Lübnan’da gıda fiyatları her gün artıyor

Lübnan’da gıda fiyatları her gün artıyor
TT

Lübnan’da gıda fiyatları her gün artıyor

Lübnan’da gıda fiyatları her gün artıyor

Lübnan’daki marketlerde gıda fiyatlarının yanına ‘bugün’ ibaresi eklendi. Tüketici, zamana karşı yarışa girerken ve bugün yaşanacak bir fiyat artışından korkması dolayısıyla satın alabileceği her şeyi satın alırken, dolar fiyatı sürekli değiştiği sürece fiyatların günlük olarak artışı da muhtemel.
Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Zuheyr Barro, gıda fiyatlarının iki aydır yüzde 72 oranında arttığını söyledi. Bu yüksek oranın bile son zamanlarda arttığını belirten Barro, “Gıda fiyatlarının çoğu son iki hafta içinde yüzde 100’den fazla arttı” dedi.
Zuheyr Barro, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen bir gıda sepetinin varlığına rağmen fiyatlarda açık bir artış yaşandığını belirtti. Düşük fiyatların sadece Mısır şekeri ve pirincinde görüldüğünü söyleyen Barro, gıda sepetinin neredeyse hiç sağlanmadığını ve yeterli olmadığını ifade ederek, “Market sahipleri, sübvansiyonlu malların kendisine ulaşmadığından şikayet ediyor” dedi.
Bazı market sahipleri de sübvansiyonlu malların tüccarlar veya tüketiciler için yeterli olmayan az miktarlarda sağlandığına dikkati çekerek, büyük miktarlarda mal satın alamamaktan şikayet etti.
Gıda ithalatçılarının kaptanı Hani Buhsali, fiyatların iki ana nedenden dolayı arttığını söyledi. Buhsali, “İlk olarak, sübvansiyon kararından önce ithal edilen mallar hala piyasada. Dolayısıyla günlük döviz kuru bazında satılıyorlar ve kur her gün değişiklik gösteriyor. İkinci sebep ise destek bazında ithal edilen ve pazar için yeterli olmayan malzeme miktarlarıyla bağlantılıdır” ifadelerini kullandı.
Buhsali, birçok ithalatçının, koşulların son derece sert olması dolayısıyla sipariş veremediğini belirtirken, tedarikçi şirketlere mal bedellerinin ödenmesi, daha sonra da bankalara bu malların değeri için Lübnan lirası cinsinden bir güvence verilmesi gerektiğine dikkati çekti. Hani Buhsali, “Hiçbir esnaf, bir süreliğine olsa da mallar için iki kez ödeme yapabileceği paraya sahip değil” dedi. Buhsali, özellikle temel olmayan gıda malzemeleri için ithalat miktarlarının son dönemde önemli ölçüde azaldığını belirtirken, “Bunun iki nedeni var. Birçok esnaf,  zorunlu olmayan gıda malzemelerini ithal etmeyi bıraktı. Satın alma gücü azaldı. Çünkü dolar yükseldikçe fiyatları da çok yükseldi” dedi.
Buhsali, bazı marketlerde rafların boşaldığını, bazı marketlerin de malzeme azlığıyla ilgili olmayan geçici bir süre için kapandığını ifade ederken, bazı vatandaşların yüksek fiyat korkusu nedeniyle gıda malzemeleri almaya odaklandığını vurguladı. Hani Buhsali, özellikle son iki haftadır dolardaki hızlı yükselişin ardından mallarına artık fiyat koyamadıkları için bazı esnafların da kısa bir süre için bazı malları teslim almayı bıraktığını ifade etti.
Bu gerçekler karşısında Ekonomi Bakanlığı, sübvansiyonlu gıda sepetinin 200’den fazla ürün içerecek şekilde genişletildiğini duyurdu. Ancak Zuheyr Barro’ya göre bu karar da vatandaşlara fayda sağlamayacak. Barro, ancak bazı büyük esnafların, yüze 10’luk bir tüketici desteği sağlayacağını belirtti.
Şarku’l Avsat da geçen Ekim ayından bu yana bazı ürünlerin fiyatlarını karşılaştırmak için bazı marketlere giderken, bir kilo mısır pirincinin fiyatının 2 bin liradan 8 bine, 1 kilo bulgurun fiyatının 2 bin liradan 7 bine çıktığını ortaya koydu. Verilere göre bir bitkisel yağ kutusunun fiyatı ise (5 litre) 17 bin liradan 50 bine yükseldi. Un, ekmek ve şeker fiyatı iki katına çıkarken, bir kutu sütün (400 gram) fiyatı da 5 bin liradan 16 bine yükseldi.



Çin'de Tesla'ya kritik yasak

Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
TT

Çin'de Tesla'ya kritik yasak

Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)

Yerel haberlere göre Çinli düzenleyiciler, Tesla'nın geliştirdiği gizli kapı kollarına sektör genelinde yasak getirmeyi düşünüyor.

İlk olarak Mingjing Pro medya kuruluşu tarafından duyurulan bu önlemler, gömme tasarımla ilgili arıza oranları ve güvenlik sorunları hakkındaki endişeleri takip ediyor.

Yeni kısıtlamalar yürürlüğe girerse, Çin'de satılan tüm yeni araçlar Temmuz 2027'den itibaren mekanik kollara sahip olmak zorunda kalacak. Tesla'nın gelirinin beşte birinden fazlasının geçen yıl Çin'den gelmesi, ABD'li firma için bu özelliğin tamamen yeniden tasarlanması anlamına gelebilir.

Tesla, yenilikçi kol tasarımını ilk olarak 2012'de lüks Model S serisinde kullandı ve o zamandan beri birçok elektrikli araç üreticisi de bu kolların versiyonlarını benimsedi.

Bu kollar genellikle araç kilidi açıldığında araç kapısından çıkıyor ve araç hareket halindeyken tekrar içeri giriyor.

Wired'ın 2018  tarihli haberine göre yöneticilerin ilk itirazlarına rağmen Tesla patronu Elon Musk, müşterilere "geleceğin bir parçası oldukları" hissini vermek için otomatik kapı kollarının aracın tasarımına entegre edilmesinde ısrarcı oldu.

Otomobil üreticileri, gizli kapı kollarının yalnızca şık bir tasarım sağlamakla kalmayıp aynı zamanda yüksek hızlarda sürtünmeyi de azalttığını iddia ediyor.

Çinli medya organının haberinde, aerodinamikteki iyileştirmelerin minimum düzeyde olduğu ancak güvenlik sorunlarının önemli ölçüde arttığı belirtiliyor.

Bir elektrikli araç üreticisinden alınan veriler, kapı kolu arızalarının onarımların yüzde 12'sini oluşturduğunu gösteriyor.

Ayrıca, elektrikli kapı kollarının kısa devre yaparak yolcuları araçlarda mahsur bıraktığına dair birkaç haber de var.

Bu tür olaylar, onları kurtarma ekipleri için olası bir engel haline getiriyor. Çin Sigorta Otomotiv Teknolojisi Araştırma Enstitüsü (C-IASI) tarafından yapılan testler, elektronik kapı kollarının yandan çarpma sonrası yüzde 33 oranında arızalandığını gösteriyor.

Mekanik kapı kollarında bu türden arıza oranıysa yüzde 2.

Bazı Tesla kullanıcıları, kapı kolları donduğunda kapılarını açamadıkları için duydukları hayal kırıklığını da dile getiriyor.

The Independent, cevap hakkı için Tesla'yla iletişime geçti.

Independent Türkçe


Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
TT

Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)

Altın fiyatı bugün tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak ons başına 3.600,46 dolara çıktı. Bu artış, geçen hafta beklentilerin altında kalan istihdam verilerinin ardından Fed'in bu ay faiz indirimi yapacağına dair beklentilerin artmasından kaynaklandı.

Spot altın, saat 01:21'de ons başına 3.586,81 dolardan işlem görüyordu. Altın, cuma günü 3.599,89 dolar ile rekor seviyeye yükselmişti.

Aralık teslimi ABD altın vadeli işlemleri yüzde 0,7 düşüşle 3.626,10 dolara geriledi.

Capital.com analisti Kyle Rodda, “Ana faktör, ABD istihdam verileri ve eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentisi. Bu ihtimal düşük olsa da istihdam verileri öncesindeki durumdan temel bir değişiklik anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Rodda, “Genel olarak, tüm faktörler şu anda altın fiyatını yukarı çekiyor. Bu haftaki sürpriz enflasyon verilerine rağmen, 3 bin 600 dolar seviyesinin iyi bir şekilde test edileceğini göreceğiz” dedi.

Geçtiğimiz ağustos ayında ABD'de istihdam artışı keskin bir şekilde zayıfladı ve işsizlik oranı yüzde 4,3 ile neredeyse dört yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, işgücü piyasasının zayıfladığını teyit ediyor ve Fed'in önümüzdeki hafta faiz indirimi yapma olasılığını güçlendiriyor.

CME Group'un FedWatch aracına göre, altın fiyatı şu anda bu ay 25 baz puanlık bir indirim beklentisini yansıtıyor ve yüzde 8 olasılıkla 50 baz puanlık daha büyük bir indirim bekleniyor.

Düşük faiz oranları, altın tutmanın fırsat maliyetini azaltır ve doları zayıflatır, bu da diğer para birimlerini elinde bulunduran yatırımcılar için altını daha ucuz hale getirir.

Şimdi gözler, Fed'in beklenen faiz indiriminin boyutu hakkında daha fazla netlik sağlayabilecek olan perşembe günkü ABD enflasyon raporuna çevrildi.

Altın, zayıf dolar, merkez bankalarının alımları, para politikasındaki gevşeme ve hâkim jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle 2024'te yüzde 27 değer kazandıktan sonra, bu yıl şimdiye kadar yüzde 37 değer kazandı.

Çin Halk Bankası, geçtiğimiz ağustos ayında altın rezervlerini artırarak, değerli metali on ay üst üste satın almaya devam etti.

Bu arada altın yatırımcıları 2 Eylül'de sona eren haftada net uzun pozisyonlarını 20.740 kontrat artırarak 168.862 kontrata çıkardı.

Gümüşün spot fiyatı ise yüzde 0,5 düşüşle ons başına 40,75 dolara gerilerken, platin yüzde 0,1 artışla 1.374,35 dolara yükseldi. Paladyum ise 1.109,71 dolarda sabit kaldı.


Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
TT

Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)

Petrol fiyatları bugün yüzde 1'in üzerinde yükselerek geçen haftaki kayıplarını telafi etti. Bu yükselişte, Ukrayna'ya düzenlenen saldırının ardından Rus ham petrolüne yönelik yeni yaptırım ihtimali, OPEC+'nın planladığı üretim artışı ile dengelendi.

Brent ham petrolü varil başına 80 sent veya yüzde 1,2 artışla 66,30 dolara yükselirken, ABD Batı Teksas Orta Kalite ham petrolü 75 sent veya yüzde 1,2 artışla varil başına 62,62 dolara yükseldi.

ABD işgücü piyasası verilerinin cuma günü zayıf çıkmasının ardından enerji talebi tahminlerinin düşmesi nedeniyle ham petrol fiyatları yüzde 2'nin üzerinde geriledi. Fiyatlar önceki hafta da yüzde 3'ün üzerinde düşüş kaydetmişti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, Rusya ve diğer müttefikleri içeren OPEC Plus ittifakı, pazar günü ekim ayında petrol üretimini artırma konusunda anlaşmaya vardı. Sekiz OPEC Plus ülkesi, ekim ayında petrol üretimini günde yaklaşık 137 bin varil artıracak. Bu artış, eylül ve ağustos aylarında günlük 555 bin varil, temmuz ve haziran aylarında günlük 411 bin varil olan aylık artıştan önemli ölçüde daha düşük.

Rakuten Securities'in emtia analisti Satoru Yoshida, “Petrol talebi, üretim artışının beklentilerin altında kalmasıyla ortaya çıktı. Rusya-Ukrayna savaşında barış umutlarının azalması ve Rus petrolünün piyasayı desteklemeyeceği beklentisi, fiyatları desteklemeye katkıda bulundu” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna yetkilileri tarafından dün yapılan açıklamaya göre, Rusya Ukrayna'ya en büyük hava saldırısını düzenleyerek Kiev'deki ana hükümet binasını ateşe verdi ve en az beş kişiyi öldürdü.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Avrupalı liderlerin bugün ve yarın ayrı ayrı ABD'yi ziyaret ederek, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmenin yollarını görüşeceklerini söyledi. Trump, savaşın mevcut durumundan memnun olmadığını, ancak yakında çözülebileceğine olan güvenini yineledi.

Fujitomi Securities analisti Toshitaka Tatsuya, "OPEC+'nın üretimi artırma kararının ardından petrol piyasasının istikrara kavuştuğunu ve geçen haftaki düşüşün ardından fiyatlarda geçici bir istikrar görüldüğünü" açıkladı. Tatsuya, OPEC+'nın üretimi artırma kararının etkisini geçen haftadan bu yana petrol piyasasının zaten emdiğini ifade etti. Tatsuya, "ABD'nin Rusya'ya yönelik olası yeni yaptırımları nedeniyle arzın sıkılaşacağı beklentilerinin de fiyat istikrarına katkıda bulunduğunu" belirtti.

Goldman Sachs, hafta sonu yayınladığı raporunda, Amerika kıtasındaki arz artışının Rusya'dan gelen arz düşüşünü telafi etmesi ve küresel talebin artması nedeniyle 2026 yılında petrol üretiminde hafif bir fazlalık olacağını öngördü.