Avatar hayranları çizgi diziyi "Netflix'ten korumak için" imza kampanyası başlattı

Çizgi dizinin yaratıcıları Netflix uyarlamasından ayrıldıklarını kısa süre önce duyurmuştu

Çizgi dizinin yaratıcılarının uyarlamadan çekildiğini duyurmasının ardından hayranlardan bazıları yapımın durdurulmasını talep etmişti (Nickelodeon)
Çizgi dizinin yaratıcılarının uyarlamadan çekildiğini duyurmasının ardından hayranlardan bazıları yapımın durdurulmasını talep etmişti (Nickelodeon)
TT

Avatar hayranları çizgi diziyi "Netflix'ten korumak için" imza kampanyası başlattı

Çizgi dizinin yaratıcılarının uyarlamadan çekildiğini duyurmasının ardından hayranlardan bazıları yapımın durdurulmasını talep etmişti (Nickelodeon)
Çizgi dizinin yaratıcılarının uyarlamadan çekildiğini duyurmasının ardından hayranlardan bazıları yapımın durdurulmasını talep etmişti (Nickelodeon)

Avatar evreninin hayranları çizgi diziyi “Netflix’ten korumak” ve hem yaş açısından hem de kültürel açıdan uygunluk talep ederek imza kampanyası başlattı.
Avatar: Son Hava Bükücü’nün (Avatar: The Last Airbender) yaratıcıları Bryan Konietzko ve Michael Dante DiMartino, çizgi dizinin Netflix uyarlamasından ayrıldıklarını kısa süre önce duyurmuştu. DiMartino ve Konietzko, Netflix uyarlamasının orijinal yapımdan çok uzaklaştığını ve yapımın müdahalelerinin çok ötesine geçtiğini söylemişti. 
Avatar’ın yaratıcılarının açıklaması hayranlar arasında endişeye neden olmuş ve sosyal medyada uyarlamanın iptal edilmesine kadar çeşitli tartışmalar başlamıştı. 
We Got This Covered'ın haberine göre DiMartino ve Konietzko’nun projeden ayrılmasının ardından evrenin hayranları Change.org’da imza kampanyası başlatarak uyarlamanın hem “kültürel temsil açısından” hem de “karakterlerin yaşlarının uygun resmedilmesi” açısından talepte bulundu. 
Çizgi dizinin hayranları karakterlerin sadece beyaz oyuncular tarafından canlandırılmasını ya da karakterlerin yaşlarının büyütülmesini istemiyor. 
İmza metninde şu ifadeler yer aldı:
"Uyarlamada yer alacak oyuncuların kültürel temsil açısından uygunluğuna dair endişe duyuyoruz ve tüm oyuncuların karakterlerin kökenini uygun biçimde yansıtmasını talep ediyoruz. Örneğin, Katara ve Sokka’yı canlandıracak oyuncuların yerli olması gerekiyor. Beyaz değil, yerli.
Uyarlamada sömürgeci/sömürgeleştirilmiş romansın yer almamasını istiyoruz. Herhangi bir ateş ulusu üyesini diğer uluslarla eşleştirmek yanlış çünkü bu yerlilere karşı son derece saldırgan sömürgeci/sömürgeleştirilmiş dinamiğe uygun."
Avatar’ın daha önceki uyarlama girişimlerine dair de benzer endişeler mevcuttu. Ancak DiMartino ve Konietzko’nun Netflix’in yapımında yer alacağı haberi hayranların endişelerini epey dindirmişti.
Öte yandan çizgi dizinin yaratıcılarının projeden çekilmesi eski tartışmaları yeniden gün yüzüne çıkarmış görünüyor. 
DiMartino ve Konietzko’nun Netflix uyarlamasının çizgi dizinin orijinal örgüsünden nasıl saptığını açıklamaması karakterlerin etnik kökenlerinin ve yaşlarının yapımpa nasıl temsil edileceği konusunda epey tartışmaya açık bir boşluk bırakıyor. 
Bununla birlikte ikilinin projeden çekilmesi Netflix uyarlamasının bundan sonra izleyeceği yola da fazlasıyla gölge düşürüyor ve pek çok kişi yapımın beklenen başarıyı elde edemeyeceğini tahmin ediyor. 
Netflix’in hayranların baskısını göz önünde bulundurarak çok ciddi değişiklikler yapmayı tercih etmeyeceği olası görünüyor. 
 



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry