Netanyahu’nun yerine eski Genelkurmay Başkanı’nın adı öne çıkıyor

Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot
Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot
TT

Netanyahu’nun yerine eski Genelkurmay Başkanı’nın adı öne çıkıyor

Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot
Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve partisinin (Likud) popülaritesinin sürekli azalması ve istifa çağrılarının arttığı kitlesel gösterilerin tırmanmasıyla birlikte siyasi, akademik çevreler ve medya organları da alternatiflerden konuşmaya başladı. İsrailliler, krizlerin sadece Netanyahu’dan kaynaklanmadığını, rakiplerinin zayıflığından bir sebep olduğunu düşünürken, bazıları ise Netanyahu’nun yerine geçebilecek bir isim olarak eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot’u önermeye başladı.
‘Ordudaki kıdemli bir subayın, siyasette iyi bir politikacı olma zorunluluğunun bulunmadığı’ gerçeği dolayısıyla Benny Gantz’ın tecrübeleri iyi gitmezken, Eizenkot’un yandaşları da Gadi Eizenkot’un Gantz’a göre daha karizmatik ve güçlü bir kişiliğe sahip olduğundan bahsediyor. 29 Temmuz’da Generaller Partisi’nde ikinci adam ve Dışişleri Bakanı olan Gabi Ashkenazi, “Eizenkot, bir listeye başkanlık yapmakla ilgileniyorsa, onun arkasında olmak hususunda hiçbir problemim olmaz” dedi.
The Marker ekonomi gazetesi editörü Sami Peretz, ılımlı, sağ ve sol bloklarda gerçek bir liderlik krizinin varlığına değindiği bir makale kaleme aldı. Peretz, “Güçlü bir ismi beklemek, anlaşılır olabilir. Eizenkot, kararlı bir yolda ilerliyor. Netanyahu, kuzey sınırındaki Hizbullah tünellerini tasfiye etmek ve Maliye Bakanlığı’nın seleflerinin döneminde binlerce düzenli askerle büyüyen İsrail ordusunun verimliliğini artırma isteklerine yanıt vermek için zorlanıyor. Eizenkot Ariel Sharon ve Ehud Barak’ın yanında askeri sekreter olarak çalıştı ve zengin bir siyasi deneyim yaşadı” ifadelerini kullandı.
Ancak bu yaklaşıma zıt görüşler de mevcut. Televizyon yıldızı Orit Labi Nesiel, “Doğruyu söylemenin zamanı geldi. İsrailli generallerin birçoğu, mükemmel politikacılara dönüşmüyor. Politika edinilen bir deneyimdir, sadece liderlik deneyimiyle kazanılmaz. Aksine demokratik bir sistemin kısıtlamaları altında ulusal hedefler belirleme ve tüm güçleri birbirine bağlayabilme becerisine de sahip olması gerekiyor. Yeni bir general isteyenler, Netanyahu’nun yozlaşmış yönetiminden kurtarıcı bir Mesih’in olduğu umuduna sahip, ancak bu yanılsamadan başka bir şey değildir” açıklamasında bulundu. Nesiel, zirveye çıkan generaller arasında olan İzak Rabin’in, 1974- 1977 yıllarındaki ilk döneminde başarısız olduğunu, başbakan olarak yalnızca siyasette 20 yıldan uzun bir süre sonra başarıya ulaştığını belirtirken, “Ariel Şaron yıllar süren çekişmeli siyasi faaliyetlerden sonra halkın güvenini kazandı. Ehud Barak’ın başarısızlığı bugüne kadar süregeldi” dedi. Aktarılana göre Ami Ayalon ve Amram Mitzna gibi siyasete uyum sağlamada hiçbir zaman başarı yakalayamayan ve parti başlarında bulunan generaller de mevcut. Nitekim liste uzun. Eizenkot’un bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Orit Labi Nesiel, kendisinin kesinlikle kamusal hayat için kaliteli bir isim olduğunu, ancak en azından bu noktada ‘oyunu değiştiremeyeceğini’ ifade etti.
Bu çerçevede İsrail toplumunun dürüstlük, liberal demokrasi ve sivil eşitliğe dayalı olarak akıl düzeyine liderlik etmesi, faydaları iyileştirmesi ve geniş kamu menfaatini yeniden şekillendirmesine ihtiyacı var. 29 Temmuz’da yayınlanan yeni bir anket sonuçlarına göre Netanyahu’nun popülaritesindeki düşüş devam ediyor ve Likud, son iki aylık anketler uyarınca Knesset’te 10 sandalye geriledi. Likud, 27 Mayıs’ta yayınlanan bir ankette, 41 sandalye elde etmesinin ardından 29 Temmuz’da Radio 103FM tarafından yayınlanan bir ankette ise 31 sandalye elde etti. Yair Lapid liderliğindeki Yesh Atid (Gelecek Var) bloğu, 19 sandalye kazanırken, Gantz’ın partisi 10 sandalye elde etti. Ankete göre Arap Ortak Listesi’nin 15 ila 16 sandalyeye ulaşması bekleniyor.
Netanyahu aleyhindeki gösteriler üst üste üçüncü hafta da devam ederken, 29 Temmuz gecesi İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Amir Ohana’nın Tel Aviv’deki evinin önünde de yaklaşık bin kişi gösteri düzenledi. Eylemciler, Tel Aviv’de polis memurlarıyla yaşanan çatışmalar ortasında kavşakları geçişlere kapattı. Radikal sağdan bir grup, gösterilere sızarken, eylemcilere de cam şişelerle saldırıda bulundu. Bir görgü tanığı yaptığı açıklamada, “Gözlerinde öldürme arzusunu gördüm” dedi.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.