ABD Kongre Binası 200 yıldır saldırıların hedefinde

ABD Kongresi 200 yıldır patlamaların, silahlı saldırıların ve arbedelerin odak noktası

Kongre Binası’nı basan Donald Trump destekçileri (Getty)
Kongre Binası’nı basan Donald Trump destekçileri (Getty)
TT

ABD Kongre Binası 200 yıldır saldırıların hedefinde

Kongre Binası’nı basan Donald Trump destekçileri (Getty)
Kongre Binası’nı basan Donald Trump destekçileri (Getty)

ABD Başkanı Donald Trump’ın destekçilerinden oluşan bir güruh tarafından Kongre’ye yapılan baskın, İngilizlerin 1812 Savaşı sırasında binayı ateşe vermesiyle başlayan olaylar zincirinde Kongre Binası’nın üzerine gölge düşüren son şiddet halkasını temsil ediyor.

Beyaz Saray kaynaklı sorunlar
Polis tarafından vurulan bir kadın ve yaralı bir memur da dahil olmak üzere Kongre Binası’nda beş kişinin hayatını kaybettiği çarşamba günü meydana gelen olaylar, son 200 yıl içerisinde ABD demokrasisinin kalesinde yaşanan en kanlı olaylar olarak öne çıktı.
Ancak Irvine Kaliforniya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. David Meyer, bu seferki kaosun kökeni Beyaz Saray’a dayandığı için diğer olaylardan farklı olduğunu söyledi.
"The Politics of Protest: Social Movements in America" (Protesto Siyasetleri: ABD’deki Toplumsal Hareketler) adlı kitabın yazarı Meyer perşembe günü Reuters'e verdiği demeçte “Kongre Binası protestoları çeken bir mıknatıs ve bazen protestolar, şiddet içerikli oluyor” ifadelerini kullandı.
Meyer “Bu sefer gerçekten garip olan şey, bir ABD başkanının insanları alenen siyasi rakiplerine karşı şiddet içerikli yöntemler kullanmaya teşvik etmesi” dedi.

En bilinen olaylar
İşte silah sesleri, bombalı eylemler, silahlı saldırılar, sopa ile atılan dayaklar ve hatta suikast girişimine varana kadar Kongre’nin tanık olduğu en bilinen şiddet içerikli eylemlerden bazılarının kronolojisi:
1814- İşgalci İngiliz kuvvetleri orijinal Kongre Binası’nı henüz inşaat halindeyken ateşe verdiler ve Temsilciler Meclisi ve orijinal Yüksek Mahkeme salonundaki mobilyaları yaktılar.
1835- Öfkeli bir boyacı, Başkan Andrew Jackson’ı Temsilciler Meclisi salonundaki bir cenaze töreninden ayrılırken vurmaya çalıştı. Saldırganın tabancası bozulduğu için ateş edemedi. Öfkesine hakim olamayan Jackson diğerleri saldırganı kontrol altına almadan önce bastonuyla kendisini dövdü. Mahkeme sanığın deli olduğu için suçsuz olduğuna hükmetti ve bunun üzerine bir akıl hastanesine kapatıldı. Söz konusu olay tarihe bir ABD başkanına düzenlenen ilk suikast girişimi olarak kazındı.
1856- Köleliğin kaldırılmasını savunan Massachusetts Senatörü Charles Sumner köleliği eleştiren bir konuşma yaptıktan sonra Senato salonunun ortasında Güney Carolina eyaletinden Temsilciler Meclisi üyesi Preston Brooks tarafından bir bastonla acımasızca dövüldü.
1915- Harvard Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Erich Muenter, Senato Meclisi tatildeyken içerideki boş bir resepsiyon odasına yerleştirdiği üç dinamit çubuğu uzaktan kumandayla patlattı. ABD’li finansörlerin I. Dünya Savaşı sırasında Almanya'ya karşı İngilizlere yardım etmesine öfkeli olan profesör olayın ardından New York'a kaçtı ve burada bankacı J.P. Morgan’ı vurarak hafif bir şekilde yaralanmasına sebep oldu. Profesör daha sonra yakalanarak hapse atıldı ve orada kendi canına kıydı.
1954- Porto Riko'lu dört milliyetçiden oluşan silahı bir grup, Temsilciler Meclisi salonundaki bir ziyaretçi balkonundan rastgele ateş açarak Porto Riko bayrağını salladı. Olayda beş Kongre üyesi yaralandı. Üçü erkek ve biri kadın olan dört saldırgan tutuklandı ve uzun süreli hapis cezasına çarptırıldı. 1979 yılında ise Başkan Jimmy Carter tarafından cezaları hafifletildi.
1971- Radikal savaş karşıtı Weather Underground (Yeraltı Havası) adlı bir grup, Laos’un ABD’nin desteği ile işgal edilmesini protesto etmek için Kongre Binası’nın Senato tarafındaki tuvaletlerden birine bomba yerleştirdi. Patlama sonucu büyük maddi hasar meydana geldi ancak yaralanan veya ölen olmadı.
1983 - Senato salonunun dışındaki bir bankın altına saklanan bir bomba patlatıldı. Patlamanın etkisiyle dönemin Senato Demokrat lideri Robert Byrd’ın ofisinin kapısının menteşeleri havaya uçtu ve ünlü bir avukat ve devlet adamı olan Daniel Webster'ın portresi zarar gördü. Bunun dışında kimseye bir şey olmadı. Olayı üstlenen radikal solcu bir grup, saldırıyı ABD'nin Lübnan ve Grenada'daki askeri müdahalesine misilleme olarak gerçekleştirdiğini söyledi.
1998- Silahlı bir kişi, ABD Kongre Binası’ndaki güvenlik noktasından geçerek ateş açtı. Olay sonucu iki polis memurunu ölümcül şekilde yaraladı. Silahlı adam daha sonra dönemin Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Tom DeLay'in ofisine yöneldi. Aynı zamanda saldırıda bir turist de yaralandı. Hayatını kaybeden iki memur onurlandırılmak üzere Capitol Rotunda’da yatan ilk sıradan vatandaşlar oldu.
2001- United Airlines Flight 93 sefer sayılı uçak, yolcuların uçağı kaçırmak isteyen kişileri etkisiz hale getirmek için kokpite baskın yapmasının ardından Pensilvanya’ya düştü. Daha sonra araştırmacılar, faillerin ABD Kongre Binası’na saldırmayı hedefledikleri ihtimali üzerinde durduklarını belirtti.
2013- Bir kadın aracıyla Beyaz Saray güvenlik noktasından geçmeye çalıştı. Yetkililer tarafından Kongre Binası’na kadar kovalanan kadın burada vurularak öldürüldü. Yetkililer aracın içerisinde kadının bebeğini buldular. Bebekte herhangi bir zarar yoktu.
2021- Yüzlerce Trump destekçisi Kongre Binası'na baskın düzenledi. Binayı saatlerce işgal ettiler, ofisleri yağmaladılar, yetkilileri milletvekillerini tahliye etmeye zorladılar ve 2020 yılının Kasım ayında yapılan başkanlık seçimlerinin onaylanmasını durdurdular.
Polis, binanın içindeki koridorlarda isyancıların ortasında duran bir kadını vurdu. Aynı şekilde Kongre Polisi, protestocularla aralarında çıkan çatışmada yaralanan polislerden birinin perşembe günü hayatını kaybettiğini bildirdi. Çıkan arbede sırasında Kongre Binası’ndaki üç kişi daha tıbbi nedenlerden ötürü hayatını kaybetti.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters