Feyruz’un Fransa ile olan hikayesi 60 yıl önce yaşanan bir tesadüfle başladı

Feyruz François Mitterrand tarafından kendisine verilen Şeref Nişanı’nı teslim töreninde Jacques Lang ile birlikte
Feyruz François Mitterrand tarafından kendisine verilen Şeref Nişanı’nı teslim töreninde Jacques Lang ile birlikte
TT

Feyruz’un Fransa ile olan hikayesi 60 yıl önce yaşanan bir tesadüfle başladı

Feyruz François Mitterrand tarafından kendisine verilen Şeref Nişanı’nı teslim töreninde Jacques Lang ile birlikte
Feyruz François Mitterrand tarafından kendisine verilen Şeref Nişanı’nı teslim töreninde Jacques Lang ile birlikte

Arap dünyasının divası olarak nitelendirilen Lübnanlı sanatçı Feyruz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmeyle sağlık durumunun kötü olduğuna ilişkin tüm söylentileri çürüttü.
Feyruz’un yakınları, sanatçının sağlık durumunun iyi olduğunu, günlük rutinlerini çok rahatlıkla yerini getirdiğini ve sanatçının sırlarını ifşa etmeyen sağduyulu ve ketum yakın arkadaş çevresiyle sık sık bir araya geldiğini söylüyor.
Feyruz, Macron’u geçtiğimiz Pazartesi günü Beyrut'un kuzeyindeki Antelias mahallesinde yer alan evinde ağırladı.
Efsanevi sanatçı ve Macron’un bir araya geliş anlarına, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Bernard Fuchsia, Feyruz’un avukatı Fevzi Mutran ve görüşmeyi koordine eden kızı Rima gibi az sayıda kişi de tanıklık etti.
Rima, görüşmede gazeteci olmamasını şart koşarken, dünyanın izlediği bu tarihi anı belgeleme şeref ve sorumluluğu Macron’un özel fotoğrafçısına verildi.
Siyasi ve insani bir tarafı olan bu görüşmede Macron, yaşadığı her şeye rağmen hala mizah anlayışını koruyan Feyruz’un (85) dile getirdiklerini büyük bir dikkatle dinledi.
Feyruz, konuşmayı seven bir kişi olmasına rağmen, nedense medyada bundan tamamen aykırı bir izlenim bıraktı.
Utangaç bir kişiliğe sahip sanatçı, bir süre sonra fazla göz önünde olmamaya alıştı ve konuşmak yerine dünyanın kalbini fethettiği şarkılarını ön plana çıkardı.
Ancak yine de, nerede olursa olsun ışıl ışıl olduğunu ve ortalarda görünmese bile unutulmaz olduğunun hep farkında oldu.
Bunun kanıtı, Sahel Alma’da verdiği konserinin ardından sahneden dokuz yıl uzak kalmasına rağmen, Macron ziyaret etmek için Lübnanlıların en sembolik ismi olarak kendisini seçti.
Macron ve Feyruz’un bir araya geleceğini duyanlar ilk anda oldukça şaşırsa da, bu seçimin isabetli olduğu herkes tarafından kabul edildi.
Fransızlar, Feyruz’u 1975’te Fransız televizyonunda Mireille Mathieu’nun sunduğu bir programda verdiği konserden önce de tanıyordu. Feyruz, Fransa cumhurbaşkanları tarafından birçok kez onurlandırıldı.
Fransa’nın en ünlü kültür bakanlarından biri olan Jacques Lang, 50’lerin sonlarında henüz 20 yaşındayken Kuzey Batroun’daki Racana Festivali’nde Feyruz ile tanıştı. Lang, Feyruz’un Fransa’da tanınmasını sağladı. 
Feyruz, Lübnan iç savaşının zirvede olduğu 1988’de Paris Bercy sahnesinde verdiği konser ile Fransız hayranlarıyla ikinci kez bir araya geldi. On binlerce hayranı onu gözyaşları ve alkışlarla izledi.
Bu görkemli konserden üç gün önce ise eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın yeğeni, daha sonra Fransa kültür bakanı olacak Ferederic Mitterrand’ın programına katıldı. 
Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, 1998’de Feyruz’u, Fransa'nın en yüksek dereceli sivil nişanı olan Fransa Şeref Nişanı’na layık gördü.
Nişanı Feyruz’a teslim eden Fransız Büyükelçi Pierre Lavon, sanatçının cesaretine övgüde bulundu.
Sonuç olarak, Macron’un Feyruz ziyareti biçim ve zamanlama açısından heyecan verici yeni bir olay olarak görülse de, bu ziyaret, Mısırlı büyük ses Ümmü Gülsüm’ün 1975’te hayatını kaybetmesinden bu yana yaklaşık yarım asırdır Arap dünyasının divasına sunulan takdirin devamı niteliğinde oldu.
1988’de arşiv görüntülerini kullanarak efsanevi Lübnanlı şarkıcının belgeselini çekip saygı duruşunda bulunan Freddie Mitterrand, belgeselinde Feyruz ile hiç kimsenin rekabet edemediğine vurgu yaptı.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe