Libya Başbakanı Dibeybe, Devlet Yüksek Konseyi’ni hükümetinin programıyla ilgili bilgilendirdi

Menfi için Trablus’ta karşılama töreni düzenlenirken Serrac’ın sağlık durumu ile ilgili belirsizlik sürüyor

Dün Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi için Trablus’ta düzenlenen karşılama töreninden bir kare (Video kaydından alınmış ekran görüntüsü)
Dün Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi için Trablus’ta düzenlenen karşılama töreninden bir kare (Video kaydından alınmış ekran görüntüsü)
TT

Libya Başbakanı Dibeybe, Devlet Yüksek Konseyi’ni hükümetinin programıyla ilgili bilgilendirdi

Dün Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi için Trablus’ta düzenlenen karşılama töreninden bir kare (Video kaydından alınmış ekran görüntüsü)
Dün Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi için Trablus’ta düzenlenen karşılama töreninden bir kare (Video kaydından alınmış ekran görüntüsü)

Libya'da geçici yönetimin Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, göreve gelmesinin ardından ilk kez resmi bir ziyaret için dün başkent Trablus'a geldi. Menfi’nin Trablus’a gelişi, Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac’ın sağlık sorunları nedeniyle gittiği İtalya’dan dönüşüyle aynı zamana denk geldi.
Öte yandan basında yer alan haberlere göre Menfi için dün akşam Trablus'taki Mitiga Uluslararası Havaalanı’nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Menfi’nin VIP salona girişinde kendisini karşılayanlar arasında bir tartışma yaşandı. Trablus’ta Menfi’yi karşılayanlar arasında hükümeti kurmakla görevlendirilen Abdulhamid Dibeybe de ön safta yer aldı. Menfi, Trablus’a gelmeden önce son iki gün içinde aralarında Bingazi, Tobruk ve Derne’nin de olduğu doğu bölgesindeki şehirlerde bazı yetkililerle bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
Libya geçici hükümeti Başbakanı Dibeybe dün, Trablus’taki Devlet Yüksek Konseyi üyelerine yeni hükümetin programları ve hedefleri hakkında bilgilendirmede bulundu. Dibeybe, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bilgilendirmenin, tüm yetkililerle sürekli istişare ilkesini yerine getirmenin bir parçası olduğunu belirterek, olumlu geçtiğini ifade ettiği bilgilendirme görüşmesinin, istikrarın sağlanmasına ve halkın kendisini temsil eden yetkililere olan güveninin artmasına katkıda bulunmasını umduğunu söyledi.
Dibeybe, Twitter’daki açıklamasından sonra ofisi tarafından yayınlanan açıklamada, kurulacak olan hükümetin, Temsilciler Meclisi (TM) ve Başkanlık Konseyi ile istişare ilkesini güçlendirmeye çalışacağının altını çizdi.
Açıklamaya göre Dibeybe ayrıca milletvekili ve başkanlık seçimlerinin en önemli süreçler olduğuna dikkat çekerek, seçimlerin gerçekleşmesinin sağlanması için vatandaşların hayatlarını olumsuz yönde etkileyen sıkıntıların ele alınması gerektiğini söyledi.  Seçimlerin toplumsal barış ortamında gerçekleşebilmesi için ulusal uzlaşıya varılması gerektiğinin altını çizen Dibeybe, “Ulusal egemenliği korumak ve olumsuz dış müdahaleyi önlemek için çalışılmasının yanı sıra 5 + 5 Ortak Askeri Komite ile birlikte güvenliği sağlamak, güven duygusunu arttırmak ve güvenlik ve askeri kurumları birleştirmek gibi temel konuları başarıyla sonuçlandırmaya çalışıyoruz” dedi.
Geçici hükümetin sözcüsü tarafından pazartesi akşamı yapılan kısa açıklamada, Dibeybe’nin kabul edilen yol haritasında belirtilen zaman çizelgesine göre, TM üyeleriyle hükümeti kurma görüşmelerinin devam ettiğini ve bakanlıklara aday isimlerin; yeterlilikleri, coğrafi çeşitlilikleri ve geniş katılım kriterlerine göre seçileceklerini açıklamıştı. Sözcü, aynı akşam Dibeybe’nin, Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah el-Halid es-Sabah'tan ülkesinin Libya geçici hükümetine verdiği desteği açıkladığı bir telefon aldığını duyurdu.
Diğer yandan TM Başkanı Akile Salih, Sirte’nin yeni Başkanlık Konseyi'nin geçici merkezi olması önerisini, ‘başkent Trablus'un önemini azaltmayı amaçlayan siyasi bir manevra değil, acil ve gerekli bir ihtiyaç olduğu aynı zamanda tüm taraflar arasında güven köprüleri kurmayı, Libya'nın bölünmesine ve paralı askere bağımlı olmasına yol açan eski deneyimlerden kaçınmayı ve önceki Başkanlık Konseyi'nin hatalarının tekrarlanmamasını amaçladığını’ söyleyerek savundu.
Salih, pazartesi günü Tobruk’taki TM’de yaptığı konuşmada, Sirte’nin Libyalılar arasında bir köprü haline getirilebileceğini söyleyerek, “Böylece Başkanlık Konseyi ve ulusal birlik hükümetinin işlerini tamamen özgürce yerine getireceğine güvenebilir, milislerin ya da başkalarının zorbalığına kurban gitmeyeceğinden emin olabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Bir diğer gelişme de Salih’in birinci yardımcısı Fevzi en-Nuveyri, başkent Trablus'a 100 kilometre uzaklıkta bulunan Sabratha’da yaklaşık 90 milletvekilinin, en yaşlı milletvekili Ebu Bekir Buira başkanlığında düzenlediği istişare oturumuna katıldı. Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi’nin birinci yardımcısı Abdullah el-Lafi, Sabratha’daki belediye meclis üyeleri ve batı bölgesi belediye başkanları ile iki ayrı toplantı yaptıktan sonra oturumu desteklediğini açıklamıştı. TM Başkanı Salih'in görevine devam etmesini istemeyen bu milletvekilleri, Salih'i görevden almak ve yerine yeni bir ismi atamak için TM iç tüzüğünü değiştirmeye çalışıyorlar.
Öte yandan Fayiz es-Serrac’ın dün İtalya’dan başkent Trablus'a dönmesinin ardından, nedeni açıklanmayan ani yurt dışı seyahati ile ilgili gizem de sona erdi. Serrac veya UMH’den herhangi bir resmi açıklama yapılmazken kaynaklar, Serrac’ın Trablus'taki Mitiga Uluslararası Havalimanı'na geldiğini, ancak resmi bir törenle karşılanmadığını söylediler.
İtalyan basını da Serrac’ın sağlık nedenlerinden ötürü İtalya’yı ziyaret ettiğini doğruladı. Ancak Serrac’ın sağlık sorunuyla ilgili farklı bilgiler verildi. İtalyan haber ajansı Nova, Serrac’ın hastaneye gitmeden uzun bir diş operasyonu geçirdiği bilgisini aktarırken Corriere della Sera gazetesi, Serrac’ın birkaç gün önce Roma'yı ziyaret ettiğini ve bu süre zarfında bir tümör nedeniyle olduğu düşünülen 5 saatlik bir ameliyat geçirdiğini bildirdi.
Bir başka gelişme de UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Ofis Müdürü Büyükelçi Muhammed Servet’in başkanlığındaki Mısır Dışişleri Heyeti ile başkent Mısır’ın Trablus'taki büyükelçiliğinin yeniden açılması ile ilgili düzenlemeleri görüştü. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Heyeti, Başağa’yı yeni yürütme otoritesinin seçilmesinden dolayı tebrik etti. Açıklamada Başağa’nın, heyete Mısır’ın Trablus Büyükelçiliği'nin yeniden açılması için pratik adımlar atıldığını söylediği belirtildi.



Libya’nın yurtdışında dondurulmuş fonlarının çözülmesine yönelik olası gizli anlaşmalar

Basında yer alan haberlerde Abdulhamid ed-Dibeybe hükümeti ile ABD Başkan Donald Trump'ın yönetiminden yetkililer arasında Libya'nın yurtdışında dondurulan fonlarına ilişkin gizli müzakereler yürütüldüğü belirtiliyor (UBH Başbakanlık Basın Ofisi)
Basında yer alan haberlerde Abdulhamid ed-Dibeybe hükümeti ile ABD Başkan Donald Trump'ın yönetiminden yetkililer arasında Libya'nın yurtdışında dondurulan fonlarına ilişkin gizli müzakereler yürütüldüğü belirtiliyor (UBH Başbakanlık Basın Ofisi)
TT

Libya’nın yurtdışında dondurulmuş fonlarının çözülmesine yönelik olası gizli anlaşmalar

Basında yer alan haberlerde Abdulhamid ed-Dibeybe hükümeti ile ABD Başkan Donald Trump'ın yönetiminden yetkililer arasında Libya'nın yurtdışında dondurulan fonlarına ilişkin gizli müzakereler yürütüldüğü belirtiliyor (UBH Başbakanlık Basın Ofisi)
Basında yer alan haberlerde Abdulhamid ed-Dibeybe hükümeti ile ABD Başkan Donald Trump'ın yönetiminden yetkililer arasında Libya'nın yurtdışında dondurulan fonlarına ilişkin gizli müzakereler yürütüldüğü belirtiliyor (UBH Başbakanlık Basın Ofisi)

Zayed Hediyye

Libya'da Abdulhamid ed-Dibeybe’nin başbakanı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) son aylarda karşı karşıya kaldığı siyasi ve ekonomik krizler devam ederken UBH ile ABD yönetimi arasında yapılan anlaşmalara ilişkin uluslararası basında art arda çıkan haberler UBH’nin sıkıntılarını daha da arttırdı. Bu anlaşmalar arasında Washington'da dondurulan Libya fonlarının, ABD'ye bu fonların bir kısmının verilmesi karşılığında çözülmesini amaçlayan bir anlaşma da yer alıyor.

Bu anlaşmanın onaylanması halinde bu hamle, Temsilciler Meclisi'nin (TM) yeni bir bütçe vermeyi reddetmesi ve Libya’nın doğu kampının ABD ve Türkiye gibi Libya sahnesindeki önde gelen ve etkili olan uluslararası tarafların teveccühünü kazanmayı başarması sonucu UBH’nin son dönemde rakiplerine karşı gerilediği ekonomik ve siyasi düzeylerdeki konumunu iyileştirmesine katkı sağlayacak.

Washington için cazip bir anlaşma

Anlaşmanın ayrıntıları, İngiltere merkezli Middle East Eye haber sitesi ve diğer uluslararası basın kaynakları tarafından hazırlanan ve UBH ile Trump yönetiminden yetkililer arasında Libya'nın yurtdışında dondurulan ve 30 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen fonlarına ilişkin gizli müzakerelerden bahseden bir haberde ortaya çıktı.

Söz konusu habere göre taraflar arasındaki görüşmeler geçtiğimiz nisan ayı sonlarında Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşti. ABD Başkanı Trump'ın Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ile UBH Başbakanı Dibeybe’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı ve kuzeni İbrahim ed-Dibeybe’nin bir araya geldiği görüşmede, Libya'nın, Washington'ın dondurulan fonların çözülmesinde rol oynaması karşılığında, dondurulan fonların bir kısmını belirli ABD kuruluşlarına verme planı ele alındı.

Şarku’l Avsat’ın Middle East Eye'den aktardığı kaynaklara göre plan Trump'ın ekibinin ciddi ilgisini çekmiş ve planın uygulanmasına yönelik mekanizmaların takibi için iç görüşmeler çoktan başladı. Ancak bu durum, bazı tarafların dondurulmuş Libya fonlarını bir sonraki aşamada siyasi olarak değerlendirme niyetleri hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Libyalı yetkililerden yalanlama

Öte yandan Libya Yatırım Otoritesi (LIA), fonların serbest bırakılmasına ilişkin olarak basında yer alan haberleri yalanladı. Bu iddiaların doğruluktan yoksun olduğunu ve güvenilir kaynaklara ya da yetkili makamlar tarafından yayınlanan resmi raporlara dayanmadığını vurgulayan LIA, tüm yatırım portföylerinin ve egemen fonlarının Denetim Bürosu ve İdari Kontrol Dairesi gibi yerel kuruluşların yanı sıra akredite sahibi uluslararası denetçiler de dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlar tarafından periyodik izlemeye tabi tutulduğunu ve hesaplarının uluslararası kabul görmüş yönetişim, açıklama ve şeffaflık standartlarına uygun olarak düzenli olarak gözden geçirildiğini kaydetti.

Libya’dan hamleler

ABD son zamanlarda Libyalı kurumların ve önde gelen resmi şahsiyetlerin Libya’nin ABD bankalarında dondurulmuş fonlarının serbest bırakılmasına yönelik hamleleri için aktif bir arena haline geldi. Libyalı resmi kaynakların tahminlerine göre bu fonlar Libya'nın yurtdışındaki toplam fonlarının yüzde 25'inden fazlasını oluşturuyor ve yaklaşık 200 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Bu hamlelerden en öne çıkanı, birkaç gün önce İngiltere merkezli Africa Confidential dergisinin sayfalarında yayınlanan ve Libya Devlet Varlıklarının Geri Kazanımı ve Yönetimi Ofisi (LAROM) eski Başkanı Muhammed el-Menseli'nin ‘çalıntı’ olarak nitelendirilen ve 50 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen Libya’nın yurtdışındaki fonlarını kurtarmaya yönelik hamlelerinin ardından ABD makamları tarafından tutuklanmasının hangi koşullarda gerçekleştiğinden bahseden tartışmalı bir haberde ortaya çıktı.

Africa Confidential haberinde, Muhammed el-Menseli'nin geçtiğimiz yıl aralık ayında Washington'da Dışişleri, Adalet ve Hazine bakanlıkları yetkilileriyle bir araya geldiğini ve Muammer Kaddafi rejimi tarafından ABD’deki gizli hesaplara kaçırılan paraları Libya'nın geri alma niyetini kendilerine bildirdiğini aktardı. Habere göre Menseli bundan sadece birkaç hafta sonra 7 Ocak'ta izinsiz eylemlerde bulunduğu ve çifte vatandaşlığa sahip olduğu gerekçesiyle tutuklandı.

Libya’nın fonları onlarca yıldır dondurulmuş durumda

Libya'nın yurtdışında dondurulan fonları, 2011 yılında Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana ülkenin karşı karşıya kaldığı en çetrefilli konulardan biri. Zira o tarihten bu yana göreve gelen hiçbir hükümet bu dosyayı yerinden oynatmayı başaramadı. Libya’nın yurtdışındaki fonları, 17 Şubat 2011'deki halk ayaklanmasını bastırmakla suçlanmasının ardından Kaddafi rejimine yaptırım uygulanmasını öngören 1973 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı kapsamında dondurulmuştu.

Libya’nın dondurulmuş fonları, eski rejimin yurtdışında doğrudan veya dolaylı olarak sahip olduğu tüm finansal varlıkları, fonları ve ekonomik kaynakları kapsıyor. Resmi verilere göre yurt dışındaki bankalarda bulunan dondurulmuş fonlar, varlıklar ve tahviller de dahil olmak üzere 200 milyar dolar tutarında olduğu tahmin ediliyor.

Bu fonların yüzde 37’si Avrupa’da, yüzde 33’ü Kuzey Amerika’da, yüzde 23’ü Afrika’da, yüzde 6’sı Ortadoğu’da ve yüzde 1’i Güney Amerika bulunuyor.

Devasa yatırımlar

Dondurulan fonlar arasında şimdiki adı Libya Yatırım Otoritesi olan Libya Yatırım Fonu'na ait yatırımlar da yer alıyor. Libya'nın egemen varlık fonu, ülkenin fazla petrol gelirlerini yönetmek ve yatırım yapmak için 2006 yılında kuruldu. Kaddafi döneminde 100 milyar dolardan fazla kaynak tahsis edilen fon, tarım, emlak, finans, petrol ve gaz gibi çeşitli alanlardaki yatırımları yönetiyor ve gelirlerinin milyarlarca dolar olduğu tahmin ediliyor.

Bazı ülkeler geçtiğimiz yıllar boyunca, Libya'nın dondurulmuş fonlarına, bu fonlardan faydalanmak amacıyla göz dikti. Bazıları yasadışı yollardan ve Libya'ya karşı tazminat davaları açarak bu fonları elde etmeye çalıştı, ancak tüm bu girişimler başarısız oldu.

LIA Direktörü Ali Mahmud Reuters'a yaptığı açıklamada, LIA’nın 70 milyar dolarlık fonlarının aktif yönetiminin on yılı aşkın bir süre sonra ilk kez BMGK tarafından bu yılın sonlarına kadar onaylanmasını beklediğini söyledi. Mahmud, LIA'nın mart ayında sunduğu yatırım planının kasım ya da aralık ayında BMGK tarafından onaylanacağından emin olduğunu da sözlerine ekledi.

LIA’nın dört bölümden oluşan planının ilk bölümünün oldukça basit olduğunu belirten Mahmud, bu bölümde fonların dondurulduğu yıllar boyunca biriken fonların tahvil ödemeleri olarak yeniden yatırılmasının planladığını ifade etti.

Birçok hedef

Bingazi Üniversitesi'nde ekonomi ve siyaset bilimi profesörü olan Ali Cuma, UBH’nin bu olası anlaşmayla sadece bir değil, birkaç hedefe ulaşmayı amaçladığını düşünüyor.

Prof. Cuma, Dibeybe hükümetinin Libya'nın yurtdışındaki fonlarının kontrolünü yeniden ele geçirme çabasının öncelikle ekonomik sıkıntısını çözmeyi ya da hafifletmeyi amaçladığını, zira hükümetin şu anda TM başta olmak üzere çeşitli taraflarca kendisine dayatılan iç siyasi ve mali baskı nedeniyle kamu harcamalarını karşılayamadığını söyledi.

Prof. Cuma, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Bu teklif aynı zamanda ABD ve pragmatik tutumlarıyla tanınan yeni başkanı Donald Trump ile ilişkileri geliştirmeyi ve Libya'nın doğu kampının son haftalarda nispeten başarılı olduğu Washington'a karşı üstünlük sağlama çabalarının önünü kesmeyi amaçlıyor.”

Ancak birçok tarafın bu sızıntıları mali kazançlar karşılığında ulusal egemenliğin bir kısmının teslim edilmesi olarak istismar etmeye çalışacağı için anlaşmanın Dibeybe ve UBH üzerindeki olumsuz etkisi konusunda uyaran Prof. Cuma, Dibeybe hükümetinin bu hamlesinin, dondurulmuş fonların geri alınması ile ulusal egemenliğin korunması arasında bir denge kurma becerisi açısından gerçek bir sınav niteliği taşıdığını, fakat mevcut aşamada bu iki zıt kutbu bir araya getirmenin oldukça zor olduğunu vurguladı.