Suriye rejim güçleri İdlib’e saldırdı: Sivil kayıplar var

Suriye’nin kuzeybatısındaki Cebel Zaviye’de bulunan muhalif savaşçılar (AFP)
Suriye’nin kuzeybatısındaki Cebel Zaviye’de bulunan muhalif savaşçılar (AFP)
TT

Suriye rejim güçleri İdlib’e saldırdı: Sivil kayıplar var

Suriye’nin kuzeybatısındaki Cebel Zaviye’de bulunan muhalif savaşçılar (AFP)
Suriye’nin kuzeybatısındaki Cebel Zaviye’de bulunan muhalif savaşçılar (AFP)

Suriye rejim güçlerinin ülkenin kuzeybatısındaki İdlib kentine düzenlediği füze saldırısında, aralarında 4 çocuğun bulunduğu en az 7 sivil hayatını kaybetti. Rejim güçlerinin ayrıca Türk gözlem noktalarının bulunduğu alanlara da saldırı düzenlediği bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yaptığı açıklamada, Suriye rejim güçlerinin Çarşamba sabah saatlerinde İdlib’e bağlı bölgelere düzenlediği füze saldırısında ölü ve yaralıların olduğunu aktardı. Gözlemevinin açıklamasında, saldırı sonucu ‘şehitlerin sayısının 7’ye yükseldiği ve ölenler arasında 4 çocuğun’ bulunduğu bilgisine yer verildi. Açıklamada, İdlib’in farklı bölgelerinde onlarca kişinin yaralandığı, bazılarının hayati tehlikesi bulunduğu belirtiliyor. Gözlemevi Müdürü Rami Abdurrahman, en şiddetli saldırının Eriha kentine düzenlendiğini ve kentte 2’si çocuk 4 sivilin öldüğünü söyledi.
Eski ismi Cephetu’n Nusra olan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve daha az nüfuza sahip olan diğer savaşçı gruplar İdlib’in yarısını ve Lazkiye, Halep ve Hama kentlerinin karşısında yer alan sınırlı bazı bölgeleri kontrol ediyor. Bölgede 3 milyon kişinin yaşadığı ve bunların yarısının yerinden edilen kişilerden oluştuğu biliniyor
Suriye rejim güçlerinin bölgeye yönelik başlattığı ve yaklaşık bir milyon kişinin yerinden olmasına sebep olan geniş kapsamlı saldırıdan 3 ay sonra Şam’ın müttefiki Moskova ile savaşçı grupları destekleyen Ankara arasında 6 Mart’ta İdlib ve çevresinde ateşkes ilan edildi. Gözlemevi’ne göre, iki tarafın zaman zaman işlediği ihlallere rağmen ateşkes halen uygulanmaya devam ediyor.
Rusya destekli rejim güçleri Aralık 2019’da İdlib ve çevresine geniş çaplı bir saldırı başlattı. İdlib’in güney kırsalına yönelik başlatılan operasyonlar daha sonra Halep’in batı kırsalı ve çevresine doğru yayılmaya başladı. Gözlemevi’ne göre, söz konusu saldırılarda 500’den fazla sivil yaşamını yitirdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) o dönem yayınladığı raporda, rejimin sivil yerleşim yerleri olan hastane, okul ve pazar yerlerini bombalamasını kınayarak, rejimin İdlib’deki operasyonlarının "savaş suçu" olduğunu ve insanlığa karşı suç kapsamına da alınabileceğini açıkladı.
Gözlemevi’nin aktardığına göre, Rusya’nın ekim sonlarında Ankara’nın desteklediği Suriyeli bir grubun Suriye’nin kuzeybatısındaki eğitim kampına düzenlediği hava saldırısında grup üyesi yaklaşık 8 savaşçı öldü.
Suriye rejim güçleri dün sabah saatlerinde İdlib’e çok sayıda füze fırlattı. 120’den fazla top ve füze mermisi İdlib’in güney kırsalındaki Ahsam, Meriyan, Nahlaya, Belşun, Deyr Sunbul, El-Bare, Şennan, El-Fatira ile İdlib’in doğu kırsalında ve İdlib kentinin çevresinde yer alan Kefraya ve El-Fava bölgelerine isabet etti.
Gözlemevi’nin açıklamasına göre, Türk güçlerine ait konvoyun bölgeden geçişi sırasında Eriha kenti bombalandı. Açıklamada, rejim güçlerinin İdlib’in güney kırsalındaki Cebel Zaviye’ye bağlı Serca’da bulunan Türk gözlem noktasına füze fırlattığı ve füzelerin gözlem noktasının çevresine isabet ettiği bildirildi.
Türk ordusu, Hama’nın kuzey kırsalındaki Morek’teki gözlem noktasından ve Cebel Şahşabu’ya bağlı Şir Mağar bölgesindeki ikinci gözlem noktasından çekilmeyi tamamlamıştı.
Morek gözlem noktası, Türk gözlem noktalarının en büyüğü olarak biliniyor. Morek ayrıca Suriye rejim güçlerinin kontrol ettiği alanlar içerisinde kaldığı için Türkiye’nin, Rusya ile yaptığı anlaşma uyarınca tahliye ettiği ilk gözlem noktası olma özelliğine sahip. Türkiye’nin anlaşma doğrultusunda Suriye’nin kuzeybatısındaki gerilimi azaltma bölgelerinde yer alan ve rejim güçlerinin kontrol ettiği alanlar içinde kalan diğer gözlem noktalarını da tahliye etmesi bekleniyor.
Morek gözlem noktasında konuşlu Türk güçleri, 20 Ekim’de ilk askeri mühimmat transferini gerçekleştirerek gözlem noktasını tahliye etmeye başladı. Askeri mühimmatlar, Türkiye’nin İdlib’in güneyindeki Kavkafin köyü yakınlarındaki tepelerin üzerine inşa ettiği yeni askeri üsse gönderildi.
Türk güçlerinin rejim bölgelerindeki gözlem noktalarından çekilmesi, yerinden edilen kişilerin evlerine dönme konusunda endişeye kapılmasına yol açtı. Zira Türkiye, Rusya ve İran ile yaptığı anlaşmalarda bölge halkının evlerine dönmesini taahhüt etmişti.
Ankara, rejim bölgeleri içinde kalan gözlem noktalarından çekilmesi için son zamanlarda Moskova’nın büyük baskısıyla karşılaşmıştı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk hükümet yetkilileri ise gözlem noktalarına yaklaşılması halinde rejim güçlerini hedef almakla tehdit etmişti.
Türkiye, son aylarda İdlib kırsalına, aralarında tank ve ağır silahların da yer aldığı askeri takviyelerini artırdı. Bununla eşzamanlı olarak rejim ve Rusya, Halep ve Şam arasındaki uluslararası yolun (M4 karayolu) tamamında ve Halep’in kuzey ve batısında kalan bölgelerin büyük bir kısmında kontrolü ele geçirdi. İdlib’in güney kırsalındaki bölgeler ise yoğun saldırılarla hedef alınıyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’yi, İdlib’e askeri takviyelerinin sayısını artırmaya sevk etti. Nitekim dün 45 askeri araç, kirpi, mühimmat, lojistik malzeme ve prefabrik kabinelerin yüklü olduğu tırlar Kefer Lusin Sınır Kapısı üzerinden İdlib’e giriş yaptı. Bu yeni takviyeler, İdlib’in güney kırsalı ve Cebel Zaviye’de rejim güçleri ile muhalif güçler arasındaki temas hattında bulunan Türk gözlem noktalarına dağıtıldı.



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.