İsrail'de açılan bir davada Filistin'den 363 milyon dolar tazminat talep edildi

İsrail'de açılan bir davada Filistin'den 363 milyon dolar tazminat talep edildi
TT

İsrail'de açılan bir davada Filistin'den 363 milyon dolar tazminat talep edildi

İsrail'de açılan bir davada Filistin'den 363 milyon dolar tazminat talep edildi

Yahudi 10 aile, Kudüs'teki Merkez Mahkemesi'nde açtıkları davada, oğullarının Filistin operasyonlarında öldürülmesi nedeniyle Filistin Otoritesi ve Başkanı Mahmud Abbas’ın (Ebu Mazen) 1,2 milyar şekel (yaklaşık 363 milyon dolar) tazminat ödemesi talebinde bulundu. Davada şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu ailelerden her biri, eşi, oğlu, annesi veya kardeşi olmak üzere bir unsurunu Filistinlilerin terör operasyonu sebebiyle kaybetmiş; dünyaları çökmüş, trajik ve ebediyyen sürecek bir kedere boğulmuştur. Hiçbir maddi karşılık onların bu acısını telafi edemeyecek olsa da paranın terör taraftarlarının bileklerini kelepçelemeye sebep teşkil etmesini, onları faaliyetlerinden caydırmasını istiyorlar.”
Davanın arka planında Filistin Otoritesi’nin operasyonları gerçekleştiren Filistinli mahkumlara ve ailelerine, aynı zamanda İsrail ile mücadelede şehit düşenlerin ailelerine maaş ödüyor olması yatıyor. Nitekim bu durumun Filistinli gençleri operasyon düzenlemeye ve İsraillileri öldürmeye teşvik ettiği öne sürülüyor.
Davada, Filistin Otoritesi Başkanı ve maaş transferinden sorumlu ilk isim olan Ebu Mazen'in mahkum ve şehitlere övgüde bulunduğu, maaşlarını veriyor olmakla övündüğü ve vermeye devam etme kararlılığını vurguladığı açıklamaları da yer alıyor. Dava aynı zamanda 1988'de İsrail tarafından Tunus'taki evinde öldürülen ve Fetih Hareketi’nin ikinci ismi olan Halil el-Vezir'in eşi İntisar el-Vezir’i (Ümmü Cihad) kapsıyor. Sebebi ise Ümmü Cihad’ın Filistin Otoritesi’nde tutuklu ve şehit aileleri işleriyle ilgilenen organın başkanlığını devralmış olması.
Aileleri temsil eden avukat Jil Maman mahkemenin olumlu yönde karar alacağına dair iyimser olduğunu söyledi. Filistin Otoritesi tazminat ödemeyi reddettiği taktirde İsrail hükümetini bu meblağları Filistin Otoritesi adına topladığı vergi ve gümrük fonlarından kesmeye zorlaması için yeniden mahkemeye yönelinecek. Filistin Otoritesi ise mahkemede kendisini temsil etmesi için İsrailli avukat Yossi Arnon'u atadı.
İsrail, söz konusu maaşları vergi ve gümrük ödeneklerinden kesiyor. Otorite ise mahkum ve şehit ailelerine verdiği miktarları resmi bütçesi haricinden tedarik etmenin yollarını arıyor.



Devrim Muhafızları, petrol ihracatındaki payını artırıyor: Gelirlerin yarısını alıyorlar

İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
TT

Devrim Muhafızları, petrol ihracatındaki payını artırıyor: Gelirlerin yarısını alıyorlar

İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)
İran'ın, ABD yaptırımlarının devreye sokulduğu 2018'den bu yana petrol ihracatı üzerindeki kontrolünü artırdığı belirtiliyor (Reuters)

İran'da İslam Devrimi Muhafızları Ordusu'nun (DMO), ülkenin petrol ihracatı üzerindeki kontrolünün arttığı bildiriliyor. 

Birleşik Krallık merkezli Reuters'ın haberinde, Devrim Muhafızları'nın petrol ihracatı gelirlerinin yarısını aldığı savunuluyor. 

Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump'ın, ilk döneminde yeniden uygulamaya koyduğu yaptırımlar İran'ın enerji sektörünü zayıflatmayı amaçlıyordu. Ancak sert yaptırımlara rağmen Tahran, en büyük döviz kaynağı ve küresel ekonomiyle başlıca bağlantısı olan petrolden yılda 50 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor. Diğer yandan Trump'ın 1 Ocak'ta göreve gelmesiyle Tahran'a karşı "maksimum baskı" politikasını sürdüreceği öngörülüyor.

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen kaynaklar, DMO'nun İran'ın petrol ihracatının yüzde 50'sini kontrol ettiğini öne sürüyor. Bu oranın üç yıl önce yüzde 20 civarında olduğuna işaret ediyorlar. 

Devrim Muhafızları'nın, Tahran yönetimine ait Ulusal İran Petrol Şirketi (NIOC) ve iştirakleri üzerindeki nüfuzunu artırdığı ve Batılı ülkelerin yaptırımlarına takılmadan tedarik sağlayabildikleri lojistik ağlar kurduğu iddia ediliyor. Petrolün çoğunun paravan şirketler aracılığıyla Çin'e satıldığı savunuluyor.

ABD'nin eski İran özel temsilcisi Richard Nephew şunları söylüyor: 

Devrim Muhafızları kaçakçılıkta çok daha iyiydi ama petrol sahası yönetiminde berbattı. Bu yüzden petrol ihracatında daha büyük bir kontrol elde etmeye başladılar.

Biden yönetiminde görev yapan ve İran'a karşı yaptırımların mimarlarından biri olan Nephew, Devrim Muhafızları yetkilileriyle petrol yöneticilerinin birlikte çalıştığını öne sürüyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) verilerine göre, İran'ın bu yılki ortalama ham petrol üretimi günlük 3,3 milyon varil oldu. Bu, 2018'den beri ulaşılan en yüksek rakam. 

İran'ın Çin'e petrol satışıyla ilgilenen bir kaynak, ihracat gelirlerinin DMO ve NIOC arasında kabaca eşit olarak paylaşıldığını söylüyor. Devrim Muhafızları'nın NIOC'a kıyasla petrolü varil başına 1 ila 2 dolar daha ucuza sattığını zira DMO'yla iş yapan alıcıların daha fazla riske girdiğini belirtiyor:

Durum, alıcının ne kadar risk almak istediğine göre değişiyor. Daha fazla risk almak isteyenler, ABD'nin terör örgütü olarak nitelediği Devrim Muhafızları'nı tercih ediyor.

Bazı Batılı yetkililerse DMO'nun çok daha fazla indirim yaptığını savunuyor. Kaynaklara göre Devrim Muhafızları, petrolü varil başına 5 ila 8 dolara kadar daha ucuzdan satıyor.

Reuters, NIOC, İran Dışişleri Bakanlığı ve DMO'nun yorum taleplerini reddettiğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal