına geliyor.
Alzheimer's Disease (JAD) dergisinin son sayısında yayınlanan üçüncü bir araştırma ise virüsün ilk aşamada tat almaktan sorumlu epitel hücrelerindeki ACE2 enzimlerine bağlanmaya başladığında beyni üzerindeki etkilerini ortaya koyarken bu aşama hastalığın kolayca iyileştirilebileceğine işaret etti. Araştırmaya göre virüs ikinci aşamada, kan damarlarının iltihaplanmasına, aşırı kan pıhtılaşmasının artmasına neden oluyor. Bu aşamada vücudun güçlü bir bağışıklık tepkisi vermesi nedeniyle serebral arterlerde ve damarlarda pıhtılanmalar oluşuyor. Üçüncü aşamada ise bağışıklık sistemi viral moleküllerin kan-beyin bariyerine nüfuz etmesine, sinir hücrelerinin ölümüne ve ensefalite (beyin iltihabı) yol açan aşırı bir tepki veriyor.
Çalışmanın baş araştırmacısı olan nörolog Dr. Macid el-Fetuhi, MedScape internet sitesi tarafından geçtiğimiz Pazartesi yayınlanan raporda, Kovid-19’u atlatan bir hastanın gelecekte bilişsel bozukluk yaşama ihtimali olması nedeniyle hastaneden taburcu olduktan sonra hastanın düzenli olarak kontrollerle izlenmesi gerektiğini vurguladı. Bununla birlikte hastaneden ayrılmadan önce MR’dan geçmeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Fetuhi, böylece doktorların hastalara ilişkin gelecekteki değerlendirme ve tedavi süreçlerinde bir başlangıç ​​noktasına sahip olabileceklerini söyledi.
Eğer hastalığa neden olan virüs temel olarak bir solunum virüsü ise diğer organlar üzerindeki etkisine ilişkin virüsün neden olduğu ‘sitokin fırtınası’ olarak bilinen bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki şeklinde başka bir açıklama bulunuyor.
Konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Kahire’nin kuzeydoğusundaki Zagazig Üniversitesi’nde salgın hastalıklar uzmanı Prof. Dr. Muhammed Samir, “Sitokin fırtınasında bağışıklık sistemi vücudun dostu iken adeta düşmana dönüşüyor. Sitokinlerin viral enfeksiyonla mücadelede önemli bir rolü olmasına rağmen bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki, organlar üzerinde büyük hasra neden olabiliyor. Bunun kanıtı ise Kovid-19 nedeniyle ölen bazı vakalarda böbrek yetmezliğinin görülmesidir. Bu da organların sitokin fırtınasından etkilendiğini gösterir” ifadelerini kullandı.
 



Orlando Bloom'un, eski nişanlısının kılığına giren oyuncuyla fotoğrafı dikkat çekti

Orlando Bloom ve Katy Perry, 9 yıllık birlikteliğin ardından ayrıldıklarını temmuzda duyurmuştu (AP)
Orlando Bloom ve Katy Perry, 9 yıllık birlikteliğin ardından ayrıldıklarını temmuzda duyurmuştu (AP)
TT

Orlando Bloom'un, eski nişanlısının kılığına giren oyuncuyla fotoğrafı dikkat çekti

Orlando Bloom ve Katy Perry, 9 yıllık birlikteliğin ardından ayrıldıklarını temmuzda duyurmuştu (AP)
Orlando Bloom ve Katy Perry, 9 yıllık birlikteliğin ardından ayrıldıklarını temmuzda duyurmuştu (AP)

Orlando Bloom, Cadılar Bayramı partisinde eski nişanlısı Katy Perry kılığına girmiş bir oyuncuyla poz verince şaşkınlık yarattı.

48 yaşındaki Bloom, 32 yaşındaki Rachel Lynn Matthews'un paylaştığı bir fotoğrafta iskelet kostümüyle poz verirken görüldü. Matthews ise Perry'nin nisanda Blue Origin'le uzaya yaptığı yolculukta giydiğine benzer mavi bir tulum giymiş ve siyah bir peruk takmıştı.

Cadılar Bayramı'ndan bir başka fotoğrafta Matthews, 41 yaşındaki Perry'nin uzaya yaptığı 11 dakikalık tartışmalı uçuştan döner dönmez yeri öptüğü o meşhur anı yeniden canlandırdı. Oyuncu fotoğrafın üstüne "UZAYI ELE GEÇİRİN!!" diye yazdı.

Bloom ve Ölüm Günün Kutlu Olsun'la (Happy Death Day) tanınan oyuncunun çıktığına dair söylentiler dolaşırken, Vas J. Morgan ve Michael Braun'un Los Angeles'taki yıllık Cadılar Bayramı partisinde birlikte fotoğraf çektirmelerinden önce tanıştıklarına dair hiçbir kanıt yok. Bloom'un temsilcileri, The Independent'ın yorum talebine yanıt vermedi.

Bloom ve Perry, 9 yıllık ilişkinin ardından ayrıldıklarını temmuzda yaptıkları ortak bir açıklamayla duyurmuştu.

FVG
Orlando Bloom, eski nişanlısı Katy Perry gibi giyinen oyuncu Rachel Lynn Matthews'la birlikte bir Cadılar Bayramı partisinde görüntülendi (rachellynnmatthews/Instagram)

Açıklamada, "Temsilciler, Orlando ve Katy'nin son birkaç aydır ilişkilerini değiştirdiğini ve ortak ebeveynliğe odaklandığını doğruladı" ifadeleri yer almıştı.

"Kızlarını sevgi, istikrar ve karşılıklı saygıyla büyütmek her zaman öncelikleri olduğu ve olacağı için aile olarak birlikte görülmeye devam edecekler" denmişti. Çift, kızları Daisy Dove'u 2020'de kucağına almıştı.

Ayrılığın ardından Perry, dünya çapındaki Lifetimes Turnesi'nin sonlarına yaklaşırken, eski Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yla çıkmaya başladı. Bu beklenmedik çiftle ilgili ilişki dedikoduları ilk kez, temmuzda Montreal'deki bir restoranda birlikte yemek yerken görüntülenmelerinden sonra ortaya atılmıştı.
 

FG
Oyuncu Rachel Lynn Matthews, Katy Perry'nin nisanda uzaya yaptığı kötü şöhetli gezideki kılığına girdi (rachellynnmatthews/Instagram)

İkili geçen ay Perry'nin yatında öpüşürken görüntülendikten sonra, Paris'te çıktıkları bir randevu gecesi el ele tutuşarak kamuoyuna ilişkilerini ilan etmiş oldu.

Perry, turnesi sırasında Londra'da sahne alırken ilişkisine gönderme yaparak kalabalığa şöyle seslenmişti: 

Londra, İngiltere, bütün günü işte ve okulda geçirdikten sonra pazartesi gecesi böyle mi oluyorsunuz? Sürekli İngilizlere aşık olmama şaşmamalı... Ama artık durum değişti.

VFB
Katy Perry, uzaya yaptığı 11 dakikalık uçuştan döndüğünde yeri öpmüştü (Blue Origin/YouTube)

Trudeau, 18 yıllık eşinden ayrıldığını Ağustos 2023'te duyurmuştu. Önceki aylarda, 10 yıllık görev süresinin ardından Kanada liderliği görevinden istifa etmişti.

Ne Trudeau ne de Perry ilişkileri hakkında kamuoyuna açıklama yaptı. Ancak politikacı bu yılki Cadılar Bayramı'nda, süperstarın 2015 Super Bowl devre arası şovundan sonra viral olan "soldaki köpekbalığı" kostümünü giyerek performansına atıfta bulundu. 

Independent Türkçe

 


Game of Thrones'un yaratıcılarından: Yeni diziye övgü yağıyor

ABD Başkanı James Garfield'ı canlandıran 51 yaşındaki Michael Shannon, Sığınak (Take Shelter) ve Suyun Sesi (The Shape of Water) gibi ödüllü filmlerdeki rolleriyle tanınıyor (Netflix)
ABD Başkanı James Garfield'ı canlandıran 51 yaşındaki Michael Shannon, Sığınak (Take Shelter) ve Suyun Sesi (The Shape of Water) gibi ödüllü filmlerdeki rolleriyle tanınıyor (Netflix)
TT

Game of Thrones'un yaratıcılarından: Yeni diziye övgü yağıyor

ABD Başkanı James Garfield'ı canlandıran 51 yaşındaki Michael Shannon, Sığınak (Take Shelter) ve Suyun Sesi (The Shape of Water) gibi ödüllü filmlerdeki rolleriyle tanınıyor (Netflix)
ABD Başkanı James Garfield'ı canlandıran 51 yaşındaki Michael Shannon, Sığınak (Take Shelter) ve Suyun Sesi (The Shape of Water) gibi ödüllü filmlerdeki rolleriyle tanınıyor (Netflix)

Netflix'te yayına giren yeni mini dizi, izleyiciler tarafından "sürükleyici" diye tanımlanarak övgü yağmuruna tutuluyor. 

Succession'la tanınan Matthew Macfadyen ve iki kez Oscar'a aday gösterilen Michael Shannon'ın başrolünde yer aldığı Death by Lightning, eski ABD Başkanı James Garfield'ın suikastını gerçek olaylara dayanarak dramatize ediyor.

Geçen hafta platforma eklenen dönem dizisi, Amerika tarihinin pek bilinmeyen çarpıcı bir olayını merkezine alıyor. 

Netflix, 18 yaş altı izleyiciler için uygun olmadığını vurguladığı mini dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Bu dizi, adı sanı duyulmamış biriyken ABD'nin 20. başkanı olan James Garfield'ın ve ona suikast düzenleyen Charles Guiteau'nun hikayesini anlatıyor.

Dizi, Candice Millard'ın büyük ses getiren kitabı Destiny of the Republic: A Tale of Medicine, Madness and the Murder of a President'tan (Cumhuriyetin Kaderi: Tıp, Delilik ve Bir Başkanın Öldürülüşünün Hikayesi) yoğun şekilde yararlanıyor.

4 bölümlük mini dizi, iki farklı anlatı üzerinden ilerliyor: Michael Shannon'ın canlandırdığı Garfield'ın mütevazı başlangıcından Beyaz Saray'a uzanan yükselişi ve Matthew Macfadyen'ın hayat verdiği Guiteau'nun giderek şiddetlenen, paranoyak ve ölümcül bir saplantıya sürüklenmesi.

Yapımcı koltuğunda Game of Thrones'un yaratıcısı David Benioff ve D.B. Weiss'ın oturduğu mini dizi, hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden büyük övgü aldı. 

Sosyal medyada bir izleyici, "harika bir dizi" diye nitelediği yapımla ilgili şöyle yazdı: 

Michael Shannon veya Shea Wigham'ın olduğu hiçbir yapım kötü olmadı.

Eleştirmenler de dizinin yalnızca 4 bölüm sürmesi sayesinde temposunu hiç düşürmediğini, "sürükleyici, etkili ve yormayan" bir anlatıya sahip olduğunu belirtiyor. Bir eleştirmenin yorumu şöyle:

Dizi yapımcıları dikkat: Bazen az çoktur. Güçlü anlatım, yıldırım gibi çarpabilir.

Independent Türkçe, Metro, Express


Nicole Kidman korkuya dönüyor: Türün yeni üstadının filminde

Diğerleri'nde Nicole Kidman, II. Dünya Savaşı'nda eşini kaybeden genç anne Grace rolündeydi (Studio Canal)
Diğerleri'nde Nicole Kidman, II. Dünya Savaşı'nda eşini kaybeden genç anne Grace rolündeydi (Studio Canal)
TT

Nicole Kidman korkuya dönüyor: Türün yeni üstadının filminde

Diğerleri'nde Nicole Kidman, II. Dünya Savaşı'nda eşini kaybeden genç anne Grace rolündeydi (Studio Canal)
Diğerleri'nde Nicole Kidman, II. Dünya Savaşı'nda eşini kaybeden genç anne Grace rolündeydi (Studio Canal)

Nicole Kidman, korku sinemasında yükselişini hızla sürdüren Osgood Perkins'in yeni filmi The Young People'ın oyuncu kadrosuna dahil oldu. Film, Cambaz (Longlegs) ve The Monkey'yle tanınan yönetmenin bağımsız yapım ve dağıtım şirketi Neon'la gerçekleştirdiği 4. işbirliği olacak.

58 yaşındaki Kidman, şimdiden merak uyandıran oyuncu ekibine Oscarlı bir prestij katıyor. Başrolleri popüler gençlik dizisi The Summer I Turned Pretty'yle tanınan Lola Tung ve Ejderhanı Nasıl Eğitirsin (How to Train Your Dragon) yıldızı Nico Parker üstleniyor. 

Kadroda ayrıca Brendan Hines, Cush Jumbo, Heather Graham, Johnny Knoxville ve Lexi Minetree gibi isimler yer alıyor.

Neon, The Young People'ı ABD'de sinemalarda gösterecek, filmin uluslararası satış haklarını üstlenecek ve projeye finansman sağlayacak. Yapımcılar arasında Perkins ve ortağı Chris Ferguson da bulunuyor. Filmin konusu şimdilik gizli tutuluyor.

Neon ayrıca Perkins'in bir sonraki filmi Keeper'ı ABD'de 14 Kasım'da vizyona çıkaracak. Film, Türkiye'de ise 21 Kasım'da izleyiciyle buluşacak.

Kidman, gelecek dönemde Amazon Prime Video'nun yeni dizisi Scarpetta ve Apple TV'nin Margo's Got Money Trouble projesiyle ekranlarda olacak. 

Ünlü oyuncu, korku türüne yabancı değil; 2001 yapımı Diğerleri'ndeki (The Others) performansıyla türün klasiklerinden birine imza atmıştı. 

Kidman'ın çocuklarıyla birlikte eski bir malikanede doğaüstü varlıklarla mücadele eden bir anneyi canlandırdığı film, dünya çapında 210 milyon doları aşan gişesiyle tüm zamanların en iyi korku yapımları arasında gösteriliyor. Alejandro Amenábar imzalı film, Kidman'a BAFTA ve Altın Küre adaylıkları getirmişti.

Independent Türkçe, Variety, Entertainment Weekly