UMH, Libya krizine çözüm önermek için Kahire’ye bir heyet gönderdi

Fas’ın Buznika kasabasının ev sahipliği yaptığı Libya diyaloğunun danışma turları ve sonuçlarına ilişkin çelişkili haberler mevcut (AFP)
Fas’ın Buznika kasabasının ev sahipliği yaptığı Libya diyaloğunun danışma turları ve sonuçlarına ilişkin çelişkili haberler mevcut (AFP)
TT

UMH, Libya krizine çözüm önermek için Kahire’ye bir heyet gönderdi

Fas’ın Buznika kasabasının ev sahipliği yaptığı Libya diyaloğunun danışma turları ve sonuçlarına ilişkin çelişkili haberler mevcut (AFP)
Fas’ın Buznika kasabasının ev sahipliği yaptığı Libya diyaloğunun danışma turları ve sonuçlarına ilişkin çelişkili haberler mevcut (AFP)

Zayed Hediyye
Fas’ın Buznika kasabasının ev sahipliği yaptığı, Libya Temsilciler Meclisi Konseyi ve Devlet Yüksek Konseyi arasındaki Libya diyaloğunun istişare turları, nihai sonuçlar hakkında çelişkili haberler ortasında sonra erdi. Katılımcı taraflar ve ev sahibi taraf, iki taraf arasındaki diyalog anlaşmalarında önemli ilerleme kaydedildiğini belirtirken, bilgi sahibi Libyalı kaynaklar da bir sonraki aşamada Merkez Bankası’nın takibi, konumu ve yetkileri hususundaki anlaşmazlıklar nedeniyle bocalama yaşandığını ifade etti.
Libya’da herkesin Fas’ın Buznika kasabasından gelen haberleri takip ve analiz etmekle meşgul olduğu bir dönemde, ülkenin batısındaki tüm siyasi organları temsil eden bir heyetin Kahire’ye gelmesiyle Libya sahnesinde kısa vadede bir dönüm noktası olabilecek ani bir haber yayınlandı. Haber, yıllardır Libya siyasi yolunun ilerlemesine engel teşkil eden ana anlaşmazlık noktaları hakkında öneriler içeren kapsamlı bir çözüm girişimi ortaya koyuyordu.

Fas diyalog turunun sonu
Fas’ta Libya danışma diyaloğu tarafları, 8 Eylül Salı günü ilk turun sona erdiğini ve bugün yeni diyaloğun başlayacağını duyurdu. Taraflar, ilerleyen günlerde Libya çatışmasının tüm tarafları arasında genişletilmiş resmi diyaloglarda kapsamlı bir siyasi çözüm yolunu açacak anlayışlara ulaşılacağını söyledi.
Fas’taki diyalog için Yüksek Devrim Konseyi heyeti üyesi Muhammed Halife Necm, “Buznika’da Libya Parlamentosu ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri arasındaki diyalog, kapsamlı siyasi çözüm sürecinin tamamlanmasının yolunu açan önemli anlayışlara ulaştı” dedi. Necm, “Görüşmelerde, yolsuzluk ve kamu parasının israfını ortadan kaldırmayı amaçlayan net kriterler belirleme ve kurumsal bölünme durumuna son verme hususunda ileri düzeyde sonuçlar elde edildi” ifadelerini kullandı.
Fas’taki Libya parlamentosu heyetinden hiçbir taraf ya da ona yakın hiçbir kaynak, Buznika’da ileri düzeyde anlayışlara ulaşıldığına değinilen bu açıklamalar hakkında yorum yapmadı. Parlamento heyetinin Trablus’tan uzaklaştırmak istediği Libya Merkez Bankası’na ve cumhurbaşkanlığını devralacak bağımsız bir isme ilişkin anlaşmazlık nedeniyle müzakerelerin karmaşıklığına dikkat çekildi. Kaynaklar, bu anlaşmazlıkların, istişarelerin nihai sonuçlarının açıklanmamasından kaynaklandığı ve Merkez Bankası’yla ilgili bu ikileme dair istişarelere bugün devam etmek şartıyla müzakerelerin geçici olarak askıya alındığını söyledi.

Beyt-ul mal (hazine) mücadelesi
Libyalı gazeteci Muhammed el-Kavaş, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Fas’ın ev sahipliği yaptığı diyalog, en azından bazı noktalarda ve özellikle de milletvekilleri heyetinin başkentten uzaklaştırmak istediği Merkez Bankası’na ilişkin hususlarda, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) tarafından silah ve yabancı savaşçıların getirilmesi için finanse edilen kaynakları kurutmak amacıyla durdu. Devlet Konseyi, Beyt-ul Mal’ın baskı kartı olarak Trablus’ta kalmasını ve gerektiğinde parlamento ve ordu aleyhinde kullanılmasını istiyor. Çünkü bu harcama bölümlerinde maaşların, kamu harcamalarının, sabit para biriminin ve Libya’nın doğusundaki kısıtlamaların finansmanının tek kaynağı Merkez Bankası’dır” değerlendirmesinde bulundu.

UMH’den sürpriz
UMH, Trablus’ta Başkanlık Konseyi, Devlet Yüksek Konseyi ve paralel Temsilciler Meclisi’ne bağlı isimler de dahil olmak üzere, Kahire’ye bir müzakere heyeti göndererek büyük bir sürpriz yaptı. Heyet, Libya’daki çatışma tarafları arasında çözülmemiş tüm sorunlara çözüm önerilerini çantalarındaki dosyada taşıyor.
Libyalı kaynaklara göre başkent heyeti, Kahire’de üst düzey yetkililerle Arap ve uluslararası sponsorların himayesinde gelecek yılın sonunda ateşkesin istikrara kavuşmasını, petrol üretiminin gelirlerin dağıtılmasına yönelik bir anlaşmayla yeniden başlamasını ve ülkede kapsamlı seçimler için bir tarih belirlenmesini öngören bir anlaşmanın imzalanması meselesini görüşecek.
Libya’nın batısındaki heyet, Başkanlık Konseyi Başkanının güvenlik danışmanı Taceddin el-Razki, Temsilciler Meclisi üyeleri Muhammed er-Raid, Ebu Bekir Said, Eymen Seyfulnasr, Devlet Yüksek Konseyi’nden Ebu el-Kasım Kuzayt ve Saad bin Şerade’yi içeriyor.
Diğer kaynaklar ise heyetin, yetkililerle görüşmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de yönelmeden önce aynı meseleyi Mısırlı yetkililerle ele alacağını ifade etti.
Mısır medyası, Libya heyetinin Mısır tarafıyla görüşerek, siyasi bir çözümü harekete geçireceğini bildirdi. Medya organları, ayrıntılı bilgiye yer vermeden görüşmeden ‘ateşkes ve Mısır’ın krizin çözümüne ilişkin oynadığı rol’ meselelerinin masada olduğunu kaydetti.

Devlet Yüksek Konseyi’nin reddi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, söz konusu ziyaretle ilgili olarak Trablus’tan gelen ilk yorumda, Devlet Yüksek Konseyi medya ofisi, Konsey’den bir heyetin Mısırlı yetkililerle görüşmek üzere Mısır’a gittiği haberini yalanladı. Ofis, Devlet Yüksek Konseyi’nin Mısır Arap Cumhuriyeti’ni ziyaret etmek ve iki kardeş ülkenin çıkarlarına neyin hizmet ettiğini tartışmak üzere, kendisine yönelik olası daveti memnuniyetle karşıladığını söylerken, kendilerine bağlı bir heyetin Mısır’a gittiği iddialarını da yalanladı.

Serrac’dan dolambaçlı yol
Libyalı siyasi araştırmacı Muhammed Hareke, açıklamaya ilişkin olarak “Bu durum, Mısır tarafınca onaylandıktan sonra ziyarete ilişkin raporların yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Aksine bu müzakerelerde Devlet Konseyi’ni ziyaret ettiği söylenen isimlerin oturumları yarı yarıya boykot etmesi ve Halid el-Mişri’ye muhalif olması sonrasında bu doğaldır” ifadelerini kullandı. Hareke, “Bu sürpriz ziyaret, ülkenin batısındaki bölünmenin boyutunu ve Serrac’ın memnuniyetsizliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Sonuç olarak Serrac, son zamanlarda kendisine sert şekilde saldıran Mişri ve Müslüman Kardeşler’in çabalarını, Temsilciler Meclisi ile yeni bir siyasi konsey kurulmasını öngören bir anlaşma imzalayarak masaya çevirmek için iletişim kanalları açtı” dedi.
Öte yandan LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari, “Fayiz es-Serrac’ın danışmanı da dahil olmak üzere, Başkanlık Konseyi’nden bir heyetin Kahire ziyareti, Başkanlık Konseyi’ni kuşatma çerçevesinde, kişisel olarak geliyor. Trablus’ta yaşananlar Fayiz es-Serrac ve Halid el-Mişri arasında Başkanlık Konseyi pozisyonu dolayısıyla bir mücadeledir ve bu durum, kişisel çıkarların hüküm sürdüğünü doğruluyor. Ülkenin sorunları ile ilgili birleşik pozisyon yok” değerlendirmesinde bulundu. Mismari ayrıca, heyetin, Misrata milislerinin nüfuzu çerçevesinde nüfuzlarını kısıtlayan hiçbir karara uymayacakları anlaşmaları yerine getiremeyeceğine işaret etti.
Mismari, yeni bilgilerin, silahlı tugayların liderlerinden oluşan Misratalı heyetin, Mısırlı yetkililerle kapsamlı bir siyasi çözüm anlaşması görüşmelerine katılmak üzere Kahire’ye gittiğini göstermesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.



Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

TT

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Üst düzey bir Filistinli yetkili bugün Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım erişimini engellemeyi bir ‘savaş silahı’ olarak kullandığını söyledi.

