New Yorklulardan pandemide dışarıda çalışmaya çözüm: Ray-ofis

New Yorklulardan pandemide dışarıda çalışmaya çözüm: Ray-ofis
TT

New Yorklulardan pandemide dışarıda çalışmaya çözüm: Ray-ofis

New Yorklulardan pandemide dışarıda çalışmaya çözüm: Ray-ofis

ABD’de koronavirüs pandemisi sırasında evden çalışmakta zorlanan New York sakinleri arabalarını ofise çevirirken, kimileri de Long Island Tren Yolu’ndaki (LIRR) trenlerde gidiş-dönüş seferlerini kullanarak kendilerine alternatif iş ortamları oluşturuyor.
New York Post'un haberine göre, raylar üzerinde yolculuğu ofis ortamına çevirenler arasında bulunan belgesel film yapımcısı ve yönetmen Muriel Soenens yanına atıştırmalıklar ve içecek bir şeyler alarak her sabah trene biniyor.
Clinton Hill'deki evinden Atlantic Terminali’ne 4 dakika yürüdükten sonra Amagansett ya da Doğu Hampton istikametine giden bir trene atlayan Soenens, aktarmalar ve Jamaika İstasyonu’nda duş molası için verdiği kısa araların dışında raylar üstünde 8 saat boyunca çalışıyor.
İki çocuk annesi Soenens, "Çocuklarım, LIRR hattının sonuna kadar gidip geri dönmemin biraz tuhaf olduğunu düşünüyor ancak trenler girilmesi imkansız bir tür balon işlevi görüyor" diyor.
Yalnızca yoğun olmayan saatlerde yolculuk yaptığını vurgulayan Soenens, "Çamaşır yıkama yok, yapacak yemek yok ve kaytarmanın bir yolu yok" diye ekliyor.
Seyahatler için cebinden çıkan 42 doların (yaklaşık 330 TL) buna değdiğini, zira verdiği paranın bütün gün bir kafede çalışacak olsa ödeyeceği paraya denk olduğunu, zaten bugünlerde kafeye gitmek gibi bir seçeneği bulunmadığını söyleyen Soenens, "Kafeye gitseniz 4 kahve ve bir salataya vereceğiniz parayla iki LIRR bileti alırsınız. Hem bu iş bir otel odasından daha ucuz" ifadesini kullanıyor.
Ortak çalışma alanlarının çoğunlukla kapalı olması ve yemek yenebilecek bir kafe veya otel lobisinin bulunmaması nedeniyle başka New Yorklular da işlerini dışarıda yürütebilmek için farklı yöntemler deniyor.
Democratism adlı bir kuruluşu yöneten David Gold, havanın güneşli olduğu günlerde Central Park’ta kurduğu çalışma ortamıyla işlerini yürüttüğünü ancak kışın gelmesiyle birlikte şartların değiştiğini belirtiyor.
"Hava soğumaya başlayınca sarınıp sarmalandık fakat kasım sonlarına doğru hava o kadar soğudu ki parmaklarımızla klavyeye dokunamayacak hale geldik" diyen Gold, sonrasında hava şartlarına dayanıklı dış ortam ofisi arayışına girdiklerini anlatıyor.
"Restoranların sunduğu şu balonlardan birini kullanalım istedik ancak buna parkta izin verilmediğini öğrendik" ifadesini kullanan Gold, şimdilerde plaj sandalyelerini kışa uygun hale getirmeye çalıştığını söylüyor.
Mücevher tasarımcısı Tali Gillette gibi New Yorklularsa kendi arabalarını ofis olarak kullananlar arasında yer alıyor.
Aracında günde 5 saat geçirdiğini söyleyen Gillette, "Arabam benim için bir anda özel kütüphane ve spa gibi oluverdi. Kahvemi yudumluyorum, insanları izliyorum ve kendimi şehrin bir parçası hissediyorum.
Ayrıca cam pencerelerin ardında güvende kalabiliyorum" diyor.

Independent Türkçe, New York Post



Sevilen Netflix dizisi final sezonuyla döndü: Kimi büyülendi, kimi burun kıvırdı

Sinemacı bir aileden gelen Tom Sturridge, Rock'n Roll Teknesi (Pirate Radio) ve Yolda'yla (On the Road) da tanınıyor (Netflix)
Sinemacı bir aileden gelen Tom Sturridge, Rock'n Roll Teknesi (Pirate Radio) ve Yolda'yla (On the Road) da tanınıyor (Netflix)
TT

Sevilen Netflix dizisi final sezonuyla döndü: Kimi büyülendi, kimi burun kıvırdı

Sinemacı bir aileden gelen Tom Sturridge, Rock'n Roll Teknesi (Pirate Radio) ve Yolda'yla (On the Road) da tanınıyor (Netflix)
Sinemacı bir aileden gelen Tom Sturridge, Rock'n Roll Teknesi (Pirate Radio) ve Yolda'yla (On the Road) da tanınıyor (Netflix)

Neil Gaiman'ın aynı adlı çizgi romanından uyarlanan The Sandman'in merakla beklenen final sezonuna dair ilk yorumlar geldi.

39 yaşındaki Britanyalı aktör Tom Sturridge'in rolüne geri döndüğü dizide, ona eşlik eden Boyd Holbrook ve Vivienne Acheampong da yeniden izleyici karşısında.

İkinci sezonda sonsuzların tekrar bir araya gelmesiyle kendini tehlikeli bir yolda bulan Lord Morpheus, can alıcı bir tercih sonucunda intikam peşindeki amansız varlıkların hedefi haline geliyor.

Dizi, ilk etapta 7 televizyon yazarının incelemelerine dayanarak eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 tam puan almayı başardı. Ancak daha sonra gelen yorumlar bu oranı yüzde 75'e çekti.

RogerEbert.com, "Bazı bölümler biraz sürüncemede kalsa da her biri tartışmasız bir görsel şölen. Prodüksiyon ve ışık tasarımı, modern fantastik dizilerle yarışır seviyede" diye yazdı.

The Direct ise, "Göz alıcı görseller, üst düzey prodüksiyon kalitesi ve unutulmaz performanslarla dolu ikinci sezonun ilk kısmı, hayranları daha fazlası için yalvartacak" sözleriyle övdü.

The Wrap'ten gelen yorumda da şu ifadeler yer aldı: 

En iyi anlamıyla hipnotize edici. O kadar tatmin edici ve karanlık bir rüya ki, buna kabus demeye bile diliniz varmaz.

Negatif yorumlar ise epey sert. Guardian dizinin ikinci sezonuna yalnızca iki yıldız verdi ve yorumu şu ifadelerle bitirdi: 

The Sandman fikir yoksunu değil ama bu fikirlerin hepsini bir gösteriş sisine boğuyor. Yakaladığı her fırsatı kendi eliyle kaçırıyor.

The A.V. Club ise şunları yazdı: 

The Sandman, aslının çarpıcı görsel dünyasını yakalamakta zorlanıyor; karakterlerse sanki Neil Gaiman diyaloglarını papağan gibi tekrarlayan hayal gücünden yoksun kostümlü oyuncular gibi. Tom Sturridge'in performansı zaman zaman bir parodiyi andırıyor.

The Sandman'in ikinci sezonunun ilk bölümleri Netflix'te yayında. İkinci kısım ise 24 Temmuz'da izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Rotten Tomatoes, The A.V. Club, Guardian, The Wrap, The Direct, RogerEbert.com