Hariri, hükümet meselesini yeniden canlandırıyor

Saad Hariri, MTV’ye röportaj veriyor (MTV internet sitesi)
Saad Hariri, MTV’ye röportaj veriyor (MTV internet sitesi)
TT

Hariri, hükümet meselesini yeniden canlandırıyor

Saad Hariri, MTV’ye röportaj veriyor (MTV internet sitesi)
Saad Hariri, MTV’ye röportaj veriyor (MTV internet sitesi)

Lübnan eski Başbakanı Saad Hariri, hükümeti kurmakla görevli yetkili Mustafa Edib’in istifasından ve Fransız girişiminin ortaya koyulmasından bu yana durgun olan siyasi hareketliliği yeniden canlandırdı. Bu çerçevede siyasi güçler, Hariri’nin gelecek hafta başlatacağını söylediği temaslara odaklandı.
Hariri’nin perşembe akşamı televizyonda görünmesindeki dikkat çekici olan durum, isminin başbakan adayı olarak kullanılması oldu. Hariri, hükümete başkanlık etmek için doğal bir aday olduğunu söyledi. Müstakbel Hareketi kaynakları da ‘kendisinin aday olmadığını, dengeli bir parlamento bloğunun başkanı, geniş bir siyasi akımın ulusal lideri ve eski bir başbakan olarak doğal bir başbakan adayı’ olduğunu ifade etti.
Müstakbel kaynakları, Hariri’nin ‘çöküşü durdurmak ve Fransız girişimini yeniden canlandırmak için’ belirli bir siyasi görevi ortaya çıkardığını söyledi. Kaynaklar, ‘bir sonraki adım, yeni adımlar atmak için gelecek 24 ve 48 saat boyunca tepkileri incelemek’ ve ‘eski başbakanlar, Müstakbel Hareketi ve Özgür Yurtsever ile siyasi ev içerisinde istişarelerde bulunmak’ olduğuna işaret etti.
Siyasi güçler, Hariri’nin daha önce başbakan adayı olmadığını açıklamasına rağmen Hariri ismini tekrar gündeme getirdi. Ancak gerekli şartların mevcut olup olmadığını tartmak için temaslar ve görüşmeler bekleniyor. Bekleyişte olanların arasında daha önce hükümetteki varlığı için ısrar eden Özgür Vatansever Hareketi Başkanı Milletvekili Cibran Basil de mevcut.
Önceki aşamaları takip eden siyasi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Özgür Yurtsever Hareket’in, bir önkoşulun olması halinde Hariri’yi kabul etmeyebileceğini ifade etti. Özgür Yurtsever kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Hariri’nin yürüteceği temasların sonucunu, neler içerdiğini ve önerilerinin neler olduğunu bekliyoruz” dedi.
Kaynaklar, “En son Mustafa Edib göreve atandığında asimile olmak ve engel olmak istemediğimizi söyledik” dedi ve temasların gözden geçirilmesinin, örneğin Basil ile görüşüp görüşmeyeceğinin beklendiğini söylerken, girişimine de kapalı olmadıklarını söyledi.
Güçlü Lübnan bloğu üyesi Mario Avn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, özgür Yurtsever’in henüz Hariri’nin sunduğu önerileri tartışma ve bir toplantı yapma fırsatı bulamadığını ifade etti. Avn, siyasi koşullara bağlı olarak “Sorunların çözüleceğini umuyoruz. Fransa’nın reform belgesini uygulayabiliriz, çünkü bu bizim kurtuluşumuzdur” dedi. Mario Avn, “Hariri’nin önerileri, bir iyi niyet ifadesi gibi görünüyor. Bununla birlikte içerik olarak eski pozisyonlara göre herhangi bir radikal değişiklik görünmüyor. Pozisyonları belirlemeyi toplantılara bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Lübnan Kuvvetleri partisi, tam bağımsız bir hükümet kurma pozisyonuna bağlı kaldı
Parti, önceki iki seferde de 17 Ekim 2019 intifadasından sonra ülke koşullarının değişmesi nedeniyle Hariri’nin adını vermemişti. Şii İkili’ye yakın kaynaklar, Hariri’nin girişimi hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Kapı temaslara açık bırakıldı. Herhangi bir pozisyon alınmadan önce müttefiklerin ve siyasi güçlerin görüşlerine bakılacak” dedi. Hizbullah ve Emel Hareketi’nden oluşan ikili, önceki iki seferde olduğu gibi Hariri’nin adaylığına öncelik verse de yine de tekno-siyasi bir hükümet kurma ve Maliye Bakanlığı pozisyonunu Şii bir bakanın üstlenmesi hususlarında ısrarını sürdürüyor.
Söz konusu tartışmalar ortasında Müstakbel Hareket kaynakları, Hariri’nin sözlerinin özünün, kurtarma fırsatını gerçekleştirmek için Fransız girişimini yeniden aday gösterme yönünde olduğunu ifade etti. Bu çerçevede Hariri, iki görüşe dayanarak, çöküşü durdurmak ve Beyrut’u yeniden imar etmek için mevcut tek fırsatın bu olduğu konusunda ısrar ediyor. Kaynaklar, söz konusu iki görüşün ise ‘ilk olarak girişimin siyasi ve ekonomik mekanizmalarını dalgalandırmak, ikinci olarak bu hedefe ulaşmak amacıyla ne gerekiyorsa yapmaya istekli olmak’ olduğunu kaydetti.
Kaynaklar, “Hariri’nin sözlerinde önemli olan şey, herkese Pine Residence Sarayı’nda uzlaşı sağlanan siyasi mekanizmaya dönme, ayrıca özellikle Uluslararası Para Fonu ile müzakereler, özelleştirme ve reform konuları ile ilgili duyduğumuz zıt sözler ışığında, ekonomi ve reform mekanizmalarına bağlılığın mevcut olup olmadığı sorusuna yön verme çağrısı oldu” dedi.
Hariri’nin sorumlu olduğu kadar, başkalarının da sorumlu olduğunu söyleyen kaynaklar, onun, herkese karşı sert davrandığını kaydederken, “Ancak bu ‘herkes arasında temas hatlarını açma ve siyasi iletişimi yeniden başlatma gerekliliğine dair bir çağrı olduğu için’, siyasi iletişim hatlarının kapalı olduğu anlamına gelmiyor” dedi. Kaynaklar, “Hariri, Fransız girişimine, siyasi, reform ve ekonomik mekanizmalarına bağlı kalarak, daha fazla soruna kapı açılmadan bir çığlık attı. Aynı şekilde Pine Residence masasındaki karara geri dönerek, 6 aylık net bir programla partilerden uzakta uzmanlardan oluşan bir hükümet kurmak için geniş bir kurtarma ve çözüm kapısı açtı” ifadelerini kullandı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.