Sudan Nihai Barış Anlaşması yıllardır süren iç savaşı bitirebilir mi?

Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi (sağda), Salva Kiir (ortada) ve Abdulfettah el-Burhan dün barış anlaşması imza törenindeyken (Reuters)
Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi (sağda), Salva Kiir (ortada) ve Abdulfettah el-Burhan dün barış anlaşması imza törenindeyken (Reuters)
TT

Sudan Nihai Barış Anlaşması yıllardır süren iç savaşı bitirebilir mi?

Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi (sağda), Salva Kiir (ortada) ve Abdulfettah el-Burhan dün barış anlaşması imza törenindeyken (Reuters)
Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi (sağda), Salva Kiir (ortada) ve Abdulfettah el-Burhan dün barış anlaşması imza törenindeyken (Reuters)

Sudanlılar, sevinç ve umut dolu bir atmosfer içinde Cuba’da, Sudan’ın eski lideri John Garang’ın anıt mezarına yakın bir noktada, ülkede yıllardır süren ve  binlerce kişinin ölümüne yol açan ve ülkelerini terk etmek zorunda bırakan iç savaşların sonu olması beklenen benzeri görülmemiş barış anlaşmasının imzalanmasına tanık oldu.
2005 yılında imzalanan Naivasha Barış Anlaşması ile sona eren ve Hartum güçlerine karşı yaklaşık 25 yıl süren bir gerilla savaşına liderlik eden merhum Sudanlı lider John Garang de Mabior'un anıt mezarının yanındaki Özgürlük Meydanı'nda binlerce Güney Sudanlı geleneksel müzik aletleriyle birlikte törene katılmak için toplandı. 
Cuba'da Güney Sudan hükümetinin arabuluculuğunda, Sudan geçiş hükümeti ile yaklaşık 20 yıldır Sudan ordusuyla savaşan silahlı hareketlerden oluşan Devrimci Cephesi arasında, 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarının devrildiği 11 Nisan 2019'daki darbenin ardından Sudan yönetimi ile silahlı hareketler arasında uzlaşı sağlanması amacıyla bir yıldan fazla bir süredir barış görüşmeleri yapıldı.
Sudan’da dün, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Malik Akkar, Sudan Adalet ve Eşitlik Hareketi Başkanı Cibril İbrahim, Sudan Kurtuluş Hareketi Başkanı Minni Arko Minawi ve diğer hareketlerden liderler bir araya geldi. Ayrıca, Devrimci Cephesi koalisyonu bünyesindeki Doğu, Orta, Kuzey bölgelerinin temsilcilerinin yanı sıra, Müzakere heyeti Başkanı ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Dakalu Hartum hükümeti adına imza attı.
Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi, Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli, BAE, Katar, Afrika Birliği ve BM temsilcileri de tanık ve garantörler olarak anlaşmayı imzaladı.
İmza törenine, Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh, Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi, Etiyopya Devlet Başkanı Sahle-Work Zewde’nin yanı sıra, Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir Miyardit,  BAE Altyapı ve Enerji Bakanı Suheyl el-Mezrui, Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan, ABD'nin Sudan Temsilcisi Donald Booth ve batı ve bölge ülkeleri temsilcileri ile bir dizi batı ülkesinden temsilciler katıldı.
Ayrıca, imza töreni etkinliklerine Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, Egemenlik Konseyi üyeleri ve bir dizi bakan, Sudan'da geçiş hükümetinin siyasi referansı olan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'nin (ÖDBG) liderleri, medya, sanatçılar, şairler, aktivistler ve direniş komitelerinin temsilcilerinden oluşan Sudanlı bir heyet katıldı.
Dün imzalanan anlaşma, birleşik bir ordu oluşturmak için muhalif güçlerin tasfiye edilerek silahlı unsurların ulusal orduya entegrasyonunu ile ilgili güvenlik düzenlemeleri protokolüne ek olarak, geçiş dönemi adaleti, tazminatlar, arazi mülkiyeti, göçebeler ve çobanların desteklenmesi, servet ve iktidar paylaşımıyla mültecilerin ve sığınmacıların geri dönüşüne ilişkin sekiz protokol içeriyor. 
Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/AM) lideri Abdulvahid Nur ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi- Kuzey (SPLM-N) örgütünün Güney Kurdufan lideri Abdulaziz el-Hılu anlaşmayı imzalamaya katılmadı. Başbakan Abdullah Hamduk, cuma günü Cuba'da el-Hılu ile bir araya gelerek onu ülkedeki kapsamlı barış sürecine girmeye çağırmıştı. Sudan’ın resmi haber ajansı SUNA’nın haberine göre Hamduk, Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit'in huzurunda Cuba'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Hılu ile yaptığı görüşmede, barış sürecindeki gelişmeler ve iki taraf arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlaması konusunu görüştü.
Başbakan Abdullah Hamduk, imza töreninde yaptığı konuşmada hem Abdulvahid Nur'u hem de Abdulaziz el-Hılu'yu barış anlaşmasına katılmaya çağırarak, hükümetinin onlarla tüm meseleleri görüşmeyi tamamladığını söyledi. Ayrıca Sudan'da sürdürülebilir kalkınmanın önemine değinerek, “Kalkınma ve demokrasi olmadan barış olmaz” dedi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ise konuşmasında bir daha savaşa dönülmeyeceğini belirterek şunları kaydetti:
"Barış yolundan sapmayacağız. Varılan mutabakat tüm bölgeleri kapsıyor. Zaman gelip geçti ve bir kez daha Cuba'ya  baş harflerle imzalanan anlaşmayı garantilemek için geldik.”
Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit, barış anlaşmasının uygulanmasının Sudan şartlarında zor olduğunu söyleyerek, uluslararası topluma ve Arap dünyasına anlaşmanın uygulanmasını desteklemek için verdiği taahhütlere uymaları çağrısında bulundu.
Salva Kiir, öncülüğünü yaptığı anlaşmayı "tarihi" olarak nitelendirdi ve vatandaşlarını karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen ülkelerinin Sudan'da barışı sağlama çabalarından dolayı gurur duymaya çağırdı. Salva Kiir, arabuluculuğunu "Sudan'ın Güney Sudan'da barışın sağlanmasında oynamaya devam etmesine karşılık bir borç" olarak değerlendirdi. Ayrıca, el-Hılu ve Abdulvahid Nur’u barış yolculuğuna katılarak güney Sudan'da uzlaşma ve barışa olan bağlılığını teyit etmeye ve farklılıkları diyalog yoluyla çözmeye çağırdı.
Başbakan Abdullah Hamduk ise anlaşmayı "Sudan'ın rönesansı için yeni bir sayfa" olarak nitelendirdi ve "Bugünkü anlaşmamız bir güç paylaşımı anlaşması değil" dedi. Hamduk açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemiz barışın ilk aşamasını sabırla geçti. Sürdürülebilir kalkınma ve demokrasi olmadan sürdürülebilir bir barış olamaz. Bu barış, kendi ellerimizle, anlaşmalara olan bağlılığımız ve Güney Sudan’daki kardeşlerimizin değerli çabaları ile vardığımız Sudan’ın kimliğinin yazıldığı bir barış.”
Müzakere heyeti başkanı Muhammed Hamdan Dakalu ise, anlaşmanın savaşı durdurup barış ve adaleti sağlayacağını belirterek, “Bu anlaşma ile silah seslerinin durduğu ve kan dökülmeyen bir Sudan'a doğru ilk adımı atmış olacağız. Bugün ülkemiz, geçmişteki karanlık günlere veda ediyor. İstikrar, gelişme ve kalkınma hayalimize ulaşmanın zorluklarını hep birlikte aşacağız” diye konuştu.
Devrimci Cephesi Başkanı El Hadi İdris Yahya, barış anlaşmasının Sudan ve Güney Sudan halkları arasındaki ilişkiyi güçlendireceğini ifade etti. Ayrıca Sudan'ın istikrarının ulusal, bölgesel ve uluslararası bir sorumluluk olduğuna dikkati çeken Yahya, uluslararası toplumun anlaşmaya verdiği desteğin ve anlaşmanın faydalarını sağlamasının önemini vurguladı.
Sudan Kurtuluş Hareketi Başkanı Minni Arko Minawi, anlaşmanın imzalanmasını "Mucize gibi bir başarı" olarak nitelendirdi. Aynı zamanda Sudan’da güvenliğin sağlanması için anlaşmanın savaş mağdurları için destek olması ve geçici hükümet için siyasi kuralları genişletmesi gerektiğini belirtti. 
Afrika Birliği (AfB), anlaşmanın uygulanması için Sudan'ın yanında yer alma sözü verdi. AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki, anlaşmanın imzalanmasını barış sürecinde belirleyici nokta olarak nitelendirdi. Ayrıca Sudan halkının anlaşmanın birincil garantörü olduğunu belirtti.
ABD'nin Sudan Temsilcisi Donald Booth, Troyka ülkelerinin (ABD, Norveç, İngiltere)  Sudan'da adalet ve barışın sağlanmasına verdiği desteği belirtti. Booth, barış anlaşmasının imzalanmasında karşılaşılan zorluklara ve Sudan'da barışın karşılaştığı pek çok zorluğa değinerek, sığınmacı kamplarında birçok Sudanlı için daha iyi bir yaşam sağlamanın önemini vurguladı.
Avrupa Birliği (AB) ise imza törenindeki temsilcisi aracılığıyla barış anlaşmasına katılmayan hareketleri barışa katılmaya ve Sudan halkına "öncelik" vermeye çağırdı.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz adına imza törenine katılan Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed bin Abdülaziz Kattan, Sudan halkının özlem duyduğu meşru taleplerine ulaşması için Suudi Arabistan Krallığı'nın desteğinin devam ettiğini belirterek, “Suudi Arabistan kardeş Sudan halkının yıllardır barışı gerçekleştirme yolundaki gücüne inandı. Bu çabalar bugün sonuç verdi” dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise anlaşmayı destekleme sözü verdi ve bu desteğinin iki ülke arasındaki köklü ilişkilerden kaynaklandığını belirtti. Törene katılan BAE Petrol Bakanı Said el-Mazrui, “İnşallah Sudan halkı bu anlaşmanın meyvelerinden yararlanır. Bu anlaşmayı sadece cesur olanlar gerçekleştirebilirdi” diyerek, ülkesinin her düzeyde anlaşmaya destek vereceğini ve barışın sürdürülmesini sağlayacağına dair söz verdi.
Cuba'daki Özgürlük Meydanı, dün büyük bir kutlama alanına dönüştü. Etkinliklerde, davulların ritimlerine halk ezgileri eşlik etti ve Sudanlışarkıcılar meşhur şarkılarını söyledi. Bunun yanı sıra etkinlikte, çeşitli Güney Sudan dillerinde halk şiirleri söylendi, Sudan’da barışın gerçekleşmesini kutlamak için coşkulu Afrika dans gösterileri de düzenlendi. Ardından sevinç gözyaşlarına yağan yağmurlar eşlik etti.



Lübnan: İsrail'in Nebatiye'de bir eve düzenlediği saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti

 İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
TT

Lübnan: İsrail'in Nebatiye'de bir eve düzenlediği saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti

 İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Tayr Harfa köyüne düzenlediği hava saldırısı sonucu dumanlar yükseliyor. (AFP)

Lübnan medyası, İsrail savaş uçaklarının Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye vilayetine bağlı Meys el-Cebel kasabasında bir eve düzenlediği saldırıda üç kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığı habere göre, İsrail saldırısında aralarında kasabadaki bir sivil savunma çalışanının da bulunduğu çok sayıda sivilin yaralandığı kaydedildi.

İsrail ordusu bu sabah (pazar) erken saatlerde Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail'in kuzeyinde sirenlerin çaldığını duyurdu.

İsrail savaş uçakları dün gece (cumartesi) ve bugün güney Lübnan'ın batı kesimindeki en-Nakura ve Alma eş-Şaab kasabalarının dış mahalleleri ile el-Lebune, el-Alam ve Balat dağlarına saldırdı.

NNA’ya göre söz konusu saldırı, en-Nakura ve Alma eş-Şaab kasabalarının çevresine yoğun topçu ateşiyle aynı zamana denk geldi. İsrail savaş uçakları Sur bölgesindeki köyler ve deniz kıyısı üzerinde uçtu.

İsrail keşif uçakları, dün gece boyunca ve bu sabaha kadar batı ve orta kesimlerdeki köyler üzerinde uçtu ve Mavi Hat'a bitişik sınır köyleri üzerinde işaret fişekleri attı.

İsrail güçleri, orta kesimdeki Ramiye ve Ayta eş-Şaab kasabalarının bitişiğindeki ormanlara ağır makineli tüfeklerle ateş açtı.

Bir tarafta İsrail ordusu, diğer tarafta Hizbullah ve Lübnan'daki silahlı Filistinli gruplar arasında 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail savaşının başlamasından bu yana neredeyse her gün sınır ötesi bombardıman yaşanıyor.


Uluslararası Sergiler Bürosu: Suudi Arabistan’ın Expo 2030 hedefleri küresel bir meydan okuma

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Uluslararası Sergiler Bürosu: Suudi Arabistan’ın Expo 2030 hedefleri küresel bir meydan okuma

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, Riyad ziyareti sırasında Şarku'l Avsat’a konuştu. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes’e göre Suudi Arabistan'ın Riyad Expo 2030 hedefleri, teknoloji ve inovasyon açısından küresel bir meydan okuma oluşturdu. Kerkentzes, ‘Expo planlarını Suudi Arabistan ve BIE'nin arzuladığı gerçekliğe’ dönüştürmek için Riyad'da hazırlıkların başladığını açıkladı.

Şarku'l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Kerkentzes, 28 Kasım'da BIE Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Suudi başkentinin Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere tarihi bir zafer kazanmasından 24 saat sonra Paris'ten Riyad'a giden ve bir sonraki aşamaya hazırlanan Suudi ekiplere duyduğu hayranlığı dile getirdi.

BIE Genel Sekreteri, Expo'nun Vizyon 2030 yılına denk gelmesi nedeniyle Suudi Arabistan’ın rönesansında önemli bir rol oynamasını beklediğini ifade etti.

“Tüm dünya ülkelerinin daha iyi bir gelecek için çalışmak üzere bir araya geldiği rekabetçi olmayan bir etkinlik olan Expo aracılığıyla Suudi Arabistan ve tüm bölge ile birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor” diyen Kerkentzes, Riyad'a her geldiğinde yeni bir gelişme gördüğünü belirtti.

Kerkentzes Çarşamba günü, geçtiğimiz Kasım ayında Expo 2030'a ev sahipliği yapma hakkını kazanmasından bu yana Riyad'a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Dört gün süren ziyaret sırasında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Kerkentzes ile Suudi Arabistan'ın Riyad Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere yaptığı hazırlıkları görüştü. Kerkentzes ayrıca, bir dizi üst düzey Suudi yetkiliyle teknik toplantılarda bir araya gelerek Expo 2030 planları üzerine konuştu.


Siyasi ve özel hesaplar yapılırken Hamas neden şimdi ateşkes istiyor?

Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Siyasi ve özel hesaplar yapılırken Hamas neden şimdi ateşkes istiyor?

Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Refah'ta İsrail bombardımanını sonrası meydana gelen hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

İsrail ile Hamas Hareketi arasındaki müzakerelerde haftalar süren çıkmazın ardından bu kez hem İsrail hem de Hamas'ın verdiği tavizlerle tünelin ucunda bir ışık belirdi. Mısır’ın başkenti Kahire’deki müzakereler dün yeniden başlarken Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Hamas Hareketi’nin görüşmelere olumlu bir ruhla devam edeceğini vurguladı.

xdfvbtr
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine düzenlediği saldırıların ardından yükselen dumanlar (AFP)

Heniyye'nin İstanbul ziyareti sırasında diğer Filistinli gruplarla yapılan toplantılarda ilk kez açık bir şekilde gerçekleşen temasların ardından gelişen bu tutumdan Hamas Hareketi’nin bu kez ‘ulusal bir şemsiye’ altında olmasını istediği daha ciddi bir anlaşmaya varmak istediği anlaşılıyor. Ancak bu olumlu dönüşüm, “Bu gerçek mi? Neden şimdi?” gibi Hamas'ın tutumundaki değişikliklerle ilgili bazı soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oldu.

Değişikliklerin teyit edilmesi

Hamas'a yakın haber ajansları son dakikada söylem değişikliğine giderken, İstanbul’daki toplantılara katılan İslami Cihad Hareketi ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) liderleriyle yapılan röportajları yayınladılar. Direniş güçlerinin sahadaki duruşu ve kararlılığının yanı sıra Gazzelilerin taleplerine ulaşmak için sürdürülen müzakerelerine övgüde bulundular.

cdfb
Gazze’de Filistinli grupların liderlerinin katıldığı bir toplantıya katılan İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar (Arşiv - AFP)

Söz konusu yayın organlarından bazılarına göre FHKC’nin siyasi bürosunun bir üyesi, İsrail'in 7 Ekim saldırısından bu yana peşinde olduğu Gazze Şeridi'ndeki Hamas liderinin son toplantılarında Filistinli grupların siyasi liderleriyle temas kurduğunu söyledi. Yakında bir anlaşmaya varılacağına işaret eden medya organları, bunun İslami Cihad Hareketi ve FHKC gibi diğer grupların da katıldığı bir anlaşma olduğunu duyurmaya başladılar.

Anlaşmanın tanıtımı

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas içindeki kaynaklar, yakında bir anlamaya varılmasının beklendiğini söylediler. Hamas'a yakınlığıyla bilinen analistler de anlaşmayı desteklemeye başladılar. Bu analistlerden biri olan ve Sinvar'a yakınlığıyla bilinen İyad İbrahim el-Kara, perşembe günü sosyal medya hesabından, “Yedi aydır devam eden savaşın ve Netanyahu'nun bir anlaşmaya varma konusundaki uzlaşmazlığının ardından, bir tür ateşkese gitmeye daha yakın olabiliriz. Ancak çatışmalar dursa da savaş durmadı” diye yazdı. Kara, dün sabah yaptığı bir başka paylaşımda ise “Belirleyici saatler.. Şimdi top katleden ve yok eden işgalci israil’in sahasında. Ya Mısır kartını kabul edecek ya da savaşı uzatmaya devam edecek” dedi.

csdvr
İsrail iç istihbaratı Şin-Bet, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar’a suikast için 6 plan sundu (AP)

Peki Hamas neden şimdi değişti? İsrail'in Gazze'de 211 gün süren yıkıcı savaşının ardından Hamas'ın geçici de olsa bir ateşkes için daha da çaresiz hale geldiği açık. İsrail'in Gazze'de 211 gün süren yıkıcı savaşının ardından Hamas'ın istediği ‘zafere’ ulaşmak için geçici de olsa bir ateşkes konusunda umduğundan daha da çaresiz hale geldiği ortada.

Değişimin nedenleri

Hamas'ın gösterdiği esnekliğin aslında birkaç nedeni vardı. Bunlardan ilki, 2007 yılından beri Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas’ın kendini her zamankinden daha yorgun hissetmeye başlamasıydı. Bu yüzden arabuluculardan ve ABD'den alacağı garantilerin İsrail'i savaşı tamamen durdurmaya ikna etmede başarılı olacağı umuduyla geçici de olsa bir ateşkese varılmasına ihtiyaç duyuyor.

İsrail, savaş sayesinde Hamas’ın ve askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın sahip olduğu birçok imkanı yok etti. Bundan dolayı Hamas’ın içinde siyasi ve askeri düzeylerde ateşkes konusunda daha esnek davranılması gerektiği konusunda bir görüş birliği oluştu. İkinci neden, Hamas'ın yaşadığı derin mali kriz. Hükümet çalışanlarına sadece 200 dolar, örgütsel çalışanlarına 250 dolar ve Kassam Tugayları üyelerine 300 dolar gibi sınırlı mali ödemeler yapabiliyor.

Kassam Tugayları'nın üyelerinin bir mola verdirmelerini, yeniden organize olmalarını ve yeniden konuşlanmalarını sağlamak ve kayıp ve hasar durumlarını değerlendirmek istenmesi ise dile getirilmeyen bir başka neden.

sdfvrgb
Gazze Şeridi’nde İsrail ve Hamas arasında 6 ayı aşkın bir süredir devam eden savaşın ardından büyük bir kıtlık baş gösterdi (AP)

Bir diğer nedense Hamas’ın, devam eden bombardımanlar altında bazıları ölen, geriye kalanların ise can güvenliği için birçok kaynağa ihtiyaç duyulan İsrailli rehinelerin yükünden kurtulmak istemesi. Hamas, savaşı sona erdirecek ve daha fazla sayıda Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için en önemli koz olan İsrailli rehineleri kaybetme riskini almak istemiyor.

Daha da önemlisi, Hamas İsrail ordusunun dokunamadığı tek Kassam Tugayları birliğinin güvenliğini tehlikeye atacağı için Refah’a kara saldırısının gerçekleşmesini istemiyor. Bununla birlikte İsrail ordusunun Refah'a girmesi yaşanması beklenen katliamların yanı sıra Hamas liderlerine ve İsrailli rehinelere ulaşması anlamına da gelebilir.

Refah’a kara saldırısı

Hamas, İsrail’in Refah’a kara saldırısını ateşkesin şartlarından biri olarak öne sürüyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi analist Mustafa İbrahim, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Her iki tarafın da Mısır’ın son ateşkes önerisini kabul etmesinin nedeninin acil insani meseleler olduğu açık. Bununla birlikte ister Hamas ister İsrail tarafından olsun, tutumlardaki bu değişikliğin ardında kesinlikle siyasi hesaplar var. Zira Hamas karşı karşıya olduğu durum karşısında Katar’ın kendisine açtığı kucağı ve Gazze Şeridi'nin önemli bir komşusu olan Mısır'ı ve liderlerinin Gazze Şeridi'ne gidip gelmek için Mısır topraklarından geçiş kolaylığını kaybetmek istemiyor.”

İbrahim, sözlerine şöyle devam etti:

Hamas bunu yaparken de bazı konularda tarafsız da olsa kendisinden yana olan bazı önemli faktörleri kaybetti. Buna karşın İsrail, Binyamin Netanyahu hükümeti sürekli eleştirilirken ve Washington, Refah'ta Gazze Şeridi sakinlerinin acılarını arttırabilecek herhangi bir askeri operasyona karşı çıkarken ABD'nin desteğini daha fazla kaybetmek istemiyor.


Sudan ordusu HDK’nın kaynaklarını kesmek için Hartum'un kuzeyindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı

Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
TT

Sudan ordusu HDK’nın kaynaklarını kesmek için Hartum'un kuzeyindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı

Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)

Sudan ordusundan dün yapılan açıklamada, Hızlı Destek Kuvvvetleri’ne (HDK) giden malzemeleri engellemek için başkent Hartum'un kuzeyindeki el-Kedro Askeri Bölgesi’nde operasyonların yoğunlaştırıldığı bildirildi.

Sudan’daki çeşitli sıcak çatışma cephelerindeki askeri çatışmalar eskisi kadar yoğun değilse de savaşan taraflar yakında yaşanması beklenen çatışmalara hazırlık amacıyla daha önce eşi ve benzeri görülmemiş oranda askeri takviyelere devam ediyorlar. Ancak bazı analistler, bu durumu daha çok müzakere yoluna dönülmeden önce ilan edilmemiş bir ateşkes olarak görüyorlar.

Sudan ordusunun açıklamasında Hartum’un kuzeyinde ‘HDK’ya ait yakıt tankerleri ve askeri araçların imha edildiği ve araçların içindeki herkesin öldürdüğü’ bildirildi.

Sudan ordusu ve ordunun yanında yer alan gruplar, aylardır ülkenin orta kesimlerinde bulunan el-Cezire ilini kontrol eden HDK'nın savunmasını aşmak için çeşitli eksenlerden karşı saldırılar düzenlemeye çalışsalar da fazla ilerleme kaydedemediler.

sdwvrevfe
Geçtiğimiz mart ayında Hartum'da devriye gezen Sudan ordusuna ait askeri bir araç (Reuters)

Yerel kaynaklar ve aktivistlere göre Sudan ordusu ve silahlı hareketlerden oluşan ortak güçler, el-Cezire ilinin doğu girişinde yer alan eş-Şebbaraka beldesi yakınlarındaki el-Fav ekseninde iki gün boyunca HDK ile çatıştı. Ancak HDK, onları püskürtmeyi başardı.

El-Cezire ilinin yönetim şehri Vadi Medeni'nin doğu girişine doğrudan açılan Hantub Köprüsü'ne yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alan küçük beldenin ordu tarafından ele geçirilmesi Vadi Medeni’nin geri alınması görevini kolaylaştıracak.

Sudan ordusu sözcüsü Nebil Abdullah, geçtiğimiz hafta, ordu güçlerinin tüm eksenlerde ilerleme kaydettiğini belirtirken, muharebelerin ilerleyişi hakkında daha fazla detay vermekten kaçındı.

El-Cezire ilindeki çatışmalar

Sudan ordusu komutanları, aylardır el-Cezire ilini geri almak için plan yapıyorlar. Bunun için HDK’yı üç taraftan kuşatmak için silahlı hareketlerin üyeleri ve ‘mobilize’ sivil gönüllüler de dahil olmak üzere büyük güçleri seferber ettiler.

Askeri operasyonların yapıldığı bölgenin yakınlarındaki beldelerin sakinleri, Sudan ordusunun bir süredir bölgeye sızmak amacıyla ani baskınlar düzenleyerek sahada askeri olarak ilerleme kaydetmeye çalıştığını, ancak HDK tarafından hızla püskürtüldüğünü ve il dışındaki ilk mevzilerine geri dönmek zorunda kaldığını söylediler.

Aynı kaynaklara göre HDK, Fav bölgesinde kendisine karşı olası tüm saldırılara karşılık verebilecek şekilde ana yol üzerinde ve çevresin savunma yapmaya devam etmesi ordu güçlerinin bu bölgelere derinlemesine girmesini engelliyor.

El-Faşir bölgesin sakinlik hakim

Öte yandan Kuzey Darfur ilinin yönetim şehri el-Faşir’deki kaynaklar, ordu ile HDK arasındaki çatışmaların durmasına rağmen şehrin diken üstünde olduğunu söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan bölge sakinlerinden el-Fazıl İbrahim, son üç gündür büyük bir çatışma yaşanmadığını söyledi. Bölgede sakin bir havanın hakim olduğunu belirten İbrahim, “Ancak şehir sakinleri arasında her an bir çatışma çıkabileceği korkusuyla diken üstünde yaşıyorlar” dedi.

rgnymu
Kuzey Darfur'un yönetim şehri el-Faşir’de daha önce yaşanan çatışmalar sırasında alevler içinde kalan bir pazar yeri (AFP)

Herkesin bir yandan ordunun ve silahlı hareketlerin askeri yığınağını, diğer yandan HDK'nın kenti üç taraftan kuşatmasını ‘büyük bir endişeyle’ izlediğini söyleyen İbrahim, el-Faşir'de herhangi bir askeri çatışmanın binlerce sivilin ölümüne yol açabileceğini söyledi.

Sosyal medya platformlarında HDK'ya yakınlığıyla bilinen hesaplar, uluslararası ve bölgesel taraflarca çatışmaların insani yansımalarıyla ilgili yapılan tüm uyarılara rağmen, Arap kabilelerinden binlerce HDK savaşçısının Kuzey Darfur'a geldiğini ve her an şehre saldırabileceklerini bildirdiler.

Kebbaşi Juba'da

Diğer taraftan Geçici Egemenlik Konseyi üyesi ve Sudan Ordusu Başkomutan Vekili Orgeneral Şemseddin Kebbaşi, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) Lideri Abdulaziz el-Hilu ile savaştan etkilenenlere insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak üzere anlaştığını bildirdi.

Geçici Egemenlik Konseyi’nden yapılan açıklamada, Güney Sudan'ın başkenti Juba’da yapılan bir toplantıda tarafların Sudan’da ‘hükümetin kontrolündeki ve SPLM-N’nin kontrolündeki bölgelerde insani yardımların derhal ulaştırılmasını kolaylaştırma’ konusunda uzlaştıkları belirtildi.

xsdvbfer
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit cuma günü Juba'da Kebbaşi’yi kabul etti (SUNA)

Açıklamaya göre toplantıda Sudan krizi ele alınırken taraflar insani yardım dosyasına yönelik çözümler ve krize siyasi çözüm konusunda görüş alışverişinde bulundu. Açıklamada ayrıca insani yardımların nasıl ulaştırılacağına dair bir belgenin onaylanması için bir hafta içinde heyetler arasında bir toplantı yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı aktarıldı.

Öte yandan Orgeneral Şemseddin Kebbaşi, cuma günü Juba'ya gelerek Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. Sudan Geçici Egemenlik Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre görüşmede Sudan'da barışın tesisi ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konuları ele alındı.


Irak’ta Meclis Başkanlığı’na ilişkin anlaşmaya yönelik işaretler

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)
TT

Irak’ta Meclis Başkanlığı’na ilişkin anlaşmaya yönelik işaretler

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şubat ayında Kerkük'te siyasi parti liderleriyle bir araya geldi. (Irak hükümet medya ofisi)

Iraklı kaynaklar Sünni ve Şii partilerin Meclis Başkanlığı konusundaki anlaşmazlığı çözmeye yakın olduklarını bildirdi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar “siyasi güçlerin aylarca süren anlaşmazlıkların ardından parlamentonun iç tüzüğünü değiştirerek başkanlık için aday gösterme sürecini yeniden başlatma konusunda anlaştıklarını” söyledi. Kaynaklar ayrıca, “Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin, Sünniler ve Kürtlerle sakinleşme eğiliminde olduğuna, çünkü bunların yaklaşan yasama seçimlerinde potansiyel müttefikler olduğuna” dikkat çekti.

Kaynaklar, Tekaddum dışındaki Sünni güçlerin Koordinasyon Çerçevesi'nin üzerinde anlaştığı bir aday sunamadığını, bunun da Halbusi'nin partisinin ve muhtemel adayının şansını güçlendirdiğini açıkladı.

Geçtiğimiz hafta Tekaddum siyasi süreçten çekilme tehdidinde bulundu.

Kerkük'te ise yerel seçimlerden altı ay sonra yeni vali konusunda bir anlaşmaya varıldığına dair işaretler ortaya çıktı. Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Kürt ve Arap güçlerin valinin ikişer yıllığına dönüşümlü olarak atanması konusunda anlaşmaya yakın olduklarını bildirdi.

Bir kaynak, “Türkmenler makamı paylaşmak için üçlü bir formül önerdikten sonra muhtemelen yarıştan çekilecekler. Ancak il meclisinde sadece iki sandalyeleri var ve bu da onların makama ortak olmaları için yeterli değil” ifadelerini kullandı.


Gazze ateşkesi ‘son boşlukların’ giderilmesini bekliyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi’ne katılan bakanların aile fotoğrafı (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi’ne katılan bakanların aile fotoğrafı (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi ‘son boşlukların’ giderilmesini bekliyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi’ne katılan bakanların aile fotoğrafı (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi’ne katılan bakanların aile fotoğrafı (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Kahire'deki müzakerelere yakın kaynaklar Şarku’l Avsat'a görüşmelerdeki atmosferin olumlu olduğunu bildirdi. Bu durum, ABD ve arabulucuların İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ‘savaş politikasından’ vazgeçirmek için baskı yapmaları ve onun ABD’liler ile Hamas üzerinde baskı kurmak için bir kart olarak Refah'ı işgal etmekle tehdit etmesinin ardından bir ateşkese varılması olasılığını akla getiriyor.

Kaynaklar, son on gün içerisinde müzakerelerde gerçek bir ilerleme kaydedildiğini ve önümüzdeki saatlerde ‘kalan son eksikliklerin’ de giderilmesi halinde ateşkes ilan edilmesi yönünde bir anlaşmaya varılabileceğini bildirdi.

Mısır dün (cumartesi), Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını amaçlayan ve İsrail ile Hamas'ın esirleri takas edeceği yeni tur müzakerelere ‘olumlu atmosfer, kayda değer ilerleme ve farklı sonuçlar’ konuşmaları arasında ev sahipliği yapmaya başladı. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün de katıldığı görüşmelerde Kahire uzun süredir beklenen bir anlaşmanın ‘nihai versiyonunu’ elde etmeye çalışıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı bir kaynak Mısır güvenlik heyetinin birçok anlaşmazlık noktasında bir ‘uzlaşma formülüne’ vardığını söyledi.

Bu arada Suudi Arabistan, Gazze Şeridi'nde derhal ve kalıcı bir ateşkes sağlanması, güvenli insani yardım koridorları açılması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı da dâhil olmak üzere tüm meşru haklarını elde etmesine, bağımsız bir devlet kurmasına ve güven içinde yaşamasına imkân verilerek acılarına son verilmesi talebini yineledi.

Gambiya'nın başkenti Banjul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi'nde ülkesinin heyetine başkanlık eden Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin meselesinin İİT için bir öncelik olmaya devam ettiğini belirtti.


Batı Şeria'da İsrail ordusuyla çıkan çatışmada 3 Kassam üyesi hayatını kaybetti

İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde sınır yakınlarında düzenlenen bir askeri geçit törenine katıldı. (AFP)
İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde sınır yakınlarında düzenlenen bir askeri geçit törenine katıldı. (AFP)
TT

Batı Şeria'da İsrail ordusuyla çıkan çatışmada 3 Kassam üyesi hayatını kaybetti

İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde sınır yakınlarında düzenlenen bir askeri geçit törenine katıldı. (AFP)
İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde sınır yakınlarında düzenlenen bir askeri geçit törenine katıldı. (AFP)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Batı Şeria'nın Deyr el-Ğasun beldesinde İsrail ordusuyla yaşanan çatışmalarda Tulkerim'deki komutanı da dahil olmak üzere üç üyesinin öldürüldüğünü duyurdu.

Telegram üzerinden yapılan açıklamada, savaşçılarının öldürülene kadar ‘aralıksız 15 saatten fazla’ İsrail güçleriyle çatıştığı ifade edildi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığı habere göre, bir İsrail kuvvetinin Tulkerim'in kuzeyindeki Deyr el-Ğasun beldesine saldırmasının ardından altı Filistinli öldürüldü.

İsrail ordusu dün (Cumartesi) akşam erken saatlerde, İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) ve polisle ortak bir operasyon gerçekleştirdiğini ve Tulkerim'deki bir Hamas hücresini ‘etkisiz hale getirdiğini’ bildirdi.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, hücrenin bir İsrail yedek askerinin öldürülmesinden, diğer sivillerin yaralanmasından ve İsrail kasabalarına yönelik yakın saldırılar planlamaktan sorumlu olduğu belirtildi.

Ordu, önleyici olarak nitelediği operasyon sırasında militanların Deyr el-Ğasun beldesinde tespit edildiğini; dördünün öldürüldüğünü, beşincisinin ise gözaltına alınarak sorgulanmak üzere güvenlik birimlerine teslim edildiğini bildirdi.


Hafter, Avrupa Birliği'ne Libya seçimlerinin yapılmasını destekleme çağrısında bulundu

Mareşal Halife Hafter (Ordu Komutanlığı)
Mareşal Halife Hafter (Ordu Komutanlığı)
TT

Hafter, Avrupa Birliği'ne Libya seçimlerinin yapılmasını destekleme çağrısında bulundu

Mareşal Halife Hafter (Ordu Komutanlığı)
Mareşal Halife Hafter (Ordu Komutanlığı)

Arap Dünyası Haber Ajansı'nın haberine göre Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Ordu Komutanı Halife Hafter'in Avrupa Birliği'nin Libya Büyükelçisi Nicola Orlando ile en son yerel ve bölgesel gelişmeleri görüştüğünü duyurdu.

Genel Komutanlıktan yapılan açıklamada, Hafter'in "Avrupa Birliği'nin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması ve kalıcı istikrar aşamasına ulaşılması için siyasi süreci desteklemek amacıyla daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini" vurguladığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca Avrupa Birliği'nin Libya Büyükelçisi Nicola Orlando’nun, Libya Ulusal Ordusunun "güvenlik ve istikrarı korumadaki ve yasadışı göçü azaltmadaki önemli rolüne" övgüde bulunduğu belirtildi.


“Hızlı Destek”, Sudan ordusunu “Tigray Kurtuluş Cephesi” savaşçılarını kullanmakla suçluyor

Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
TT

“Hızlı Destek”, Sudan ordusunu “Tigray Kurtuluş Cephesi” savaşçılarını kullanmakla suçluyor

Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
Sudan Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada Sudan ordusunu, ülkede iki taraf arasında devam eden çatışmada Tigray Kurtuluş Cephesi savaşçılarından destek almakla suçladı.

HDK açıklamasında, Sudan ordu güçleriyle birlikte savaşan Tigray Kurtuluş Cephesi güçlerinin varlığını "belgeledikleri" belirtildi.

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetlerini ordu güçlerine entegre etme planları konusundaki anlaşmazlıkların ardından, ordu ile HDK arasında 2023 Nisan ayının ortasında çıkan çatışmalar halen devam ediyor.


Iraklı gruplar İsrail'in Hayfa limanını seyir füzesiyle hedef aldıklarını duyurdu

Hayfa Limanı (Arşiv- Reuters)
Hayfa Limanı (Arşiv- Reuters)
TT

Iraklı gruplar İsrail'in Hayfa limanını seyir füzesiyle hedef aldıklarını duyurdu

Hayfa Limanı (Arşiv- Reuters)
Hayfa Limanı (Arşiv- Reuters)

Iraklı silahlı gruplar, dün İsrail'in Hayfa limanını gelişmiş bir seyir füzesiyle hedef aldıklarını duyurdu.

"Irak'taki İslami Direniş" grupları bugün (Pazar) yaptıkları açıklamada, saldırıyı, İsrail’in, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'de Hamas hareketi ve diğer grupların düzenlediği saldırının ardından çıkan savaşına tepki olarak gerçekleştirdiklerini belirtti.