Fransa, İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken İran’a ‘acil yanıt verilmesi’ çağrısında bulundu

Zarif, Paris'i bölgede istikrarı bozmaya çalışmakla suçlarken Le Drian'ın açıklamalarını ‘saçma’ olarak nitelendirdi

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın, Paris'te düzenlediği basın toplantısından bir kare (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın, Paris'te düzenlediği basın toplantısından bir kare (AFP)
TT

Fransa, İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken İran’a ‘acil yanıt verilmesi’ çağrısında bulundu

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın, Paris'te düzenlediği basın toplantısından bir kare (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın, Paris'te düzenlediği basın toplantısından bir kare (AFP)

İlk kez Avrupalı üst düzey bir ​​yetkili, , İran'ı doğrudan askeri nükleer silahlar elde etmeye çalışmakla suçlarken zamanın daraldığını ve İran'ın son haftalarda hızlanan faaliyetlerine ‘acilen’ bir yanıt verilmesi gerektiğini söyledi.
Bu suçlamaların ilginç olan tarafı, suçlamaların 2015 yılında Tahran ile imzalanan nükleer anlaşmanın en ateşli savunucusu olan Fransa’nın Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian tarafından yapılmasıydı.
Hatırlanacağı üzere ABD, 2018 baharında nükleer anlaşamadan tek taraflı olarak çekilmiş ardından Başkan Donald Trump'ın ‘azami baskı politikası’ olarak adlandırdığı İran'a yönelik ekonomik ve mali yaptırımlar uygulamıştı.
Le Drian, haftalık Le Journal du Dimanche gazetesine verdiği röportajda, İran'ın kademeli olarak ‘nükleer (silah) edinme imkânlarını geliştirdiğini’ açıkladı. Le Drian, “ABD, nükleer anlaşmayı terk ederek, İran’a ‘azami baskı’ olarak adlandırdığı politikayı uygulamayı seçti. Bu da söz konusu politikanın yalnızca riskleri ve tehdidi daha da artırmasıyla sonuçlandı. Yani bu mekanizmayı durdurmalıyız. İran’ın nükleer silah kapasitesine ulaşma sürecine girdiğini açık bir şekilde söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
Le Drian, önümüzdeki Haziran ayında İran’da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine değindikten ve bu seçimlerin taşıyabileceği bir takım risklere ilişkin imada bulunduktan sonra "İranlılara acilen (nükleer anlaşmanın ihlali konusunda) artık yeter denilmesi ve İran ile ABD'nin Viyana Anlaşması'na (nükleer anlaşma) dönmesi için bir an evvel gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor” dedi. Ancak, İran ve ABD’nin nükleer anlaşmaya dönmelerinin yeterli olmayacağı konusunda uyaran Fransız Bakan, aksine balistik silahların yayılması ve İran'ın bölgedeki komşularının güvenliğini istikrarsızlaşması hakkında zorlu görüşmelerin yapılmasını gerektirebileceğini söyledi.
Le Drian, pek çok şekilde yorumlanabilecek belirsiz bir cümle kurarak,”Bu tür dosyaların takvimine ilişkin gizlilik esasına bağlıdır, ancak bu acil bir konudur” ifadelerini kullandı. Söz konusu takvimle örneğin nükleer programın geleceği hakkında ABD ve İran arasında ön görüşmeler yapılması gibi gözden uzak bir takım faaliyetlerin olduğu kast ediliyor da olabilir, balistik program ve Paris'in sürekli olarak ‘istikrarsızlaştırıcı’ olarak tanımladığı Tahran'ın bölgesel politikası olan diğer iki dosyaya işaret ediliyor da olabilir.
Fransız diplomasisi bunu görmüş veya kolaylaştırılmasına yardımcı olmuş olabilir. Ancak henüz bunu açığa çıkarma zamanının gelmediği düşünülüyor olabilir.
Paris'teki güvenilir kaynaklara göre ele alınması gereken 4 önemli nokta var. Birincisi, Le Drian'ın uyarıları, nükleer anlaşmayı imzalayan üç Avrupa ülkesinin (Fransa, İngiltere ve Almanya) dışişleri bakanlıklarının ortak açıklamasından 24 saat sonra gelmesi. Avrupalı dışişleri bakanları, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Tahran'dan, ‘Tahran’daki nükleer araştırma reaktörü için yakıt olması için uranyum minerali üretmek amacıyla araştırmalarda ilerleme kaydettiğini’ bildirdiği raporunun ardından yaptıkları ortak açıklamada, Tahran'ın ‘hem barışçıl hem de askeri kullanım için’ uranyum minerali üretmeye hazır olduğunu duyurmasıyla ilgili ‘derin endişelerini’ dile getirdiler.
Avrupalılar, İran’ın Tahran'daki nükleer reaktörün çalışması için bu minerale ihtiyaç duymasının, askeri kullanım için olmadığı sürece uranyum minerali üretme konusunda geçerli bir neden olduğuna ve bu konuda haksız olmadığına inanıyorlar. Burada, İran'ın bu son adımının, Tahran'ın 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmada izin verilen seviyeden 5 kat fazla olan yüzde 20 oranında uranyumu zenginleştirmeye başlamasından birkaç gün sonra geldiği hatırlatılmalı. Yine aynı kaynaklara göre Bahsi geçen kaynaklara göre İranlı nükleer uzmanları,  bu seviyedeki zenginleştirme oranından nükleer silah üretmek için gereken yüzde 90 seviyesine ulaşabilecek yeteneğe sahipler.
Bu durum, İran'ın nükleer silah elde edebilecek seviyeye ulaşmak için ihtiyaç duyduğu sürenin bir yıldan birkaç aya indiği anlamına geliyor. Bu da Avrupa’nın derin endişesini ve Le Drian’ın yaptığı son uyarıları açıklıyor.
İkinci nokta, Tahran, yeni ABD yönetiminin ‘ya Trump’ın uyguladığı yaptırımları geri çekmek ya da İran’ın nükleer silahlara sahip olma ve nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini veya geriye kalan yükümlülüklerinden vazgeçmesini hızlandırma riskiyle karşı karşıya kalmak’ arasında seçim yapmaya zorlamak için üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla Washington'daki yönetim değişikliği sürecinden yararlanması. Ayrıca ABD’nin olası bir askeri saldırısının ‘mümkün olsa bile artık mümkün olmadığından’ emin olmanın rahatlığını yaşıyor.
Üçüncü nokta, Washington'la veya P5+1 ülkeleri (BMGK’nın 5 daimi üyesi İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya ile Almanya) ile müzakere zamanı geldiğinde kullanılacak baskı kartlarının bir derlemesi olarak da değerlendirilebilir.
Dördüncü nokta ise, Avrupa ülkelerinin İran'ın geçtiğimiz yılın Mayıs ayından itibaren anlaşmadaki yükümlülüklerinden vazgeçmeye başlamasından bu yana devam eden uyarılarına açıkça kayıtsız kalma hakkının olması. İran bugün Avrupa'nın taleplerini dinlemeye kendisini sevk edecek hiç bir neden görmüyor. Özellikle öncelikle Washington’da olanlarla ilgileniyor olmaları, İran için Avrupa ülkelerinin taleplerinin dinlememesi konusunda bir neden olabilir.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Fransız mevkidaşı Le Drian'ın açıklamalarına Twitter hesabından yazdığı bir tweet ile cevap verdi. Le Drian’a ‘İran hakkındaki anlamsız ve saçma konuşmayı bırakması’ çağrısında bulunan Zarif, Fransa’yı ‘bölgeyi istikrarsızlaştırmaya’ çalışmakla suçladı. Nükleer anlaşmanın devamlılığını sağlayanın Avrupa troykası olduğuna şiddetle karşı çıkan Zarif, bunu İran’ın sağladığını vurguladı. Zarif, Avrupa troykasının Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana İran'a verdiği sözleri yerine getirmediği yönündeki suçlamalarını bir kez daha yineledi.
Bugün Avrupa başkentlerinde ve başka yerlerde, Biden’ın nükleer anlaşmaya dönme niyetinde olduğu bilindiğinden, yeni ABD yönetiminin İran dosyasıyla ilgilenirken benimseyeceği yaklaşımın şartları hakkında bir takım soru işaretleri var. Burada Viyana Anlaşması’nın, 10 yıllık zorlu müzakereler ve onlarca üst düzey görüşme sonucunda imzaladığı hatırlatmakta fayda var. Ayrıca Biden, Tahran’ın füze programı ve bölgesel politikası ile ‘nükleer anlaşma’ arasında da bir bağlantı olduğunu düşünüyor.
Tahran bugüne kadar, ‘ulusal güvenliğini içerdiği’ gerekçesiyle ilk müzakerelere kapıyı açmayı reddetti.  Bu nedenle, birçok kişi müzakerelerin başlaması durumunda Le Drian’ın bunların ‘çetin müzakereler’ olacağı şeklindeki düşüncesinde haklı olduğuna inanıyor. Özellikle Tahran'ın istediği, ama kimsenin olmasına ihtimal vermediği; Washington'ın tüm yaptırımları kaldırması ve İran’ın ancak bunun ardından nükleer anlaşmadaki taahhütlerini tam olarak yerine getirmeye başlaması senaryosundan dolayı olası müzakerelerin çetin geçmesi bekleniyor. Ne var ki Zarif dahil tüm İranlı yetkililer, Washington veya başka bir tarafla ‘müzakerelere gerek olmadığı’ şeklindeki görüşlerini açıklayacak kadar ileri gittiler.
Bu dosyayı takip edenler, böyle bir senaryonun gerçekleşmesine ihmal dahi vermiyorlar. Bu nedenle, ABD’nin yaklaşımını, özellikle de Washington’ın müzakerelerin başlangıcı olarak yaptırım kartını terk edip etmeyeceğini, başarısının doruk noktası olarak yaptırımlara bağlı kalıp kalmayacağını ve her iki tarafın da diğer taraftan beklediği adımın atılarak ‘orta yol’ çözümü üzerinde bir anlaşmaya varıp varamayacaklarını öğrenmeyi çok istiyorlar. Paris'in Tahran'a karşı fazla hoşgörülü davranılmaması ve yaptırımların kaldırılmasıyla diğer iki tartışmalı dosyaya yönelik müzakereler arasında bağlantı kurulması gerektiğini düşündüğü oldukça açık.
Bu arada Fransız kaynaklar, anlaşmanın imzalandığı dönemde Fransa Dışişleri Bakanı olan Laurent Fabius'un, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın talimatları uyarınca eksiklikleri daha sonra ortaya çıkan anlaşmayı imzalamak için ‘acele eden’ dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye karşı en sert tavırı koyan kişi olduğunu söylediler.



İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
TT

İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)

İsrail, bilgisayar korsanlarının saldırılarına karşı "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı. 

İsrail Ulusal Siber Güvenlik Direktörlüğü'nden Aviram Atzaba, Fransız haber ajansı AFP'ye "Gözle görülmeyen, sessiz bir savaş veriyoruz" dedi.

Aztaba, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından siber saldırıların ciddi şekilde arttığını söyledi.

Yetkili, Hamas ve Hizbullah'la bağlantılı hackerların yoğun siber saldırılar düzenlediğini belirtirken, bilgisayar korsanlarının şimdiye dek İsrail'deki dijital altyapıya ciddi bir zarar veremediğini savundu. 

Savaşın başından beri en az 800 siber saldırıyı savuşturduklarını söyleyen Atzaba, gerçek zamanlı koruma sağlayan ve merkezi şekilde yönetilen bir siber savunma sistemi geliştirdiklerini ifade etti.

Altyapısı iki yıl önce hazırlanan "Siber Kubbe" isimli savunma sistemiyle ilgili çalışmaların son dönemde hızlandırıldığı aktarıldı.

Atzaba, sistemin "roketlere karşı koruma sağlayan Demir Kubbe gibi çalıştığını" belirterek, büyük bir veri havuzu oluşturduklarını söyledi. 

İsrail Başbakanlığı'na bağlı direktörlük, söz konusu sistemi geliştirmek için ABD dahil çeşitli Batılı ülkelerle işbirliği yaptı. 

Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Chuck Freilich, İran'ın da İsrail'e yönelik siber saldırılarda önemli rol oynadığına dikkat çekti. 

Freilich, İran'ın Rusya ve Çin'den aldığı yardımlarla hem askerlere hem de öğrencilere siber saldırı ve savunma eğitimi verdiğini savundu. 

Savaş başladıktan sonra Filistin yanlısı AnonGhost adlı bir hacker, Hamas saldırılarını önceden haber verdiğini öne süren bir telefon uygulaması tasarlamıştı. Bilgisayar korsanı, daha sonra uygulama üzerinden sahte bildirim ve uyarılar göndererek bunları açan birçok kişinin verilerini çalmıştı.

Independent Türkçe, AFP, The Conversation


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


ABD'de Filistin'e destek eylemlerine müdahale sırasında silah ateşlendi

Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
TT

ABD'de Filistin'e destek eylemlerine müdahale sırasında silah ateşlendi

Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)

ABD'deki Columbia Üniversitesi'nde protestoculara müdahale edilirken bir polisin silahının yanlışlıkla ateşlendiği bildirildi.

New York Polis Teşkilatı'ndan (NYPD) dün yapılan açıklamada, kampüste öğrencilerin işgal ettiği Hamilton Hall binasına giren ekipler arasında yer alan bir polisin silahının yanlışlıkla ateşlendiği belirtildi.

Olayın, polislerin binanın ilk katında kurulan barikata salı günü müdahale ederken yaşandığı ifade edildi.

Kimsenin yaralanmadığı aktarılırken, silahı ateşlenen polisin kimliği paylaşılmadı.

Olay, New York'un yerel medya kuruluşlarından The City'nin perşembe günü yaptığı haberle ortaya çıktı. Haberde, polis müdahalesi sırasında binadan silah sesi geldiği yazıldı.

Diğer yandan ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in aktardığına göre ülke çapında protestolarda gözaltına alınan öğrenci ve akademisyen sayısı 2 bini geçti.

ABD Başkanı Joe Biden da protestolarla ilgili en detaylı açıklamasını dün yaptı. Biden, öğrencilerin ifade özgürlüğüne her zaman saygı duyduklarını fakat şiddet içeren olaylara dönüşen hiçbir eyleme izin vermeyeceklerini söyledi. 

Biden, bazı eyaletlerde eylemlerin bastırılması için Ulusal Muhafızlar'ın devreye sokulmasına ilişkin çağrılara olumsuz yanıt verirken, protestoların İsrail ve Ortadoğu politikalarını etkilemediğini ifade etti.

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan'da başlayan olaylarda güvenlik güçleri en az 108 öğrenciyi gözaltına almış, 80 öğrenciye de disiplin cezası verilmişti. 

Bunun ardından aralarında Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversitede Filistin'e destek eylemleri hızla yayıldı.

Oregon eyaletindeki Portland Devlet Üniversitesi'nde, dün Filistin'e destek gösterisi düzenleyen protestocuların üzerine aracını süren şüpheli de gözaltına alındı. 

Kimsenin yaralanmadığı olayda, araçtan çıkan kişi kendisine müdahale etmeye çalışan aktivistlere biber gazı sıkarak kaçmıştı. Polis henüz saldırganın kimliğini açıklamadı.

ABD üniversitelerinde başlayan Gazze'ye destek eylemleri, Avrupa ve Ortadoğu'daki kampüslere de sıçradı.

CNN'in aktardığına göre Fransa'nın başkenti Paris'teki Sciences Po Üniversitesi'nde polis, eylemcileri kampüsten dışarı çıkardı. Üniversitenin kampüsünü bugünlük kapattığı, olaylarda kimsenin gözaltına alınmadığı aktarıldı.

Öğrenciler Kuveyt, Lübnan ve Mısır'daki kampüslerde de Filistin'e destek eylemleri düzenledi.

Independent Türkçe, CNN, Times of Israel, New York Times


Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf
TT

Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf

Erdoğan ile bir araya gelmesine ilişkin konuşan Özel, “Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum" dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Görüşme sonrası başkanlar basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesindeki 'boş koltuk' ile ilgili bir soruya yanıt veren Özel şunları kaydetti:

Krizleri yeniden konuşmak anlamlı değil. Orada ortaya çıkan tablo ve aramızdaki görüşmeden sonra sayın Erdoğan'ın CHP'ye bir ziyaret yapma talebini iletmesi ile birlikte olabilecek en iyi şekilde çözülmüş oldu. Artık dönüp bir değerlendirmeyi doğru bulmam. Biz kamuoyunun gündeminde ne varsa hepsini sayın Erdoğan'la görüşme imkanı bulduk. Kendisi dinledi, heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de sayın Erdoğan'ın değerlendirmelerini dinledik. Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum.

Namık Tan'ın görüşmede yer alması

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan'ın görüşmede yer almasının kimin tarafından önerildiği sorulması üzerine Özel, şunları söyledi:

Ben, sayın Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etmeden önce seçilmiş son tarafsız Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir ziyarette bulundum. Ziyaretimde bir cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma yardım istemek üzerineydi. Kendisinin uyarısı şöyle oldu; Cumhurbaşkanı'nın özel kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi olduğunu, onun için benim de partide bulunan bir büyükelçiyi görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde görev yapan İstanbul Milletvekilimiz Namık Tan'ı görevlendirdim.

Deprem Bakanlığı önerisi

Görüşmede Erdoğan'a "Deprem Bakanlığı önerisinde bulunup bulunmadığı" sorulan Özel, şu cevabı verdi:

Deprem üzerine, ismi doğrudan Deprem Bakanlığı olarak konur mu yoksa Doğal Afetlerle Mücadele ve Depreme Hazırlık Bakanlığı mı olur bilmiyorum ama bir bakanlık kurulmasını önerdim. Dahasını önerdim. Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısını görevlendireceğimi ve deprem meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın nasıl bir adım atacağını bilmiyorum.

Independent Türkçe


Disney World, George W. Bush'un yaptığı resimleri sergileyecek

Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
TT

Disney World, George W. Bush'un yaptığı resimleri sergileyecek

Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)

Eski ABD Başkanı George W. Bush'un resimleri, gazilere yönelik bir kutlama kapsamında Florida'daki Walt Disney World'de sergilenecek. 

Disney, EPCOT tema parkında haziranda açılacağını çarşamba günü duyurduğu yeni serginin Bush'un askeri personele "kişisel bağlılığını" ve onlarla "devam eden çalışmalarını" yansıtacağını duyurdu.

Florida'nın merkezindeki parkta yer alan American Adventure fuar alanındaki sergide, birçoğunda Başkan'ın şahsen tanıdığı ordu mensuplarının yer aldığı 60'tan fazla resim olacak.

George W. Bush Başkanlık Merkezi Başkanı ve CEO'su Ken Hersh yaptığı basın açıklamasında, "Umuyorum ki bu özel sergiyi görme fırsatı bulanlar, resmedilen kahramanların her birinin ardındaki liderliği, hizmeti ve fedakarlığı ve askeri personelimizin ve ailelerinin ordudan ayrılırken karşılaştıkları benzersiz zorlukları da hatırlayacak" dedi.

xscdv
Florida'daki Walt Disney World Resort'ta yer alan EPCOT'taki yeni sergide gösterilecek portreler (Disney/George W. Bush Başkanlık Merkezi)

Disney, "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" sergisindeki her bir tabloya, sergide yer alan kişilerin "ilham verici hikayelerinin" eşlik edeceğini açıkladı.

Disney Deneyimleri Başkanı Josh D'Amaro, "Ülkemiz için çok şey verenleri kutlamak, 100 yıllık tarihimiz boyunca The Walt Disney Company'nin dokusunun bir parçası olmuştur" dedi.

Bush Enstitüsü'ne bu özel koleksiyona yer vermemize ve konuklarımızla paylaşmamıza imkan sunduğu için minnettarız.

77 yaşındaki Bush, 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan saldırılar sırasında Beyaz Saray'daydı ve George W. Bush Enstitüsü'nün çalışmaları o tarihten bu yana orduda görev yapanlara odaklanıyor.

Benzer bir sergi 2017'de açıldığında Başkan Bush, resmini yaptığı herkesi tanıdığını söylemişti.
 

Bush, NBC News'a "Bu insanlar kendilerine kahraman denmesini istemiyorlar" diye konuşmuştu.

Onlar sadece iyi bir iş çıkardıkları için  [başkalarının] teşekkür etmesini istiyor ve ben insanların onlara acımasını istemiyorum.

Disney, serginin yeni versiyonunun 9 Haziran'da açılıp bir yıl süreceğini ve 11 Eylül sonrası gazileri ve aileleri için kaynak oluşturulacağını söyledi.

Independent Türkçe

 


Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
TT

Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)

Elon Musk geçen ay davet listesinde dünyanın en zengin ve en güçlülerinden bazılarının yer aldığı "Joe Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptı.

Bu yemeği ilk haberleştiren Puck'a göre girişimci ve yatırımcı David Sacks, nisanda ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Hollywood Hills'taki malikanesinde bu elit toplantıya ortak ev sahipliği yaptı. Bir kaynak, yemekli davetteki sohbetin büyük ölçüde Demokratları yenmek için nasıl para toplanacağı etrafında döndüğünü belirtti. 

Bu toplantı Puck tarafından "Biden karşıtı" diye nitelendirildi ancak özellikle eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı Donald Trump'ı desteklemek amacıyla yapılmadı. Aslında Sacks, 2021 Ocak'ta yayımlanan bir podcast'te Trump'ın 6 Ocak'taki eylemlerinin kendisini "ulusal düzeyde yeniden aday olmaktan diskalifiye ettiğini" söylemişti.

Konuk listesinde Peter Thiel, Rupert Murdoch, Michael Milken ve Travis Kalanick'in yer aldığı bildirildi.

Puck'ın haberine göre göç, yemeğin gündem konusu oldu. 

Dünyadaki en zengin ikinci kişi Musk'ın son yıllarda siyasete ilgisi arttı ve sık sık dünya liderleriyle birlikte görüldü. Musk, eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X'te bir dizi siyasi görüşünü kamuoyuyla paylaştı.

Musk, kasımdaki ABD başkanlık seçimi için henüz bir adayı desteklemedi. Milyarder, martta yaptığı açıklamada ne Biden ne de Trump'ın kampanyalarına bağış yapmayı planladığını söylemişti. 

Ancak SpaceX'in kurucusu 2020'de oyunu Biden'a verdiğini söylemişti. Ocak ayında sosyal medya ağı X'te şöyle yazmıştı:

Kendimi bu kez Biden'a oy verirken göremiyorum.

Musk, Biden'ın göç politikasını açıkça eleştirmiş ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'ın "yasaları kasten çiğnediği ve yasadışı göçü tüm tarihsel emsallerin ötesinde devasa ölçüde artırdığı için" görevden alınması çağrısında bulunmuştu.

Aynı zamanda X'te "ifade özgürlüğünü" açıkça savunan Musk, Başkan'ın eski baş tıbbi danışmanı Anthony Fauci'den duyduğu hoşnutsuzluğu şöyle dile getirmişti:

Zamirlerim Yargılansın/Fauci.

Musk ayrıca Trump'ı da eleştiriyor. Tesla milyarderi, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ardından Haziran 2017'de Trump'ın oluşturduğu danışma konseylerindeki görevlerinden istifa etmişti. 

Temmuz 2022'de Trump, milyarderi "saçmalıklarıyla ünlü biri" diye nitelendirerek yerden yere vurması üzerine Musk şöyle bir yanıt vermişti:

Adamdan nefret etmiyorum ama Trump'ın ununu eleyip eleğini asarak emekli olmasının zamanı geldi.

Yemeğe katılan diğer konuklar da eskiden Trump'a yakından bağlantılı isimlerdi.

Trump'ın affettiği finansçı Michael Milken, Trump yönetiminin hazine bakanı Steven Mnuchin'le birlikte yemeğe katıldı.

Fox News'un sahibi News Corp'un eski başkanı olan medya patronu Rupert Murdoch, Trump'ın ekonomik danışma konseyinin bir dönem üyesi olan eski Uber CEO'su Travis Kalanick, PayPal'ın kurucu ortağı ve 2016'da Trump'ı destekleyen Peter Thiel de davette yer aldı. 

The Independent; Musk, Sack, Thiel, Murdoch, Milken ve Kalanick'in temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. 
Independent Türkçe


ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
TT

ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)

ABD'nin inşa ettiği geçici liman tesisi büyük ölçüde tamamlansa da insani yardımların Gazze'ye gidişi bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle gecikebilir .

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby perşembe günü, yeni tesis üzerinden Gazze'ye yardım akışının ne zaman başlayabileceği sorulması üzerine gazetecilere, (ABD Savunma Bakanlığı'nın Kıyı Ötesi Ortak Lojistik Operasyonu adını verdiği operasyon kapsamında ABD askerlerinin kurduğu) yardım iskelesinin inşasının neredeyse bittiğini söyledi. Geçici liman Amerikan ordusu ve Ortadoğu'daki diğer müttefikleri için büyük bir proje.

Kirby limanla ilgili olumlu haberlerini bir uyarıyla dengeledi.

"Doğu Akdeniz'de insani yardım malzemelerini almaya başlayabileceğimiz tarihi etkileyebilecek, hava durumuna dair bazı endişeler var" dedi. Emekli bir ABD Deniz Kuvvetleri Tuğamirali olan Kirby, deneyimlerine dayanarak o bölgedeki hava durumunun "öngörülemez olabileceğini" de sözlerine ekledi.

"An itibarıyla hava durumunun diğer her şey kadar önemli bir faktör olduğunu anlıyorum" dedi.

Kirby'nin açıklamaları Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh'in gazetecilere "yüzer iskelenin tamamen inşa edildiğini ve kurulduğunu" söylemesinden sadece bir gün sonra geldi.

Singh, iskeleyi Gazze kıyısına bağlayan "geçidin inşasının devam ettiğini" de sözlerine eklemiş ancak ne zaman tamamen bitebileceğini ayrıntılı olarak belirtmekten kaçınmıştı.

"Teslim tarihinde en başından beri mayıs başında demiştik. Hâlâ bu hedefe ulaşma yolunda olduğumuza inanıyoruz ancak insani yardımın, o ilk kamyonların ne zaman Gazze'ye gireceğine dair kesin bir tarih veremiyorum. Ancak elimizde bir tarih olur olmaz elbette sizi bu konuda bilgilendireceğiz" demişti.

Denizde inşa edilen karmaşık bir sistem olan yüzer platform, İsrail güçlerinin yardım taşıyan kamyonlar için sahile demirlediği bir geçide sahip.

ABD Savunma Bakanlığı inşaatın 25 Nisan'da başladığını duyurmuştu. The Independent yardımların ulaştırılmasıyla ilgili tahminler hakkında daha fazla yorum için bakanlığa ulaştı ancak yanıt alamadı.

Biden, Demokrat Partililer ve partinin seçmenleri arasında ABD Başkanı'nın Netanyahu'nun Gazze'deki eylemlerine verdiği tepkiye yönelik memnuniyetsizliğin artmasının ardından marttaki Ulusa Sesleniş konuşması sırasında yardım iskelesinin inşasını duyurmuştu. Son birkaç günde Amerikan kampüslerinde düzenlenen Filistin yanlısı protestolar insani yardımın bölgeye ne zaman ulaşacağı sorularını daha da yoğunlaştırdı.

İsrail-Hamas savaşı, Hamas teröristlerinin geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'i istila ederek çok sayıda kişiyi rehin almasının ardından başlamıştı. Bu rehinelerin bir kısmı iade edilirken, diğerleri hâlâ Filistin topraklarında. Bu hafta Hamas rehinelerden birinin videosunu yayımladı.

İsrail bombardımanı sonrasında Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 30 binden fazla kişinin öldüğüne inanılıyor.

Independent Türkçe


Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi
TT

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Güneş atmosferinin en dış katmanı koronanın detaylı görüntülerini paylaştı. ESA'yla NASA'nın işbirliğinde görevini sürdüren Solar Orbiter uzay aracının çektiği videoda bu son derece sıcak katmanın tüy benzeri şeylerle kaplı olduğu görülüyor.

ESA dün yaptığı açıklamada videonun Solar Orbiter'ın Ekstrem Ultraviyole Görüntüleme adlı aracıyla geçen yıl 27 Eylül'de çekildiğini belirtti. Görüntüleri kaydettiği sırada uzay aracının Güneş'le arasındaki mesafe, Dünya'nın yıldızıyla mesafesinin yaklaşık üçte biri kadardı. 

Videodaki parlak yerlerin sıcaklığının 1 milyon derece civarında olduğunu açıklayan uzay ajansı, radyasyonu emen soğuk maddelerin bu nedenle daha karanlık göründüğünü ifade etti. 

Şubat 2020'de başlatılan Solar Orbiter görevi kapsamında çekilen video ve fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'e dair yeni bakış açıları kazandırıyor. Son videosunda da koronal yosun denen tüy benzeri yapıların yanı sıra iğne ve koronal yağmurun yeni görüntülerini sundu. 

Yosuna benzediği için bu şekilde adlandırılan koronal yosun, plazmadan meydana geliyor. Bu yosunlar genellikle, Güneş atmosferinde yine plazmadan oluşan kemer benzeri yapıları ifade eden koronal döngülerin dibinde görülüyor. Yıldızın atmosferinin, kromosfer ve korona adlı iki katmanına yayılan koronal yosun, çok sıcak olduğundan pek çok alet tarafından saptanamıyor. 

Solar Orbiter ayrıca iğne veya spikül denen, uzun gaz kulelerini de kaydetti. Kromosfere kadar uzanan iğnelerin boyu 10 bin kilometreye varabiliyor. 

Videoda soğuk maddelerin yükselip daha sonra büyük ölçüde tekrar yere düştüğü "küçük bir patlama" da gözlemleniyor. Öte yandan ESA yaptığı açıklamada, bu küçük patlamanın Dünya'dan büyük olduğunun altını çizdi. 

Koronadaki sıcak plazmanın soğuyup yoğunlaştıktan sonra geri yağmasını ifade eden koronal yağmur da yeni videoda görülüyor. Kütleçekim etkisiyle meydana gelen "soğuk yağmur" 10 bin dereceden daha düşük bir sıcaklığa sahipken, arkasındaki daha parlak kısım olan koronal döngüler yaklaşık 1 milyon derece.

Solar Orbiter'ın yanı sıra NASA'nın Parker Solar Probe ve Solar Dynamics Observatory görevleri de Güneş'i izleyerek görüntüler topluyor. Parker Solar Probe geçen yıl ekimde yıldızın 7,26 milyon kilometre uzağından geçerek Güneş'e en çok yaklaşan araç olmuştu.

Independent Türkçe, Universe Today, ESA, Space


Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
TT

Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)

Pakistan polisi bugün (Cuma) ülkenin kuzeyinde meydana gelen trafik kazasında en az 20 kişinin öldüğünü duyurdu.

Kaza yapan otobüs, başkent İslamabad ile yakınlarındaki Ravalpindi arasında sefer yapıyordu.

Kaza yerine yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Chilas kasabasın polis yetkilisi Azmat Shah, "Kazada 20 kişinin öldüğünü, 21 kişinin de yaralandığını" söyledi.

Azmat Shah, AFP’ye yaptığı açıklamada, sürücünün virajda otobüsün kontrolünü kaybettiğini ve otobüsün İndus Nehri vadisine düştüğünü belirtti.

Polis yetkilisi, yaralılardan beşinin durumunun kritik olduğunu söyledi.

Pakistan, otoyolların kötü durumu, trafik kurallarına uyulmaması ve sürücülerin dikkatsiz nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında yüksek ölüm oranları kaydediyor.

Ülkede otobüsler çoğunlukla maksimum kapasiteye kadar dolduruluyor ve emniyet kemeri takma kuralına uyulmuyor.


ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Perşembe günü yaptığı açıklamada, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) Gazze'deki ABD kuvvetlerine herhangi bir saldırı planladığına dair herhangi bir belirti görmediğini ancak ordunun güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alıdığını söyledi.

Austin basın toplantısında "Bu bilgiyi istihbaratla yetkilileri görüşüyorum. Ancak şu anda böyle bir niyetin olduğuna dair herhangi bir belirti göremiyorum. Ancak burası bir savaş bölgesi ve pek çok şey olabilir" dedi.

Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde faaliyete geçeceğini söyledi.

İsrailli yerleşimcilerin Ürdün'den gelen bir sevkiyata saldırmasının ardından ABD, hem İsrail'e hem de Hamas'a Gazze'deki sivillere yönelik yardımın kesintiye uğramamasını sağlama çağrısında bulundu.