Libya’nın doğusundaki yetkililer, güvenlik sorununa çözüm arıyor

Bingazi’deki Ortak Güvenlik Odası toplantısı (Genelkurmak Başkanlığı basın bürosu)
Bingazi’deki Ortak Güvenlik Odası toplantısı (Genelkurmak Başkanlığı basın bürosu)
TT

Libya’nın doğusundaki yetkililer, güvenlik sorununa çözüm arıyor

Bingazi’deki Ortak Güvenlik Odası toplantısı (Genelkurmak Başkanlığı basın bürosu)
Bingazi’deki Ortak Güvenlik Odası toplantısı (Genelkurmak Başkanlığı basın bürosu)

Libya’nın doğusundaki yetkililer, yaklaşık 3 yıldır terörist gruplarla şiddetli bir savaşa tanık olan Bingazi’deki güvenlik kaosunun kaynaklarını kurutmak ve istikrarı yeniden sağlamak amacıyla şehre yöneldi. Yetkililer, istikrarın ‘vatandaşların elinde bulunan orta ve ağır ölçekli silahlara el koyup, Ulusal Ordu (LUO) ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı unsurlar da dahil olmak üzere, ceza davaları kapsamında arananları soruşturmaya tabi tutarak’ sağlanacağına inanıyor.
Söz konusu adım, LUO lideri Mareşal Halife Hafter’in Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdurrazık en-Nazuri ve geçici hükümette İçişleri Bakanı Müsteşar İbrahim Buşanaf önderliğinde oluşturulmasını emrettiği Bingazi Ortak Güvenlik Odası’nın kaosun sonlandırılması için yürüttüğü çalışmaların devamı niteliği taşıyor.
Ortak Güvenlik Odası, geçtiğimiz Perşembe akşamı düzenlediği bir toplantıda, vatandaşların silahlarını hafif silahlarla kısıtlamak ve orta- ağır ölçekli silahlara el koymak başta olmak üzere çeşitli kararlar aldı. Şehirdeki vatandaşlar arasında memnuniyetle karşılanan toplantıda, sosyal etkinliklerde ateş açılmasını yasaklama meselesine de vurgu yapıldı. Nazuri başkanlığındaki Oda, askeri ve güvenlik kurumlarıyla bağlantılı aranan isimleri tespit ederek, onlara karşı yasal tedbirlerin alınmaya başlayacağını belirtti. Söz konusu prosedür, ‘hesap vermeksizin halka karşı suç işlediklerini’ söyleyen vatandaşların artan şikayetleri üzerine alındı.
Güvenlik Odası, Nazuri başkanlığında genişletilmiş bir toplantı düzenlendiğini açıkladı. Toplantı, saha çalışması için son ekipmanları ele almak ve yeni planları onaylamak amacıyla oda üyeleri, askeri birlik komutanları ve alt plan başkanlarını kapsadı. Toplantıda ayrıca, ‘Denetleme ve Disiplin İdaresi ve askeri polis gibi askeri ve güvenlik idari birimleri faaliyete geçirilerek, sahada güvenlik planlarının uygulanma süreci’ masaya yatırıldı.
Bingazi’de Genel İstihbarat Daire Başkanlığı’nda düzenlenen toplantının kapanışı sırasında askeri ve güvenlik birimlerinin komutanları, ortak gücün, arananları yakalamak üzere çalışmaya hazır olduğunu kaydetti. Bingazi’de çok sayıda kişi,
başta orta ve ağır ölçekli olmak üzere silahlara el koyma adımının, 2017 yılında Libya’nın doğusundaki teröre karşı savaşa tanık olan vatandaşların acil bir talebi olduğuna inanıyor.
Bingazi’de avukat olarak çalışan Muhammed Ebu Kureyyim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Silahlı askeri örgütleri dağıtma ve bu grupların kontrolündeki karargahları tahliye etme eğilimi Ortak Oda’nın en önemli kararlarından biri” dedi.
Muhammed Ebu Kureyyim, 10 gün önce Avukat Hanan el-Baraasi’nin öldürülmesinin yanı sıra, Milletvekili Siham Sergiva’nın yaklaşık 16 ay önce evinden kaçırılması suçuyla ilgili gerçeklerin açığa çıkarılması gerektiğini vurguladı. Hafter, Baraasi’nin ölümüne yol açan ‘suçu’ kınarken, faillerin yakalanması için çalışmaların yoğunlaştırıldığını belirtti. Birleşmiş Milletler (BM) raporları, Libya’daki silah sayısının hafif, orta ve ağır ölçekli olmak üzere 29 milyona ulaştığını ortaya koydu. Rapor, Libya’nın dünyanın en kontrolsüz silah stokuna sahip olduğunu ortaya koydu.



Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
TT

Irak’ta meclis başkanı ve yardımcıları göreve başladı

Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)
Yeni Irak Meclisi üyeleri Bağdat'ta ilk oturumlarına giderken (AFP)

Irak Meclisi, dün Meclis Başkanı ve iki yardımcısının seçimini tamamlayarak siyasi krizi hızla sona erdirdi. Üçüncü tur oylamanın ardından, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyesi Ferhad el-Atruşi, ikinci Meclis Başkan yardımcısı olarak seçildi.

Bu karar, KDP’nin iki turda da mutlak çoğunluğu elde edemeyen önceki adayı Şahvan Abdullah'ı adaylıktan çekip yerine Ferhad el-Atruşi’yi aday göstermesinin ardından alındı.

Muhammed el-Halbusi 208 oyla Meclis Başkanı olarak seçilirken Adnan Feyhan 177 oyla birinci başkan yardımcısı seçildi.

Sonuçların açıklanmasının ardından yeni başkanlık kadrosu resmi olarak göreve başladı. Halbusi, cumhurbaşkanlığı için aday başvurularının açıldığını duyurarak, Şii Koordinasyon Çerçevesi tarafından seçilecek olan başbakanın onaylanmasıyla sona erecek olan bir sonraki anayasal süreci başlattı. Şii Koordinasyon Çerçevesi, kendisini meclisteki en büyük blok olarak ilan etmişti.


Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, güvenliği ve Yemen'in istikrarı için kırmızı çizgiyi çizdi

Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)
Salı günü Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na ulaştıktan sonra Arap Koalisyonu güçleri tarafından imha edilen bazı araçlar (Reuters)

Yemen salı günü, Suudi Arabistan'ın güvenlik denklemlerini yeniden çizdiği ve kırmızı çizgileri ve ittifak sınırlarını belirlediği önemli gelişmelere tanık oldu. Hadramut ve el-Mehra'da Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) gerginliği tırmandırmasıyla birlikte Riyad, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ‘son derece tehlikeli’ olarak nitelendirdiği eylemlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu adımlar, GGK’ya bağlı güçlerin güney sınırları yakınlarında askeri eylemlerde bulunmasına neden oldu. Riyad, bu gelişmeleri ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit olarak değerlendirdi.

Güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurgulayan Suudi Arabistan, Yemen'in birliğine ve egemenliğine bağlılığını ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne tam desteğini teyit ederken, ‘güney davasının’ haklılığı konusundaki tutumunu ve bunu kapsamlı siyasi diyalog çerçevesi dışında ele almayı reddettiğini bir kez daha yineledi.

Riyad, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin talebine yanıt olarak BAE güçlerinin Yemen'den çekilmesini ve herhangi bir iç tarafa askeri ya da mali destek verilmesinin sonlandırılmasını istedi. Yemen'de Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tümgeneral Turki al-Maliki'ye göre Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu güçleri, resmi izin olmadan Mukalla Limanı’na getirilen silah ve savaş araçlarını hedef alan ‘sınırlı ve nokta atışı’ bir hava saldırısı düzenledi.

Öte yandan Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, BAE ile ortak savunma anlaşmasının iptal edildiğini duyurdu. 90 günlük olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıklayan Alimi, BAE güçlerinin 24 saat içinde ülkeyi terk etmelerini ve kamplarını Vatan Kalkanı Güçleri’ne devretmelerini talep etti. Bu kararlar resmi kurumlar tarafından desteklendi.

Tüm bu gelişmeler ve Alimi'nin verdiği son tarih çerçevesinde BAE Savunma Bakanlığı, ilgili ortaklarla koordineli olarak güçlerinin geri çekileceğini duyurdu. Bakanlık, misyonu sonlandırma kararının ‘mevcut aşamanın gerekliliklerinin kapsamlı bir değerlendirmesi’ çerçevesinde alındığını ve BAE'nin bölgesel güvenlik ve istikrarı destekleme konusundaki taahhütleri ve rolüyle tutarlı olduğunu vurguladı.


Suriye: Lazkiye'de çıkan şiddet olaylarının ardından Esed'le bağlantılı 21 kişi gözaltına alındı

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
TT

Suriye: Lazkiye'de çıkan şiddet olaylarının ardından Esed'le bağlantılı 21 kişi gözaltına alındı

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Lazkiye kentindeki çatışmaların ardından bir askeri aracın üzerinde (EPA)

Suriye devlet televizyonuna göre Suriyeli yetkililer, ağırlıklı olarak Alevi nüfusun yaşadığı Lazkiye bölgesinde yaşanan şiddet olaylarının ardından sokağa çıkma yasağı ilan ettikten kısa bir süre sonra, ülkenin batısında Beşşar Esed rejimiyle bağlantılı olmakla suçlanan 21 kişiyi gözaltına aldı.

Lazkiye vilayetinde düzenlenen gösterilerde en az 3 kişinin silahla öldürülmesinin ardından, pazartesi günü Alevi mahallelerinde şiddet olayları yaşandı. Binlerce kişinin katıldığı gösteriler, Humus şehrindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camiye düzenlenen patlamayı protesto etmek amacıyla Alevi bir dini otorite tarafından düzenlenmişti. Göstericilerden ikisi güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.

Suriye devlet televizyonu, Lazkiye vilayetinde İç Güvenlik Güçlerinin, eski rejimin kalıntıları olarak tanımlanan ve suç faaliyetlerinde, mezhepçi kışkırtmada ve iç güvenlik güçlerini hedef alan saldırılarda yer alan 21 kişiyi gözaltına aldığını bildirdi. 

Gözaltılar, devlet televizyonunun, yetkililer tarafından dün saat 17:00 ile bugün 06:00 arasında Lazkiye’de uygulanan sokağa çıkma yasağının yoğun güvenlik önlemleri altında yürürlüğe girdiğini bildirmesinin ardından açıklandı.

İçişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, "acil durumlar, sağlık personeli, ambulans ve itfaiye ekipleri hariç" şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etmiş ve sakinleri "karara tam olarak uymaya ve ilgili makamlarla iş birliği yapmaya" çağırmıştı.

Şarku’l Avsat’ın devlet medyasından aktardığına göre Lazkiye’de ağırlıklı olarak Alevi mahallelerinde yaşayanlar, pazartesi gecesi saldırılar ve yağmalama olayları yaşandığını, araçların ve mülklerin tahrip edildiğini, daha sonra sükunetin sağlandığını ve güvenlik güçlerinin konuşlandırıldığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü Nureddin el-Baba dün yaptığı açıklamada, yetkililerin "vatandaşların onurunu veya mallarını ihlal eden her türlü sabotaj veya saldırı eylemini kesinlikle reddettiğini" belirterek, failler hakkında "gerekli yasal önlemleri" alacaklarını ifade etti.

İçişleri Bakanlığı'nın "gerekçesi ne olursa olsun, hiçbir pervasız veya yasadışı eyleme izin vermeyeceğini" vurgulayan el-Baba, "istisnasız tüm Suriye vatandaşlarını koruma konusundaki tam kararlılığını" teyit etti.

"Saraya Ensar el-Sünne" adını kullanan bir grup tarafından üstlenilen ve 8 kişinin ölümüne yol açan cami saldırısı, bu mezhebin üyesi olan eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana çok sayıda şiddet olayına maruz kalan dini azınlığa yönelik bir dizi saldırının sonuncusu.

Suriye, özellikle mart ayında kıyı bölgesinde Alevi sivillere karşı yaşanan kanlı mezhep çatışmalarına sahne oldu. Şam'daki yeni yönetim, Esed'in silahlı destekçilerini güvenlik güçlerine saldırarak şiddeti kışkırtmakla suçlamıştı.