Tunus muhalefeti, Gannuşi’ye verilen güveni geri çekme çağrısını yineledi

Tunus Parlamentosu. (EPA)
Tunus Parlamentosu. (EPA)
TT

Tunus muhalefeti, Gannuşi’ye verilen güveni geri çekme çağrısını yineledi

Tunus Parlamentosu. (EPA)
Tunus Parlamentosu. (EPA)

Tunus muhalefetindeki Özgür Anayasa Partisi ve Demokratik Blok liderliğindeki bir dizi parti, Parlamento Başkanı Raşid Gannuşi’ye verilen güveni geri çekme çağrısında bulundu. Aynı zamanda parlamento kubbesi altındaki şiddeti kınaması talebinde bulundu.
Abir Musa liderliğindeki Özgür Anayasa Partisi bloğu, Gannuşi’ye verilen güvenin geri çekilmesi yönünde yeni bir dilekçenin imzalanmaya başladığını duyurdu. Blok, bunun sebebinin Gannuşi’nin bloğun rolünü iptal etmek amacıyla genel kurul toplantısında yaptığı ‘darbe’, milletvekillerinin iradesini zedelemek için gücü suiistimal etmesi ve bloğun tabiriyle ‘bilinmeyen sonuçları olan bir siyasi plan çerçevesinde’ kararlarını parlamento bürosunda geçirmeye zorlaması olduğunu bildirdi.
Gerekli imzaların acilen toplanması çağrısında bulunan parlamento bloğu, güvenin genel oturum öncesinde geri çekilmesi ve mümkün olan en kısa süre içerisinde oylanması için gerekli imzaların acilen toplanması çağrısında bulundu. Güveni geri çekme talebiyle ilgili görüşme başlatılması için 73 milletvekilinin imzası gerekiyor.
Söz konusu çağrı, Demokratik Blok üyesi Samiye Abbu’nun 10 Ocak itibariyle parlamentoda açlık grevine başladığı bir zamanda geldi. Nitekim Abbu, Gannuşi sorumluluğu üstlenene ve parlamentodaki şiddeti ve faillerini kınayan bir bildiri yayınlayana dek grevi sonlandırmayacağını vurguladı.
Bazı üyeleri parlamentoda oturma eylemi yapmaya devam eden Demokratik Blok ile bazı bağımsız milletvekilleri, geçen aralık ayının başından bu yana, Gannuşi’den aynı talepte bulunuyor. Ancak Gannuşi, oturma eyleminin beşinci haftasına girmesine rağmen şiddetin faillerine yönelik herhangi bir adım atmadı. Bu, söz konusu öfkeli milletvekillerinin ifadelerine göre kendisinin şiddet kültürünü benimsediği anlamına geliyor. 
Gözlemciler, bazı milletvekillerinin de ifade ettiği gibi bu gecikmenin, muhalefeti Gannuşi’yi devirme yolunda tekrar birleştireceğine inanıyor. Ancak bu istek, muhalefet kutupları arasındaki liderlik mücadelesiyle çatışıyor. Zira solcu liderler, Özgür Anayasa Partisi bayrağı altında faaliyet göstermek istemiyorlar.
Özgür Anayasa Partisi geçtiğimiz ağustos ayında, ‘bölgesel eksenlere mensup olduğu’ bahanesiyle söz konusu güveni geri çekme kampanyasına öncülük etmişti. Ancak muhalefet, uzaklaştırılması yönünde mutlak çoğunluk elde etti.
Diğer yandan Cumhurbaşkanı Kays Said, devlet ve birliğinin sembolü, bağımsızlığı ve sürekliliğinin garantörü ve anayasaya saygının gözeticisi olmasına rağmen yaklaşan kabine değişikliği veya düzenlemelerden haberdar olmadığını, istişarelerin belirli taraflarla sınırlandırılmaması gerektiğini vurguladı. Bu sözler, Cumhurbaşkanı ile Başbakan Hişam el-Meşişi arasındaki güç mücadelesi ve kabine değişikliğine yönelik etkisi hakkında soru işaretlerine yol açtı. Said, belirli taraflara hizmet edecek kabine değişikliği planından, aynı zamanda hükümeti değiştirme veya aleyhinde bir suçlama tasarısı sunma yönündeki düzenlemelerden daha önce de bahsetmişti.
Meşişi ise Tunus Genel İşçi Sendikası’nın kendisine Ulusal Diyalog girişimi metni göndermediğini söyledi. Bu girişim, ülkenin karşı karşıya olduğu siyasi krizi çözme yönünde Cumhurbaşkanı'na sunulmuştu. Bazı gözlemciler bunun Tunus'taki yetkililer arasındaki krizi körükleyeceği görüşünde.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.