Almanya'da günlük vaka sayısı 2 binin üzerine çıktı

Almanya'da günlük vaka sayısı 2 binin üzerine çıktı
TT

Almanya'da günlük vaka sayısı 2 binin üzerine çıktı

Almanya'da günlük vaka sayısı 2 binin üzerine çıktı

Almanya'da yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınında son 24 saat içinde 2 bin 34 yeni vaka tespit edildi. Bu sayının Nisan ayı sonundan bu yana bir günde kaydedilen en yüksek vaka sayısı olduğu belirtildi.
Almanya'da salgın hastalıklarla mücadele kurumu Robert Koch Enstitüsü tarafından yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınında son 24 saat içinde 2 bin 34 yeni vaka tespit edildiği bildirildi. Bu sayının Nisan ayı sonundan bu yana bir günde kayıtlara geçen en yüksek vaka sayısı olduğu belirtildi. Ülkede toplam vaka sayısının 232 bin 82'ye, hayatını kaybedenlerin sayısının ise 9 bin 267'ye yükseldiği bildirildi. Ülke genelinde iyileşenlerin sayısı 206 bin 600 olarak açıklanırken, aktif hasta sayısının 16 bin 200 olduğu belirtildi.

Yeni tedbirler yolda
Ensititü, korona virüsün bulaşma katsayısının bir hafta içinde 1.03'ten 1.14 seviyelerine çıktığını duyurdu. Ülkede 52 şehrin federal hükümet tarafından belirlenen 100 bin kişilik yerleşim yerinde haftalık 50 vaka sınırının geçildiği, bu yerleşim yerlerinde yeni yaptırımların yarından itibaren uygulanacağı açıklandı. Bulaşma sınırının aşıldığı bölgelerde 5 kişiden fazla kişiler bir araya gelemeyecek. Aynı masada, kapalı mekanlarda maske takmanın yanı sıra metrekareye göre kişilerin kapalı mekanlara girmesi gibi kurallar uygulanacak.
Enstitü tarafından yapılan açıklamada, aile etkinliklerinde, düğünlerde ve tatilde dikkat edilmeyen sosyal mesafe kuralının ve maske takmamanın vaka sayısının artmasında en büyük etken olduğu ifade edildi. Haftalık 178 laboratuvar tarafından 900 bine yakın test yapılmasının da vaka sayısının yükselmesinde etkili olduğu belirtildi.



“İnsani durumu yakından takip ediyor”... Prens William Filistinli yardım görevlilerini ağırladı

İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
TT

“İnsani durumu yakından takip ediyor”... Prens William Filistinli yardım görevlilerini ağırladı

İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)

İngiltere Prensi William, Ortadoğu'daki acılardan duyduğu endişeyi dile getirerek Filistinli yardım görevlilerini ağırladı.

Prens William, perşembe günü İngiliz Kızılhaçı ve Filistin Kızılayı temsilcileriyle bir araya geldi.

Şarku'l Avsat'ın The Telegraph gazetesinden aktardığına göre, her iki yardım kuruluşunun da öncelikleri arasında yer alan Gazze'deki çatışmalar, görüşmelerin ana gündem maddesi oldu.

Uluslararası bir devlet adamı olarak rolü giderek artan Prens, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısından bu yana İsrail ve Gazze'deki gelişmeleri yakından takip ediyor.

Kensington Sarayı sözcüsü dün yaptığı açıklamada, “Galler Prensi, Ortadoğu'daki insani durumu yakından takip etmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Filistin Kızılayı Derneği'nden bin 600'den fazla çalışan ve gönüllü, Gazze'de hayat kurtaran destek sağlıyor, acil yardım malzemeleri dağıtıyor ve 100 binden fazla kişiye tıbbi destek sunuyor.

Filistin Kızılayı Derneği'nden sekiz sağlık görevlisi mart ayında, Gazze'de görev yaparken öldürüldü ve bir meslektaşları hala kayıp. Dernek, Gazze'deki insani durumun “dayanılmaz” olduğunu ve hızla kötüleştiğini ifade etti.

Prens, Şubat 2024'te, İsrail ile diplomatik anlaşmazlığın fitilini ateşlemekle tehdit eden sert ifadeli bir müdahalede bulunarak, çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Prens'in açıklaması, insani yardım çalışmalarına katılan İngiliz Kızılhaç çalışanlarıyla yaptığı görüşme ve bölgede çalışan meslektaşlarına hitaben yaptığı konuşma sırasında yapıldı. Prens, şiddetin kendisini “bir baba olarak çok etkilediğini” belirtti.

Prens, "Çok sayıda kişinin öldüğünü" söyleyerek, daha fazla insani yardım, rehinelerin serbest bırakılması ve "çatışmaların en kısa sürede sona erdirilmesi" çağrısında bulundu.

Bu müdahalesi, İngiliz başbakanının desteğini aldı ve başbakan, ulusun “tek ses” olarak konuşması gerektiğini söyledi.