Rusya’dan Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığına dış müdahale uyarısı

Bakü, Erivan'ı füze sistemini hedef almakla tehdit ederken Ankara Karabağ'a askeri müdahale tehdidinde bulunuyor

Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)
Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)
TT

Rusya’dan Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığına dış müdahale uyarısı

Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)
Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)

Tartışmalı Dağlık Karabağ Bölgesinde, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışma dün, Ermenistan’a ait bir savaş uçağının bir Türk savaş uçağı tarafından vurulduğunun ve pilotun öldüğünün duyurulmasının ardından tehlikeli bir boyuta ulaştı. Bu sıcak gelişmeyle birlikte, özellikle Bakü'nün Erivan'ın sahip olduğu Rus yapımı S-300 füze savunma sistemlerini kullanması halinde hedef alacağını ima etmesiyle, iki tarafın saldırı silahlarını kullanmaya geçmesine ve savaş yelpazesini genişletmesine işaret etti. Öte yandan Türkiye açıkça Azerbaycan'ın çıkarına askeri müdahalede bulunduğunu ima ederken, Rusya, iki komşu ülke arasındaki çatışmaya doğrudan müdahaleye devam edilmesine karşı  güçlü bir uyarıda bulundu. Kremlin, ‘çatışmayı körüklemek yerine sakinleştirmeye’ çağırdı. Bu arada İran da yanlışlıkla hava sahasına giren bir insansız hava aracının (İHA) düşürülmesi sonrası çatışma hattına girdi.
Bu, Rusya’nın Türkiye yönetiminin, Azerbaycan'a tam destek verdiğine dair yaptığı açıklamalara ve çatışma bölgesine savaşçılar ve askeri teknoloji gönderilmesine ilişkin verilere karşı verdiği ilk tepkiydi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada, “Karabağ çevresindeki çatışmanın taraflarına yönelik askeri destek içeren açıklamalar, durumu daha da karmaşık hale getiriyor” ifadelerini kullandı. Peskov, çatışmayı körüklemek yerine krize barışçıl bir çözüm bulunmasına yardımcı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Peskov, Rusya’nın, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeleri, savaşan tarafları ateşi kesmeye ve bu uzun süredir devam eden (Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki) çatışmada siyasi ve diplomatik yollarla barışçıl bir çözüm arayışına dönmeye ikna etmek için her türlü çabayı göstermeye çağırdığını vurguladı.
Rusya Devlet Duması (Rus Parlamentosunun alt kanadı) çatışan tarafları müzakerelere geri dönmeye çağıran bir bildiri kabul etti. Duma bildirisinde, acil ateşkes ilan edilmesi ve bölgede çatışmanın daha da şiddetlenmesinin önlenmesi ve durumun barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulması gerektiğini ve bundan başka alternatif bir yol olmadığını vurgulandı. Duma milletvekillerinin tarafları müzakere sürecini yeniden başlatmaya çağırdıkları belirtilen bildiride, Rusya’nın durumun istikrara kavuşturulması konusunda arabuluculuk desteği vermeye hazır olduğu kaydedildi.
Diğer yandan iki komşu ülke arasındaki askeri çatışmalar dün de devam etti. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Karabağ'da temas hattı boyunca bir karşı saldırı başlattığını duyururken Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin Ermenistan Hava Kuvvetleri'ne ait 12 uçaksavar sistemini imha ettiğini açıkladı.
Öte yandan Erivan, Azerbaycan askeri mercileri tarafından yapılan açıklamalara itiraz ederken Karabağ savunma güçlerinin cephe hattındaki bölgelere yapılan birçok saldırıyı püskürtmeyi başardığını söyledi. Ermenistan Savunma Bakanlığı, Azerbaycan ordusuna ait bir helikopterin füze savunma sistemi tarafından düşürülmesini gösterdiğini söylediği bir video yayınladı. Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Artsrun Hovhannisyan, Ermenistan ordusunun Karabağ'daki çatışma bölgesinde Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir helikopteri düşürdüğünü açıkladı. Ermenistan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Karabağ, ‘yoğun hava ve füze saldırılarına maruz kaldı’.

Türkiye’den Ermenistan’a yalanlama
Sahadaki en dikkat çekici gelişme, Ermenistan Hava Kuvvetleri’ne ait Suhoy Su-25 tipi savaş uçağıyla ilgili haberdi. Ermenistan Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Shushan Stepanyan, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağının, Ermenistan Hava Kuvvetleri'ne ait Su-25 tipi bir uçağı düşürdüğünü açıkladı. Stepanyan, “Muharip bir görevi yerine getiren Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağı, Ermenistan Hava Kuvvetleri'ne ait Su-25 tipi bir uçağı düşürdü. Uçağın vurulması sonucu pilot öldü” açıklamasında bulundu.
Buna karşın Türkiye Savunma Bakanlığı,  Erivan'ın açıklamalarını yalanlayıp Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının Ermenistan’a ait herhangi bir uçağı düşürmediğini açıkladı. Ancak gelişmenin özellikle çatışan tarafların (Azerbaycan ve Ermenistan) füze ve savaş uçaklarıyla karşılıklı tehditleşmelerinin, çatışmaları, yeni bir boyuta taşıyabileceği düşünülüyor. Bunlar arasında Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın dün, Bakü’nün Erivan’ın şu anda Karabağ’a transfer ettiğini söylediği S-300 füze savunma sistemlerini imha etme tehdidi yer aldı. Rus askeri yetkililer, Rus yapımı bu füze sisteminin, bölgede uçuş yapan uçakları veya füzeleri vurma kabiliyetine sahip olması sebebiyle, etkinleştirilmesi halinde çatışmaların seyrini değiştireceğine dikkati çektiler.
 Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Vakıf Dergahlı’nın yaptığı açıklamaya göre Bakü’nün elde ettiği veriler, ‘Erivan hava sahasını koruyan S-300 füze savunma sistemlerinin savaş hizmetinden çıkarıldığını ve şu anda işgal altındaki bölgelere doğru ilerlediğini’ doğruluyor. Albay Dergahlı, “Karabağ’da bozguna uğrayan Ermeni ordusunun askeri mühimmatının da aynı kaderi paylaşacağını ilan ediyoruz. Son çatışmalar, ‘yenilmez Ermeni ordusu efsanesinin’ asılsız olduğunu bir kez daha göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Ermenistan Savunma Bakanlığı, ‘Ermeni askerlerinin, Karabağ'daki savaşta, imha silahları kullanmak zorunda kalabileceklerini’ belirtti. Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Stepanyan yaptığı açıklamada, “Savunma Bakanlığı, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin geniş bir alana yayılan askeri güç ve mühimmatı imha etmek için çok çeşitli imha araçları ve askeri teçhizat kullanmak zorunda olduğu uyarısında bulunuyor. Bunun sebebi, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin ağır roketatar sistemleri, ağır top ve Smerç tipi füze rampaları kullanmasıdır. Bu durum, çatışmaların mantığını ve ölçeğini değiştirir ve onu yeni bir seviyeye taşır” şeklinde konuştu.

İran, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde İHA düşürdü
Bu arada İran, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin Melekan şehri yakınlarında ülkenin hava sahasını ihlal eden bir İHA’nın düşürülmesi sonrası çatışma hattına girdi. İran Devlet Televizyonu’na konuşan askeri kaynaklar, ‘İran savunma sisteminin, ülkenin kuzeybatısında yer alan Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde hava sahasını ihlal eden bir düşman uçağını düşürdüğünü’ bildirdiler. Kaynaklar, düşürülen İHA’nın kime ait olduğuna dair herhangi bir bilgi vermediler. Bununla birlikte İran Polis Gücü, pazartesi günü Azerbaycan ve Ermenistan’ı aralarında devam eden çatışmalar sırasında İran topraklarına doğrudan ateş açılmaması konusunda uyardı.
Ankara'daki bir diğer gelişmede ise Türk yetkililer, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalara doğrudan askeri müdahale olasılığına kapıyı araladılar. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin gerek sahada gerekse müzakere masasında Azerbaycan'ın yanında olduğunu vurgulayarak, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun sorunun çözümünde herhangi bir rol oynamamasını eleştirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un eşlik ettiği Çavuşoğlu, dün Ankara'daki Azerbaycan büyükelçiliğini ziyaret ederek büyükelçi Hazar İbrahim ile görüştü. Çavuşoğlu, ülkesinin Bakü hükümetine ve halkına verdiği desteği bir kez daha ifade ettiğini söyledi.

“Tek bir çözüm var. Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilecek”
Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümünün ‘basit’ olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Esasen bu sorunun çözümü basit. Tek bir çözüm var. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilecek. Bu çekilme olmadığı sürece bu sorun çözülmez” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu açıklamasında ayrıca, “Azerbaycan'ın işgal edilmiş toprakları kurtulsun, azat edilsin. Bir milyona yakın göç etmek zorunda kalan Azerbaycanlı kardeşlerimiz de evlerine dönebilsin” dedi.
Türkiye'nin sorunu barışçıl yoldan çözmek için önceki yıllarda da büyük çaba sarf ettiğini belirten Dışişleri Bakanı, “Bugün hep birlikte haklı olarak ve doğru bir şekilde Ukrayna'nın ve Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bu doğru bir şeydir. Ama söz konusu Azerbaycan olunca toprakları işgal edilen Azerbaycan'la işgalci Ermenistan'ı eşit tutuyorlar. Bu yanlış ve haksız bir yaklaşım” şeklinde konuştu.

“İran, sınırlarının silah ve mühimmat için kullanılmasına izin vermeyecektir”
Bir başka gelişmede ise İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, İran sınırından Ermenistan'a silah ve askeri malzeme taşındığı yönündeki iddiaları yalanlayarak, “İran, sınırlarının silah ve mühimmat için kullanılmasına izin vermeyecektir” dedi. Sözcü bu açıklamayı, Katyuşa füze fırlatıcısına benzeyen askeri bir araç taşıyan bir kamyonun ülkenin kuzeybatısında İran ile Ermenistan arasındaki Norduz Sınır Kapısı’na ve oradan Ermenistan’a geçtiğini gösteren videonun sosyal medyada yayılmasının ardından yaparken videonun ne zaman kaydedildiğine dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadı.
İran'ın yarı resmi ajansı ISNA’nın haberine göre Hatibzade, gazetecilerin İran sınırından Ermenistan'a silah ve askeri malzeme taşındığı yönündeki iddialarla ilgili sorularına, “İran ile komşu ülkeler arasındaki askeri olmayan normal ürünlerin geçişi her zaman olduğu gibi devam ediyor. Silah sevk ettiği iddia edilen kamyonlar da normal ticari ürünler taşıyorlar. İran, kendi sınırlarından transit geçen ürünleri dikkatle kontrol etmekte ve gerekli incelemeleri yapmaktadır. İran, sınırlarının silah ve mühimmat için kullanılmasına izin vermeyecektir” yanıtını verdi.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.