Sudan’da sel felaketinin bilançosu artıyor: En az 14 kişi öldü

Hartum’un güneydoğusundaki bir bölgede, yıkılan evlerden birinin enkazı üzerinde oturan Sudanlı bir çocuk. (AFP)
Hartum’un güneydoğusundaki bir bölgede, yıkılan evlerden birinin enkazı üzerinde oturan Sudanlı bir çocuk. (AFP)
TT

Sudan’da sel felaketinin bilançosu artıyor: En az 14 kişi öldü

Hartum’un güneydoğusundaki bir bölgede, yıkılan evlerden birinin enkazı üzerinde oturan Sudanlı bir çocuk. (AFP)
Hartum’un güneydoğusundaki bir bölgede, yıkılan evlerden birinin enkazı üzerinde oturan Sudanlı bir çocuk. (AFP)

Sudan'da meydana gelen şiddetli sel nedeniyle en az 14 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı. Binlerce evin yıkılmasına sebep olan selin etkiler devam ederken Sudan Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı, başkent Hartum'da, Nil Nehri’ndeki yüksek su seviyesi nedeniyle uyarıda bulundu.
Sudan’da çok sayıda vilayet dün yoğun ve orta şiddette yağışlara sahne oldu. Ülkede yağışların önümüzdeki günlerde de sürmesi bekleniyor. Sudan Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada su seviyelerinin tüm bölgelerde yükseldiği ve Nil Nehri’ni 4 santimetre aştığı bildirildi.
Bakanlık, suların Nil Nehri’nden taşarak çevredeki alçak bölgeleri sular altında bırakabileceği uyarısında bulundu. Sudan hükümeti, sel ve yağmurlardan kaynaklanan kayıp ve zararları önlemek için bir acil durum planı açıklamıştı.
Sudan Devlet Başkanı Abdullah Hamduk, ülkenin son 30 yıldır tanık olmadığı bir yağış mevsimi ile karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarı yaparken hükümet selden etkilenenler için acil barınma ihtiyaçlarının sağlanması ve selin etkilerini gidermek için tüm imkanlarını seferber etti.                
Sudan'da son günlerde çok sayıda bölge şiddetli yağışlardan ve fırtınalardan etkilendi.
Sel, Hartum’un doğu, güney ve batı banliyölerini etkisi altına alırken artan yağışların daha fazla can ve mal kaybına yol açmasından endişe ediliyor.
Bakanlık, yetkili makamları ve vatandaşları canlarını ve mallarını korumak için tedbirli olmaya çağırdı.
İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Savunma Kuvvetleri’nin raporunda son günlerde Hartum, el-Gadarif, Beyaz Nil, el-Cezire, Kuzey Darfur, Kasala, Kuzey Kordofan, Güney Kurdufan ve Sennar vilayetlerinin yağışlardan etkilendiği bildirildi.
Meteoroloji İdaresi, temmuz ayında yayınladığı bir raporda yağış mevsiminde 25 binden fazla kişinin şiddetli yağışlardan etkilenmesinin ve yağmurların çoğu eyalette normalin üzerinde seyrederek sellere, evlerin, altyapının ve geçim kaynaklarının tahrip olmasına yol açmasının beklendiğini duyurmuştu.
Raporda ayrıca insani yardım çalışanlarının, hükümet liderliğinde yapılan müdahaleyi desteklemek ve yardımın zamanında ulaşmasını sağlamak için bir hazırlık ve müdahale planı geliştirdikleri kaydedildi.
Nil Nehri eyaletine bağlı Sivil Savunma ve Acil Durum Birimi, Nil ve Atbara nehirlerinin su seviyelerinde önemli bir artış yaşandığını açıkladı. Birim tüm vatandaşları, özellikle önceki yıllarda selden en fazla etkilenen bölgelerde ve nehir kıyılarında yaşayanları uyararak can ve mallarını korumaları için nehir yataklarından, vadilerden ve alçak alanlardan uzak durma çağrısı yaptı.
Nil Nehri Su İşleri ve Rezervuarları Dairesi Başkanı Belle Abdurrahman da önümüzdeki günlerde yağış oranlarında önemli bir artış beklendiğini duyurdu.
Sudan’da geçen yıl meydana gelen şiddetli yağışlar 462 binden fazla insanı etkilemişti.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.