Filistinli yetkili Ammar Hicazi, İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürecek duruşmalar başlarken yargıçlara “Bir açlık operasyonuyla karşı karşıyayız. İnsani yardım bir savaş silahı olarak kullanılıyor” dedi.

dfgthy
Filistinli yetkili Ammar Hicazi (sağda) Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bir duruşmaya katıldı. (EPA)

Hicazi, “Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler (BM) destekli tüm fırınlar kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Her on Filistinliden dokuzu güvenli içme suyuna erişemiyor. BM ve diğer uluslararası kuruluşların depoları boş” ifadelerini kullandı.

‘Sistematik zulüm’

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik insani yükümlülüklerine ilişkin duruşmaların ülkesine yönelik ‘sistematik zulmün’ parçası olduğunu söyledi.

Saar yaptığı basın açıklamasında, “Bu dava, İsrail'i gayri meşrulaştırmak ve zayıflatmak için yapılan sistematik bir zulmün parçasıdır. Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” diyerek Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na atıfta bulundu.

İsrail duruşmalara katılmıyor, ancak müttefiki ABD çarşamba günü katılacak.

UAD bugün, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yönelik yardıma tam bir abluka uyguladıktan 50 günden fazla bir süre sonra İsrail'in Filistinlilere karşı insani yükümlülükleri üzerine bir haftalık duruşmalar başlattı.

dfvgrthy
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) heyeti, mahkemenin İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürmesi planlanan duruşmalarının ilkinde (EPA)

Lahey’deki BM temsilcileri, BM'nin en yüksek mahkemesi olan UAD’da beş gün sürecek maratona saat 10:00'da 15 yargıçtan oluşan bir heyet önünde başladı. Filistin devleti günün büyük bir bölümünde argümanlarını sunacak olan ilk ülke olacak.

Bu hafta, aralarında ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği'nin (AfB) de bulunduğu 38 ülke daha görüşlerini sunacak.

Geçtiğimiz aralık ayında BM Genel Kurulu, Norveç tarafından desteklenen ve UAD'dan tavsiye niteliğinde bir görüş bildirmesini isteyen kararı ezici bir çoğunlukla kabul etti.

Kararda UAD'dan İsrail'in BM'nin, kurumlarının, uluslararası örgütlerin ya da üçüncü devletlerin varlığı karşısında ‘Filistinli sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli olan acil yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasını ve kolaylaştırılmasını sağlamak için’ ne yapması gerektiğine açıklık getirmesi isteniyor.

İsrail, eşi benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki 2,4 milyon Filistinli için hayati önem taşıyan tüm uluslararası yardım akışını kontrol ediyor. İsrail bu yardımı 2 Mart'ta, 15 ay süren kesintisiz çatışmaların ardından kırılgan bir ateşkesin çökmesinden sadece günler önce kesti.

dsfgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yiyecek almak için sıraya giren yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini cuma günü yaptığı açıklamada, ‘siyasi amaçlı kıtlığı’ kınadı.

BM'ye göre iki aylık ateşkesin sona ermesinden bu yana yaklaşık 500 bin Filistinli yerinden edildi.

İsrail'in 18 Mart'ta hava ve kara saldırılarına yeniden başlaması, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasıyla tetiklenen savaşın başlangıcından bu yana BM'nin Gazze Şeridi'nde ‘belki de en kötü’ insani kriz olarak nitelendirdiği duruma yol açtı.

Hayal kırıklığı

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, 7 Ekim saldırısında İsrail tarafında çoğu sivil bin 218 kişi öldü.

BM'nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre o tarihten bu yana İsrail askeri misillemeleri Gazze Şeridi'nde çoğu sivil en az 52 bin 243 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 18 Mart'tan bu yana ise en az 2 bin 111 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrailli yetkililer, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde halen tutulan 58 esiri serbest bırakmaya zorlamanın tek yolunun askeri baskı olduğunu söylüyor.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımdan (AFP)

UAD'ın tavsiye niteliğindeki görüşlerinin yasal bağlayıcılığı yok, ancak bu tavsiye niteliğindeki görüş İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı arttırabilir.

Ocak 2024'te UAD, İsrail'i olası bir soykırım eylemini önlemeye ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeye çağırdı. Mart 2024'te, İbrani devletini soykırımla suçlayan Güney Afrika'nın talebi üzerine mahkeme, Filistin bölgesindeki yaygın ‘kıtlıkla’ başa çıkmak için İsrail'in yeni önlemler alması çağrısında bulundu.

Cenevre'deki Graduate Institute'de doktora öğrencisi olan Haris Horimajic, “Çatışmaya dahil olan taraflar uluslararası hukuka saygı gösterme konusunda çok az kararlılık gösterdiler. Danışma görüşü talebi, Gazze Şeridi'ndeki feci durumun ele alınması için anlamlı bir diyalog kurulamamasından duyulan yaygın hayal kırıklığını yansıtıyor” dedi.

Geçtiğimiz temmuz ayında UAD İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini ‘yasadışı’ ilan eden ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi çağrısında bulunan bir tavsiye kararı yayınladı.