Kral Selman’a biatin yıldönümünde liderliğin kalkınma ve refah yolundaki yolculuğu kutlandı

 Kral Selman’a biatin yıldönümünde liderliğin kalkınma ve refah yolundaki yolculuğu kutlandı
TT

Kral Selman’a biatin yıldönümünde liderliğin kalkınma ve refah yolundaki yolculuğu kutlandı

 Kral Selman’a biatin yıldönümünde liderliğin kalkınma ve refah yolundaki yolculuğu kutlandı

Suudi Arabistan, bugün ‘biatin’ yani Kral Selman bin Abdulaziz’ın tahta geçişinin altıncı yıldönümünü kutluyor. Suudiler, bugün ülkenin hayatın her alanında kaplayan muazzam gelişme, refah ve kalkınmaya ulaşmasını ayrıca Krallığın dünya çapında bir lider olmak için attığı adımları kutluyor. Suudi Arabistan’ın şu anda en büyük küresel etkinlik olan G20 Zirvesi’ne başkanlık ediyor olması bu duruma katkı sağlıyor.
Hicri takvime göre Kral Selman bin Abdulaziz 6 yıl önce bugün Suudi Arabistan’da tahta geçti. Halktan da biat aldı. Kral Selman miladi olarak 24 Ocak 2015 tarihine tekabül eden hicri 3 Rebiulahir 1436 tarihinde tahta geçti. Bu arada biat yıldönümünün miladi takvime göre değil, hicri takvime göre hesaplandığını söylemek gerek.

Biat nedir?
Biat, oy verme ve hükümdarı seçme konusunda İslami bir sistemdir. Suudi Arabistan’ın mevcut yönetiminde bu sistemi kullanır. Seçim, biat olmaksızın geçerli sayılmaz. Bu kural Kurucu Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud, oğulları ve torunları tarafından da uygulanmaya devam etti. Halk, içlerinden en uygun kişiyi seçerek Allah’ın kitabı ve Resulü’nün sünnetine uygun olarak yönetmek üzere ona biat eder. Temel Yönetişim Kanununda belirtilenlere göre Biat Konseyi aracılığıyla Kral’a biat ve veliaht seçimi için davette bulunulur.  

Yönetimdeki hikayesi
Kurucu Kralın 25. oğlu olan Kral Selman bin Abdulaziz, 31 Aralık 1935 tarihinde dünyaya geldi.
Kral Selman, 16 Mart 1954 tarihinde Riyad Valisi olarak atandı. Bu şehir tarihinde önemli bir gelişme kabul edildi. 19 yaşında Riyad Vali vekili olarak atanan Selman bin Abdulaziz, 20 yaşında söz konusu bölgede vali olarak görevlendirildi. 18 Nisan 1955 tarihinde ise bakan düzeyinde bölge prensi olarak atandı.
Elli yıldan fazla bir süre Riyad Bölgesi Emiri olarak görev yapmaya devam etti. Bu süre zarfında bölgeyi yaklaşık 200 bin kişilik orta ölçekli bir kasabadan, Arap dünyasının en hızlı büyüyen başkentlerinden birine dönüştürme operasyonuna öncülük etti. Riyad’ın bugünkü nüfusu yaklaşık 7 milyon kişiye ulaşmış durumda. Riyad, Kral Selman’ın emirliği süresince modern otoyollar, okullar, hastaneler, üniversiteler, stadyumlar ve eğlence parkları gibi birçok büyük altyapı projesinin tamamlanmasına tanık oldu.
2011 yılının Kasım ayında ise kara kuvvetleri, hava kuvvetleri, donanma ve hava savunmasını da kapsayan Suudi Arabistan Savunma Bakanı olarak atandı. Bakanlık, Selman bin Abdulaziz’in görevi sırasında tüm sektörlerinde eğitim ve silahlanma konusunda kapsamlı bir gelişmeye tanık oldu.
Suudi Arabistan Kralı, geçtiğimiz onlarca yılı kapsayan kariyeri boyunca ülkede birçok önemli pozisyonlar ve yüksek mevkilerde bulundu.

Yönetimde 6 yıl
Bu altı yıl boyunca dünya ve özellikle Suudi Arabistan, çeşitli düzeylerde ve alanlarda, ekonomik, politik veya güvenlik ve diğerleri olsun, çeşitli zorluklarla karşılaştı. Ancak Kral Selman liderliğindeki Suudi hükümeti, bunların üstesinden gelmeyi başardı. Ülkede güven tesis ederek çeşitli bölgelerde kalkınma atılımlarında bulundu. Sadece bununla da kalmadı. G20 ile uluslararası çabalara öncülük ederek, bölgenin ve dünyanın istikrarını sağlamak için sınırları aşan çabalar sarf etti. Özellikle de koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde küresel ekonomiyi güçlendirme faaliyetlerine katkıda bulundu. Cidde kentinde imzalanan son barış anlaşmaları, Mekke zirveleri ve daha birçok şey Kral Selman’ın öncülük ettiği çalışmalar arasında yer alıyor.
Ancak bundan önce özellikle de Kral Selman tahta geçtiğinde yaptığı ilk konuşmada, Kral Abdullah bin Abdulaziz’in halefi olarak iktidara geçtiğinde ‘büyük bir emanet’ devraldığını söylemişti. Ayrıca bu devletin kurulduğu günden bu yana kurucu Kral Abdulaziz ve oğullarının izlediği doğru yaklaşıma bağlı kalacağını vurgulamıştı.

2020, Koronavirüs ve G20
Koronavirüs veya Kovid-19 bu yıla damgasını vuran başlık oldu. Büyük bir zorluk olmasına rağmen Suudi Arabistan’ın kendi halkı ve diğer milletlere sunduğu başarılar göz ardı edilemeyecek bir düzeye ulaştı. Kral Selman liderliğindeki Suudi Arabistan, salgına erken müdahalede bulunmayı ve halkının tüm ihtiyaçlarını karşılayarak sonuçları ile başa çıkmayı başardı. Kral Selman’ın geçtiğimiz hafta Şura Konseyi’nde yaptığı konuşmada Suudi Arabistan’ın salgın konusunda sunduğu hizmetler kendi vatandaşları ile sınırlı kalmadı.
Kral Selman söz konusu konuşmasında ayrıca “Ülkemizin salgının etkilerini sınırlamak için erken müdahale çabaları meyvesini verdi. Enfeksiyonun yayılım hızının düşmesine ve kritik vaka sayısının azalmasına katkıda bulunan şey de budur. Allah’a hamd olsun” ifadelerini kullanmıştı.
Kral Selman, ekonomik salgının sonuçları hakkında, “Yeni tip koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini azaltmak için ülkeniz, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere özel sektöre hükümet inisiyatiflerini sunmaya koştu. Sağlık sektörünü 47 milyar riyal (12.5 milyar dolar) desteklemenin yanı sıra 218 milyardan riyalden (58.1 milyar dolar) fazla bir bütçe sağladı. Pandeminin yönetimi yoluyla, işimizi sürdürmeye ve ekonomik, sağlık ve sosyal etkileri dengelemeye çalıştık. Allah’ın izniyle pandeminin sonuna kadar sürekli olarak dengelemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs (Kovid-19) salgının dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde Suudi Arabistan, dünyanın küresel koşulların ele alınmasını sağlama konusunda önemli gördüğü G20 zirvesine ev sahipliği yapıyor. Suudi Arabistan liderliğinde gerçekleştirilen bu yılki zirvede koronavirüs salgının yansımalarıyla yüzleşme konusunda plan ve tavsiyeler sunuldu.
Önceki yıllara dönecek olursak, Kral Selman liderliğindeki Suudi Arabistan, ekonomik, sosyal ve kültürel olmak üzere çeşitli yönlerden birçok reform gerçekleştirdi. Diğerlerinin yanısıra insan hakları ve kadınların güçlendirilmesi alanında küresel yankı uyandıran kararlar verdi.
Suudi Arabistan, bölgede önemli bir oyuncu ve küresel ekonominin istikrar kazanmasında önemli bir rol oynuyor.
Kral Selman, ülkesi G20 zirvesine ev sahipliğini devraldığında, “G20 grubunun çalışmalarına ilk kez ev sahipliği yapan Suudi Arabistan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin perspektifinin yanısıra gelişmekte olan ülkelerin görüşlerinin sunulmasında büyük rol oynayacak” ifadelerini kullanmıştı.
Suudi Arabistan Kralı, geçtiğimiz Mart ayında  G20 liderlerine olağanüstü bir zirve gerçekleştirilmesi için çağrıda bulundu. Kral Selman yaptığı açılış konuşmasında, koronavirüs salgınının, dünya çapındaki kalkınmayı yavaşlattığını söyledi. Suudi Arabistan Kralı, “Salgına karşı koyma çabalarında Dünya Sağlık Örgütü'nü desteklemeliyiz. Hepimizin karşılaştığı ve el ele vermemiz gereken krizde dünya ekonomilerini desteklemek için hiçbir çabadan kaçınmayacağız. Pandeminin etkisi çeşitli sektörlere uzandı. Dünya, krizin etkilerini hafifletmek için dayanışmamıza güveniyor. Yavaşlayan büyüme oranları ve finansal piyasalardaki çalkantı ışığında G20, bu pandeminin ekonomik etkilerinin ele alınmasında çok önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, bununla yüzleşmek ve küresel ekonomiye olan güveni yeniden sağlamak için birleşik bir yanıt koordine etmeliyiz. Krallık, ülkelerin ekonomilerini canlandırmak için uyguladıkları politikalar ve işleri korumak için alınan tedbirleri memnuniyetle karşılar” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan geçen yıl Aralık ayında başlayıp 30 Kasım 2020 tarihinde sona erecek olan G20 başkanlığı süresince sekiz iletişim grubunda 100'den fazla toplantı ve konferansa ev sahipliği yaptı. Bunların tümünde liderlerin yaklaşan çalışmaları için sonuçlarını paylaştı.
G20 zirvesinin Suudi Arabistan Başkanlığı yılı, halk sağlığını, küresel ekonomiyi ve insanlığı destekleyen ve insanları güçlendirmeyi, gezegeni korumayı ve yeni ufuklar şekillendirmeyi amaçlayan birçok uluslararası programla kutlandı.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.