Hindistan, sağlık sisteminin pandemi sebebiyle artan baskı altında ezildiği bir dönemde, ortalama 90 bini aşan vaka sayısıyla, haftalardır dünyadaki koronavirüs kaynaklı günlük en yüksek ölüm oranlarını kaydediyor.
Sağlık Bakanlığı’nın dün (Pazar) paylaştığı verilere göre Hindistan, son 24 saat içinde koronavirüs salgınına bağlı 92 bin 605 yeni vaka kaydetti. Son verilerle birlikte ülke genelindeki enfekte vaka sayısı toplamı 5,4 milyona ulaştı. Geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana görülen en yüksek vaka oranlarının ardından Hindistan, 6,7 milyon vaka kaydeden Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra dünyada en yüksek koronavirüs vakalarının kaydedildiği ikinci ülke oldu.
Hindistan Sağlık Bakanlığı, son 24 saat içerisinde bin 113 kişinin Kovid-19 virüsünün yol açtığı hastalık sebebiyle hayatını kaybettiğini, ülke genelinde koronavirüs kaynaklı ölüm vakalarının 86 bin 752’ye yükseldiğini bildirdi. Bununla birlikte, enfekte vakalardan sadece yüzde 1,6’sının virüs sebebiyle hayatını kaybettiği Hindistan’da koronavirüs kaynaklı ölüm vakaları nispeten düşük olarak görülüyor.
Yüksek sayıdaki koronavirüs vakaları ve çok sayıda milletvekilinin salgından etkilenmesi ışığında, Hindistan’ın parlamento oturumlarının süresini kısaltması bekleniyor.
Reuters’ın haberine göre, Hint parlamentosu sekreterliğinden bir yetkili, halihazırda yürürlükte olan 14 günlük parlamento oturum süresinin kısaltılması kararının, Cumartesi günü hükümet ve siyasi parti temsilcilerinin parlamentoda yaptıkları bir toplantıda alındığını belirtti.
Parlamento oturum süresinin kısaltılması
Bazı önemli yasaları meclisten geçirmek için 14 Eylül’den 1 Ekim’e kadar Parlamento oturumu yapılması için çağrıda bulunulmuştu. New Delhi Televizyonu (NDTV), meclis oturumu başlamadan önce yapılan zorunlu koronavirüs testi sırasında en az 25 milletvekilinin koronavirüsten etkilendiğinin tespit edildiğini ve virüsten etkilenen vekillerin karantinaya alındığını bildirdi. Parlamento oturumlarına katılan iki bakanın da aralarında yer aldığı diğer üç vekilin geçen hafta yapılan testlerinin pozitif çıktığı doğrulandı. Hint Parlamentosu’nun, Bakanlar Kurulu Parlamento İşleri Komisyonu toplantısından sonra, önümüzdeki Çarşamba günü yapılması muhtemel olan meclis oturumunun sona ereceğini duyurması planlanıyor.
Koronavirüsle Mücadele Ulusal Çalışma Grubu üyesi Dr. Randeep Guleria, Hindistan’ın bazı bölgelerinde salgının “ikinci dalgasına” şahit olunduğunu belirtti. Dr. Guleria’ya göre, “Patlak veren virüs salgını nedeniyle ülkenin bazı bölgelerindeki insanların davranışlarında gerginlik gözlemleniyor. İnsanlar artık güvenlik önlemleri almaktan yoruldu, bu yüzden kalabalıklar arasına giren bazı insanların maske takmadıklarını görmek mümkün.” ifadelerine yer verdi. Dr. Guleria, vaka eğrisinin aşağı yönlü bir trende girmesinin hemen öncesinde, önümüzdeki birkaç ay içinde vaka sayılarında artış yaşanacağını da sözlerine ekledi.
Hindistan’daki ilk koronavirüs vakalarının tespit edilmesinden aylar sonra, ülkedeki sağlık hizmetlerinde bıkkınlık hissedilmeye başladı. Kovid-19 salgınından enfekte olmayan ve hastanelere yatırılması gereken ancak yeterli yer olmadığı için hastanelere kabul edilmeyen hasta sayısındaki aşırı artışa rağmen birçok doktor ve asistan çalıştıkları özel hastanelerden istifa ettiler. Bu yüzden sağlık hizmetlerinde doktor ve sağlık çalışanı açığı meydana geldi. Bharati Hastanesi Müdür Yardımcısı Dr. Jitendra S. Oswal, hastanedeki 330 Kovid-19 hastası ve diğer hastalıklardan muzdarip 190 diğer hastanın bakımı için en az 600 sağlık çalışanına ihtiyaç olduğu bildirdi.
Hindistan’daki koronavirüs vakalarının artmasıyla birlikte, Kovid-19 virüsüyle alakası olmayan kronik veya ciddi hastalıkları olan kişilerin ihmal edileceği ve diğer sağlık koşullarının kötüleşeceği yönündeki endişeler de artıyor. Bir milyondan fazla çocuk gerekli aşılardan mahrum bırakıldı. Hastanelerdeki doğum sayılarında da keskin bir düşüş görüldü. Bu veriler, birçok kadının evde güvenli olmayan şartlarda doğum yaptığını gösteriyor. Konuyla ilgili olarak, önde gelen bir hastanede jinekolog olarak görev yapan Dr. Ashok Anand, “Kadın Hastalıkları uzmanlarımız var ancak, rutin prosedürleri uygulamak için yeteri kadar anestezi doktorumuz yok. Bunların büyük bir kısmı koronavirüs vakalarıyla ilgili görevlere tayin edildiler. Acil cerrahi operasyonlar için yalnızca sınırlı sayıda anestezi uzmanımız kaldı.” ifadelerine yer verdi.
Kovid-19 dışındaki hastalıklardan muzdarip olan hastalar, aşırı kalabalık durumda olan sağlık merkezlerinde tedavi görmek için mücadele veriyor. Koronavirüs ile ilgili görevleri yerine getiren çok sayıda doktor bulunmakla birlikte, diğer hastalıkları tedavi etmek için yalnızca sınırlı sayıda doktor hizmet veriyor. Hükümet tarafından yayınlanan son veriler, kanser hastaları için ayrılan kritik tedavinin Şubat ayındaki seviyesinden yüzde 80 oranında gerilediğini ortaya koydu. Konuyla ilgili olarak Chapal Mehra, “Hindistan yaklaşık 30-40 yıldır sağlık sektörüne yatırım yapmayı görmezden geldi” ifadelerini kullandı.
Dalga üstüne dalga
Salgın hastalıklar uzmanı olan 48 yaşındaki Dr. Santosh Kumar, Hindistan gibi oldukça büyük bir ülkede koronavirüs gibi bir hastalığı kontrol altına almanın hiç de kolay olmadığını” görüşünde. Kumar, “Hindistan’daki koronavirüs salgınında dalga üste dalga meydana geleceğini” ifade etti. Dr. Kumar, “Oksijen tedavisi, ülkenin koronavirüs salgınıyla mücadelesinde büyük önem kazandı” ifadelerine yer verdi. Hindistan’ın finans başkenti Mumbai’nin banliyölerinden olan Banville bölgesindeki Nirmaya Hastaneleri Müdürü olan Dr. Amit Thadhani, bölgedeki eksikliklerin had safhada olduğunu belirtti.
Doktorlar ve hükümet yetkilileri, koronavirüs salgınından en çok etkilenen bölgelerden olan Maharaştra, Gucerat ve Uttar Pradeş eyaletlerindeki oksijen ihtiyacının üç kattan daha fazla arttığını belirterek acil yardım çağrısında bulundu. Söz konusu eyaletlerdeki oksijen eksikliği, birçok hastanın ölümüne sebep oldu.
Oksijen yokluğu sebebiyle Jammu Hastanesi’nde hayatını kaybeden 60 yaşındaki Halid Ali de bunlar arasındaydı. Halid’in kızı Saide, “Babam hayatta kalabilirdi, ancak hastanede oksijen kalmamıştı. Sorun şu ki, oksijen tüplerinin dolum istasyonları üreticilerden oksijen almıyor, oksijen tedarik zincirindeki bu aksaklı da oksijen teminini sınırlandırıyor” ifadelerine yer verdi. Hastane yönetimleri, yaşanan bu problem sebebiyle hastane binalarına 150 bin litre sıvı oksijen depolayabilen oksijen tankları inşa ettirdiler.