Japonya'da 30 yıl sonra ilk kez imparator yeni yılda halkı selamlamayacak

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Japonya'da 30 yıl sonra ilk kez imparator yeni yılda halkı selamlamayacak

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Japonya’da imparator ve ailesinin her yeni yılda halkı selamladığı geleneksel törenin, 30 yıl sonra ilk kez salgın nedeniyle iptal edileceği bildirildi.
Japonya'da imparator ve ailesinin her yıl 2 Ocak'ta saray balkonundan halkı selamladığı geleneksel tören, bu yıl koronavirüs engeline takıldı. Japonya resmi haber ajansına göre, söz konusu etkinlik seyirciler arasında Kovid-19 enfeksiyonunun yayılabileceği endişesi nedeniyle iptal edilecek. Bu ay sonunda resmiyet kazanması beklenen kararın, Aralık ayı başında halka duyurulacağı ifade edildi.

30 yıl sonra ilk
Bu yıl 2 Ocak'ta gerçekleştirilen geleneksel törende İmparator Naruhito ve İmparatoriçe Masako aile üyeleriyle birlikte kendilerini görmeye gelen yaklaşık 70 bin kişiyi selamlamıştı. 2021'deki törenin iptalinin kesinleşmesi halinde, 30 yılın ardından bir ilk yaşanmış olacak. İmparatorun halkı selamladığı geleneksel tören, son olarak 1990 yılında İmparator Showa'nın ölümünün yasını tutmak için iptal edilmişti.

Doğum günü etkinliği de iptal edilmişti
Japonya'da imparatorun her yıl doğum gününde halkı selamladığı bir diğer geleneksel tören geçtiğimiz Şubat ayında salgın endişesi nedeniyle iptal edilmiş, İmparatorluk Sarayı Ajansı'ndan yapılan açıklamada, "Virüsün yayılma riskini göz önüne alarak, her yıl birçok kişinin yan yana katıldığı etkinliğin iptal edilmesine karar verildi" ifadeleri kullanılmıştı. İmparatorun doğum günü nedeniyle gerçekleştirilen söz konusu tören ise daha önce son olarak 1996'da Peru'daki Japonya Büyükelçiliği'nde yaşanan rehine krizi nedeniyle iptal edilmişti.



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.