Venezuela'da kıyıya vuran gizemli mücevherler, yoksul köye umut getirdi

Christopher Columbus'un 1498’de ayak bastığı Paria Yarımadası, sonradan Hollandalı ve Fransız korsanlar tarafından birçok kez yağmalanmıştı (New York Times/Adriana Loureiro Fernandez)
Christopher Columbus'un 1498’de ayak bastığı Paria Yarımadası, sonradan Hollandalı ve Fransız korsanlar tarafından birçok kez yağmalanmıştı (New York Times/Adriana Loureiro Fernandez)
TT

Venezuela'da kıyıya vuran gizemli mücevherler, yoksul köye umut getirdi

Christopher Columbus'un 1498’de ayak bastığı Paria Yarımadası, sonradan Hollandalı ve Fransız korsanlar tarafından birçok kez yağmalanmıştı (New York Times/Adriana Loureiro Fernandez)
Christopher Columbus'un 1498’de ayak bastığı Paria Yarımadası, sonradan Hollandalı ve Fransız korsanlar tarafından birçok kez yağmalanmıştı (New York Times/Adriana Loureiro Fernandez)

Venezuela'nın Guaca köyünde sahilde yüzlerce mücevher bulundu.
Köy sakinlerinden balıkçı Yolman Lares, üzerinde Meryem Ana’nın bulunduğu bir altın madalyon bulduğunu söyledi.
 "Titremeye başladım, mutluluktan ağladım" diye konuşan 25 yaşındaki Lares "Başıma ilk defa böyle özel bir şey geldi" dedi.
Lares eve dönüp kendisi de balıkçılıkla uğraşan üvey babasına bulduğu mücevheri gösterdi. 
Gencin hikayesi kısa sürede tüm köyde yankılandı. Köy sakinleri de bölgeyi çılgınca didik didik ederek define aramaya koyuldu. Eylül sonundan bu yana köylülerin giriştiği "hazine avı" sonuç verdi.
Venezuela'nın bir dönem balıkçılık merkezi konumunda, ton balık ve sardalye üretiminde önemli rol oynayan köy, ülkenin 2014'te girdiği ekonomik kriz nedeniyle uzun süredir epey yoksullaştı.
Sahile vuran yüzlerce altın ve gümüş mücevher parçalarıyla çeşitli takılar bulan köylüler, yaşadıkları ekonomik sıkıntılardan bir süre de olsa uzaklaştı.
Düzinelerce köylü, genellikle altın yüzük olmak üzere, en azından bir parça değerli eşyanın paylarına düştüğünü söyledi. Kimisinin de buldukları değerli mücevherleri bin 500 dolar (yaklaşık 12 bin TL) gibi fiyatlara sattığı belirtildi.
Eşyaların nereden geldiğine ve kıyıya nasıl vurduğuna dair henüz bir bilgi yok.
Fakat New York Times'ın yaptırdığı kimya testi sonuçları, mücevherlerin yakın dönemde Avrupa'da üretilmiş olabileceğini gösteriyor.
Yüksek kaliteli 18 karat altından yapılma mücevherlerin ülke içindeki tesislerde üretilmiş olması pek mümkün görünmüyor.
Ancak nereden ve nasıl geldiği bilinmeyen mücevherler hazine hikayeleri ve efsaneleriyle anlatılmaya başlandı bile.
Kimisi yaşananları Karayip korsanlarının buldukları ganimet ve hazine efsanelerine yorarken, kimisi de Hıristiyan efsaneleriyle durumu açıklamaya çalıştı.
Öte yandan hükümet karşıtları, yerel halkın kötü yaşam koşullarına karşı protestolarını bastırmak için hükümetin bizzat altınları kıyıya yerleştirdiğini savunuyor.
Bazılarıysa hükümetin bölgeye asker göndererek değerli eşyalara el koyacağını öne sürüyor.
Guaca köyü, ülkenin Paria Yarımadası'nda yer alıyor.
Christopher Columbus,1498'de Güney Amerika kıtasına ulaşan ilk Avrupalı olarak bu yarımadaya ayak basmıştı.
Bugünse bölge uyuşturucu ve petrol kaçakçılığında kullanılan rotalardan birine dönüştü. Ayrıca balıkçılara saldırılarda bulunan korsan gemileri de yarımada açıklarında geziniyor.
 
 
Independent Türkçe, New York Times



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters