Tunus: Nahda Hareketi ve İşçi Partisi’nin aynı anda miting düzenleyecek olması endişeleri beraberinde getiriyor

Tunuslu muhalifler, 6 Şubat 2011’de suikaste kurban giden Şükrü Beleyid’in ölüm yıldönümü münasebetiyle 6 Şubat'ta başkentte miting düzenlediler (EPA)
Tunuslu muhalifler, 6 Şubat 2011’de suikaste kurban giden Şükrü Beleyid’in ölüm yıldönümü münasebetiyle 6 Şubat'ta başkentte miting düzenlediler (EPA)
TT

Tunus: Nahda Hareketi ve İşçi Partisi’nin aynı anda miting düzenleyecek olması endişeleri beraberinde getiriyor

Tunuslu muhalifler, 6 Şubat 2011’de suikaste kurban giden Şükrü Beleyid’in ölüm yıldönümü münasebetiyle 6 Şubat'ta başkentte miting düzenlediler (EPA)
Tunuslu muhalifler, 6 Şubat 2011’de suikaste kurban giden Şükrü Beleyid’in ölüm yıldönümü münasebetiyle 6 Şubat'ta başkentte miting düzenlediler (EPA)

Nahda Hareketi milletvekilleri, bugün (Cumartesi) başkentin ana caddesinde düzenlenmesi beklenen yürüyüş için harekete geçiyor. Nahda milletvekilleri "muhaliflerinin susturulması ve hareketin siyasi sahne üzerindeki bütünlüğü ve kontrolünün ortaya konması” hususunda destekçilerine güveniyor. Hareketin lideri Raşid Gannuşi, solcu İşçi Partisi'nin aynı gün sokağa çıkma kararı alması ve bunun bir sonucu olarak ezici bir kaosun yaşanması korkusuna rağmen, bu yürüyüşü organize etmekten geri adım atmayacağını ifade etti. Bazı Nahda milletvekilleri ise meşruiyeti destekleme ve anayasayı savunma kisvesi altında sokaktan "yardım isteme" konusunda endişelerini dile getirdiler.
Nahda Hareketi milletvekillerinden Semir Dilo, gerekçe ne olursa olsun veya çağrıyı yapan hangi taraf olursa olsun sokağa çıkma kararına karşı olduğunu ifade etti. Bugünkü yürüyüşe katılmayacağını belirten Dilo, “Hareketin kurumları içinde alınmasına rağmen, fizibilitesine ve hedeflerine ikna olmadığım hiçbir kararı desteklemiyorum. Sokak ile zafer elde etme mantığından uzaklaşılıp diyalog yolu benimsenmeli. Bugün kundakçılık protestolarını savunanlar, Nahda'nın barışçıl gösteri yaptığını inkar ediyor. 27 Şubat yürüyüşünden geri adım atılmayacak” dedi.
Birden fazla siyasi parti, Nahda destekçileri ve sol hareketin ve muhalefet yelpazesinin geri kalanının destekçilerinin aynı anda miting düzenlemesi hususunda endişelerini dile getirdi.
Bu bağlamda, İşçi Partisi lideri Ammar Amroussa, sokağın herhangi bir siyasi partinin veya sosyal bir kuruluşun tekelinde olmadığını söyledi. Şiddetin savunucusu olmadıklarını vurgulayan Amroussa, sokaklara çıkmanın, İşçi Partisi'nin "Tunus'u birçok çıkmazından kurtarmasının başka bir yolu” olduğunu kaydetti.

Gençlik Güçleri Birliği, "sokak bizimdir" başlığı altında çağrıda bulundu
Gençlik Güçleri Birliği (solcu), "sokak bizimdir" başlığı altında gösteri yapmak için Tunusluları bugün Habib Burgiba Caddesi'ne çağırdı. Gençlik Güçleri Birliği üyesi Eymen Düreydi, şunları söyledi: “Sokaklara çıkmanın amacı Nahda Hareketi veya Özgür Anayasa Partisi aleyhinde gösteri yapmak değil, daha çok özgürlükleri savunmak ve bir dizi sosyal ve siyasi talep için baskı yapmaktır. Sokağın söz hakkı var ve sokak Nahda veya Özgür Anayasa Partisi’ne mahsus değil.”
Farklı bir bağlamda, muhalefetteki Özgür Anayasa Partisi, Tunus hükümetinin Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin Tunus’taki icraatlarının feshedilme prosedürlerini başlatma kararını memnuniyetle karşıladı.
Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musa, “Derneklerin yönetimleri, bu "şüpheli derneğe" resmi bir tebligat göndererek, onu bir dizi anayasa ve dernek kurallarını ihlal etmekle suçladı. Derneğin tüzüğü, cumhuriyetin temellerini baltalama ve sivil devlete darbe vurma çabasını doğrulayan maddeler içeriyor. Uyarı tebligatı, bu derneğin meşru bir rehabilitasyon enstitüsüne dönüştürülmesinden sonra eğitim sistemi ile ilgili kanunların ihlal edilmesini ve resmi eğitim sistemine paralel bir eğitim sisteminin kurulmasını da içeriyor.”
Bu arada Tunus siyasi arenası, önümüzdeki Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Kays Said ve Başbakan Hişam el-Meşişi'yi bir araya getirecek olan "dostane toplantının" sonuçlarını bekliyor. Kapalı kapılar ardında gerçekleşmesi beklenen bu toplantı, Tunus'un bir aydan fazla süredir karıştırıldığı siyasi kriz dosyasının açılması şartıyla Meşişi’nin talebiyle gelen bir toplantıdır. Bu yeni gelişmeler, boğucu siyasi krizde bir atılımın başladığını ve çıkmazın üstesinden gelmek için yeni ufuklar açan çözümlere ulaşma olasılığını gösteriyor. Cumhurbaşkanının kabine değişikliği teklifini reddetmesi ve Parlamentonun güvenini kazanan yeni bakanların yeminini kabul etmemesi üzerine kriz iyice derinleşti. Said ile Meşişi arasında önümüzdeki hafta yapılacak olan toplantının tehlikelerle dolu olacağına dikkat çeken gözlemciler, bu toplantının krizde siyasi bir çözüme ulaşmada belirleyici olacağını veya krizin daha da şiddetlenmesine kapı aralayabileceğini düşünüyor.

 


İsrail'in Beyrut'un güneyinde düzenlediği hava saldırısında Cemaat-i İslami liderlerinden Hüseyin Atvi hayatını kaybetti

Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)
Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)
TT

İsrail'in Beyrut'un güneyinde düzenlediği hava saldırısında Cemaat-i İslami liderlerinden Hüseyin Atvi hayatını kaybetti

Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)
Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)

AFP'ye konuşan Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, İsrail'in bugün Beyrut'un güneyindeki bir kasabada bir araca düzenlediği saldırıda Hamas'ın müttefiki Cemaat-i İslami'nin bir liderinin öldüğünü söyledi.

İsrail, 27 Kasım'dan bu yana yürürlükte olan ateşkese rağmen, özellikle Güney Lübnan'da Hizbullah üyelerini ya da ‘altyapısını’ hedef aldığını söylediği saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

Adının açıklanmasını istemeyen Lübnanlı güvenlik kaynağı, “Cemaat-i İslami'nin bir lideri İsrail'in Beyrut'un güneyinde arabasına düzenlediği saldırı sonucu öldürüldü” dedi. Öldürülen isim, Hamas ve Hizbullah'ın müttefiki olan Cemaat-i İslami'nin askeri kanadı Fecr Kuvvetleri'nin komutanlarından Hüseyin Atvi'ydi.

Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğü ise Beyrut'a yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki sahil kasabası ed-Damur yakınlarındaki Bavarta yolu üzerinde bir aracın İsrail’e ait insansız hava aracı (İHA) tarafından hedef alınması sonucu bir kişinin öldüğünü bildirdi.

dfergty
İsrail'in Bavarta'da hedef aldığı bölgeden yükselen dumanlar (X)

2024'te Hizbullah-İsrail çatışmasının ilk aylarında Cemaat-i İslami, İbrani devletinin kuzeyine roket atılmasının sorumluluğunu üstlendi.

Örgüt ve askeri kanadı, o dönemde İsrail'in birçok saldırısının da hedefi oldu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre pazar günü İsrail'in düzenlediği bir dizi hava saldırısında iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Hizbullah'ın askeri altyapısına saldırdığını ve İran destekli örgütün iki üyesini ‘ortadan kaldırdığını’ bildirdi.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Lübnan ordusu, anlaşmanın ordunun ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) daha fazla konuşlandırılması karşılığında Hizbullah'ın çekilmesini öngördüğü bir bölge olan Litani Nehri'nin güneyindeki Hizbullah askeri yapılarını sökmek için çalışıyor.

Geçtiğimiz çarşamba günü ordu, mart ayında iki roket fırlatılması olayına karışanların tutuklandığını duyurdu. Hizbullah saldırıların sorumluluğunu üstlenmedi ve herhangi bir dahli olduğunu reddetti.

Ordu tutuklananların hangi örgüte mensup olduklarını belirtmezken, bir güvenlik kaynağı, savaş sırasında Lübnan'dan roket atma sorumluluğunu daha önce üstlenen Hamas'ın üç üyesinin gözaltına alındığını bildirdi.

Lübnan ordusu pazar günü ‘İsrail'e roket fırlatmak için yeni bir operasyon’ hazırlığında olan kişilerin yakalandığını duyurdu.

Yapılan açıklamada ordu güçlerinin, ‘Sayda-ez-Zehrani bölgesinde bir apartman dairesine baskın düzenlediği, bir dizi roket ve bunların fırlatıcılarını ele geçirdiği ve operasyona katılan birkaç kişiyi gözaltına aldığı’ belirtildi.