Matrix 4: Ajan Smith'in yeri nasıl doldurulacak?

Serinin yıldızı Keanu Reeves, Matrix 4'ün "ilham veren bir aşk hikayesi" olacağını söyledi (Warner Bros)
Serinin yıldızı Keanu Reeves, Matrix 4'ün "ilham veren bir aşk hikayesi" olacağını söyledi (Warner Bros)
TT

Matrix 4: Ajan Smith'in yeri nasıl doldurulacak?

Serinin yıldızı Keanu Reeves, Matrix 4'ün "ilham veren bir aşk hikayesi" olacağını söyledi (Warner Bros)
Serinin yıldızı Keanu Reeves, Matrix 4'ün "ilham veren bir aşk hikayesi" olacağını söyledi (Warner Bros)

Matrix’in ikonik kötüsü Ajan Smith’in yerine, serinin 4. filminde dijital bir halefi geçebilir. Karakter, Hugo Weaving’in unutulmaz performansıyla akıllara kazınmıştı. 
Matrix evrenini denetlemesi için yaratılan Ajan Smith, daha sonra Neo’ya dönüşecek Thomas Anderson gibi kişileri durdurmak ve Morpheus, Trinity gibi isyancıları yakalamakla görevliydi. 
Her ne kadar Ocak’ta Lana Wachowski ve Hugo Weaving’in görüştüğü aktarılsa da yönetmenin farklı bir fikri olduğu ve nihayetinde Weaving’in projede yer almayacağı anlaşılmıştı. Program çakışmaları nedeniyle Weaving projede yer almayacağı belirtilmişti. 
Screen Rant'in haberine göre tek başına yönetmen kardeşler ve Weaving’in görüşmesi dahi Ajan Smith’in yeni filmde yer alacağına işaret ediyor. 
Bununla birlikte Matrix 4’ün Daniel Bernhardt’ı Ajan Johnson olarak Smith’in yerine getirmesi de olası görünüyor. Neo’nun ilk filmde galip gelmesiyle Ajan Johnson, The Matrix Reloaded’da Smith’in dünyadaki yerini almıştı.
Mindhunter dizisinin yıldızı Jonathan Groff’un oyuncu kadrosuna dahil olmasına yönelik söylentiler de başarılı oyuncunun Ajan Smith olarak düşünüldüğüne işaret ediyor olabilir. Ayrıca Yahya Abdul-Mateen II’nin de Morpheus’un gençliğini canlandırabileceği öne sürülüyor. 
Groff daha önce hiç görülmemiş bir karakteri canlandırsa bile esasen Weaving için yazılan senaryoyu benimseyebilir. 
Serinin hayranları Makineler ve insanlar arasındaki savaşın bir sonraki aşamada nelere sahne olacağını merakla bekliyor. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe