Karl Marx'ın da bulunduğu ünlü Highgate Mezarlığı iklim krizi tehdidiyle karşı karşıya

Karl Marx'ın Londra'daki Highgate Mezarlığı'nda yer alan mezarı (AP)
Karl Marx'ın Londra'daki Highgate Mezarlığı'nda yer alan mezarı (AP)
TT

Karl Marx'ın da bulunduğu ünlü Highgate Mezarlığı iklim krizi tehdidiyle karşı karşıya

Karl Marx'ın Londra'daki Highgate Mezarlığı'nda yer alan mezarı (AP)
Karl Marx'ın Londra'daki Highgate Mezarlığı'nda yer alan mezarı (AP)

Mezar alanının bakımını yapan vakıf, Karl Marx ve Lucian Freud gibi ünlü isimlerin bulunduğu Highgate Mezarlığı'nın iklim değişikliğinin tehdidi altında olduğunu söyledi.
Highgate Mezarlığı Vakfı Dostları, uzun süreli çürüme ve yabani olarak büyüyen ağaçlardan zarar gören Highgate Mezarlığı'nın korunmasına yardımcı olacak tasarımcı ve mimarları bulmak için iki yarışma başlatıyor.
İklim krizi nedeniyle şiddeti artan hava olayları, çakıl yolları aşındırıyor ve mezarlığın altındaki tarihi lağım sistemlerini etkiliyor. Vakıf, ağaçların değişen ortamın getirdiği "yeni haşere ve hastalıklardan olumsuz etkilendiğini" söyledi.
Vakfın başlattığı ilk yarışma, peyzaj tasarımcılarının bir peyzaj planı geliştirmesini istiyor. İkincisiyse mezarlıktaki tarihi anıtları korumak için projeler tasarlayıp hayata geçirebilen "mimar yöntemi altında disiplinlerarası bir tasarım ekibi" kurmayı hedefliyor.
Highgate Mezarlığı Vakfı Dostları'nın Başkanı Marin Adeney açıklamasında şunları söyledi:
Ağaç, patika, anıt ve binalara daha iyi bakım sağlanabilmesi için yerel halk, mezarlık gönüllüleri ve uzmanlarla çalışacağız. Mezarlık aktif bir gömü alanı işlevini görmeye devam edecek, ziyaret daha kolay ve çekici olacak. Bu önemli çünkü Highgate hala 170 binden fazla kişinin gömülü olduğu çalışan bir mezarlık ve nispeten normal zamanlarda yılda dünyanın her yerinden gelen 100 binden fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Terk edilen mezarlığı 1970'lerde kurtararak önemli anıtları güvence altına alan Highgate Mezarlığı Vakfı Dostları, şimdi de birçok tanınmış kişinin bulunduğu bu mezarlığı gelecek nesiller için nasıl koruyup geliştirilebileceğini araştırıyor.
Peyzaj mimarları ve mimarlar yarışmalara katılmaya davet edildi.
Peyzaj mimarlarından, gelecek 25 yıl boyunca mezarlığın gelişimine yönelik bir rota belirleyen ve mezarlığın niteliklerini koruma ve geliştirme stratejilerini içeren bir peyzaj planı üretmesi isteniyor.
Mimarlardan da, disiplinlerarası bir ekip oluşturarak tarihi yapıların nasıl korunacağı ve ziyaretçilerle personel için mezarlıktaki tesislerin nasıl geliştirilebileceği üzerine kafa yormaları bekleniyor.
Peyzaj Enstitüsü'nün başkanı Jane Findlay şunları söyledi:
Böylesine önemli bir peyzaj alanının koruyucusu olarak Highgate Mezarlığı Vakfı Dostları, bu yarışmaları başlatarak mezarlığın 21. yüzyıla uygun olmasını sağlayacak önemli bir adım attı. Bu işi kısa vadede tamamlamak mümkün olmasa da önemli bir. Ana peyzaj planı önümüzdeki 25 yıl boyunca mezarlığın gelişiminin izleyeceği yolu belirleyecek, bu nedenle de dünyaca ünlü bu mezarlık için peyzaj tasarımı ve mimarisindeki en büyük yeteneklerin ilgilisini çekebilmek önemli. Peyzaj mesleği için imtiyazlı bir kurum olarak sektördeki uzmanlığımızı kullanıp bu peyzaj yarışmasını başlattığımız için mutluyuz.
Peyzaj yarışmasının ilk etabı için son başvuru tarihi 13 Ocak 2021, mimari projeler yarışmasının ilk etabı içinse 20 Ocak 2021.

Independent Türkçe



Tamponlardaki "yüksek risk" ortaya kondu

Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)
Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)
TT

Tamponlardaki "yüksek risk" ortaya kondu

Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)
Araştırmacılar 16 metalin tamponlarda kayda değer seviyede bulunduğunu saptadı (Unsplash)

Regl ürünü olarak kullanılan tamponların kurşun ve arsenik gibi zararlı maddeler içerdiği tespit edildi. 

Türkiye'de regl olan kişiler çoğunlukla ped tercih etse de tampon kullanımı da azımsanmayacak seviyede. Konuşmamız Gerek Derneği'nin 2022 tarihli bir araştırmasında bu oranın yaklaşık yüzde 20 olduğu bulunmuştu.  

ABD'li araştırmacılar bu hijyenik ürünlerin ne kadar hijyenik veya sağlıklı olduğuna dair yeterince araştırma yapılmamasından yola çıkarak kapsamlı bir çalışma yürüttü. 

Bilim insanları Eylül 2022 - Mart 2023 döneminde ABD, Birleşik Krallık ve Yunanistan'daki dükkanlardan ve iki büyük internet satıcısından toplam 14 markanın tamponlarını satın aldı. En çok satın alınan tamponları tercih eden araştırmacılar toplam 30 ürünü inceledi. 

Ürünlerin 16 ayrı metali içerip içermediğini test eden ekip, bulgularını Environment International adlı bilimsel dergide çarşamba günü yayımlanan makalede paylaştı. 

Analiz sonucunda 16 metale de kısmen rastlanırken; arsenik, kadmiyum, krom, kurşun ve vanadyumunsa bütün ürünlerde bulunduğu ortaya çıktı. Bilim insanları kurşun, kadmiyum ve arseniğin yüksek oranlarda görüldüğünü saptadı. 

Araştırmacılar kendilerini en çok endişelendiren bulgunun, bütün ürünlerde kurşun çıkması olduğunu söylüyor. Kurşuna herhangi bir seviyede maruz kalmanın zararlı olduğuna dikkat çeken ekip, bu metalin kana karışmasının ciddi sağlık sorunları yaratacağını belirtiyor. 

Kemiklerde depolanan kurşun; beyin, kalp ve böbrekler gibi kritik organları etkilemesinin yanı sıra üreme ve gelişimle ilgili sorunlara da yol açabiliyor. 

İnorganik arsenik kansere, kadmiyum da böbrek sorunlarına neden olurken bu iki metal kalp ve damar hastalıklarıyla ilişkilendiriliyor. Çalışmanın kıdemli yazarı Kathrin Schilling bulguları şöyle değerlendiriyor:

Zehirli metaller her yerde bulunmasına ve bunlara düşük seviyelerde her an maruz kalmamıza rağmen çalışmamız, metallerin menstrüel ürünlerde de yer aldığını ve bu ürünleri kullanan kadınların bunlara maruz kalma açısından daha yüksek risk altında olabileceğini açıkça gösteriyor.

Öte yandan araştırmacılar endişelenmek için erken olduğunu vurguluyor. Zararlı metallerin regl kanına karıştığına dair henüz bir bulgu yok. Yeni çalışmaların bu metallerin yaratabileceği tehlikelere ışık tutması bekleniyor. 

Ekip zehirli metallerin bu ürünlere çeşitli yollarla girmiş olabileceğini ifade ediyor. Örneğin tampon üretiminde kullanılan pamuk, metalleri toprak ve sudan emmiş olabilir. Kalsiyum, kobalt, krom, bakır, nikel ve çinko gibi metallerinse mikropları önleme veya kokuyu bastırma amacıyla eklenmesi muhtemel.

Makalenin başyazarı Jenni Shearston "Üreticilere, ürünlerini metaller ve özellikle de zehirli metaller açısından test etme gerekliliği getileceğini umuyorum" diyor:

Halkın bu yönde bir çağrı yaptığını ya da tampon ve diğer menstrüel ürünlere daha iyi etiketler konmasını talep ettiğini görmek heyecan verici olur.

Independent Türkçe, New Atlas, Daily Mail, Environment International, Konuşmamız Gerek Derneği