İsrail iç siyasetinde çatışma sürüyor

Gösterilerde kullanılan Netanyahu’yla alay eden bir pankart (EPA)
Gösterilerde kullanılan Netanyahu’yla alay eden bir pankart (EPA)
TT

İsrail iç siyasetinde çatışma sürüyor

Gösterilerde kullanılan Netanyahu’yla alay eden bir pankart (EPA)
Gösterilerde kullanılan Netanyahu’yla alay eden bir pankart (EPA)

İsrail hükümeti içindeki çatışmalar şiddetleniyor. Bu ortamda Netanyahu için tehdit oluşturan konular ise; Hükümetin koalisyon ortağı liderlerinden, Savunma Bakanı ve çalışmalara farklı bir gündem dayatan Mavi Beyaz Partisi Genel Başkanı Benny Gantz, hükümetin her an düşebilir hissinin hakim olmaya başlaması ve içlerinde Netanyahu’nun eski Dışişleri Bakanı ve Hamas elçisinde de bulunduğu binlerce insanın yeniden sokaklara dönmesi olarak sıralanabilir. Binlerce gösterici yeniden Netanyahu’nun Ofisi önünde “defol” sloganlarıyla eylem yapmaya devam ediyor.
Gösteri, Pazar sabahına kadar devam etti. Polisin tahminine göre eyleme katılanların sayısı 10 bin civarında ancak gösteriyi düzenleyen liderlik, eyleme 15 bin kişinin iştirak ettiğini belirtti. Bu gösterinin dışında İsrail’in çeşitli kentlerinde yapılan gösterilere 20 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor. Göstericiler siyah bayraklar taşıyarak Netanyahu ve hükümet aleyhine slogan attı.
Hükümet, korana salgınının patlak vermesinin ardından 3 haftalık süre zarfında gösterilere kısıtlamalar getirdi ve 1000'den fazla insanın eylemek katılmasını engelledi. Yine dışarıya çıkan kişilerin 1000 metreden uzak bir mesafede bir gösteriye veya gösteride 20'den fazla kişinin bir araya gelmesine engel olundu. Buna karşılık halk, kısıtlamaya cevap olarak, gösterileri kuzeyden güneye ülke çapında 1.200'den fazla yerde genişletti. Tel Aviv'de yayınlanan bir araştırma, gösterilere getirilen kısıtlamaların tam tersi bir etkiye sahip olduğunu doğruluyor ve vatandaşları caydırmak yerine, pek çoğunu gösteriye katılmayı sevk ettiğini ortaya çıkarıyor. Kısıtlamalar, gösterilerin genişlemesine ve toplumun yeni kesimlerinin de protestolara dahil olmasına yol açtı. Tutuklu ve kayıp kişiler dosyasındaki eski hükümet yetkilisi ve Netanyahu'nun Hamas'la 9 yıl önce Şalit anlaşması için müzakerelerde bulunan elçisi David Medan da bu kişilerden biri.
Gösteride İsrail bayrağı taşıyan ve Netanyahu'nun liderlik rolünü bitirdiğini ve eve gidip yargılanmasını beklemesini söyleyen Mossad'ın emekli yetkililerinden olan Medan, gösterilere katılmaya alışkın olmadığını, ancak artık eşi ve çocuklarıyla katılmaya karar verdiğini söyleyerek “Acil bir durumdayız. Devlet tehlikede” dedi. Göstericilere dün eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni de katıldı.
Öte yandan, araştırmayı yapan şirketin yöneticisi Gil Orly, İsrail'deki vatandaşların yüzde 76'sının ülkenin ekonomik istikrarlarından endişe duyduğunu söyledi. Vatandaşların yüzde  43'ü tasarruf hesaplarını bozdurmak zorunda kaldı ve yüzde 26'sı banka bakiyesini kaybetti. Korona nedeniyle ekonomik kriz geldi, bu yüzden halk yaklaşmakta olan tehlikeyi hissediyor ve korkunç bir psikolojik baskı altında.”
Uzmanlar, İsrailliler arasında Netanyahu'nun, bakanlarının ve yakınlarının tepkilerine ilişkin bir başka endişeye dikkat çekiyor. Sağcı kesim, hükümetin acil durum düzenlemelerine güvenerek göstericilere saldırıp onları solculuk yapmak ve kaos çıkarmakla suçluyor aynı zamanda polise gösterileri bastırmaları konusunda baskı yapıyor.
Bu bağlamda "Kara bayraklar" hareketi polisi,  göstericileri benzeri görülmemiş bir şekilde bastırmakla suçlayarak protestoların liderlerini soruşturmak için özel bir birim kurulduğunu açıkladı. İsrail Sivil Haklar Derneği, polisin göstericilerle ilgili bilgileri saklayabilecekleri özel bir bilgi deposu kurmuş olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Polisin, Netanyahu'ya yönelik protestoların ana unsurunu tespit edebildiğini, liderlerini izleyebildiğini ve bu protestoların lideri olan ve suç geçmişi olmayan Tel Aviv sakini 30 kişinin dosyalarına siyah işaretler koyduğunu açıkladı.  Son zamanlarda, ciddi suçlarla ilgili soruşturmalardan sorumlu olan Tel Aviv bölgesindeki Merkezi Polis Birimi'nin bir dizi protesto eylemcisine karşı faaliyetler başlattığı ve sadece gösterilerde değil, gösterilerin olmadığı günlerde bile onları takip ettiğini açıklamalarına ekledi.
Bazı göstericilerin avukatlığını yapan Gonen ben Yitzhak “2020 İsrail’inde protestoya katılmak ciddi bir suç görünüyor. Polis protestoların liderlerini izlemek için özel bir komuta birimi kurdu ve İsrail polisi, Ohana (İsrail Adalet Bakanı Amir Ohana’ya atıf) polisine dönüştü. Bu toplumu parçalayan çok tehlikeli bir adım” dedi.
Öte yandan, Mavi Beyaz Partisi lideri Gantz, hala Netanyahu hükümetinde kalmayı tercih ediyor, ancak daha güçlü bir şekilde farklı bir siyasi gündem öneriyor. Netanyahu'nun cari yıl ve gelecek yıl için genel bütçe onayını erteleme girişimleri karşısında Gantz, muhalefetin oylarıyla kabul edilecek bir bütçe tasarısı hazırlamaya karar verdi. Netanyahu ona bu ayın sonuna kadar süre verdi, bütçe tasarısı getirilmezse çok sert adımlar atacak.



Birleşik Krallık, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'ya yönelik yaptırımları kaldırdı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Brezilya'nın Belem kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) Liderler Zirvesi’ne katıldı, 6 Kasım 2025. (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Brezilya'nın Belem kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) Liderler Zirvesi’ne katıldı, 6 Kasım 2025. (EPA)
TT

Birleşik Krallık, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'ya yönelik yaptırımları kaldırdı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Brezilya'nın Belem kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) Liderler Zirvesi’ne katıldı, 6 Kasım 2025. (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Brezilya'nın Belem kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) Liderler Zirvesi’ne katıldı, 6 Kasım 2025. (EPA)

Birleşik Krallık, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin pazartesi günü Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme öncesinde benzer bir karar almasının ardından bugün Şera'ya uygulanan yaptırımları kaldırdı.

Birleşik Krallık, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab'a uygulanan yaptırımların da kaldırıldığını duyurdu. Her iki isim de daha önce DEAŞ ve El Kaide'yi hedef alan mali yaptırımlara tabi tutulmuştu.

BM Güvenlik Konseyi'nde ABD tarafından hazırlanan bir karar ile Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab'a uygulanan yaptırımlar da kaldırıldı.

Karar 14 ülke tarafından desteklendi, Çin ise çekimser kaldı.


Orta Asya, ABD'nin maden ve enerji güvenliğini sağlama stratejilerinin ön saflarında yer alıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda ağırladığı Orta Asya liderleriyle akşam yemeği sırasında sohbet ediyor. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda ağırladığı Orta Asya liderleriyle akşam yemeği sırasında sohbet ediyor. (AFP)
TT

Orta Asya, ABD'nin maden ve enerji güvenliğini sağlama stratejilerinin ön saflarında yer alıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda ağırladığı Orta Asya liderleriyle akşam yemeği sırasında sohbet ediyor. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Salonu'nda ağırladığı Orta Asya liderleriyle akşam yemeği sırasında sohbet ediyor. (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Beyaz Saray'da beş Orta Asya ülkesinin liderlerini ağırlarken, kritik mineralleri önemli bir öncelik olarak nitelendirdi ve yönetiminin yeni küresel anlaşmalar yoluyla ABD tedarik zincirlerini genişletme ve güvence altına alma yönündeki çabalarını vurguladı.

Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderleriyle yapılan toplantı, Washington'un uzun süredir Rusya'nın hakimiyetinde olan ve Çin'in de nüfuz kazanmaya çalıştığı, kaynak zengini bir bölgede etkisini genişletmeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Orta Asya'yı ‘çok zengin bir bölge’ olarak nitelendiren Trump, ABD'nin beş ülkeyle olan ortaklığını güçlendirme konusundaki kararlılığını vurgulayarak, “Gündemimizin en önemli maddelerinden biri kritik mineraller” dedi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Trump, “Son haftalarda yönetimim, kritik mineraller için tedarik zincirlerimizi genişletmek amacıyla dünyanın dört bir yanındaki müttefiklerimiz ve ortaklarımızla anlaşmalar imzalayarak ABD'nin ekonomik güvenliğini güçlendirdi” ifadesini kullandı.

Doğal kaynaklar için rekabet

Görüşmeler, Batı ülkeleri tedarik zincirlerini Moskova ve Pekin'den uzaklaştırarak çeşitlendirmeye çalışırken, uranyum, bakır, altın ve nadir toprak elementleri gibi Orta Asya'nın muazzam mineral zenginlikleri için rekabetin artmasıyla gerçekleşti. ABD, jeopolitik rakiplerini atlayarak hayati mineralleri, enerjiyi ve kara ticaret yollarını güvence altına almak için yeni ortaklıklar arıyor.

Trump, beş ülkenin liderleriyle akşam yemeği öncesinde yaptığı açıklamada, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in toplantıyı ‘ABD ile Orta Asya arasında yeni bir etkileşim döneminin başlangıcı’ olarak nitelendirdiğini belirtti. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ise Trump'ı ‘dünyanın başkanı’ olarak nitelendirerek, Orta Asya'da onun için kalıcı bir sekreterya kurulmasını önerdi.

C5+1 platformu ve ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesi

2015 yılında başlatılan C5+1 platformu, ekonomi, enerji ve güvenlik alanlarında iş birliğini güçlendirmek için ABD ve beş ülkeyi bir araya getiriyor. Bu bağlamda ABD ve beş ülkenin temsilcilerinin kritik mineraller alanında iş birliği anlaşmaları imzalaması bekleniyor.

Açıklanan ticari anlaşmalar arasında, hükümetin açıklamasına göre Boeing'in Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan'daki havayollarına toplam 37 uçak satması için bir anlaşma da yer alıyordu. Cove Capital adlı bir ABD şirketi de hükümet destekli finansmanla Kazakistan'da tungsten (sertliği ve yüksek yoğunluğu ile karakterize edilen gri bir kimyasal element) madenciliği yapacak.

Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Direktörü Dr. Gracelin Baskaran, yönetimin, ABD'nin kritik minerallere erişimini garanti altına alan ticaret anlaşmaları imzalamaya ek olarak, hükümetler arasındaki iş birliğini güçlendirmeye çalışacağını söyledi. Baskaran, “Çin ve Rusya'nın bölgedeki madencilik, işleme ve altyapı sistemleri üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmasıyla birlikte, Washington hedefli stratejik projelerle somut bir varlık oluşturmaya çalışıyor” dedi.

Madenler ve hayati kaynaklar açısından zengin ülkeler

Madenler ve enerji kaynakları açısından zengin olmaları sayesinde bu beş ülke, eski Sovyet devleti Rusya ile ekonomik bağlarını sürdürürken, Çin altyapı ve madencilik alanlarında yaptığı büyük ölçekli yatırımlarla etkisini genişletti.

Toplam nüfusu 84 milyon olan bu ülkeler, uranyum, bakır, altın ve nadir toprak elementleri ile daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş için küresel çapta hayati önem taşıyan diğer stratejik minerallerden oluşan devasa yataklara sahip.

Bölgenin en büyük ekonomisi olan Kazakistan, 2024 yılında küresel üretimin yaklaşık yüzde 40'ını karşılayarak dünyanın önde gelen uranyum tedarikçisi konumuna ulaştı. Özbekistan ise en büyük beş üretici arasında yer alıyor. Bu iki ülke birlikte, dünya uranyum üretiminin yarısından fazlasını karşılıyor. Uranyum, ABD için hayati öneme sahip bir nükleer enerji kaynağı; ABD’de elektriğin başlıca kaynaklarından biri. ABD, uranyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 20'sini Rusya'dan ithal ediyor, bu da kaynaklarının çeşitlendirilmesini giderek daha acil hale getiriyor.

ABD, kritik mineralleri güvence altına almak ve uranyum, nadir toprak elementleri, bakır ve titanyum gibi stratejik minerallerin küresel tedarik zincirlerini domine eden Çin'e olan bağımlılığını azaltmak için çok yönlü bir strateji izliyor.


Trump, İran'ın ABD yaptırımlarının kaldırılması talebini değerlendirmeye açık

ABD Başkanı Donald Trump, Orta Asya ülkelerinin liderleriyle akşam yemeğinde (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Orta Asya ülkelerinin liderleriyle akşam yemeğinde (Reuters)
TT

Trump, İran'ın ABD yaptırımlarının kaldırılması talebini değerlendirmeye açık

ABD Başkanı Donald Trump, Orta Asya ülkelerinin liderleriyle akşam yemeğinde (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Orta Asya ülkelerinin liderleriyle akşam yemeğinde (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın ABD'nin kendisine uyguladığı yaptırımların kaldırılmasını talep ettiğini ve konuyu görüşmeye açık olduğunu belirtti.

Trump, Orta Asya ülkelerinin liderleriyle olduğu akşam yemeğinde, "Açıkçası, İran yaptırımların kaldırılması olasılığını soruyor" dedi. "İran'a yönelik çok güçlü Amerikan yaptırımları var ve bu da işleri onlar için çok zorlaştırıyor" diyen Trump, "Bunu duymaya açığım ve neler olacağını göreceğiz ama yine de açık olacağım" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Washington ve Batı tarafından nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçlanan Tahran, özellikle ABD'nin 2018'de nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana yıllardır uluslararası yaptırımlar altında.

İsrail, haziran ortasında İran'a karşı eşi benzeri görülmemiş bir bombalama kampanyası başlattı ve ABD de İran'ın nükleer tesislerini vurmak için kısa süreliğine bu saldırıya katıldı.

İsrail ile 12 gün süren savaş, İran'ın füze ve insansız hava aracı saldırılarıyla karşılık vermesine yol açtı ve Tahran ile Washington arasında nisan ayında başlayan nükleer görüşmeleri sekteye uğrattı.

Trump, İran'ın bir zamanlar "Ortadoğu'nun zorbası" olduğunu, ancak artık "nükleer silah edinme kapasitesine" sahip olmadığını ifade etti.

Ocak ayında göreve dönen Cumhuriyetçi Başkan, saldırıların İran'ın nükleer programını sekteye uğrattığını iddia etti, ancak hasarın tam boyutu henüz bilinmiyor.

Eylül ayında Birleşmiş Milletler, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın tetiklediği Snapback mekanizması kapsamında Tahran'a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koydu.

Bu önlemler, Tahran'ın nükleer ve balistik füze faaliyetleriyle ilgili işlemleri yasaklıyor.

ABD-İran nükleer görüşmelerinin birkaç turuna ev sahipliği yapan Umman, her iki tarafı da müzakere masasına dönmeye çağırdı.

Görüşmeler, İran'a yönelik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlandıracak yeni bir anlaşmaya varılmasını amaçlıyordu.