Cezayir, Türkiye’deki kıdemli bir subayını teslim aldı

Eski ordu komutanının “kara kutusu olarak” nitelendiriliyor

Geçen yıl sonunda ölen ordu komutanı Kaid Salih (Reuters)
Geçen yıl sonunda ölen ordu komutanı Kaid Salih (Reuters)
TT

Cezayir, Türkiye’deki kıdemli bir subayını teslim aldı

Geçen yıl sonunda ölen ordu komutanı Kaid Salih (Reuters)
Geçen yıl sonunda ölen ordu komutanı Kaid Salih (Reuters)

Cezayirli yetkililer tarafından dün (Pazar) yapılan açıklamada, yargı tarafından aranan listesinde yer alan kaçak subay Guermit Bounouira’nın Türkiye tarafından teslim edildiğini duyurdu. Yetkililer, kaçak subayın, soruşturmanın yürütüldüğü askeri mahkemede hakim huzuruna çıkarılacağı bilgisini verdi. Guermit, 2019 yılı sonunda geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden eski ordu komutanı Korgeneral Ahmed Kaid Salih’in özel kalemi olarak görev yapıyordu.
Cezayir Haber Ajansı’nın Cezayir güvenlik kaynaklarından aktardığına göre, “Ülkesinden kaçan emekli Başyaver Guermit Bounouira, Türkiye ile aramızdaki karşılıklı güvenlik çıkarları ve işbirliği sayesinde teslim alınmıştır.” ifadelerine yer verildi. Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, bu konuda Ankara ile temaslarda bulunduğunu belirtti. Eski bir subay olan Guermit’e yöneltilen suçlamalara açıklık getirilmediği gibi, eski ordu komutanının özel katibi olarak önceki pozisyonuna da işaret edilmedi.
Bounouira, Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’yı Nisan 2019’un başında istifa etmeye iten ülkenin fiili hakimi Kaid Salih’in “kara kutusu” olarak tanımlanıyor.

Sağlıkta Şiddet Yasası
Öte yandan, Cezayir yargısının, hastanelerde ve kliniklerde sağlık personeline saldırıdan suçlu bulunanlar hakkında 10 yıla kadar hapis cezasını öngören ceza hukukundaki yeni maddeleri dün itibariyle yürürlüğe koyması mümkün hale geldi. Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre Devlet Başkanı Tebbun, ceza kanununda değişiklik yapılmasını öngören düzenlemeyi imzaladı. Söz konusu değişiklik, “Görevlerini yerine getirdikleri sırada sözlü ve fiziki saldırılara maruz kalan sağlık sektörü çalışanlarını korumak için saldırıda bulunanlara uygun bir ceza verilmesini” öngörüyor.
Başkan Tebbun iki hafta önce, “Doktorların Cezayir Devleti ve Cezayir halkının tam koruması altında olduklarını” belirterek, “sağlık sektörü çalışanlarını hedef alanların kesinlikle cezai işleme tabi tutulacağını” vurgulamıştı. Başkan ayrıca, “gizli çevrelerden gelen finansal teşvikler karşılığında işlenen ihlallerden de söz ederek, bu tür davranışların Cezayir halkının ve tıp camiası idare edenlerin yaslandıkları değerlere tamamen yabancı davranışlar” olduğunu ifade etti. Koronavirüs salgınından muzdarip olan yakınlarına finansal imkanlar sağlanmaması sebebiyle son derece öfkeli olan şahıslar tarafından hastanelerdeki doktorlara ve hemşirelere sözlü ve fiziksel saldırıda bulunanlara ait video görüntüleri yayınladı.   
Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen Ceza kanununun yeni hükümleri arasında, “Cezayir’deki kamu ve özel sağlık kuruluşlarındaki tüm sağlık personelini sözlü ve fiziki saldırılardan korumak, sağlık kurumlarının mallarına zarar vermenin cezalandırmanın yanı sıra, sosyal medyada hasta onurunu zedeleyici ve ölülere saygısızlık içeren istismarları cezalandırmayı” öngörüyor. Ceza kanunundaki yeni hükümler ayrıca, “hasta haysiyetine zarar veren eylemlerden men etme, ölen kişilere saygısızlık etmemek için video ya da görüntülerinin paylaşılmamasının yanı sıra, hastane ve klinik dahili gibi kamuya açık olmayan yerlerin kurumsal mahremiyetini ihlal etmenin engellenmesi, tıbbi malzeme ve ekipmana zarar verme eylemleri için sıkı bir caydırıcılık ilkesinin benimsenmesi” gibi maddeleri içeriyor. Ceza kanununun yeni metninde yer alan ağır cezalar, mağdurun ölmesi durumunda fiili işleyen kişiyi müebbede kadar varan hapis cezasına, mağdurun sözlü saldırıya maruz kalması durumunda failin 1 ila 3 yıl arasında değişen hapis cezasına, yine mağdurun maruz kaldığı fiziksel zarar durumuna ve şiddetine bağlı olarak 3 ila 10 arasında değişen hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyor.

