Washington ile Tahran yönetimi arasındaki mesajlaşmalar

ABD Dışişleri Bakanlığı Arap Körfezi işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking.
ABD Dışişleri Bakanlığı Arap Körfezi işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking.
TT

Washington ile Tahran yönetimi arasındaki mesajlaşmalar

ABD Dışişleri Bakanlığı Arap Körfezi işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking.
ABD Dışişleri Bakanlığı Arap Körfezi işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Washington’ın Tahran yönetimi ile ikincil kanallar üzerinden mesajlaştığını söyledi. Yetkili bunun, Körfez’deki arabulucular ve diğer ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini, mesajlaşmanın ABD’nin Tahran ile doğrudan müzakere etme ve diyalog masasına oturma arzusunu gösterdiğini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Arap Körfezi işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“ABD’deki mevcut yönetimin İran rejimiyle doğrudan müzakerelerde bulunma arzusu vardı. Ancak Tahran yönetimi bunu reddetti ve kötü niyetli davranışlarını sürdürdü. ABD ile İran arasındaki mesajlaşma Körfez’deki arabulucular sayesinde gerçekleşti.”
ABD’li yetkili, söz konusu mesajlaşmaların ne zaman gerçekleştiği konusunda ayrıntı vermedi. Tutukluların karşılıklı değişimi ve mesaj alışverişiyle ilgili olarak geçmişte arabulucular sayesinde kurulan iletişim doğrultusunda Washington ile Tahran’ın doğrudan müzakerelerde bulunmalarını umut ettiğini dile getirdi.
Lenderking, ABD’nin İran Özel Temsilcisi Elliott Abrams’ın İran ile doğrudan müzakereler konusundaki tutumunu netleştirdiği açıklamalarına atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Bu, şu anki mevcut Trump yönetimiyle birlikte ABD’nin bir arzusudur. Ancak İran bunu istemiyor. Birlikte kararlaştırdığımız şartlar ve kısıtlamalara tabi olmalarını umuyorum.”
Lenderking, önceki gün 29 Arap-ABD’li karar vericinin katılımıyla düzenlenen yıllık konferansta, yeni döneme geçilmeden önce Washington’daki mevcut yönetimin gündemindeki en önemli konuların “bölgeyle iyi ve güçlü bir ilişki içerisinde olmak, anahtar konumundaki önemli meseleleri korumak, genel olarak Körfez ve Ortadoğu’daki müşterek çıkarlarını muhafaza etmek” oldu bilgini verdi.



Devrim Muhafızları, petrol ihracatındaki payını artırıyor: Gelirlerin yarısını alıyorlar

İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
TT

Devrim Muhafızları, petrol ihracatındaki payını artırıyor: Gelirlerin yarısını alıyorlar

İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)

İran'da İslam Devrimi Muhafızları Ordusu'nun (DMO), ülkenin petrol ihracatı üzerindeki kontrolünün arttığı bildiriliyor. 

Birleşik Krallık merkezli Reuters'ın haberinde, Devrim Muhafızları'nın petrol ihracatı gelirlerinin yarısını aldığı savunuluyor. 

Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump'ın, ilk döneminde yeniden uygulamaya koyduğu yaptırımlar İran'ın enerji sektörünü zayıflatmayı amaçlıyordu. Ancak sert yaptırımlara rağmen Tahran, en büyük döviz kaynağı ve küresel ekonomiyle başlıca bağlantısı olan petrolden yılda 50 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor. Diğer yandan Trump'ın 1 Ocak'ta göreve gelmesiyle Tahran'a karşı "maksimum baskı" politikasını sürdüreceği öngörülüyor.

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen kaynaklar, DMO'nun İran'ın petrol ihracatının yüzde 50'sini kontrol ettiğini öne sürüyor. Bu oranın üç yıl önce yüzde 20 civarında olduğuna işaret ediyorlar. 

Devrim Muhafızları'nın, Tahran yönetimine ait Ulusal İran Petrol Şirketi (NIOC) ve iştirakleri üzerindeki nüfuzunu artırdığı ve Batılı ülkelerin yaptırımlarına takılmadan tedarik sağlayabildikleri lojistik ağlar kurduğu iddia ediliyor. Petrolün çoğunun paravan şirketler aracılığıyla Çin'e satıldığı savunuluyor.

ABD'nin eski İran özel temsilcisi Richard Nephew şunları söylüyor: 

Devrim Muhafızları kaçakçılıkta çok daha iyiydi ama petrol sahası yönetiminde berbattı. Bu yüzden petrol ihracatında daha büyük bir kontrol elde etmeye başladılar.

Biden yönetiminde görev yapan ve İran'a karşı yaptırımların mimarlarından biri olan Nephew, Devrim Muhafızları yetkilileriyle petrol yöneticilerinin birlikte çalıştığını öne sürüyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) verilerine göre, İran'ın bu yılki ortalama ham petrol üretimi günlük 3,3 milyon varil oldu. Bu, 2018'den beri ulaşılan en yüksek rakam. 

İran'ın Çin'e petrol satışıyla ilgilenen bir kaynak, ihracat gelirlerinin DMO ve NIOC arasında kabaca eşit olarak paylaşıldığını söylüyor. Devrim Muhafızları'nın NIOC'a kıyasla petrolü varil başına 1 ila 2 dolar daha ucuza sattığını zira DMO'yla iş yapan alıcıların daha fazla riske girdiğini belirtiyor:

Durum, alıcının ne kadar risk almak istediğine göre değişiyor. Daha fazla risk almak isteyenler, ABD'nin terör örgütü olarak nitelediği Devrim Muhafızları'nı tercih ediyor.

Bazı Batılı yetkililerse DMO'nun çok daha fazla indirim yaptığını savunuyor. Kaynaklara göre Devrim Muhafızları, petrolü varil başına 5 ila 8 dolara kadar daha ucuzdan satıyor.

Reuters, NIOC, İran Dışişleri Bakanlığı ve DMO'nun yorum taleplerini reddettiğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal