Cüce gezegen Ceres'te geniş bir tuzlu su rezervi keşfedildi

Bilim insanları bulgular sonucu Ceres'in "okyanus dünyası" statüsüne dahil edilmesi gerektiğini vurguladı

NASA'nın Dawn uzay aracının 2017 tarihli bu fotoğrafında Ceres'in üzerindeki Occrator Krateri ve Ahuna Mons Dağı görülüyor (NASA/JPL-Caltech/UCLA/MPS/DLR/IDA)
NASA'nın Dawn uzay aracının 2017 tarihli bu fotoğrafında Ceres'in üzerindeki Occrator Krateri ve Ahuna Mons Dağı görülüyor (NASA/JPL-Caltech/UCLA/MPS/DLR/IDA)
TT

Cüce gezegen Ceres'te geniş bir tuzlu su rezervi keşfedildi

NASA'nın Dawn uzay aracının 2017 tarihli bu fotoğrafında Ceres'in üzerindeki Occrator Krateri ve Ahuna Mons Dağı görülüyor (NASA/JPL-Caltech/UCLA/MPS/DLR/IDA)
NASA'nın Dawn uzay aracının 2017 tarihli bu fotoğrafında Ceres'in üzerindeki Occrator Krateri ve Ahuna Mons Dağı görülüyor (NASA/JPL-Caltech/UCLA/MPS/DLR/IDA)

Bilim insanları Mars ve Jüpiter arasında bulunan asteroit kuşağının en büyük cismi olan cüce gezegen Ceres'in soğuk yüzeyinin altında "büyük bir tuzlu su rezervi" olduğunu açıkladı.
Pazartesi günü hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan yeni çalışmaya göre, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) 2018'de Ceres yüzeyinin 35 kilometre uzaklığında uçan Dawn uzay aracının elde ettiği veriler, bu cüce gezegen hakkında yeni bilgiler edinilmesini sağladı.
Elde edilen bulgular gezegenin kriyovolkanizme sahip olarak (buzlu materyal sızdıran volkanlar) jeolojik açıdan aktif olduğunu işaret ediyor ayrıca yüzey altındaki tuzlu su rezervi varlığını doğruluyor.
Bu rezerv aşamalı olarak donmakta olan geniş bir yüzeyaltı okyanasununun kalıntısı. Su yaşam için kilit önemdeki bir bileşen. Bilim insanları şimdi Ceres'in mikrobik yaşama sahip olup olmadığını incelemek istiyor.
NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'ndan (JPL) gezegen bilimci Julie Castillo "Bu aşamada özellikle de soğuk ve tuz açısından zengin olması nedeniyle derindeki bu tuzlu su rezervinin olası yaşanabilirliğini ölçmek büyük merak uyandırıyor" dedi.
"Okyanus Dünyası"
Gezegen bilimci Carol Raymond da yaptığı açıklamada "Bu bulgular Ceres'i 'okyanus dünyası' statüsüne yükseltiyor. Bu kategori küresel bir okyanus varlığını gerektirmiyor. Ceres vakasında bu sıvı rezervinin bölgesel ölçekte oldğunu biliyoruz ama bunun küresel ölçekli olup olmadığından emin değiliz. Yine de önemli olan orada geniş ölçekli sıvı olduğu" dedi.
1 Ocak 1801’de İtalyan gökbilimci Giuseppe Piazzi tarafından keşfedilen Ceres 950 kilometrelik bir çapa sahip. Bilim insanları tuzlu su rezervinin gezegenin kuzey yarımküresinde yer alan ve 22 milyon önce bir çarpışma sonucu oluşan Occator Krateri'nin altında olduğunu da belirtti.
Güneş Sistemi'nde Dünya dışında yüzeyaltı okyanusa sahip olduğu bilinen ya da o yönde işaretlere sahip diğer gök cisimleri arasında Jüpiter'in uydusu Europa, Neptün'ün uydusu Triton ve cüce gezegen Plüton yer alıyor.
 



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news