Adil yargılama sorunu
Öte yandan, “Mahkum Hakları Savunma Hareketi Komitesi’nin” avukatları yaptıkları açıklamada, kanundaki bu değişikliği “savunma hakkı ve savunmanın işlevlerinin yerine getirmesi için yasal olarak kurulmuş mekanizmaların sağlanması olan adil yargılama koşullarının yerine getirilmesi şartında ciddi bir önyargı ve anayasal ilkelerden geri çekilme olarak” yorumlayarak kınadı.
Avukatlar, üst düzey yetkililerin bu yöntemleri kullanması için birleşik talimatlar varmış gibi hareket eden, yargıyı onurlandırmayan ve sanığın haysiyetini ve haklarını zedeleyen yöntemler kullanarak olguyu dayatma politikası uygulayan, birçok mahkemede savunma makamının savunmasını hazırlayabilmesi için davaları erteleme taleplerini reddeden, özellikle çektiği cezanın bitimine bir veya iki gün kalan mahkumların davalarını ceza süresinin bitiminin bir gün öncesine planlayan ve anayasal haklardan güç alarak mahkumların tutukluluk hallerinin devam etmesini sağlayan hakimler tarafından bu prensibin ihlal edilmesi sebebiyle duydukları “üzüntülerini” ifade ettiler.
Savunma Komitesi, “hakimlerin tutuklu yargılama uygulamasına çok aşırı şekilde başvurduğunu” belirtti. Avukatlara göre hakimler, şartlı tahliye ve adli kontrol gibi alternatif uygulamalar bulunduğu halde hapis cezası gerektirmeyen kişileri tutuklu yargılamaya devam ediyor.



Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
TT

Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)

İsrail Başbakanlık Ofisi dün, Gazze Şeridi'ndeki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla Hamas'tan bir askerin cenazesini teslim aldığını duyurdu ve kimlik tespit sürecinin ardından cenazenin asker Itay Chen'e ait olduğunu bildirdi.

Hamas daha önce, İsrail'in Hamas ve ICRC ekiplerinin bölgeye girmesine izin vermesinin ardından, Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde, halen İsrail güçleri tarafından işgal altında olan bölgede tutulan bir rehinenin cesedini bulduğunu açıklamıştı.

10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında Hamas, Gazze Şeridi'nde tuttuğu 20 rehinenin tamamını, İsrail'in serbest bıraktığı yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûm karşılığında teslim etti.

g
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (EPA)

Hamas, ölen rehinelerin cenazelerini teslim etme sözü verdi, ancak savaşın yol açtığı yıkım nedeniyle cenazelerin yerini tespit etmenin zor olduğunu belirtti. İsrail ise Hamas'ı kendisini oyalamakla suçladı.

Chen'in cenazesinin teslim edilmesiyle Hamas, Gazze Şeridi'nde olan 28 cesetten 21'ini iade etmiş oldu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana öldürülen 270 Filistinlinin cenazesini teslim ettiğini söyledi.

İsrail istatistiklerine göre, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail’in güney yerleşimlerine düzenlediği saldırıda bin 200 kişi öldü ve 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerinden elde ettiği bilgiye göre Hamas'ın saldırısına yanıt olarak İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği askeri harekat, 68 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Chen, Hamas'ın İsrail'in güneyindeki kasabalara ve askeri üslere düzenlediği sürpriz saldırıda görev başındaki bir askerdi.

gt
İsrail'in Hamas ile imzaladığı ateşkes anlaşması kapsamında serbest bırakılan mahkûmlar, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi önünde onları bekleyen kalabalığa el sallıyor. (AP)

ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, tekrar eden şiddet olaylarına rağmen büyük ölçüde sürdü. Filistin sağlık yetkilileri, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail saldırılarında 239 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi; bunların yaklaşık yarısı, geçen hafta İsrail’in askerlerine yönelik silahlı bir saldırıya karşılık verdiği gün yaşamını yitirdi.

İsrail, üç askerinin öldürüldüğünü ve ateşkes anlaşması kapsamında güçlerinin geri çekildiği hatlara yaklaştığını iddia ettiği onlarca Hamas mensubunu hedef aldığını açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bugün erken saatlerde, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir adamın İsrail ateşiyle öldürüldüğünü açıkladı. İsrail ordusu, ordunun halen işgal ettiği bölgelere geçen ve doğrudan tehdit oluşturan bir ‘teröristi’ öldürdüğünü duyurdu.


ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
TT

ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)

Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararının yapısı ve yetkileri konusundaki çekinceler askıda kaldı. Bazı taraflar önerinin hükümlerinin açıklığa kavuşturulmasını talep ederken, kaynaklar, anlaşmazlıkların Güvenlik Konseyi'nin güç hakkında bir karar almasını engelleyebileceği endişesini dile getirdi.

ABD, pazartesi günü Güvenlik Konseyi'nin birkaç üyesine Gazze'de uluslararası bir güç kurulmasını öngören bir karar taslağı gönderdi. Güç, 2027 yılı sonuna kadar Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere geniş bir yetkiye sahip ve bu yetkinin uzatılma olasılığı da olacak. ABD'li bir yetkili, Axios'a yaptığı açıklamada, bu gücün "barışı koruma gücü değil, uygulama gücü" olacağını ve "Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılmasını sağlayarak Gazze'deki güvenlik ortamının istikrarına katkıda bulunacağını" söyledi.

Arabulucu bir ülkeden bilgili bir kaynak Şarku'l Avsat'a, anlaşmazlıkların devam etmesi halinde Güvenlik Konseyi kararı olmadan Washington'un kararıyla bu güçlerin oluşturulma olasılığından endişe duyduğunu belirtti. Bu, İsrail'in tercih ettiği formül olup, arabulucu ülkeler veya garantörler tarafından kabul edilmemekte.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Filistinli kaynaklar, Şarku'l Avsat'a, Filistin Yönetimi'nin Amerikan tasarısını Arap grubuyla görüşerek metinde değişiklik talep edeceğini söyledi.


Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, Kızıldeniz bölgesinde askeri üslerin kurulmasına izin vermenin istikrarsızlık için bir bahane olduğunu ve bölgedeki halkların, dış güçlerin bu rolü üstlenmesine gerek kalmaksızın, bu hayati uluslararası su yolunda seyrüsefer güvenliğini sağlamaktan kendilerinin sorumlu olduğunu söyledi.

Afwerki dün akşam Mısır ziyareti sırasında Mısır’da yayın yapan ‘Kahire el-İhbariyye’ televizyon kanalına verdiği röportajda şunları söyledi:

“Kızıldeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki entegrasyon son derece önemli. İş birliğini güçlendirmek için ortak mekanizmaların kurulması gerekiyor.”

Somali'nin kıyılarını koruma kabiliyetinin yanı sıra Eritre, Yemen, Cibuti ve Sudan'ın da kıyılarını koruma kabiliyetine sahip olduğunu vurgulayan Eritre Cumhurbaşkanı, bölgenin karmaşıklığının, yerel çabaları güçlendirmek yerine dış alternatiflere başvurmaktan kaynaklandığını belirtti.

Kızıldeniz'in jeopolitik öneminin, herhangi bir dış müdahaleyi haklı çıkarmayacağını ve Eritre ile Mısır'ın bu konudaki vizyonlarının tamamen uyumlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, “Devletler arasında yakınlaşan görüşler, hükümetlerin, cumhurbaşkanlarının veya siyasi partilerin tercihleri değil, bölgedeki halkların çıkarlarını yansıtmaktadır. Her hükümet, bu temel ilkeyi korumak ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak için kendi yetenekleri konusunda net bir vizyona sahip olmalı” ifadelerini kullandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz perşembe günü Mısır'ı ziyaret ederek Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Afwerki bu ziyaret kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi. Görüşmede, Kızıldeniz'in güvenliğini sağlamak ve bu hayati su yolundaki seyrüseferi etkilememek için iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi vurgulandı.

Mısır Cumhurbaşkanı, bölgedeki güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesine katkıda bulunmak için Mısır ile Eritre arasında ve komşu Arap ve Afrika ülkeleriyle koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Afwerki, Kahire el-İhbariyye kanalına verdiği röportajda Afrika Boynuzu ülkelerinin, kendilerine bu konuda alan tanınırsa ve etnik veya kabile ayrımlarına ya da başarısız politikalara sürüklenmeden sorunları ele almak için bilinçli yaklaşımlar benimsenirse, sorunlarını yerel olarak çözebileceklerini vurguladı. Eritre Cumhurbaşkanı, bölge halklarının bu bölünmeler nedeniyle egemen kurumlara sahip devletler kurmakta zorluk yaşadıklarını ifade etti.

Afrika Boynuzu bölgesindeki ülkeler arasında ikili ve kolektif iş birliğinin büyüme, refah ve istikrarın sağlanması için gerekli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, Mısır ile Eritre arasındaki ilişkilerin, bölgedeki kriz ve kargaşa durumunu değiştirmek amacıyla entegrasyon ve kapsamlı iş birliğine yönelik özel stratejik ilişkiler olduğunu vurguladı.

Afwerki’nin bu açıklamalarından birkaç gün önce, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Etiyopya parlamentosunda yaptığı konuşmada Nil Nehri havzası ülkeleri Etiyopya, Sudan ve Mısır arasında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı konusunda iş birliği yapılması ve karayla çevrili ülkesine denize erişim sağlamak için Eritreye koordinasyon çağrısında bulundu.

Sudan’ın Darfur eyaletinin Faşir şehrinde kontrolün Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçmesinin ardından ülkedeki son gelişmelere de değinen Eritre Cumhurbaşkanı, Sudan'daki istikrar ve güvenliğin Afrika Boynuzu'nda denge ve güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıdığını, buradaki herhangi bir karışıklığın komşu ülkelerdeki gerilimleri tırmandırabileceğini ve bölgesel güvenliği doğrudan etkileyebileceğini belirtti.