Gençler koronavirüsü en fazla taşıyan ama kurallara en az uyan grup

Tatilcilerin akın ettiği Florida sahilleri (Arşiv-AP)
Tatilcilerin akın ettiği Florida sahilleri (Arşiv-AP)
TT

Gençler koronavirüsü en fazla taşıyan ama kurallara en az uyan grup

Tatilcilerin akın ettiği Florida sahilleri (Arşiv-AP)
Tatilcilerin akın ettiği Florida sahilleri (Arşiv-AP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve farklı ülkelerdeki kamu kurumları da dahil olmak üzere çeşitli çevreler, koronavirüsün tekrar yayılmasından özellikle yaz kutlamalarının yoğun olduğu bir dönemde kurallara uymayan ve umursamaz davranan gençleri sorumlu tutuyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Acil Durumlar Direktörü Michael Ryan, gençleri "sorumluluk" duygusu ile hareket etmeye çağırarak şu soruyu sormalarını istedi: "Gerçekten bu partiye gitmem gerekiyor mu?" Ryan’ın bu açıklaması, geçen ayın sonunda virüsün yayılmasına katkıda bulunan gençleri doğrudan suçladığı konuşmasından sonra geldi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre yaz tatili sezonu ve çoğu ülkede kısıtlamaların kaldırılması, partilere katılmak isteyen 15 ila 25 yaş arasındaki gençlerin yurt dışı projelerinde önemli bir artışa eşlik etti.
Sağlık yetkilileri, gece kulüplerinin Kovid-19 salgınının ana odağı olduğuna dikkat çekti. Gece kulüplerini yeniden açan son ülkeler arasında yer alan İsviçre bunun bir örneği oldu. 
Cenevre Üniversite Hastanesi Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Bölümü Başkanı Didier Pittet’e göre İsviçre’de Temmuz ayının son iki haftasında tespit edilen vakaların yüzde 40 ila yüzde 50'si gece kulüplerine ve barlara giden kişilerden oluşuyordu.
Diğer ülkelerde, dünyanın gece hayatı başkentlerinden biri olan İspanyol Balear Takımadaları'ndaki İbiza'da olduğu gibi, gece kulüpleri kapatıldı veya dansın yasak olduğu küçük barlara dönüştürüldü.
Ancak bu durum, gece hayatı müdavimlerinin partilerini yapmak için sokaklara, ormanlara ve plajlara gitmelerine neden oldu.
Manchester yakınlarında 2 bin ila 4 bin kişinin toplandığı dans partileri yapıldı. Londra'da polis sürekli olarak gizli konserler yapılan yerlere baskın düzenlerken, Paris'teki Vincennes Ormanı ücretsiz partilerin yuvası haline geldi.
Antoine Calvino gibi maske takma veya fiziksel mesafe kurallarına uyulmayan bu gizli partilerin organizatörlerine göre "partiler hayati önem taşıyor ve benzersiz bir ortam sunuyor."
Almanya Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Feller,  "kurallar dikkate alınmadan tedbirsiz yapılan partiler"den dolayı Almanya’nın endişe duyduğunu belirterek, "Katılanlar, istatistikler hasta olma olasılıklarının daha düşük olduğunu gösteren genç insanlar arasından olsa da, virüsü ailelerine bulaştırabilirler” diye konuştu.
Dünyada Kovid-19 vakalarının sayısı önemli ölçüde artıyor ve genellikle herhangi bir belirti göstermiyor.
Halk Sağlığı Kurumu'na göre Kanada'da 39 yaşın altındaki kişiler yeni vakaların çoğunluğunu oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bunlar “salgınla mücadelede tamamen korunaklı” değiller.
Dünyanın dört bir yanındaki tıp yetkilileri salgını kontrol altına almaya çalışırken İspanya da sorunu kökten çözmek için çabalıyor.
İspanya Sağlık Bakanlığı'ndan bir Epidemiyolog olan Fernando Simon, "gençler, özellikle çok farklı yaşam tarzları ve yaşama arzularıyla koronavirüsle mücadelede kurallara en az uyan grubu oluşturuyor" dedi. Simon, gerektiğinde cezalandırma yöntemine başvurulması gerektiğine dikkat çekerek bu gruplara yönelik uygun bir üslup geliştirmenin çok zor olduğunu belirtti.
Sosyolog Mariano Oracco mevcut durumu sorgulayarak, "Gençler hangi talimatlara uymaya devam ediyor?" dedi. Oracco, gençlerin başlangıçta “sadece ev karantinasına uyduğunu, kısıtlamalar kaldırıldığında gençlerin kısıtlı özgürlükler olarak değil, tamamen özgür olduklarını düşünerek hareket ettiklerini” ifade etti.
Madrid Belediyesi, halka açık yerlerde alkol içmenin tehlikeleri hakkında bir uyarı kampanyasının ardından rahat olmamasına rağmen maske takmanın önemini anlatan bir video yayınladı. Söz konusu videoda, bir grup gencin içki içip ardından gece kulübünde dans ettiği gösterildi. Ardından yoğun bakım odasındaki durumları ve cesetlerinin yakıldığı sahneler gösteriliyor. Video şu cümleyle bitiyor: "Maske takmadığınızda özgürlüğünüze engel olan şeyler var. Bu yüzden kendinizi ve çevrenizi koruyun."
Yetkililerin gençlere karşı koymadaki çaresizliğinin yanı sıra bazı uzmanlar pratik bir yaklaşım çağrısında bulunuyor. Paris'teki Pitie Salpetriere Üniversitesi'nden Patolog Erich Kom, "Gençleri bırakalım virüsü kapsın. Onları orduya göndermeyelim" dedi.
Kom, gençlerin önleyici tedbirlere hiçbir zaman uymayacağı için "bu yaş grubu bağışıklıkları sayesinde daha hızlı mücadele ediyor. Evde maske takarak yaşlıların korunması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Kom, "ideal durumun 30 yaşın altındaki herkes için doğal bağışıklık oluşturmak ve 50 yaşın üzerindekilere aşı veya etkili tedavi sağlanana kadar koruma sağlamak" olduğuna inanıyor.



Pornografik film oyuncusu, Trump'ın duruşmasındaki ifadesinde itiraf etti: Bayıldım

Eski pornografik film oyuncusu Stormy Daniels (sosyal medya)
Eski pornografik film oyuncusu Stormy Daniels (sosyal medya)
TT

Pornografik film oyuncusu, Trump'ın duruşmasındaki ifadesinde itiraf etti: Bayıldım

Eski pornografik film oyuncusu Stormy Daniels (sosyal medya)
Eski pornografik film oyuncusu Stormy Daniels (sosyal medya)

Eski pornografik film oyuncusu Stormy Daniels, New York'ta görülen ve kendisinin de kilit isimlerden biri olduğu ceza davasında eski ABD Başkanı Donald Trump'a karşı jüri önünde ifade vermeden önce dün (Salı) yemin etti.

Gerçek adı Stephanie Clifford olan 45 yaşındaki aktris, Manhattan'daki kalabalık mahkeme salonuna girdi ve Trump'a bakan jürinin solundaki tanık kürsüsüne oturdu. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre biraz gergin olan Daniels, 2006 yılında bir golf turnuvası sırasında Trump'la tanıştığında yaşananları anlattı.

İfadesi sırasında savcılar, Daniels ve Trump'ın yan yana durduğu ünlü bir fotoğrafı gösterdi.

dfvrbt
Stormy Daniels, dün (salı) New York'taki Manhattan Eyalet Mahkemesi'nde eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ceza davası sırasında Yargıç Juan Merchan'ın karşısına çıktı. (Reuters)

Trump ile Tahoe Gölü'ndeki bir golf turnuvasında tanıştığını ifade eden Daniels, günün ilerleyen saatlerinde Trump'ın korumasının kendisine yaklaştığını ve Trump'ın kendisiyle akşam yemeği yemek istediğini söylediğini belirtti.

Başlangıçta reddettiğini, ancak yemeğin harika bir şekilde sona erebileceği konusunda ikna edildikten sonra fikrini değiştirdiğini ifade etti.

Otel süitinde aralarında geçen konuşmayı detaylı bir şekilde anlatan Daniels, otel süitine geldiğinde Trump'ın kendisini saten pijamalarla karşıladığını, Trump’tan kıyafetlerini değiştirmesini istediğini ve Trump'ın da buna kibarca karşılık verdiğini söyledi.

frthy
Eski ABD Başkanı Donald Trump, dün New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması sırasında (AFP)

Siyah bir kıyafet giyen ve koyu renk gözlük takan Daniels, Trump'ın kendisini birden fazla kez takip etmesinden rahatsız olduğunu da sözlerine ekledi ve ona sordu: “Sen her zaman bu kadar kibirli ve kendini beğenmiş misin?”

Daniels, milyarderle otelindeki bir süitte cinsel ilişkiye girdiğini doğruladı, ancak Trump bu iddiayı reddetti.

sxd
Eski pornografik film oyuncusu Stormy Daniels ile yapılan bir röportajdan (sosyal medya)

Daniels, herhangi bir uyuşturucu madde ya da alkol kullanmamış olmasına rağmen Trump'ın odadan çıkmasını engellemesinin ardından ‘bayıldığını’ söyledi. Yatakta üzerinde hiçbir kıyafet olmadan uyandığını da sözlerine ekledi.

Trump ile cinsel ilişkiye girdiğini anlatmaya devam eden Daniels, “Tavana bakıyordum, oraya nasıl geldiğimi bilmiyordum, olanlardan başka bir şey düşünmeye çalışıyordum” ifadelerini kullandı.

AZSCDVF
Eski ABD Başkanı Donald Trump, avukatı Todd Blanche ile birlikte New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmasından önce basına demeç veriyor, 7 Mayıs 2024. (AFP)

Yaşananların ardından Trump ona ‘The Apprentice’ adlı televizyon programında yer almasını teklif etti, ancak bu gerçekleşmedi.

İddia edilen karşılaşma Trump'ın şimdiki eşi Melania ile evliliği sırasında gerçekleşti. Trump, Daniels ile herhangi bir cinsel ilişkiye girdiğini reddediyor.

XDVFBRT
Cumhuriyetçi başkan adayı ve eski ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta ceza davası öncesinde. (Reuters)

Yargıç Juan Merchan daha önce Trump'ın hukuk ekibinin itirazlarına rağmen Daniels'ın jüri üyelerine Trump'la cinsel ilişkiye girdiğini söylemesine izin verilmesine karar vermişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Daniels, dün mahkeme salonuna kaşlarını çatarak giren ve eski porno yıldızı konuşurken sessizliğini koruyan eski Cumhuriyetçi başkanın karşısında saatlerce ifade vermek zorunda kalabilir.

ASDCVFER
Eski ABD Başkanı Donald Trump, dün New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması sırasında (AFP)

İkili arasında yaşananlardan on yıl sonra, Daniels'a 2016 başkanlık kampanyasının sonunda, Trump ile yaşadığını söylediği cinsel ilişki hakkında sessiz kalması karşılığında 130 bin dolar ödendi. Bu ödeme, 2024 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi başkan adayına karşı açılan davanın merkezinde yer alıyor.

XSDFVBT
Eski ABD Başkanı Donald Trump, New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi'nde, 7 Mayıs 2024. (AFP)

Bu yılki başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olan 77 yaşındaki Trump, 2016 seçimleri sırasında sessiz kalması için Daniels'a yaptığı 130 bin dolarlık ödemeyi örtbas etmek amacıyla iş kayıtlarında tahrifat yapmakla suçlanıyor.

Trump suçsuz olduğunu iddia etti ve Daniels ile cinsel ilişkiye girdiğini reddetti.


İspermeçet balinalarının karmaşık "alfabesi" ortaya çıktı

En büyük beyinli hayvan olan ispermeçet balinalarının boyu 18 metreye ulaşabiliyor (AP)
En büyük beyinli hayvan olan ispermeçet balinalarının boyu 18 metreye ulaşabiliyor (AP)
TT

İspermeçet balinalarının karmaşık "alfabesi" ortaya çıktı

En büyük beyinli hayvan olan ispermeçet balinalarının boyu 18 metreye ulaşabiliyor (AP)
En büyük beyinli hayvan olan ispermeçet balinalarının boyu 18 metreye ulaşabiliyor (AP)

İspermeçet balinalarının karmaşık bir "alfabeye" sahip olduğu ortaya çıktı. Okyanusun derinlerindeki bu canlıların iletişim kurma biçimi insanların dillerine benzer özellikler taşıyor.

Son derece sosyal canlılar olan ispermeçet balinaları birlikte yüzüp avlanmanın yanı sıra birbirlerinin yavrularına da bakıyor. Bütün bunları karanlıkta yapan hayvanlar güçlü iletişim yollarına ihtiyaç duyuyor. 

İspermeçet balinaları koda denen tıklama sesleriyle iletişim kuruyor. Mors alfabesine benzeyen bu seslerin en az 9 bin örneğini inceleyen araştırmacılar, bu memeli türünün esasen "fonetik bir alfabe" kullandığını ortaya koydu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) bilim insanları, CETI Projesi (Deniz Memelileri Çeviri Girişimi) adlı girişimle işbirliği yaparak Dominika İspermeçet Balinası Projesi'nin Karayipler'de kaydettiği 60'dan fazla balinanın sesini makine öğrenimiyle analiz etti. Balinaların çıkardığı tıklama sesinin sayısı, ritmi ve temposunun değiştiği ve farklı farklı kodalar oluşturduğu bulundu. 

Kodaların süresinin de değiştiği görülürken balinaların, kelimelerin sonuna gelen ekler gibi bazen fazladan bir tıklama sesi çıkardığı kaydedildi. Nature Communications adlı hakemli dergide dün yayımlanan araştırmada kodaların, insan dilindeki kelimelere benzer bir yapıya sahip olduğu da tespit edildi. 

MIT ve CETI Projesi'nden Jacob Andreas, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında "Gördüğümüz tüm bu farklı kodalar aslında nispeten basit bir dizi küçük parçanın birleştirilmesiyle oluşturuluyor" diyor. 

İnsanlar anlamsız seslerden kelimeler, kelimelerden de cümleler oluşturduğu iki seviyeli bir kombinasyonla iletişim kuruyor. Araştırmacılar ispermeçet balinalarının da böyle bir mekanizmayla önce kodaları, ardından da bu kodalarla farklı kombinasyonları oluşturduğunu söylüyor. 

Dominika İspermeçet Balinası Projesi'nden biyolog Shane Gero, "İnsan dili pek çok açıdan benzersiz, evet" diyerek şöyle ekliyor:

Fakat bilim ilerledikçe balinalar da dahil diğer türlerde insanlara özgü olduğu düşünülen birçok kalıp, yapı ve unsurun yanı sıra hayvanların iletişiminde belki de insanların sahip olmadığı özellik ve unsunlar bulacağımızdan şüpheleniyorum.

Araştırmanın ortak yazarı Gero, balinaların ya savunma amaçlı ya da yiyecek bulma ve yavrulara bakma gibi işler için iletişim kurduğunu düşünse de bu canlıların birbirine ne dediği henüz bilinmiyor. CETI Projesi halihazırda daha fazla kayıt toplayarak hayvanların davranışlarıyla sesler arasında bağlantı kurmaya çalışıyor.

Fakat bu çalışmalarda bağlam büyük önem taşırken Gero bunu "Eğer Kuzey Amerika'nın İngilizce konuşan toplumunu sadece dişçi muayenehanesinde inceleseydik, iletişim sistemlerinin en önemli parçasının 'kanal tedavisi' ifadesi olduğu sonucuna varırdık" diye açıklıyor: 

Karşımızda kapsamlı bir resim olmadığı için yanılırdık.

Araştırmacılar bu çalışmaların sadece ispermeçet balinaları veya diğer hayvanlarla değil, insanların bir gün uzaydaki farklı yaşam formlarıyla karşılaşması haline onlarla da iletişim kurmasına zemin hazırladığını düşünüyor. 

Makalenin başyazarı Pratyusha Sharma, "Mesele, insan normlarından son derece farklı bir şekilde etkileşime giren, tamamen farklı bir çevreye ve iletişim protokollerine sahip bir türü anlamakla ilgili" diyor: 

Çalışmamız esasen 'yabancı (uzaylı) bir uygarlığın' nasıl iletişim kurabileceğini deşifre etmeye temel oluşturarak tamamen yabancı iletişim biçimlerini anlamaya yarayacak algoritma veya sistemler kurmaya yönelik fikirler sağlayabilir.

Independent Türkçe, Popular Science, Reuters, NPR, Nature Communications


Netflix izleyicileri "mükemmel" animeye övgüler yağdırıyor

Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)
Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri "mükemmel" animeye övgüler yağdırıyor

Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)
Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)

İzleyiciler, Netflix kütüphanesindeki bir animeye övgüler yağdırırken diziyi "inanılmaz" diye nitelendiriyor.

Takehiro Kuboto tarafından yönetilen animasyon My Happy Marriage, soylu bir ailenin en büyük kızı olan Miyo Saimori'nin, zalim üvey annesinin pençesinden kurtulma hikayesini anlatıyor. 

Seslendirme kadrosunda Reina Ueda, Kaito Ishikawa, Kotaro Nishiyama, Ayane Sakura ve Houko Kuwashima'nın bulunduğu dizi, her biri 25 dakika süren 12 bölümden oluşuyor.

Yayın devinin yetkilileri, My Happy Marriage'in ikinci sezonuna onay verildiğini duyurmuştu.

Netflix, 13 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Zalim ailesinin gözünde en ufak değeri olmayan Miyo, müstakbel eşiyle bir araya gelince gerçek benliğinin ve gizli güçlerinin yavaşça açığa çıktığını görür.

Netflix kullanıcıları, sürükleyici dizinin büyüsüne kapıldı ve bazıları diziyi "5 üzerinden 5" diye niteledi.

"5 üzerinden 5"

Bir izleyici dramayla ilgili şöyle yazdı:

Netflix'teki My Happy Marriage'le ilgili şimdiye kadarki kararım: 5 üzerinden 5! Konu biraz klişe ama kesinlikle doğru yazılmış!

Bir başkası da şu yorumda bulundu: 

Netflix'te My Happy Marriage adlı animeyi seyretme zevkine eriştim ve tüm kalbimle bunun izleyebileceğiniz en iyi dizilerden biri olduğunu söylüyorum!

Dizinin izleyicileri rahatlattığını söyleyen bir diğer sosyal medya kullanıcısı da ekledi:

Kesinlikle tavsiye ederim.

"Hedefi 12'den vurmuş"

Başka bir izleyici de animeyi şu sözlerle övdü:

Netflix, My Happy Marriage'le hedefi 12'den vurmuş. Kaliteli ve romantik bir anime. Dram ve ihanet de var. Tüm gereksinimleri karşılıyor.

Bir diğer izleyici "My Happy Marriage'e bayıldım" derken diğeri ekledi:

Şimdiye kadarkilerin en iyisi: Drama, gerçeklik ve fantezi dengesi ve aynı zamanda romantizm.... Çok güzel. Mükemmel.

Başka bir kullanıcı diziye daldığı için sabahladığını söyledi:

Netflix'te My Happy Marriage adlı animeyi izlemeye karar verdim ve neredeyse sabahın 4'ünde ruhum milyonlarca parçaya bölünüyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Digital Spy


27 yaşında hayatını kaybetmişti: Popüler dizinin yapımcılarından açıklama

Amerika'nın tek süper kahraman üniversitesinde geçen Gen V, buradaki yetenekli öğrencileri merkeze alıyor (Amazın Prime Vİdeo)
Amerika'nın tek süper kahraman üniversitesinde geçen Gen V, buradaki yetenekli öğrencileri merkeze alıyor (Amazın Prime Vİdeo)
TT

27 yaşında hayatını kaybetmişti: Popüler dizinin yapımcılarından açıklama

Amerika'nın tek süper kahraman üniversitesinde geçen Gen V, buradaki yetenekli öğrencileri merkeze alıyor (Amazın Prime Vİdeo)
Amerika'nın tek süper kahraman üniversitesinde geçen Gen V, buradaki yetenekli öğrencileri merkeze alıyor (Amazın Prime Vİdeo)

Amazon Prime Video'nun sevilen dizisi Gen V'nin yapımcılarından açıklama geldi. 

Dizinin yıldızlarından Chance Perdomo, martta geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Gen V prodüktörleri, aktörün canlandırdığı Andre Anderson karakteri için yeni oyuncu seçimi yapmayacaklarını duyurdu.

Yapımcılar ayrıca hayranlara aktörü en iyi şekilde onurlandırmanın bir yolunu bulmaya çalıştıklarını söyledi.

Sosyal medyada paylaşılan açıklamada, "Chance Perdomo'nun trajik kaybyla baş etmeye çalışmaya devam ederken, Gen V'deki herkes onun anısına saygı göstermenin en iyi yolunu bulmaya kararlı" dendi. 

Rolü başka bir oyuncuya vermeyeceğiz çünkü kimse Chance'in yerini dolduramaz. Bunun yerine, mayısta prodüksiyona başlarken ikinci sezon hikayelerimizi yeniden tasarlamak için zaman ve yer ayırıyoruz.

Perdomo, The Boys'un spinoff'u olan Gen V'de, Godolkin Üniversitesi'nde öğrenim gören ve eşyaları manyetik olarak hareket ettirebilen popüler öğrenci Andre'yi canlandırıyordu.

Yapımcılar, "Bu sezon Chance'i ve onun mirasını onurlandıracağız" dedi.

Martta motosiklet kazasında yaşamını yitiren Perdomo 27 yaşındaydı. Britanyalı aktör, Gen V'nin yanı sıra Netflix'in 4 sezondur devam eden dizisi Chilling Adventures of Sabrina'daki Ambrose Spellman rolüyle de tanınıyordu. Ambrose, Kiernan Shipka'nın canlandırdığı baş karakter Sabrina'nın kuzeniydi.

Ölüm haberinin ardından Gen V yapımcı ekibi ortak bir açıklama yayımlayarak "Bunu aklımız almıyor" demişti. 

Kaliforniya doğumlu oyuncunun "her zaman büyüleyici ve güler yüzlü" olduğunu belirten açıklamada Perdomo için "inanılmaz yetenekli bir sanatçı ve her şeyden öte çok nazik, sevimli bir insan" ifadelerine de yer verilmişti.

Açıklama şöyle devam etmişti:

Onun hakkında geçmiş zamanda yazmak bile anlamsız geliyor. Chance'in ailesi için çok üzgünüz ve arkadaşımızı ve meslektaşımızı kaybetmenin yasını tutuyoruz. Bu gece sevdiklerinize sarılın.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety


Ağır demans hastaları ölüme aylar kala hafızalarını yeniden kazanabiliyor

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Ağır demans hastaları ölüme aylar kala hafızalarını yeniden kazanabiliyor

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Bazı ileri evre demans hastaları ölümden önce (bazen altı ay kadar önce) kısa süreliğine eski hallerine dönebildiği yeni bir araştırmada ortaya çıktı. 

Sevdiklerinin ve sağlık çalışanlarının, demans hastalarının ölmeden önce aniden bilinçlerinin açıldığını, anlamlı konuşmalar yaptıklarını ve eski anılarını paylaştıklarını anlattıkları belgelenmiş vakalar 1850'lere kadar uzanıyor. Ancak daha önceki araştırmalar bu berraklık döneminin ölümden sadece saatler ya da günler önce geldiğini öne sürüyordu.

Alzheimer's and Dementia adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni çalışma, bu tür hastaların bir kısmının ölmeden 6 aydan daha uzun bir süre önce hafızalarının kısa süreliğine geri geldiğini ortaya koydu. Bu bulgu, çeşitli türlerde berraklık dönemleri olduğunu ve hepsinin yaklaşan ölümün habercisi olmadığını gösteriyor. 

Çalışmaya göre bazı berraklık dönemleri sevilen birinin varlığı ya da müzik gibi dış uyaranlardan da kaynaklanabiliyor.

Çalışmada araştırmacılar, son evre Alzheimer ve benzeri demans hastalarında görülen berraklık epizotlarını (BE) inceledi ve herhangi bir zamanda böyle bir epizoda tanık olduğunu bildiren yakınını kaybetmiş 151 bakıcıyla anket yaptı.

Hasta bakıcıların yaklaşık yüzde 20'si hastalarının ölümden 7 gün önce BE yaşadığını bildirirken, üçte birinden fazlası hastanın BE'den bir hafta ila 6 ay sonra öldüğünü söyledi. 

Çalışmaya göre hastaların çoğunluğu (neredeyse yüzde 48'i) "BE'den sonra 6 aydan fazla" yaşamış. 

Bu tür BE'ler aile ziyaretleriyle aynı zamana denk geldi. Bu durum, hastalarla birlikte ikamet etmeyen ve en az temas kuran çocuklar tarafından daha sık bildirildi.

Bu bulgu, ailenin alışılmadık veya nadir ziyaretlerinin böyle bir hastada berrak bir yanıtı tetikleyebileceğini düşündürüyor. 

Araştırmacılar, "Ya da hastanın rutinine ve günlük bilişsel dalgalanmalarına alışkın olmayan aile veya arkadaşların bu dalgalanmalardan anlam çıkarması veya rutin ziyaretçilerin gözden kaçırdığı davranışlara daha yakından dikkat etmeye hazır olması mümkün" dedi.

Araştırmacılar, çalışmanın temel sınırlılığına atıfta bulunarak, bazı bakıcıların hastaların davranışlarını öznel olarak değerlendirerek BE diye yorumlamalarının, bu tür bir epizode olmayabileceğini belirtti.

Araştırmacılar, bu tür berrak epizodları doğrulamak ve bunların daha çeşitli hasta ve bakıcı örnekleminde geçerli olup olmadığını belirlemek için daha fazla çalışma yapılması çağrısında bulundu.

Araştırmacılar, "Bilişsel yeteneğin geçici olarak tersine dönmesinin daha iyi anlaşılması, bazı BE türlerini tetikleyecek ve diğerlerinin süresini uzatacak yöntemlere neden olabilir" dedi. 

Bu alandaki daha fazla kavramsallaştırma, bakım hizmeti veren profesyonellerin ve aile üyelerinin bu durumların olası görülme şekilleriyle ilgili uygun şekilde eğitilmesine ve aile üyelerinin desteklenmesine de yardımcı olabilir.

Independent Türkçe


"Ormanda erkekle mi ayıyla mı yalnız kalırsın?" sorusu sosyal medyayı salladı

Sosyal medyadaki paylaşım büyük tartışma yarattı (Unsplash)
Sosyal medyadaki paylaşım büyük tartışma yarattı (Unsplash)
TT

"Ormanda erkekle mi ayıyla mı yalnız kalırsın?" sorusu sosyal medyayı salladı

Sosyal medyadaki paylaşım büyük tartışma yarattı (Unsplash)
Sosyal medyadaki paylaşım büyük tartışma yarattı (Unsplash)

"Ormanda bir erkekle mi bir ayıyla mı yalnız kalmayı tercih edersin?" sorusu sosyal medyada viral oldu. 

TikTok'ta Screenshothq adlı kanalda yayımlanan sokak röportajına katılan 8 kadından 7'si erkek yerine bir ayıyla yalnız kalmayı tercih edeceğini söyledi. 

Yaklaşık 17 milyon izlenme alan videonun farklı versiyonları Instagram ve Twitter'da da büyük ilgi gördü.

CNN'in haberinde, soruyu yanıtlayan kadınların genelde ayıyı tercih ettiğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi: 

Neden ayıyı seçtikleri sorulduğunda, kadınların hepsi genelde aynı cevabı veriyor: Bir ayıyla karşılaştıklarında tehlikenin ne olduğunu biliyorlar. En azından teoride, bu karşılaşmadan nasıl kurtulacaklarını biliyorlar.

Bir TikTok kullanıcısı, "Bir ayıdan ne bekleyeceğini bilirsin" yorumunu yaparken, bir diğeri "Kesinlikle bir ayıyı tercih ederim, insanlar çok daha kötü davranabilir" diye yazdı. 

Bir başka kişiyse "Cevabım ayı çünkü bir ayı tarafından saldırıya uğrasaydım insanlar bana inanırdı" ifadelerini kullandı.

Twitter'daki bir kullanıcı da sorunun toplumsal boyutuna işaret ederek "Kadınların varsayımsal erkek/ayı sorularını düşünmeleri bile güvenli bir toplum yaratmakta başarısız kaldığımızı gösteriyor" diye yazdı.

Haberde, bazı erkeklerin de kadınlara hak verdiğine işaret edildi. Bu soruyu ayı avcısı babasına sorduğunu söyleyen bir TikTokçu, "Ayıyla hayatta kalma şansın daha yüksek çünkü erkekler şeytani" yanıtını aldığını belirtti.

Bazı kullanıcılarsa soruyla ilgili paylaşımların "erkeklere karşı nefreti körüklediğini" ileri sürdü.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2022'de dünya genelinde yaklaşık 89 bin kadın ve kız çocuğu kasten öldürüldü.

Independent Türkçe, CNN, USA Today


Superman'e ilk bakış: Yıpranmış kostüm dikkat çekti

Superman'in 11 Temmuz 2025'te sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (DC)
Superman'in 11 Temmuz 2025'te sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (DC)
TT

Superman'e ilk bakış: Yıpranmış kostüm dikkat çekti

Superman'in 11 Temmuz 2025'te sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (DC)
Superman'in 11 Temmuz 2025'te sinemalarda gösterime girmesi bekleniyor (DC)

Yeni Superman kostümü resmen görücüye çıktı. Filmin çekimleri devam ederken yazar ve yönetmen James Gunn, Instagram hesabından David Corenswet'in Çelik Adam kostümüyle ilk fotoğrafını paylaştı.

Gunn, paylaşımına "Hazır olun" notunu düşerken filmin vizyon tarihini de ekledi.

Superman'e yıpranmış kostüm

Hayranların fotoğrafta fark edebileceği ilk şey, kostümün epey kirli ve yıpranmış olması. Bu da Superman'in filmde bolca dövüşe karışacağını ve hırpalanacağını gösteriyor.

Gunn, Threads'de yaptığı paylaşımındaysa ilk bakış fotoğrafının "Jess Miglio tarafından sette ve tamamen kamera önünde çekildiğini" ekledi.

Corenswet, ilk kez büyük bir Hollywood filminin başrolünü üstleniyor. Sinema yazarları aktörün, Superman'in yıldızı olarak hayatının en büyük fırsatını yakaladığı görüşünü paylaşıyor.

30 yaşındaki aktör en çok Ryan Murphy'nin yarattığı iki Netflix dizisi The Politician ve Hollywood'daki yardımcı rolleriyle tanınıyor. 

Amerikalı aktörün Superman'den önceki en önemli film rolü, Mia Goth'un başrolünü oynadığı ve Ti West'in yönettiği korku filmi Pearl'dü.

Lois Lane rolünde Rachel Brosnahan

Warner Bros ve DC Stüdyoları aylarca süren seçmelerin ardından Lois Lane rolünü The Marvelous Mrs. Maisel'in Emmy ödüllü yıldızı Rachel Brosnahan'a verdi. 

Nicholas Hoult, Superman'in meşhur kötü adamı Lex Luthor rolünü üstlenirken, Gunn'ın oyuncu kadrosunda ayrıca Skyler Gisondo, Anthony Carrigan, Edi Gathegi, Nathan Fillion ve Isabela Merced de yer alıyor.

James Gunn başlangıçta Superman: Legacy ismiyle vizyona girmesi planlanan filmin adından Legacy kısmının atıldığını açıklamıştı. DC Studios'un eş CEO'su duyuruyu Instagram'dan yaparken aynı zamanda çekimlerin başladığını da teyit etmişti. 

Süper kahraman filmi, Gunn ve eş CEO Peter Safran'ın denetiminde yeniden başlatılan DC Evreni'nin ilk yapımı olacak.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


Bol yıldızlı aksiyon komedisi hayal kırıklığı yarattı

Gösterime girdiği cuma günü 10,4 milyon dolar hasılat elde eden Dublör'ün başrollerindeki Ryan Gosling'le Emily Blunt'a Aaron Taylor-Johnson, Hannah Waddingham, Winston Duke, Stephanie Hsu ve Teresa Palmer eşlik ediyor (Universal)
Gösterime girdiği cuma günü 10,4 milyon dolar hasılat elde eden Dublör'ün başrollerindeki Ryan Gosling'le Emily Blunt'a Aaron Taylor-Johnson, Hannah Waddingham, Winston Duke, Stephanie Hsu ve Teresa Palmer eşlik ediyor (Universal)
TT

Bol yıldızlı aksiyon komedisi hayal kırıklığı yarattı

Gösterime girdiği cuma günü 10,4 milyon dolar hasılat elde eden Dublör'ün başrollerindeki Ryan Gosling'le Emily Blunt'a Aaron Taylor-Johnson, Hannah Waddingham, Winston Duke, Stephanie Hsu ve Teresa Palmer eşlik ediyor (Universal)
Gösterime girdiği cuma günü 10,4 milyon dolar hasılat elde eden Dublör'ün başrollerindeki Ryan Gosling'le Emily Blunt'a Aaron Taylor-Johnson, Hannah Waddingham, Winston Duke, Stephanie Hsu ve Teresa Palmer eşlik ediyor (Universal)

Ryan Gosling ve Emily Blunt'ın başrollerini paylaştığı aksiyon komedisi Dublör (The Fall Guy) yaz filmleri sezonuna pek de parlak bir başlangıç yapamadı.

David Leitch tarafından yönetilen Universal filmi, Kuzey Amerika'da gösterime girdiği 4 bini aşkın sinema salonundan elde ettiği 28,5 milyon dolarlık hasılatla beklentilerin altında kaldı.

Hafta sonuna girerken, Dublör'ün 30 milyon ila 40 milyon dolar kazanacağı tahmin ediliyordu. 

Filmin yapım maliyeti 140 milyon dolar. Eleştirmenlere göre, Dublör'ün vizyonda kaldığı süre boyunca bütçesini karşılayacak hasılatı kazanabilmesi için uluslararası gişede ilgi görmeye ihtiyacı var. 

1980'lerin aynı adlı televizyon dizisinden uyarlanan Dublör, gösterime girdiği hafta sonunda Kuzey Amerika dışında 25,4 milyon dolar hasılat elde ederek küresel kazancını 65,4 milyon dolara çıkardı.

Film danışmanlık firması Franchise Entertainment Research'ten David A. Gross, "Bu büyük bir aksiyon-komedi için makul bir açılış" dedi:

Aksiyon komedileri ABD dışında da sağlam performanslar sergiliyor ve bu oyuncu kadrosuyla işler iyi olmalı. Maliyetine bakılırsa Dublör'ün uzun bir süre gösterimde kalması gerekecek.

Leitch'in bir önceki filmi Suikast Treni (Bullet Train) gişede benzer durumların üstesinden gelmeyi başarmıştı.

Brad Pitt'i başrolde oynattığı 90 milyon dolar bütçeli aksiyon, 2022 ağustosunda 30 milyon dolarlık açılışla yavaş bir başlangıç yapmış ancak hasılatı ABD'de 130 milyon dolara, dünya genelindeyse 239 milyon dolara ulaşmıştı.

Universal'ın yerel dağıtım başkanı Jim Orr, Dublör hakkında "Bu filmle inanılmaz gurur duyuyoruz" diyerek ekledi: 

Heyecan verici, büyüleyici bir film ve sağlam bir gösterime sahip olacağından hiç şüphem yok.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, IndieWire


93 yaşındaki aktör meşhur rolüne geri dönmeye yeşil ışık yaktı

Uzay Yolu efsanesi William Shatner, Blue Origin'le uzaya gitmeden önce "Geri dönemezsem de kaybedecek neyim var?" demişti (Paramount)
Uzay Yolu efsanesi William Shatner, Blue Origin'le uzaya gitmeden önce "Geri dönemezsem de kaybedecek neyim var?" demişti (Paramount)
TT

93 yaşındaki aktör meşhur rolüne geri dönmeye yeşil ışık yaktı

Uzay Yolu efsanesi William Shatner, Blue Origin'le uzaya gitmeden önce "Geri dönemezsem de kaybedecek neyim var?" demişti (Paramount)
Uzay Yolu efsanesi William Shatner, Blue Origin'le uzaya gitmeden önce "Geri dönemezsem de kaybedecek neyim var?" demişti (Paramount)

William Shatner, Kanada basınına yaptığı açıklamada, senaryonun kendisini etkilemesi halinde yeni bir Uzay Yolu (Star Trek) projesinde Kaptan Kirk olarak geri dönebileceğini söyledi. 

Martta 93 yaşına giren Shatner'ın yaşı bir sorun teşkil etse de bu, dijital gençleştirme teknolojisinin çözemeyeceği bir şey değil.

Shatner, Global News'a konuşarak Kirk rolüne geri dönmekle ilgili "Bu ilgi çekici bir fikir" dedi. 

Neredeyse imkansız. Ama harika bir rol olsaydı, çok iyi yazılmış olsaydı ve orada olmak için bir neden olsaydı... Sadece bir kameo yapmak için değil karakterin ortaya çıkması için gerçek bir neden olsaydı bunu düşünebilirdim.

Shatner, dijital gençleştirme teknolojisi sayesinde Yıldız Gemisi Atılgan'ın kumandanının genç bir versiyonunu oynayabileceğini öne sürdü.

Shatner, "Bu yüzünüzden yılları siliyor, böylece bir filmde olduğunuzdan 10, 20, 30, 50 yaş daha genç görünebiliyorsunuz" dedi.

Shatner'ın Uzay Yolu'na dönüşüyle ilgili bir başka sorun da Kirk'ün 1994 yapımı Uzay Yolu 7: Yeni Nesil'de (Star Trek Generations) ölmesi. Shatner, bu filmdeki rolüyle ikonik seride son kez görünmüştü.

Ünlü aktör, Kirk'ün bedeninin ve beyninin gelecek nesiller için dondurulmuş olabileceğini ve yıllar sonra yeni bir filmde tekrar canlandırılabileceğini öne sürdü:

Kaptan Kirk'ün beyni burada donmuş durumda. Bir senaryo var. Bakalım geri getirebilecek miyiz, biraz tuz, biraz biber. Ah, şuna bakın. İşte Kaptan Kirk geliyor!

Shatner bu röportajı, yeni biyografik belgeseli You Can Call Me Bill'in tanıtımı için verdi.

Ünlü aktör, 2021'de Jeff Bezos'un Blue Origin gemisinin bir üyesi olarak uzaya yolculuk ederek yörüngeye çıkan en yaşlı kişi olmuştu.

Shatner, ilerleyen yaşına rağmen enerjik kalmasını şöyle açıklamıştı:

İyi besleniyorum, egzersiz yapıyorum, bol bol ata biniyorum.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Global News


Yıldız isimden "öpüşme" itirafı: "Kusmak istedim"

Emily Blunt, yeni filmi Dublör'de Ryan Gosling'in oynadığı dublörün eski sevgilisi Jody Moreno'yu canlandırıyor (Universal)
Emily Blunt, yeni filmi Dublör'de Ryan Gosling'in oynadığı dublörün eski sevgilisi Jody Moreno'yu canlandırıyor (Universal)
TT

Yıldız isimden "öpüşme" itirafı: "Kusmak istedim"

Emily Blunt, yeni filmi Dublör'de Ryan Gosling'in oynadığı dublörün eski sevgilisi Jody Moreno'yu canlandırıyor (Universal)
Emily Blunt, yeni filmi Dublör'de Ryan Gosling'in oynadığı dublörün eski sevgilisi Jody Moreno'yu canlandırıyor (Universal)

Emily Blunt, özellikle romantik sahnelerin çekimleri sırasında oyuncu arkadaşıyla uyumsuzluk yaşadığında neler olduğu hakkında açık sözlü davrandı.

30 Nisan'da radyo programı The Howard Stern Show'a konuk olan 41 yaşındaki aktris, filmlerinde oyuncu arkadaşlarıyla nasıl kimya yakaladığını anlattı. Britanyalı oyuncu, sunucu Howard Stern'e birçok kez "hoşlanmadığı insanlarla kimyasının uyuştuğunu" açıkladı.

70 yaşındaki Stern, doğrudan "Kim?" diye sorduğunda Blunt, "Sana söylemeyeceğim" diye yanıt verdi.

"Ruhani bir şey"

Yeni filmi Dublör (The Fall Guy) geçen cuma gösterime giren Blunt, "Kimyamın uyuşmadığı insanlar oldu. Onlarla çalışırken iyi vakit geçirmedim" dedi ve yine de herhangi bir isim vermeyi reddetti.

Blunt, "Bu garip bir şey" diyerek ekledi: 

Bazen gerçekten zahmetsiz bir uyum yakalayabilirsiniz ama bu ekranda karşılık bulmaz. Kimya tuhaf bir şey. Gerçekten şişeleyip satın alamayacağınız ya da satamayacağınız ruhani bir şey. Ya vardır ya da yoktur.

Kendisi gibi oyuncu ve yönetmen John Krasinski'yle evli olan Blunt, "Biriyle doğal bir uyumunuz olduğunda bu daha kolay oluyor" dedi.

Blunt ayrıca, bir rol arkadaşıyla kimyası uyuşmadığında kullandığı bazı taktiklerden de bahsetti. 

Londra doğumlu oyuncu, Stern'e "Herkeste sevdiğim bir şey bulmalıyım. Bir şey bulmalıyım... Tek bir şey olsa bile" dedi. 

"Biri güzel gülüyor olabilir ya da bir başkasının konuşma tarzını beğenirim. Bir diğeri kibardır" diye devam etti.

Blunt, rol arkadaşlarıyla aralarındaki kimyayı ateşleme çabalarına rağmen setteki bazı anların düpedüz iğrenç olduğunu da söyledi.

Stern, "Hiç kusmak istediniz mi?" diyerek Blunt'a sette bir oyuncu arkadaşını öptükten sonra kendini kötü hissedip hissetmediğini sordu. 

"Bazılarından kesinlikle keyif almadım"

Blunt tereddütsüz "Kesinlikle, kesinlikle" diye yanıtlarak ekledi:

Aşırı bir nefret olduğunu söyleyemem ama bazılarından kesinlikle keyif almadım.

Geçen yıl Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilen Blunt, bu filmde Cillian Murphy'yle birlikte kamera karşısına geçmişti.

Blunt'ın diğer meşhur rol arkadaşları arasında Matt Damon, Tom Cruise, Justin Theroux, Chris Evans, Jon Bernthal ve Jason Segel gibi isimler yer alıyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, People