Macron, Birleşmiş Milletler’in ‘kaos içerisinde’ olduğunu düşünüyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)
TT

Macron, Birleşmiş Milletler’in ‘kaos içerisinde’ olduğunu düşünüyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)

Birleşmiş Milletler’in (BM) kuruluşunun 75. yıldönümü vesilesiyle dün düzenlenen toplantıda konuşma yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron BM için “Ortak evimiz, bugün tıpkı dünyamız gibi bir kaos içerisinde” ifadelerini kullandı. Macron yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı yapılacak hareketin bu kurum çerçevesinde yapılması gerektiğini vurguladı.
Macron “Temelleri sarsıldı, duvarları bazen onu inşa edenlerin saldırısına maruz kalarak harap oluyor” ifadelerini kullandı. Macron konuşması sırasında herhangi bir ülkenin adından söz etmedi ancak dolaylı yoldan üç yıl önce BM ve diğer uluslararası kuruluşlardan uzaklaşan Donald Trump yönetimindeki ABD’yi hedef aldığı düşünülüyor.
AFP’ye göre Macron’un bu açıklamaları daha önce kaydedilen ve BM’nin web sitesinde yayınlanan bir video içerisinde geldi. BM’nin kuruluşunun 75. yıldönümünde düzenlenen sanal zirvede yaklaşık 200 ülkeden liderlerin ve delegelerin konuşma yapacağı bildirilmişti.
Macron “Aşılmayacağını düşündüğümüz kırmızı çizgiler ihlal edildi; ilhak savaşları yapıldı, kimyasal silahlar kullanıldı, cezasız kalan toplu tutuklamalar yapıldı… Kazandığımızı düşündüğümüz haklar ihlal edildi ve çatışmalarımızın esiri olan uluslararası sistemimiz artık bu ihlalleri cezalandırma gücüne sahip değil” dedi.
Macron “Salgının harap olma korkusunu ve toplu acziyetin hikayesini körüklediği bir zamanda, çok net bir şey söylemek istiyorum; acil sağlık durumu, iklim sorunları, temel hakların gerilemesi ile mücadelede şimdi, burada, harekete geçmemiz gerekiyor” dedi.
Macron bunun “işbirliği için tüm muhtemel alanlardan yararlanan, arzu eden ve yapabilen kişilerle” olacağını vurguladı. Ancak daha fazla ayrıntıya girmedi.
Macron “Kendi açımdan sözlerden daha çok etkili olan çok taraflılığa inanıyorum” diyerek Avrupa, Afrika ve Dünya Sağlık Örgütü’nde (WHO) salgın ile mücadelede elde edilen başarılara işaret etti.



ABD Senatosu, hükümetin kapanmasını sona erdiren bir yasa tasarısını onayladı

ABD tarihinin en uzun hükümet kapanışı hava yolculuğunu aksattı (AFP)
ABD tarihinin en uzun hükümet kapanışı hava yolculuğunu aksattı (AFP)
TT

ABD Senatosu, hükümetin kapanmasını sona erdiren bir yasa tasarısını onayladı

ABD tarihinin en uzun hükümet kapanışı hava yolculuğunu aksattı (AFP)
ABD tarihinin en uzun hükümet kapanışı hava yolculuğunu aksattı (AFP)

ABD Senatosu, ABD tarihindeki en uzun hükümet kapanışını sona erdirecek bir uzlaşmayı dün onayladı. Bu uzlaşma, milyonlarca vatandaşa gıda yardımını aksatan, yüz binlerce devlet çalışanını maaşsız bırakan ve hava yolculuğunu felç ederek haftalarca süren çıkmaza son verecek.

Yasa tasarısı, Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerinin çoğunluğu ve yıl sonunda sona erecek olan sağlık harcamaları tasarısına devlet fonlarını bağlamaya çalışan ancak başarısız olan sekiz Demokrat'ın desteğiyle 60'a karşı 40 oyla kabul edildi. Anlaşma, harcama tasarısı üzerinde aralık ayında yapılacak bir oylamanın önünü açsa da tasarının devam edeceğini garanti etmiyor.

Anlaşma, milletvekillerinin 1 Ekim'de sona ermesine izin verdiği federal kurumlara sağlanan fonları geri getirecek ve ayrıca Başkan Donald Trump'ın federal iş gücünü azaltma ve 30 Ocak'a kadar işten çıkarma kampanyasını durduracak.

Anlaşma daha sonra Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi'ne sunulacak ve Başkan Mike Johnson, çarşamba günü imzalanıp onaylanması için Trump'a göndermek istediğini söyledi. Trump, anlaşmayı "çok iyi" olarak nitelendirdi.

Fonlama 30 Ocak'a kadar uzatılacak ve federal hükümetin şu anda 38 trilyon dolarlık borcuna yıllık yaklaşık 1,8 trilyon dolar ekleme yolunda olduğu belirtiliyor.

Trump, Kongre'nin mali konulardaki anayasal yetkisini aşarak, milyarlarca dolarlık harcamayı tek taraflı olarak iptal etti ve yüz binlerce işçinin federal maaşını kesti. Bu eylemler, Kongre tarafından çıkarılan önceki harcama yasalarını ihlal etti.


Herzog: İsrail'in Filistinlilerle barıştan başka isteği yok

İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, Zambiyalı mevkidaşı Hakainde Hichilema ile Lusaka'da (Reuters)
İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, Zambiyalı mevkidaşı Hakainde Hichilema ile Lusaka'da (Reuters)
TT

Herzog: İsrail'in Filistinlilerle barıştan başka isteği yok

İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, Zambiyalı mevkidaşı Hakainde Hichilema ile Lusaka'da (Reuters)
İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, Zambiyalı mevkidaşı Hakainde Hichilema ile Lusaka'da (Reuters)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, dün Lusaka'da Zambiya’lı mevkidaşı Hakainde Hichilema ile bir araya gelerek, Güney Afrika ülkesini ziyaret eden ilk İsrail cumhurbaşkanı oldu.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Herzog, Hichilema ile görüşmesinde bölgesel meseleleri değerlendirerek, "Barış istiyoruz. Barış için çabalıyoruz. Filistinli komşularımızla barıştan daha çok istediğimiz bir şey yok" dedi. The Times of Israel gazetesinin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre Herzog'un ofisinden yapılan açıklamada, "Barış istiyoruz. Barış için çabalıyoruz. Filistinli komşularımızla barıştan daha çok istediğimiz bir şey yok" ifadeleri yer aldı.

Cumhurbaşkanı, İsrail'in 7 Ekim 2013'te Hamas öncülüğündeki saldırıdan bu yana "zorlu bir dönem" geçirdiğini belirterek, bu vahşetin "Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere birçok ülkeden vatandaşın hayatına mal olduğunu" ve Hamas'ın öldürülen Tanzanyalı rehine Joshua Luito Mulele'nin kalıntılarını ancak geçen hafta serbest bıraktığını belirtti.

Herzog, Lusaka ile "ikili ilişkilerde yeni bir dönemin" başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, İsrail'in "Afrika'daki hem insan kaynaklı hem de doğal insani krizleri hafifletmeyi" hedeflediğini ifade etti.

Geçtiğimiz ağustos ayında İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail ile Zambiya arasındaki ilişkilerin, İsrail'in Afrika ülkeleriyle bağlarını genişletme ve derinleştirme çabaları kapsamında yeniden başlamasının üzerinden otuz yılı aşkın bir süre geçtikten sonra, ülkesinin Lusaka'daki büyükelçiliğini açtı.

Zambiya hükümeti, 1973'teki Arap-İsrail Savaşı sırasında Afrika Birliği'nin kararı doğrultusunda İsrail'deki büyükelçiliğini kapatmıştı.


Irak: İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün seçimlere ilişkin açıklamaları kabul edilemez bir müdahale

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (IRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (IRNA)
TT

Irak: İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün seçimlere ilişkin açıklamaları kabul edilemez bir müdahale

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (IRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (IRNA)

Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi’nin Irak'taki seçimlerle ilgili açıklamalarının ‘şaşkınlık yarattığı’ belirtilirken açıklamalar, ‘kışkırtıcı ve iç işlerine açık ve kabul edilemez bir müdahale’ olarak nitelendirildi.

Reuters'ın haberine göre Bakanlığın açıklamasında, seçim sürecinin tamamen ulusal bir mesele olduğu ve yalnızca Irak halkının ve anayasal kurumlarının iradesine tabi olduğunu belirtildi.

Basın, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi’nin dün düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin Irak seçimlerine müdahale ettiğini ve bu müdahalenin ‘şüphesiz zararlı’ olduğunu söylediğini aktardı. Bekayi, Irak'taki seçimlerin Irak halkının kaderini belirlemede özel bir öneme sahip olduğunu ve bu sürece dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahalenin kabul edilemez ve kınanması gereken bir durum olduğunu da sözlerine ekledi.

Irak Dışişleri Bakanlığı, Irak'ın komşularıyla, egemenliğe karşılıklı saygı ve diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesine dayalı dengeli ilişkiler sürdürdüğünü vurguladı. Bakanlık ayrıca iyi komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesi için bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalınması ve Irak'ın egemenliğini zedeleyebilecek veya iç işlerine müdahale edebilecek herhangi bir açıklama yahut tutumdan kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.