ABD’de yaşayan İranlı profesör casusluk suçlamasıyla tutuklandı, Tahran ise suçlamaların düzmece olduğunu belirtiyor

ABD’de yaşayan İranlı profesör casusluk suçlamasıyla tutuklandı, Tahran ise suçlamaların düzmece olduğunu belirtiyor
TT

ABD’de yaşayan İranlı profesör casusluk suçlamasıyla tutuklandı, Tahran ise suçlamaların düzmece olduğunu belirtiyor

ABD’de yaşayan İranlı profesör casusluk suçlamasıyla tutuklandı, Tahran ise suçlamaların düzmece olduğunu belirtiyor

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, Lütfullah Kaveh Afrasiabi’nin Boston’da ABD yetkilileri tarafından tutuklanmasının ‘rehin alma’ operasyonu mesabesinde olduğu öne sürdü.
ABD Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Tahran adına kayıt dışı hükümet ajanı olarak çalışmak ve komplo kurmakla suçlanan Lütfullah Kaveh Afrasiabi’nin Salı günü Boston yakınlarındaki evinde gözaltına alındığı bildirilmişti.
ABD'nin bu hamlesinin “İran vatandaşlarının rehin alınması operasyonu” anlamına geldiğini söyleyen İran Dışişleri Sözcüsü Said Hatipzade ise ISNA’ya yaptığı açıklamada, Afrasiabi’nin düzmece suçlamalarla tutuklanan meşhur bir üniversite profesörü olduğunu vurguladı. Hatipzade “ABD’liler, ne yazık ki bu tür işlere bağımlılar; bahane ne olursa olsun rehin alıyorlar. Yeni ABD yönetiminin bu konuda Donald Trump yönetiminden farklı bir yaklaşım uygulayacağını umuyoruz” ifadelerine başvurdu.
ABD Adalet Bakanlığı tarafından Salı günü yapılan açıklamada, Afrasiabi'nin daimi ABD ikametgahı bulunan bir İran vatandaşı olduğu belirtilmişti. Ulusal Güvenlik Savcı Yardımcısı John Demers ise “Kaveh Afrasiabi, en az 10 yıldır kendisini Kongre'ye, gazetecilere ve ABD kamuoyuna İran hakkında tarafsız bir uzman olarak tanıttı. Ancak tüm bu süre zarfında aslında İran hükümeti ve İran İslam Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinin (IMUN) gizli bir çalışanıydı; İran propagandası yaymak için para alıyordu” ifadelerine başvurmuştu.
Kaveh Afrasiabi’nin kendi web sitesinde; Boston Üniversitesi’nde okuduğu, 30 yıl önce Harvard Üniversitesi’nde, 2000-2001 yılları arasında ise Berkeley Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak görev aldığı yazıyor. İran nükleer anlaşması dahil olmak üzere çeşitli konularda çok sayıda kitap yazan Kaveh Afrasiabi, uluslararası medyada İran’a dair haberlerde sık sık kaynak gösteriliyor. Afrasiabi, 10 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya; zirâ ABD yasaları, yabancı hükümetlerle çalışanların bunu beyan etmesini zorunlu kılıyor.
Afrasiabi’nin tutuklandığı haberi, İran asıllı Amerikan iş insanı İmad Şarki’nin İranlı yetkililer tarafından casuslukla suçundan 10 yıl hapis cezası aldığı haberlerinin ardından geldi. Diğer yandan, Çarşamba günü, 4 Kasım 1979'da Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin ülkesinde yargılanması talebiyle ABD’nin Tahran’daki İran büyükelçiliğinin İran rejimini destekleyen öğrenciler tarafından basılması ardından burada 444 gün boyunca rehin tutulan 52 ABD’linin serbest bırakılmasının 40. yıldönümüydü.



Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
TT

Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, evsiz insanların akıl hastalığı ve bağımlılık nedeniyle uzun süreli olarak zorla hastaneye yatırılmasını kolaylaştıracak bir kararname imzaladı.

Trump’ın perşembe günü imzaladığı kararnamede, bu adımın “kamusal düzeni yeniden tesis etmek” amacıyla yapıldığı savunuluyor.

Kararname kapsamında, akıl hastalıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili davaların görüldüğü mahkemelere fonların artırılması öngörülüyor.

Ayrıca şehirlerde izinsiz kamp kurma, boş evlerin işgal edilmesi ve kamuya açık alanda uyuşturucu kullanımı gibi konularda “azami denetim” politikası uygulayan eyaletlere daha fazla fon sağlanması planlanıyor.

Trump’ın kararnamesi, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu girişimin etkisinin sınırlı olabileceğini çünkü bu yasaların her eyaletin kendi yetki alanında olduğunu belirtiyor.

Ulusal Evsizlik Hukuku Merkezi İletişim Direktörü Jesse Rabinowitz, insanların hastanede tedaviye zorlanmasının etik dışı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

En güvenli topluluklar, fakir ya da hasta olmayı suç haline getirenler değil, insanlara sunacak en fazla konut ve kaynağa sahip olanlardır.

Haberde, Trump yönetiminin Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi tarafından yönetilen pandemi hibelerinde 1 milyar dolardan fazla kesintiye gittiği de hatırlatılıyor. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uyuşturucu politikalarıyla ilgili çalışmalar yapan Regina LaBelle, bir yandan fonları kesip diğer yandan böyle kararnameler yayımlamanın sorunları çözmeyeceğini belirtiyor.

Bazelon Akıl Sağlığı Merkezi'nden Jennifer Mathis de kesintiler nedeniyle sağlık sisteminin halihazırda yük altında olduğuna işaret ederek, “Daha fazla insanı hastanelere kapatmak çözüm değildir” diyor.

Independent Türkçe, Washington Post, NPR