Eski bir geleneği sürdüren kuşbazlar...

Fotoğraf (Independent Türkçe)
Fotoğraf (Independent Türkçe)
TT

Eski bir geleneği sürdüren kuşbazlar...

Fotoğraf (Independent Türkçe)
Fotoğraf (Independent Türkçe)

Günümüzde güvercinler temsil ettikleri simge olan "barış" ile anılsalar da, geçmişte iletişim aracı olarak kullanılırdılar. Güvercinler Yunan ve Roma mitolojisinde oldukça sık görülür. Dinsel inanışta da güvercinlerin farklı yeri vardır. Üç büyük dinde de güvercin kendini gösterir. Güvercinle ilgili ilk dinsel bilgiler Tevrat’ta yer alır. Nuh Peygamber, tufanın dinip dinmediğini anlamak için bir güvercin uçurur. Güvercinin ağzında yaşamın sürdüğünü müjdeleyen bir zeytin dalıyla dönmesi güvercinin evrensel barış simgesi olmasına yol açmıştır. Benzer biçimde güvercinin Hristiyanlıkta da önemli bir yeri vardır. İncil’de vaftiz edilen Hz. İsa’nın başına "Kutsal Ruh"un beyaz bir güvercin olarak konduğu anlatılır. Bu nedenle güvercin Kutsal Ruh’un temsilcisidir. İslamiyet’te ise Hz. Muhammed’in Sevr Dağı’nda sığındığı mağaranın girişinin örümcekler tarafından ağla kapatıldığı, bir güvercinin de orada yuva yaparak kurtardığı aktarılır. İnsanlar arasında gönülden gönüle sevgi taşıyan bir hayvan olarak da bilinir. Güvercinlerle insanoğlunun dostluğu çok eskilere dayanır. Belki de bu yüzdendir ki geçmişte birçok binada kuş evleri yapılmıştır.
Güvercinleri yetiştiren, eğiten kuşbazlar ise hep görmezden gelindi. Oysa tarihte çok rastlarız kuşbazlara,  padişahların av kuşlarını yetiştirirlerdi. Sarayın önemli görevlilerinden biri olan kuşbazlar şimdi çatılarda, balkonlarda, evlerde bu geleneği sürdürmeye çalışıyorlar. İndependent Türkçe olarak bugün bu geleneği sürdüren kuşbazların kapısını çaldık.

"Özelliklerini öğrendikçe daha bağlanıp merak ediyorsun" 
Bişar Koyuncu, Diyarbakır’da yaşıyor, 34 yaşında evli ve iki çocuğu var:
"Ben kendimi bildim bileli evimizin damında hep güvercinler vardı. En büyük ağabeyimin, ondan önce de babamın güvercinleri. Onlar nedense bu meraklarını erken bıraktılar. Ailede en uzun güvercin besleyen benim herhalde. Elimden geldiği yere kadar da gidecek bu durum. İlk kendime ait güvercinlerim ilkokulda oldu ama bir yandan da içindeydim zaten. Çevre, arkadaş, aile hepsinden etkileniyorsun. Zamanla özelliklerini öğrendikçe daha bağlanıp merak ediyorsun" 
Bir bebek gibi güvercinlere baktığını söyleyen Koyuncu şöyle devam ediyor:
"25 yıl içerisinde binlerce güvercinim olmuştur. Şu an 50 civarı güvercinim var. Ölenler, sattıklarım, takas ettiklerimi hesaplarsak 300’ü bulur. Hep kendi soyundan en iyilerini damızlığa ayırıp çıkarıyoruz. Buna göre yıl içinde 70-80 kadar çıkabiliyor, 30-40’a da inebiliyor." 
Her sabah işe gitmeden muhakkak dama çıkar yemleme yapar, Pin’e (kümes) genel bir göz atar, suluklarını kontrol ederim. Vakit varsa yavruların genel durumuna bakarım. Akşam işten dönünce yine aynı işlemleri yaparım. Akşam daha uzun ilgilenirim, rahatsız olan var mı, yavrularına bakıyor mu, eksik var mı diye.
Benim Pin’im bulunduğum apartmanın çatısında, ayrıca köyde de ayrı bir yerim var. Oturduğum daire son kat olduğu için güvercinlere bakabiliyorum, sırf bu yüzden üst katta ev aldım. Olanağı olmayan arkadaşlar kuş otelinde besliyorlar güvercinlerini. Bir balkonunu kümes yapıp besleyenler var, arkadaşının damında besleyenler var, yine dükkân ve bodrum kiralayıp besleyenler var"

Diyarbakır’a has 21 tür güvercin var
"Her ülkenin, her bölgenin, her şehrin kendine has güvercinleri var. Bunlar süs (kostüm) güvercinleri, posta (yarışçı) güvercinleri, taklacı (oyun) güvercinleri. Bunlar ana gruplar, bunların altında bine yakın güvercin türü var, hepsinin ayrı özellikleri var"
Güvercinler arasında en makbul bir türün olmadığını söyleyen Koyuncu, zevk veya çevrenin beslediği şartlara göre değiştiğini söylüyor:
"Diyarbakır’da on bin liraya, yirmi bin liraya satılan güvercinler, ,İstanbul’da, Ankara’da daha doğrusu bu güvercinlerin özelliği bilinmeyen, tanınmayan yerlerde hiçbir maddi değeri yok. Evrensel olan güvercin türleri, posta, yarış, taklacı, oyun güvercinleridir. Ortalama 6-8 sene yaşarlar, bakıma ve beslemeye göre değişiyor. Bunun yanı sıra 15 yaşında güvercin görmüşlüğümüz de var"

Kuş dökmek…
"Kuş dökmek yavru sezonunun sonunda sonbahar sonu kış başında besleme işini daha zevkli kılmak için arkadaşlar arasında bağlanma diye geçer. İki üç kişi belirlenen sayıda güvercini evden uzak bir yerde beraber bırakıp uçururlar. Kimin kuşları firesiz, eksiksiz kaldıkları dama gelirse o kazanmış olur. Ya da bir akşam biri getirir bağlandığı arkadaşın damında döker, yarın diğeri getirir onun damında döker ve uçurur. Kim kimin en fazla kuşunu yakalarsa o kazanmış olur. Bunlar ya tatlısına, ya yemeğine, ya da bir çift güvercinine olabilir. Dökülen güvercinlerin hepsi en hızlı oyunsuz vasıfsız güvercinlerdir, uçmaları ve eve dönmeleri daha kolaydır."
Her güvercinin eğitimi ve sitillerinin farklı olduğunu söyleyen Koyuncu, güvercin beslemenin kendi içinde bir felsefesi olduğunu söylüyor:
"Eğitim, seyislik en önemli iştir güvercin beslemede. Taklacı güvercin sabah ezanında uçurulur ve istenilen oyunu yapana kadar beklenilir. Postacılar mesafe vererek kolları gelişip kuvvetlensin diye evden kilometrelerce uzaktan salınır. Kümeciler dediğimiz akşam ezanında uçurulup, gece karanlığında bile eve gelmesi öğretilir. Beslediğin güvercin türüne göre arkadaş ortamımız, muhabbetlerimiz ve ona göre mekânlarımız oluşuyor.
Ben güvercinlerimi yarıştırmıyorum. Benim ilgi alanım Diyarbakır’ın yerli ırkları. Benim için en başta bülbül gelir. Diğer ırkları da besliyorum. Şu an 10 farklı ırk besliyorum. Bunların hepsi Diyarbakır güvercinleridir ve görseldir, yarışmaz"

Dünyada 300 çeşit güvercin ırkı var, bazılarının soyu tükendi…
Ferdi Kuşçu, Mardin’de yaşıyor, 42 yaşında, evli ve üç çocuğu var.
"Yedi yaşında başladı güvercin tutkunluğum. Rahmetli babamda güvercin tutkunuydu, sanırım ondan bana geçti. Bu tutkunluk bende hat safhadaydı, ailem hep karşı çıktı çünkü okulumdan, mesleğimden oldum. Şu ana kadar 150-200 güvercin bakmaktayım. 6 kümesim var, kendi evimde ve evimin damında besliyorum. İmkânım olursa çiftlik kurmak istiyorum. Güvercin çeşidi bitmez"
Babasının güvercin merakı yüzünden soyadını değiştirip Kuşçu yaptığını söyleyen Ferdi Kuşçu, şöyle devam ediyor:
"Mardin’in taklacı güvercinleri meşhurdur, fakat aramıza Irak Musul kökenli güvercinler girdi bu durumda Mardin’in taklacı güvercinleri geride kaldı. 1990’lı yıllarda rahmetli babam Musul’a Arap bölgesine her sene gider, oradan güvercin getirirdi. Bu da bizde bağımlılık yaptı. Benim için en makbul güvercin diye bir şey yok, merakım için besliyorum. Fakat bazı kuşbazlar satıcı olduğu için şu an piyasada en makbulü ana vatanları Irak olan Miro ve Risasi güvercinleri önce geliyor. Bu güvercinler iki ayrı tür gibi olsa da, aslında birbirlerine yakın türlerdir. Güvercinlere altı ayda bir kür uygularsak ve iyi bir bakımdan geçerlerse uzun yaşıyorlar"
Ben özel bir eğitim vermiyorum ama güvercinlerle çok ilgileniyorum,  bu güvercinlere baktığım kadar kendime bakmıyorum, güvercinler yüzünden tatil yapamıyorum"
Erol Çelebi, 44 yaşında, Diyarbakır’da yaşıyor, evli ve sekiz çocuğu var:
"Ben on yaşlarındayken güvercin beslemeye başladım. Yıllarca ailem güvercin beslememe karşı çıktı. Karşı çıkmalarının en büyük nedenlerinden biri batıl inanışlarıydı, güvercinlerin uğursuzluk getirdiklerini söylerlerdi. Bir de güvercin hırsızlarından dolayı başımın derde girmesini istemezlerdi"

Gökyüzünden dünyayı seyretmek güzel olsa gerek…
"Yaradılış gereği, içimde hep doğa ve hayvan sevgisi vardı. Bizim mahallede Hasan ağabey diye biri güvercin beslerdi. Her sabah evin damına çıkar onların uçmasını beklerdim. Ayrı bir sevdaydı onların gökyüzündeki özgürlüklerini görmek. Adeta sabah yeli gibi duygularımı okşuyorlardı. Bazen onlar gibi uçasım geliyordu. Çocukluk aklı işte.
Yüzlerce güvercin besledim, şu an elimde yüz elliye yakın güvercin var. Günlük olarak 3 kez yemliyorum. Kümeslerini her gün havalandırıyorum. Evin çatısında, evin odalarında besliyorum. Diyarbakır’a has 21 çeşit güvercin var, bu ırklar dünyanın hiçbir yerinde yok. En makbul olanları Külrenk, Gökala, Bülbül cinsi"
Emre Özcan Şeker, 27 yaşında, Urfa-Siverek’te yaşıyor:
"Aile bireylerim güvercin beslememe çok karşı çıkıyorlardı, hiç istemiyorlardı. Hatta çok kavgalar, tartışmalar yaşadık, en sonunda kabullenmek zorunda kaldılar. 14 yaşından bu yana güvercin besliyorum. Ağabeyim ve arkadaşları besliyordu, bende ilgileniyordum o güvercinlerle. O yıllarda aşırı bir sevgi oluştu, sonrası ağabeyim askere gitti. Hatta askere gideceği zaman güvercinlere bakmak istediğimi söyledim, çok ısrar etmeme rağmen, güvercinleri alıp arkadaşlarına götürdü, sırf ben beslemeyeyim diye. Bende ağabeyim askere gider gitmez güvercin beslemeye başladım. O zamanlar babamın işyerinde besliyordum, pek sorun yaşamıyordum ailemle ama sonrası eve getirince güvercinleri ailem çok sıkıntı çıkardı. Şimdiye kadar en fazla 57 adet güvercin besledim. Şu an 14 tane var. 5 katlı apartmanın üçüncü katında balkonda besliyorum. Benim için güvercinlerin hepsi makbuldür, hepsi de beslenebilir çünkü çok özel hayvanlardır" 
Mehmet Batmaz, Diyarbakır’da bulunan Güvercin Otelinin sahibi, 43 yaşında, evli, çocukları var,
"18 yaşında başladım güvercin beslemeye, ilk olarak hasta bir güvercini iyileştirerek başladı merakım. Yüz güvercin besledim, hem de en güzel şekilde, tüm bakımlarını yapıyoruz, en makbul cinsimiz Külrenk"
Şehirler, apartmanlar, siteler güvercin beslemeye uygun olmadığı için birkaç meraklı arkadaşıyla bir araya gelip güvercin oteli açan Batmaz:
"Otelimizde yaklaşık 100 oda, 30 bin güvercin, 100 çeşit güvercin ırkı var. Daire yani oda tutanlar oluyor, tüm bakımlarını kendileri yapıyorlar. Daire ücretlerimiz genel masrafı aylık olarak 1000 lirayı buluyor, oda masrafı ise 500 lira"
Bir güvercinin ortalama 20 yıl yaşadığını söyleyen Batmaz, güvercin otelinde her meslek grubundan insanın güvercin beslediğini söylüyor:
 "Güvercin eğitiminde her ırkın eğitimi ayrı olur. Taklacı güvercin sabah erkenden başlar, posta güvercini bölük halinde olur, kostüm güvercini ise çok güzel ve özel bir bakımla olur.
Bölük güvercinlerini kışın karanlıkta yarıştırıyorsunuz, posta güvercinlerini bahar ayında il il yarıştırıyoruz. En son Diyarbakır’dan İstanbul’a kadar yarıştırdık. Kostüm güvercinlerine güzellik yarışmaları düzenliyoruz ve en güzelini seçiyoruz, festival düzenliyoruz. Gökyüzünde güvercinleri kapıştırarak damına indirdiği yarışma yani kuş dökme geleneği düzenliyoruz."
Kanatlı Hayvan Severler Dernek Başkanlığı da yapan Batmaz, her meslek grubundan insanın otellerinde güvercin beslediğini söylüyor:
"Otel yapmaya karar verdiğimizde önce bir bina tuttuk, talep çok olunca şu an üç binayı otel olarak kullanıyoruz. Veteriner hekimimiz gözetiminde güvercinlerin her türlü bakımını ve temizliklerini yapıyoruz. Çalışanlarımız var. Otelimiz 08.00-22.00 arası açık. Bu saat aralığında güvercin severler gelip güvercinlerine bakıyorlar. Doktor, öğretmen, kaymakam müşterilerimiz var. Burada asıl amaç güvercin severlerin gelip kendi güvercinleri ile kendilerinin ilgilenmesi. Onlar için bir rehabilitasyon, bir rahatlama oluyor.
Nesli tükenmekte olan yerli güvercinlerimiz de var otelimizde. Dünyanın her yerine güvercin gönderiyoruz. İran, Irak, İngiltere, Dubai’ye kadar gönderdik.
Asıl hedefimiz daha farklı ortamlarda güvercinleri beslemek. Şimdiki gibi odalarda değil de, açık alanlarda. Arazi imkânımız olsa, hobi evleri yapar, doğanın içinde beslerdik."

Independent Türkçe



Facebook, 21 yıllık özelliğini yeniden vitrine taşıyor

Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)
Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)
TT

Facebook, 21 yıllık özelliğini yeniden vitrine taşıyor

Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)
Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)

Anthony Cuthbertson Teknoloji Editör Yardımcısı @ADCuthbertson 

Facebook, daha fazla genci platforma çekmek amacıyla en eski özelliklerinden birinde büyük bir güncelleme yapmayı planlıyor.

Dünyanın en büyük sosyal medya uygulaması, 20 yılı aşkın bir süre önce kullanıma sunulan "Dürt" butonuna Facebook'ta daha merkezi bir rol veriyor.

Facebook, yeni güncellemeyi açıklayan bir gönderide "Dürtme özelliği hiçbir zaman gerçekten gitmedi ama büyük bir geri dönüş yapıyor" ifadelerini kullandı. 

Artık sizi kimin dürttüğünü görebilir ve dürtebileceğiniz diğer arkadaşlarınızı bulabilirsiniz.

Facebook ayrıca kullanıcıların, her dürtmede kendilerini uyaran özel bir sayfada, arkadaşlarıyla aralarındaki "dürtme sayılarını" da görebileceğini belirtti.

Bu hamle, Facebook'un geçen yıl "dürtmenin moda olduğunu" ve kullanımında 13 kat artış kaydedildiğini duyurmasının ardından geldi.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlasının ayda en az bir kez kullandığı Facebook, en popüler sosyal medya platformu olmaya devam ediyor ancak son yıllarda yeni kullanıcıları çekmekte zorlanıyor.

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg önceki aylarda, arkadaşlar arasındaki bağlantıları geliştirmek ve daha genç bir demografiyi çekmek için sosyal ağa "orijinal" özellikleri geri getirmek istediğini söylemişti.

Facebook'un anasayfası son yıllarda algoritmayla oluşturulan içeriğe yöneldi ve etkileşimi artırmak için kullanıcıların takip etmediği hesaplardan içerik sunmaya başladı.

Martta Colin and Samir adlı podcast'te konuşan Zuckerberg, Facebook'a "Arkadaşlar" sekmesini geri getirme kararını açıklamıştı.

Zuckerberg "Bu orijinal Facebook'u geri getirmenin birinci aşaması" demişti. 

Orijinal deneyimin eğlenceli ve faydalı kısımlarının birçoğuna çok fazla odaklanmadık. Ve mesele sadece bizim odaklanmamamız değil… Facebook'ta eskiden epey sihirli olan bu şeylerin çoğunu başka kimsenin yeniden yaratmadığını da fark ettim.

Aslında bu fırsatın peşinden gidip geliştirmenin, yani kullanıcıların eskiden Facebook'ta yaşadığı ve bugün internette bulunmayan bu keyifli deneyimleri tek tek belirleyip bir demet oluşturmanın gayet eğlenceli olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech


Mangione model olarak kullanıldı: Çiçekli gömlek yok sattı

UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)
UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)
TT

Mangione model olarak kullanıldı: Çiçekli gömlek yok sattı

UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)
UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)

Hızlı moda zincirinin internet sitesinde, katil zanlısı Luigi Mangione'nin bir Shein gömleği giyiyormuş gibi göründüğü bir fotoğraf yayımlandı ve ürün hızla tükendi.

UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Mangione'nin giydiği çiçek desenli ve beyaz kısa kollu gömleğin 11 dolara satıldığı bildirildi.

Fotoğrafın nasıl çekildiği henüz bilinmiyor ancak Çinli şirket, yapay zekanın kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor.

Şirket yaptığı açıklamada, "Söz konusu fotoğraf üçüncü taraf bir satıcı tarafından sağlandı ve fark edildikten hemen sonra kaldırıldı" dedi.

Açıklamada, "Platformumuzdaki tüm listelemeler için katı standartlarımız var. Kapsamlı bir soruşturma yürütüyor, izleme süreçlerimizi güçlendiriyoruz ve politikalarımız doğrultusunda satıcıya karşı uygun önlemleri alacağız" dendi.

27 yaşındaki Mangione'nin fotoğrafı salı günü geç saatlerde Shein'in internet sitesinde görüldü.

Mangione'nin hukuk ekibi, The Independent'ın yorum talebini reddetti.

Mangione, Sean "Diddy" Combs'un da tutulduğu New York'un Brooklyn bölgesindeki kötü ünüyle bilinen Metropolitan Tutukevi'nde tutuklu yargılanmayı bekliyor.

Sarmaşık Ligi (Ivy League / ABD'nin 8 köklü üniversitesinin içinde yer aldığı gayrı resmi bir sınıflandırma -ed.n.)  mezunu Mangione, geçen aralık ayında Manhattan'ın merkezinde vurularak öldürülen Thompson'a yönelik ölümcül silahlı saldırıyla ilgili 4 ayrı federal suç isnadıyla karşı karşıya. Ateşli silahla cinayet suçlaması, idam cezasıyla sonuçlanabilir.

Mangione, tüm suçlamaları reddediyor.

gthy
Fotoğrafın nasıl çekildiği henüz belli değil ancak Shein, yapay zekanın kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor. Mangione, New York'a bağlı Brooklyn'deki kötü şöhretli Metropolitan Gözaltı Merkezi'nde yargılanmayı bekliyor (Steven Hirsch/AFP)

Savcılar geçen hafta, Mangione'nin başkalarına mantıklı tartışmalardan ziyade şiddeti benimsemeleri için ilham verdiğini söyledi.

Mangione'nin artan etkisinin kanıtı olarak, savcılar geçen ay Ulusal Futbol Ligi (NFL) genel merkezinde meydana gelen ölümcül toplu silahlı saldırıyı örnek gösterdi.

Savcılık, Manhattan'daki federal mahkemede usule ilişkin bir dava dilekçesinde bu tehdidi özetledi ve jüriyi Mangione'nin ölümü hak ettiğine ikna etmeye çalışmayı planlıyor.

Savcılar geçen haftaki dilekçelerinde, Mangione'nin kısmen başkalarını etkilemeye çalıştığı için sürekli bir tehlike oluşturduğunu yazdı.

"Basitçe söylemek gerekirse sanık, ideolojik veya siyasi hedeflere ulaşmak için şiddet kullanımını normalleştirmeyi umuyordu" dediler.

Cinayetten bu yana, sanığı desteklediklerini açıkça belirten toplumun belirli kesimleri, şiddeti makul bir siyasi fikir ayrılığının giderek daha fazla kabul edilebilir, hatta gerekli bir alternatifi olarak görmeye başladı.

Savcılar bir dipnotta, Thompson'ın Manhattan'ın merkezinde vurulduğu yerden çok da uzak olmayan bir ofis binasına giren ve ardından görevde olmayan bir polis memuru, bir finans hizmetleri şirketi yöneticisiyle bir güvenlik görevlisi de dahil 4 kişiyi öldüren ve aralarında bir NFL çalışanının da bulunduğu diğer kişileri yaralayan silahlı saldırgana atıfta bulundu.

Mangione için federal duruşma tarihi belirlenmedi.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Beyindeki karar verme sürecinin haritası çıkarıldı

Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)
Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)
TT

Beyindeki karar verme sürecinin haritası çıkarıldı

Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)
Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)

Bilim insanları ilk kez bir memeli beynindeki aktivitenin tam haritasını çıkardı. Bulgular, karar verme süreci hakkında bilinenlere meydan okuyor.

Sinirbilimciler tüm beyindeki aktiviteyi tek tek nöronlar düzeyinde incelemek için uzun zamandır çalışmalar yürütüyor.

Ancak bir elektrotla alınabilecek kayıt miktarı ve tek bir laboratuvarda incelenebilecek örnek sayısının kısıtlı oluşu sorun teşkil ediyordu.

Bu sorunun üstesinden gelmek adına Uluslararası Beyin Laboratuvarı adıyla bir araya gelen dünya çapından 12 laboratuvar, fareler üzerinde ortak bir çalışma yürüttü.

Araştırmada farelere, küçük bir direksiyonla ekrandaki bir hedefi sağa veya sola çekerek ekranın ortasına doğru hareket ettirme görevi verildi.

Ekip, hedefin görünürlüğünü azaltmak için zaman zaman kontrastı düşürdü. Bu sayede farelerin testi başarıyla bitirip ödül alabilmesi için önceki deneyimlerine dayanması gerekti.

Çalışma kapsamında her bir laboratuvar aynı deneyi yaparak beynin farklı bir bölümünü izledi.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (3 Eylül) iki ayrı makale olarak yayımlanan araştırmada 650 binden fazla nöron ve 279 beyin bölgesinden elde edilen veriler incelendi.

Bilim insanları, karar verme sürecinde beynin "Noel ağacı gibi aydınlandığını" haritalama yöntemiyle ortaya koydu. Bu aktivite, sanılanın aksine beynin pek çok bölgesini aynı anda harekete geçiriyor.

Makalenin yazarlarından Dr. Anne Churchland, "Bu tek tek hücre ölçümlerinin yapılması, çok sayıda hücrenin karar verme sürecini kolektif bir şekilde nasıl desteklediğine dair benzeri görülmemiş bilgiler sağladı" diyerek ekliyor:

Birçoğumuzu şaşırtan şeylerden biri de sürece bu kadar çok beyin bölgesinin katıldığını görmekti.

Araştırmacılar ayrıca önceki beklentilerin (örneğin hedefin sağda veya solda mı olduğuna dair beklentinin) beyin aktivitesinde son derece erken kodlandığını da saptadı.

Sinyaller gözden çıkıp beynin aktarım merkezi talamusa iletilirken bile, hedefin nerede olacağına dair bir beklentinin karar verme üzerinde etkisi olduğu gözlemlendi.

Ekip bunun, duyusal verilerin beyne girdiği andan itibaren önceki bilgilerden etkilenecek şekilde kodlandığını ve farkında olmadan bilinçli karar verme sürecini etkilediğini gösterdiğini söylüyor.

Oxford Üniversitesi'nden Laurence Hunt, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu, bir sonraki adımda ne görmeyi beklediğimizi şekillendiren şeyin dünyanın gerçek, nesnel durumundan ziyade kendi davranışlarımız ve öznel deneyimlerimiz olduğuna işaret ediyor" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Alexandre Pouget ise "Beyin ve etrafındaki dünya deterministik bir sistem oluşturuyor. İnsanlar bundan nefret ediyor ama bu doğru" ifadelerini kullanıyor:

Bu, bir bireyin gerçekten karar vermeden önce ne yapacağını tahmin etmenin belli ölçüde mümkün olduğunu gösteriyor.

Ancak Pouget, yeni bilgiler edindikçe bu beklentinin de değiştiğini belirtiyor.

Bulguların insan beyni için de geçerli olduğunu kesin bir şekilde söylemek mümkün değil. Ancak iki türün beyni arasındaki benzerliklerden dolayı araştırmacılar, insanlarda da benzer bir mekanizmanın işleyebileceğinden şüpheleniyor.

Churchland "Daha önceki çalışmalar, insan ve hayvan davranışlarının beklentiler tarafından çok benzer şekilde yönlendirildiğini göstermişti ve bu durum, altta yatan beyin devrelerinin de benzer olabileceğini düşündürüyor" diye açıklıyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Nature