Apollo 11 görevindeki gizli rekabet: Ay'a ilk kez kim ayak basacaktı?

Apollo 11 görevinin astronotları Neil Armstrong, Mike Collins ve Buzz Aldrin (NASA)
Apollo 11 görevinin astronotları Neil Armstrong, Mike Collins ve Buzz Aldrin (NASA)
TT

Apollo 11 görevindeki gizli rekabet: Ay'a ilk kez kim ayak basacaktı?

Apollo 11 görevinin astronotları Neil Armstrong, Mike Collins ve Buzz Aldrin (NASA)
Apollo 11 görevinin astronotları Neil Armstrong, Mike Collins ve Buzz Aldrin (NASA)

Astronot Neil Armstrong 20 Temmuz 1969'da Ay’a ilk kez ayak bastığında, gezegendeki neredeyse en ünlü kişiydi. Armstrong’tan 19 dakika sonra da diğer astronot Buzz Aldrin, Ay’a ayak basan ikinci kişi olmuştu.
Armstrong, Aldrin ve onları Ay yüzeyine götüren pilot Michael Collins, Dünya’ya kahraman olarak dönmüştü. Üç astronot onuruna düzenenlenen resmi törende 6 milyondan fazla kişi New York ve Şikago sokaklarını doldurmuştu.
Ancak The Mirror’ın haberine göre Shoot For The Moon kitabının yazarı Jim Donovan, görevin merkezinde kalp kırıklığı ve kıskançlık yattığını öne sürdü. Çünkü Aldrin, Ay’a ayak basan ilk insan olmayı umutsuzca arzuluyordu.
Astronotun hem kendisi hem de babası Edwin Aldrin Snr, bu arzunun gerçeğe dönüşmesi için perde arkasında kampanya yürütüyordu.
Snr, "İniş denemeleri sırasında diğer Apollo mürettebatı aralarında konuşur, şakalaşırdı. Ancak Armstrong ve Aldrin birbiriyle çok az konuşurdu. Hatta simülasyon gözetmenleri uykuya daldıklarını düşünürdü" dedi.
Donovan’a göre görevden önceki şubat ayında bir NASA yetkilisinin Ay yüzeyindeki ilk adımı Aldrin’in atacağını iddia ettiği söylendi.
Ancak bundan 9 gün sonra Apollo programının yöneticisi Sam Phillips, “Böyle bir karar alınmadığını” ifade etti.
Bunun ardından Aldrin, görev planlarının tamamının gösterilmesi için çaba sarf etti. Böylelikle Ay yüzeyine ilk kez kimin ayak basacağını öğrenebilecekti.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Aldrin’in gerçeği öğrendikten sonra lobicilik faaliyetine başladığını ileri süren Donovan hikayenin kalanını şöyle aktardı:
"Daha sonra Aldrin’e ilk adımın Neil’in atması gerektiği çünkü onun daha kıdemli olduğu söylendi. Aldrin bunun ardından kararın onu tatmin ettiğini, yalnızca belirsizlik yüzünden tedirgin olduğunu iddia edecekti."
Böylece karar, NASA’nın basın konferansında resmen açıklandı. Donovan’a göre Aldrin kamusal alanda kararı destekler göründü ama eşi Joan, astronotun aslında kendini harap ettiğini düşündü.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging