Elvis Presley'nin torunu 27 yaşında öldü: İntihar ettiği sanılıyor

2010 tarihli fotoğtrafta Lisa Marie Presley çocukları Riley ve Benjamin Keough ile birlikte Elvis Presley'nin 75. doğum günü için yapılan bir etkinlikte görülüyor (Reuters)
2010 tarihli fotoğtrafta Lisa Marie Presley çocukları Riley ve Benjamin Keough ile birlikte Elvis Presley'nin 75. doğum günü için yapılan bir etkinlikte görülüyor (Reuters)
TT

Elvis Presley'nin torunu 27 yaşında öldü: İntihar ettiği sanılıyor

2010 tarihli fotoğtrafta Lisa Marie Presley çocukları Riley ve Benjamin Keough ile birlikte Elvis Presley'nin 75. doğum günü için yapılan bir etkinlikte görülüyor (Reuters)
2010 tarihli fotoğtrafta Lisa Marie Presley çocukları Riley ve Benjamin Keough ile birlikte Elvis Presley'nin 75. doğum günü için yapılan bir etkinlikte görülüyor (Reuters)

ABD'li Rock'n' Roll efsanesi Elvis Presley'nin torunu Benjamin Keough 27 yaşında hayatını kaybetti.
Yerel medya Presley'nin şarkıcı ve söz yazarı kızı Lisa Marie Presley'nin oğlu olan Keough'un intihar ettiğinin sanıldığını duyurdu.
TMZ haber sitesi adlarını açıklamadığı polis kaynaklarına dayandırdığı haberinde dedesi gibi müzisyen olan Keough'un pazar günü Kaliforniya'nın Calabasas ilçesinde kendisini ateşli silahla vurarak intihar ettiğini yazdı.
Konuyla ilgili soruşturma sürüyor.
Keough, Lisa Marie Presley'nin ilk kocası Danny Keough'dan olan iki çocuğundan biriydi. Diğeri 31 yaşındaki aktris Riley Keough.
Şarkıcı Michael Jackson ve aktör Nicolas Cage ile kısa süren evlilikler yapan 52 yaşındaki Lisa Marie Presley''nin ayrıca dördüncü kocası yapımcı-müzisyen Michael Lockwood'dan da ikiz kızları bulunuyor.
Lisa Marie Presley'nin menajeri Roger Widynowksi olay sonrası yaptığı açıklamada ayrıntı vermedi. 
Lisa Marie Presley  "çok üzgün ve yıkılmış" olduğunu söyleyen menajer Widynowks " O çocuğa tapıyordu. Hayatının aşkıydı. Kızları için güçlü kalmaya çalışıyor" dedi.
Torun Benjamin Keough ayrıca dedesi Elvis'le olan fiziksel benzerliği de dikkat çekiyordu.
Rock'n' Roll'un Kralı ya da kısaca King (Kral) diye anılan Memphis doğumlu Elvis Presley 1977'de 42 yaşında hayatını kaybetmişti.



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe