Kamala Harris... Başkan yardımcılığına aday olan ilk siyahi kadın

Kamala Harris(AFP)
Kamala Harris(AFP)
TT

Kamala Harris... Başkan yardımcılığına aday olan ilk siyahi kadın

Kamala Harris(AFP)
Kamala Harris(AFP)

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Joe Biden, Kalifornia Senatörü Kamala Harris’i başkan yardımcısı adayı olarak seçtiğini açıkladı.
55 yaşındaki Harris konuyla ilgili açıklamasında, “Annem her zaman bana şöyle derdi: Birçok şeyi ilk yapan sen olabilirsin ama sonuncu olmamaya dikkat et” ifadelerini kullandı.
Harris, Kaliforniya'nın ilk siyahi başsavcısı ve ABD Senatosunda sandalye kazanan ilk Güney Asya kökenli kadın.
77 yaşındaki Biden başkan seçildiği takdirde birden fazla dönem yönetmesi beklenmiyorken, Harris’in ise bunda sonraki yıllarda favori isim olması bekleniyor.
Kamala Harris, ABD'nin ilk siyahi kadın başkanı olarak tarihe geçmesi adına büyük bir şans verebilir.
Susan Rice açıklamasında, “Senatör Harris, seçim kampanyasında harika bir ortak olacak inatçı lider ve öncüdür” dedi. Rice, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın ulusal güvenlik danışmanıydı ve seçim için Biden'ın listelerinden birindeydi.
Harris, Demokrat adaylık yarışından çekilmesi ve Biden'e verdiği desteğinden bu yana, yeni tip koronavirüs salgını krizini ele almadan ırkçılık ve göç gibi bir çok konuya kadar Başkan Donald Trump'a yönelik eleştirilerini artırdı. Rice Twitter hesabında, Trump’ın ırkçı söylemlerinin koronavirüsle ilgili başarısızlıklarından dolayı herkesi suçlamaya çalıştığını belirterek, “Bu tehlikeli, yanlış bir konu. Asyalı Amerikalılar ve Asyalı göçmenler için gerçek hayatta etkileri var” ifadelerini kullandı.
Harris'in ebeveynleri ABD’li göçmenlerden. Babası Jamaikalı ve annesi Hindistanlı olan Harris, Amerikan rüyasını somutlaştırıyor.
Biden’ın başkan yardımcısı olacak Harris, 20 Ekim 1964 yılında Kaliforniya’da doğdu.
Babası Donald Harris ekonomi profesörü annesi , Shyamala Gopalan ise meme kanseri araştırmacısı.
Harris yaklaşık beş yaşındayken babası ailesinden ayrıldı. 2009 yılında ölen annesi onu kız kardeşi Maya ile büyüttü.
Lisans derecesini Washington'daki tarihi bir siyahi üniversite olan Howard Üniversitesi'nden alan Harris, Afro Amerikalı kadın mezunlar için en eski kulüp olan Alpha Kappa Alpha Mezunlar Kulübü'nün bir üyesidir.
Kalifornia Üniversitesi Hastings Koleji'nde hukuk eğitimi alan Harris, savcı oldu ve San Francisco'nun iki bölgesinde başsavcısı olarak görev yaptı.
2010'da Kaliforniya başsavcısı seçildi ve 2014'te yeniden seçildi. Ve aynı yıl önceki evliliğinden iki oğlu olan bir avukat olan Douglas Imhoff ile evlendi.
Harris, Biden'ın Delaware'de aynı pozisyonda olan oğlu Poe ile bir çalışma ilişkisi kurdu. Beau Biden 2015 yılında kanserden öldü.
Ancak eyalet savcısı iken cesur ceza reformlarını gerçekleştirememesi başkanlık kampanyasını da etkiledi. Ve aday olduğu ön seçimlerde birçok siyahi seçmenin destek göremedi.
Harris, geçtiğimiz Kasım ayında Senato'da bir sandalye kazandı ve ABD tarihindeki ikinci siyahi kadın oldu.
Senato'da, savcı olarak yaptığı işten edindiği sorgulama becerisini ve sert yaklaşımı, özellikle Yargıç Brett Kavanaugh'un Yüksek Mahkeme'ye atanmasını duruşmasında kullandı.
Harris, Auckland‘de 20 bin kişinin katıldığı  Martin Luther King Jr.'ın doğum gününde, Demokrat başkanlık aday olduğunu duyurarak seçim kampanyasını başlattı.
Demokrat adayların ilk tartışmasında, Biden ile çatışarak, eski senatörün yetmişli yıllarda okullarda ayrımcılığı azaltmak için öğrenci taşımacılığı ve otobüs karıştırma programlarına göstermiş olduğu muhalefetini kınadı.
Harris, kısa bir süreliğine de olsa sandıklarda ilerleme kaydetmesine izin verirken Aralık 2019'da yarıştan çekildi ve Biden'a desteğini açıkladı.
Tartışmanın yoğunluğuna rağmen, Biden Harris'e kin beslemediğini açıkça ortaya koydu ve onu 'birinci sınıf zeka, birinci sınıf aday ve gerçek bir rekabetçi' olarak nitelendirdi.
Harris, yorulmak nedir bilmez bir aktivist olup, insanlarla çok kuvvetli bağlantı kurabilir.
Harris'in hükümetin yargı, yürütme ve yasama organlarındaki deneyimine ek olarak, salgın ve ekonomik krizden bunalan Beyaz Saray yarışına büyük ivme kazandırması bekleniyor.



İsrail, Güney Lübnan'daki bir hedefi İHA ile vurdu

Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)
Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan'daki bir hedefi İHA ile vurdu

Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)
Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)

İsrail dün Güney Lübnan'daki Nebatiye kenti yakınlarındaki bir yolda bir hedefi insansız hava aracından (İHA) fırlattığı üç füzeyle vurdu.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA, İsrail'in el-Vefa kasap dükkanının yakınlarındaki Zafta-En-Namira kavşağında bir hedefe saldırı düzenlediğini ve üç füzenin yola düştüğünü bildirdi. Saldırıda herhangi bir can kaybı bildirilmedi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın İsrail'in saldırısında dört kişinin öldüğünü açıklamasının ertesi günü, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah'a yönelik saldırılarını yoğunlaştıracağı uyarısında bulundu.

fg
İsrail'in Güney Lübnan'daki hava saldırılarında öldürülen beş Hizbullah savaşçısı için Nebatiye'de cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Lübnan hükümeti, Hizbullah'ı silahsızlandırma ve Lübnan'ın güneyinden çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmeli. Hizbullah ateşle oynuyor ve Lübnan cumhurbaşkanı oyalanıyor.”

Öte yandan İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde düzenlenen hava saldırısında dört Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Ordu, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın Rıdvan Birimi’nden aralarında lojistik destek subayının da olduğu dört teröristi saldırı düzenleyerek öldürdü” ifadelerini kullandı.

İsrail ile Hizbullah arasında bir yılı aşkın süren ve eylül ayında açık çatışmaya dönüşen gerilimin ardından, kasım ayından bu yana Lübnan'da ateşkes anlaşması yürürlükte.

Ateşkes anlaşması, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (Lübnan'ın güneyinde İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini ve buradaki askeri yapılarını lağvetmesini, karşılığında ise buralara Lübnan ordusunun ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'nün (UNIFIL) konuşlandırılmasını öngörüyordu.

Ayrıca İsrail ordusunun savaş sırasında ilerledikleri bölgelerden çekilmesini de öngörüyordu, ancak İsrail, Lübnan'ın çekilmesini talep ettiği birkaç stratejik noktada varlığını sürdürüyor.

İsrail, ateşkes olmasına rağmen özellikle Lübnan'ın güneyinde hava saldırılarına devam ediyor. İsrail, bu saldırıların askeri altyapının yanı sıra silah nakliyle ve son savaşta zayıflayan Hizbullah’ın gücünü yeniden inşa etmeye çalışmakla suçlanan Hizbullah üyelerini hedef aldığını söylüyor.


Trump, Rusya ve Çin'i "ilan edilmemiş" nükleer denemeler yapmakla suçladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Rusya ve Çin'i "ilan edilmemiş" nükleer denemeler yapmakla suçladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya ve Çin'in de aralarında bulunduğu nükleer silahlı ülkeleri, açıklama yapmadan yeraltı nükleer denemeleri yapmakla suçladı.

CBS'nin "60 Dakika" programına verdiği röportajda, perşembe günü Pentagon'a nükleer denemelerin yeniden başlatılması yönündeki sürpriz emri sorulduğunda, "Rusya denemeler yapıyor, Çin denemeler yapıyor ama bunlar hakkında konuşmuyorlar" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın CBS’ten aktardığına göre Trump şöyle devam etti: "Kimse denemeleri nerede yaptıklarını bilmiyor... Yer altında yapıyorlar ve insanlar bu denemelerde neler olup bittiğini bilmiyor."


Trump, Maduro'nun Venezuela Devlet Başkanı olarak günlerinin sayılı olduğuna inanıyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)
TT

Trump, Maduro'nun Venezuela Devlet Başkanı olarak günlerinin sayılı olduğuna inanıyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yayınlanan bir televizyon röportajında, Nicolas Maduro'nun Venezuela Devlet Başkanı olarak günlerinin sayılı olduğuna inandığını ifade etti, ancak Güney Amerika ülkesine karşı yaklaşan bir savaş konusundaki endişeleri önemsemedi.

Trump, CBS'nin "60 Dakika" programına verdiği röportajda, ABD'nin Venezuela'ya savaş açmayı düşünüp düşünmediği sorulduğunda, "Sanmıyorum. Sanmıyorum." yanıtını verdi. Ancak Maduro'nun başkanlık günlerinin sayılı olup olmadığı sorulduğunda, "Evet diyebilirim. Öyle düşünüyorum, evet" diye cevapladı.