Haziran’da 76 bin araç trafiğe katıldı

Haziran’da 76 bin araç trafiğe katıldı
TT

Haziran’da 76 bin araç trafiğe katıldı

Haziran’da 76 bin araç trafiğe katıldı

Türkiye’de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Haziran ayı sonu itibarıyla 23 milyon 519 bin 132 oldu. Haziran ayında 76 bin 58 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı Haziran ayı Motorlu Kara Taşıtları verisini açıkladı. Buna göre, Haziran ayında 76 bin 58 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Haziran ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 41,2'sini otomobil, yüzde 38,8'ini motosiklet, yüzde 10,5'ini kamyonet, yüzde 6,7'sini traktör, yüzde 1,3'ünü kamyon, yüzde 0,7'sini minibüs, yüzde 0,6'sını otobüs ve yüzde 0,2'sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 46 arttı. Haziran ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre özel amaçlı taşıtlarda yüzde 377,8, kamyonette yüzde 74,4, otobüste yüzde 63,5, motosiklette yüzde 51,4, minibüste yüzde 46,5, otomobilde yüzde 37,9, kamyonda yüzde 32,8 ve traktörde yüzde 32,6 arttı.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 81,5 arttı. Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı kamyonette yüzde 227,1, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 200,0, traktörde yüzde 172,5, minibüste yüzde 135,3, kamyonda yüzde 115,3, otobüste yüzde 90,7, otomobilde yüzde 71,8 ve motosiklette yüzde 60,4 arttı.
Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Haziran ayı sonu itibarıyla 23 milyon 519 bin 132 oldu.Haziran ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 54,1'ini otomobil, yüzde 16,4'ünü kamyonet, yüzde 14,4'ünü motosiklet, yüzde 8,2'sini traktör, yüzde 3,6'sını kamyon, yüzde 2,1'ini minibüs, yüzde 0,9'unu otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Haziran ayında 1 milyon 97 bin 112 adet taşıtın devri yapıldı. Haziran ayında devri yapılan taşıtların yüzde 70,5'ini otomobil, yüzde 16,1'ini kamyonet, yüzde 6,2'sini motosiklet, yüzde 2,6'sını traktör, yüzde 2,2'sini kamyon, yüzde 1,9'unu minibüs, yüzde 0,4'ünü otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Haziran ayında 31 bin 360 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Haziran ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 18,2'si Renault, yüzde 11,4'ü Fiat, yüzde 7,8'i Volkswagen, yüzde 6,9'u Hyundai, yüzde 5,8'i Citroen, yüzde 5,7'si Peugeot, yüzde 5,5'i Opel, yüzde 5,3'ü Honda, yüzde 5,1'i Toyota, yüzde 4,9'u Audi, yüzde 3,2'si Kia, yüzde 3,1'i Dacia, yüzde 2,8'i Ford, yüzde 2,8'i Mercedes-Benz, yüzde 2,6'sı Skoda, yüzde 1,5'i Seat, yüzde 1,1'i Suzuki, yüzde 1,1'i BMW, yüzde 0,9'u Nissan, yüzde 0,7'si Volvo ve yüzde 3,5'i diğer markalardan oluştu.

Ocak-Haziran döneminde 388 bin 56 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı
Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 23,9 artarak 388 bin 56 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 81,9 azalarak 24 bin 344 adet oldu. Böylece Ocak-Haziran döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 363 bin 712 adet artış gerçekleşti.
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 215 bin 122 adet otomobilin yüzde 47,3'ü benzin, yüzde 43,5'i dizel, yüzde 6,2'si LPG yakıtlı olup, yüzde 3,0'ı elektrikli veya hibrit oldu. Haziran ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 714 bin 604 adet otomobilin ise yüzde 38,2'si dizel, yüzde 37,2'si LPG, yüzde 24,1'i benzin yakıtlı olup, yüzde 0,2'si elektrikli veya hibrit oldu. Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,3 olarak gerçekleşti.

Ocak-Haziran döneminde en fazla 1401-1500 silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 215 bin 122 adet otomobilin yüzde 29,8'i 1401-1500, yüzde 26,7'si 1501-1600, yüzde 23,1'i 1300 ve altı, yüzde 14,0'ı 1301-1400, yüzde 5,3'ü 1601-2000, yüzde 1,0'ı 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip oldu.
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 215 bin 122 adet otomobilin yüzde 49,6'sı beyaz, yüzde 25,2'si gri, yüzde 7,3'ü siyah, yüzde 6,7'si mavi, yüzde 6,6'sı kırmızı, yüzde 1,8'i turuncu, yüzde 1,3'ü kahverengi, yüzde 0,7'si sarı, yüzde 0,2'si yeşil renkli iken yüzde 0,6'sı diğer renklerde oldu.



Çin'de Tesla'ya kritik yasak

Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
TT

Çin'de Tesla'ya kritik yasak

Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)

Yerel haberlere göre Çinli düzenleyiciler, Tesla'nın geliştirdiği gizli kapı kollarına sektör genelinde yasak getirmeyi düşünüyor.

İlk olarak Mingjing Pro medya kuruluşu tarafından duyurulan bu önlemler, gömme tasarımla ilgili arıza oranları ve güvenlik sorunları hakkındaki endişeleri takip ediyor.

Yeni kısıtlamalar yürürlüğe girerse, Çin'de satılan tüm yeni araçlar Temmuz 2027'den itibaren mekanik kollara sahip olmak zorunda kalacak. Tesla'nın gelirinin beşte birinden fazlasının geçen yıl Çin'den gelmesi, ABD'li firma için bu özelliğin tamamen yeniden tasarlanması anlamına gelebilir.

Tesla, yenilikçi kol tasarımını ilk olarak 2012'de lüks Model S serisinde kullandı ve o zamandan beri birçok elektrikli araç üreticisi de bu kolların versiyonlarını benimsedi.

Bu kollar genellikle araç kilidi açıldığında araç kapısından çıkıyor ve araç hareket halindeyken tekrar içeri giriyor.

Wired'ın 2018  tarihli haberine göre yöneticilerin ilk itirazlarına rağmen Tesla patronu Elon Musk, müşterilere "geleceğin bir parçası oldukları" hissini vermek için otomatik kapı kollarının aracın tasarımına entegre edilmesinde ısrarcı oldu.

Otomobil üreticileri, gizli kapı kollarının yalnızca şık bir tasarım sağlamakla kalmayıp aynı zamanda yüksek hızlarda sürtünmeyi de azalttığını iddia ediyor.

Çinli medya organının haberinde, aerodinamikteki iyileştirmelerin minimum düzeyde olduğu ancak güvenlik sorunlarının önemli ölçüde arttığı belirtiliyor.

Bir elektrikli araç üreticisinden alınan veriler, kapı kolu arızalarının onarımların yüzde 12'sini oluşturduğunu gösteriyor.

Ayrıca, elektrikli kapı kollarının kısa devre yaparak yolcuları araçlarda mahsur bıraktığına dair birkaç haber de var.

Bu tür olaylar, onları kurtarma ekipleri için olası bir engel haline getiriyor. Çin Sigorta Otomotiv Teknolojisi Araştırma Enstitüsü (C-IASI) tarafından yapılan testler, elektronik kapı kollarının yandan çarpma sonrası yüzde 33 oranında arızalandığını gösteriyor.

Mekanik kapı kollarında bu türden arıza oranıysa yüzde 2.

Bazı Tesla kullanıcıları, kapı kolları donduğunda kapılarını açamadıkları için duydukları hayal kırıklığını da dile getiriyor.

The Independent, cevap hakkı için Tesla'yla iletişime geçti.

Independent Türkçe


Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
TT

Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)

Altın fiyatı bugün tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak ons başına 3.600,46 dolara çıktı. Bu artış, geçen hafta beklentilerin altında kalan istihdam verilerinin ardından Fed'in bu ay faiz indirimi yapacağına dair beklentilerin artmasından kaynaklandı.

Spot altın, saat 01:21'de ons başına 3.586,81 dolardan işlem görüyordu. Altın, cuma günü 3.599,89 dolar ile rekor seviyeye yükselmişti.

Aralık teslimi ABD altın vadeli işlemleri yüzde 0,7 düşüşle 3.626,10 dolara geriledi.

Capital.com analisti Kyle Rodda, “Ana faktör, ABD istihdam verileri ve eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentisi. Bu ihtimal düşük olsa da istihdam verileri öncesindeki durumdan temel bir değişiklik anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Rodda, “Genel olarak, tüm faktörler şu anda altın fiyatını yukarı çekiyor. Bu haftaki sürpriz enflasyon verilerine rağmen, 3 bin 600 dolar seviyesinin iyi bir şekilde test edileceğini göreceğiz” dedi.

Geçtiğimiz ağustos ayında ABD'de istihdam artışı keskin bir şekilde zayıfladı ve işsizlik oranı yüzde 4,3 ile neredeyse dört yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, işgücü piyasasının zayıfladığını teyit ediyor ve Fed'in önümüzdeki hafta faiz indirimi yapma olasılığını güçlendiriyor.

CME Group'un FedWatch aracına göre, altın fiyatı şu anda bu ay 25 baz puanlık bir indirim beklentisini yansıtıyor ve yüzde 8 olasılıkla 50 baz puanlık daha büyük bir indirim bekleniyor.

Düşük faiz oranları, altın tutmanın fırsat maliyetini azaltır ve doları zayıflatır, bu da diğer para birimlerini elinde bulunduran yatırımcılar için altını daha ucuz hale getirir.

Şimdi gözler, Fed'in beklenen faiz indiriminin boyutu hakkında daha fazla netlik sağlayabilecek olan perşembe günkü ABD enflasyon raporuna çevrildi.

Altın, zayıf dolar, merkez bankalarının alımları, para politikasındaki gevşeme ve hâkim jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle 2024'te yüzde 27 değer kazandıktan sonra, bu yıl şimdiye kadar yüzde 37 değer kazandı.

Çin Halk Bankası, geçtiğimiz ağustos ayında altın rezervlerini artırarak, değerli metali on ay üst üste satın almaya devam etti.

Bu arada altın yatırımcıları 2 Eylül'de sona eren haftada net uzun pozisyonlarını 20.740 kontrat artırarak 168.862 kontrata çıkardı.

Gümüşün spot fiyatı ise yüzde 0,5 düşüşle ons başına 40,75 dolara gerilerken, platin yüzde 0,1 artışla 1.374,35 dolara yükseldi. Paladyum ise 1.109,71 dolarda sabit kaldı.


Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
TT

Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)

Petrol fiyatları bugün yüzde 1'in üzerinde yükselerek geçen haftaki kayıplarını telafi etti. Bu yükselişte, Ukrayna'ya düzenlenen saldırının ardından Rus ham petrolüne yönelik yeni yaptırım ihtimali, OPEC+'nın planladığı üretim artışı ile dengelendi.

Brent ham petrolü varil başına 80 sent veya yüzde 1,2 artışla 66,30 dolara yükselirken, ABD Batı Teksas Orta Kalite ham petrolü 75 sent veya yüzde 1,2 artışla varil başına 62,62 dolara yükseldi.

ABD işgücü piyasası verilerinin cuma günü zayıf çıkmasının ardından enerji talebi tahminlerinin düşmesi nedeniyle ham petrol fiyatları yüzde 2'nin üzerinde geriledi. Fiyatlar önceki hafta da yüzde 3'ün üzerinde düşüş kaydetmişti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, Rusya ve diğer müttefikleri içeren OPEC Plus ittifakı, pazar günü ekim ayında petrol üretimini artırma konusunda anlaşmaya vardı. Sekiz OPEC Plus ülkesi, ekim ayında petrol üretimini günde yaklaşık 137 bin varil artıracak. Bu artış, eylül ve ağustos aylarında günlük 555 bin varil, temmuz ve haziran aylarında günlük 411 bin varil olan aylık artıştan önemli ölçüde daha düşük.

Rakuten Securities'in emtia analisti Satoru Yoshida, “Petrol talebi, üretim artışının beklentilerin altında kalmasıyla ortaya çıktı. Rusya-Ukrayna savaşında barış umutlarının azalması ve Rus petrolünün piyasayı desteklemeyeceği beklentisi, fiyatları desteklemeye katkıda bulundu” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna yetkilileri tarafından dün yapılan açıklamaya göre, Rusya Ukrayna'ya en büyük hava saldırısını düzenleyerek Kiev'deki ana hükümet binasını ateşe verdi ve en az beş kişiyi öldürdü.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Avrupalı liderlerin bugün ve yarın ayrı ayrı ABD'yi ziyaret ederek, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmenin yollarını görüşeceklerini söyledi. Trump, savaşın mevcut durumundan memnun olmadığını, ancak yakında çözülebileceğine olan güvenini yineledi.

Fujitomi Securities analisti Toshitaka Tatsuya, "OPEC+'nın üretimi artırma kararının ardından petrol piyasasının istikrara kavuştuğunu ve geçen haftaki düşüşün ardından fiyatlarda geçici bir istikrar görüldüğünü" açıkladı. Tatsuya, OPEC+'nın üretimi artırma kararının etkisini geçen haftadan bu yana petrol piyasasının zaten emdiğini ifade etti. Tatsuya, "ABD'nin Rusya'ya yönelik olası yeni yaptırımları nedeniyle arzın sıkılaşacağı beklentilerinin de fiyat istikrarına katkıda bulunduğunu" belirtti.

Goldman Sachs, hafta sonu yayınladığı raporunda, Amerika kıtasındaki arz artışının Rusya'dan gelen arz düşüşünü telafi etmesi ve küresel talebin artması nedeniyle 2026 yılında petrol üretiminde hafif bir fazlalık olacağını öngördü.