Ketaib Partisi'nin milletvekilleri Lübnan Parlamentosundan istifa etti

Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel tabutu taşırken (AP)
Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel tabutu taşırken (AP)
TT

Ketaib Partisi'nin milletvekilleri Lübnan Parlamentosundan istifa etti

Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel tabutu taşırken (AP)
Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel tabutu taşırken (AP)

Lübnan Ketaib Partisi milletvekilleri, partinin Genel Sekreteri Nizar Necaryan’ın cenaze töreni sırasında Temsilciler Meclisi’ne istifalarını sundu.
Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami el-Cemayel, Beyrut’ta cenazenin düzenlendiği kilise içinde yaptığı açıklamada, yol arkadaşlarının Temsilciler Meclisi’nden istifa etme kararı aldıklarını bildirdi.
Yıllardır iktidarın sadık muhaliflerinden olan Hristiyan Partisi parlamentoda üç milletvekili tarafından temsil ediliyor. Cemayel yaşanan şeyin Lübnan için fırsat değil felaket olduğunu söyleyerek, Lübnan’ın sonunun yeni bir Lübnan’ın doğuşu olacağını vurguladı.
Cenaze törenine katılanlar, 'devrim, devrim' sloganı atarak Cemayel'in sözlerini alkışlayarak yarıda keserken, Parti Genel Başkanı, “Lübnan tarihinde yaşananları bir dönüm noktası olmaması gerektiğini kabul etmeyeceğiz” dedi.
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanlığı, yarın yerel saatle 12.00’da, Fransa’nın Birleşmiş Milletler (BM) ile işbirliği çerçevesinde, Lübnan’a yardım bağışı için video konferans toplantısı düzenleneceğini duyurdu.
BM ile işbirliği içerisinde yapılacak olan konferansa, ABD Başkanı Donald Trump dahil olmak üzere bir çok lider katılacak.



Cezayir parlamentosu Fransız sömürgeciliğini suç sayan bir yasayı oyluyor

Sömürgeciliği suç sayan yasa taslağını hazırlayan komite üyeleri (Arşiv- Cezayir Parlamentosu)
Sömürgeciliği suç sayan yasa taslağını hazırlayan komite üyeleri (Arşiv- Cezayir Parlamentosu)
TT

Cezayir parlamentosu Fransız sömürgeciliğini suç sayan bir yasayı oyluyor

Sömürgeciliği suç sayan yasa taslağını hazırlayan komite üyeleri (Arşiv- Cezayir Parlamentosu)
Sömürgeciliği suç sayan yasa taslağını hazırlayan komite üyeleri (Arşiv- Cezayir Parlamentosu)

Cezayir parlamentosu, Fransız sömürgeleştirmesini "devlet suçu" olarak nitelendirerek suç saymayı ve iki ülke arasında hâlâ büyük bir krizin yaşandığı dönemde Fransa'dan "resmi bir özür" talep etmeyi amaçlayan yasa tasarısını bugün oylayacak.

AFP tarafından elde edilen ve öngörülemeyen durumlar ortaya çıkmadığı takdirde parlamento tarafından onaylanması beklenen metin, Fransız devletinin "Cezayir'deki sömürgeci geçmişi ve yol açtığı trajediler için yasal sorumluluk üstlenmesini" talep ediyor ve tazminat ödenmesini istiyor. Yasa onaylanması halinde güçlü bir sembolik ağırlığa sahip olacak, ancak uluslararası kuruluşlara veya ikili anlaşmaya başvurulmadığı takdirde, tazminat talepleri üzerindeki pratik etkisi sınırlı görünüyor.

Şarku’l Avsat’ın Cezayir Basın Ajansı'ndan aktardığına göre, Ulusal Halk Meclisi (parlamentonun alt kanadı) Başkanı İbrahim Bougali, tasarının parlamenterlere sunumu sırasında cumartesi günü yaptığı açıklamada, bu önerinin "egemenliğin en mükemmel örneği" olduğunu belirtti. Ayrıca, bunun "Cezayir'in ulusal hafızasının silinmez ve müzakere edilemez olduğuna dair hem ülke içinde hem de uluslararası alanda açık bir mesaj" gönderdiğini ifade etti.

Geçtiğimiz hafta oylama hakkında sorulan bir soruya Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Pascal Confavreux, "yabancı ülkelerde gerçekleşen siyasi tartışmalar hakkında yorum yapmadığını" söyledi.


Yemen'de 2 bin 900 mahkum ve tutuklunun takası konusunda anlaşma sağlandı

Önceki bir takas operasyonunda Sanaa havaalanına varışlarında el sallayan mahkumlar (Arşiv - Reuters)
Önceki bir takas operasyonunda Sanaa havaalanına varışlarında el sallayan mahkumlar (Arşiv - Reuters)
TT

Yemen'de 2 bin 900 mahkum ve tutuklunun takası konusunda anlaşma sağlandı

Önceki bir takas operasyonunda Sanaa havaalanına varışlarında el sallayan mahkumlar (Arşiv - Reuters)
Önceki bir takas operasyonunda Sanaa havaalanına varışlarında el sallayan mahkumlar (Arşiv - Reuters)

Yemen savaşının başlamasından bu yana en büyük insani atılım olarak, Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler himayesinde ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin katılımıyla Umman'ın başkenti Maskat'ta düzenlenen onuncu istişare turunda, her iki taraftan yaklaşık 2 bin 900 mahkum ve tutuklunun takası konusunda Husi grubuyla anlaşmaya vardığını duyurdu.

Anlaşma Arap ve uluslararası çevrelerce memnuniyetle karşılandı ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, anlaşmayı insan acılarını hafifletmeye ve güven inşa etme fırsatlarını artırmaya katkıda bulunan önemli bir insani adım olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre açıklamada ayrıca, kardeş Yemen halkının özlemlerini karşılayacak şekilde barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik tüm çabalara Krallığın desteği yinelendi.

Yemen hükümeti, anlaşmanın siyasi lider Muhammed Kahtan önderliğindeki tüm taraflardan yaklaşık 2 bin 900 tutuklu ve kaçırılan kişinin yanı sıra, pilotlar da dahil olmak üzere koalisyon ülkelerinden tutukluların serbest bırakılmasını öngördüğünü belirtti.

BM temsilcisi Hans Grundberg anlaşmayı memnuniyetle karşıladı ve bunu büyük insani öneme sahip olumlu bir adım olarak nitelendirdi.


Suriyeli eski güvenlik yetkilisi Lübnan'da öldürüldü

Şam ve SDG'nin pazartesi akşamı gerilimi azaltma konusunda anlaşmasının ardından Suriye, Halep'te iki çocuğuyla birlikte yürüyen bir kadın (Reuters)
Şam ve SDG'nin pazartesi akşamı gerilimi azaltma konusunda anlaşmasının ardından Suriye, Halep'te iki çocuğuyla birlikte yürüyen bir kadın (Reuters)
TT

Suriyeli eski güvenlik yetkilisi Lübnan'da öldürüldü

Şam ve SDG'nin pazartesi akşamı gerilimi azaltma konusunda anlaşmasının ardından Suriye, Halep'te iki çocuğuyla birlikte yürüyen bir kadın (Reuters)
Şam ve SDG'nin pazartesi akşamı gerilimi azaltma konusunda anlaşmasının ardından Suriye, Halep'te iki çocuğuyla birlikte yürüyen bir kadın (Reuters)

Lübnan güvenlik güçleri dün, Suriye eski istihbarat subayı Gassan Naasan al-Sakhni'nin cesedinin Lübnan'ın Kesrouane bölgesindeki evinin yakınlarında bulunmasıyla ilgili koşulları belirlemek üzere soruşturma başlattı. Olayla ilgili belirsizlik, bunun tamamen suç teşkil eden bir eylem mi yoksa siyasi boyutları olan bir olay mı olduğu konusunda soruları gündeme getirdi.

İlk güvenlik bilgilerine göre, el-Sakhni'nin "Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratının en önde gelen liderlerinden biri olan ve 'Kaplan' lakaplı Tuğgeneral Suheyl el-Hassan ile yakın bağları vardı ve adı özellikle Doğu Guta'daki kanlı askeri operasyonlarla ilişkilendiriliyordu."

Şarku’l Avsat'ın elde ettiği bilgilere göre, el-Sakhni, "8 Aralık 2024'te önceki rejimin düşmesinin ardından, Esad'ın kaçışını takip eden onlarca kişiyle birlikte Lübnan'a sığındı."